02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Siemens özel çalışmasıdır Siemens özel çalışmasıdır nerji verimliliği, ABD, AB ve Uzakdoğu ülkelerinde olduğu gibi, gelişen ve büyüyen ekonomisi ile öne çıkan Türkiye’nin de gündeminde önemli bir yer tutuyor. Enerji Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de son 10 yılda yüzde 100 artan enerji tüketiminin önümüzdeki 10 yılda da ikiye katlanması bekleniyor.Bu alanda yapılan çalışmalar bu yıl 3.kez düzenlenen Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda tanıtıldı. Sponsorları arasında yer aldığı ve Türkiye’nin enerji politikalarının şekillenmesindeki rolüyle öne çıkan bu organizasyona 42 metrekarelik standıyla katılan Siemens; ürün ve teknolojileri ile ilgili yenilikleri, çeşitli panel ve sunumlarla kamuoyuyla paylaştı. 1213 Ocak 2012 tarihlerinde İstanbul WOW Endüstri Sektör Convention Center’da Direktörü gerçekleştirilen etkinliklerde, Kaya Tütengil Siemens 10 farklı alandaki ürün ve teknolojilerini katılımcılara anlattı. Siemens standında, petrokimya gibi büyük öneme sahip sektörlere özel enerji verimliliği çözümleri, çevreci ulaşım ve lojistik sistemleri, hibrid otobüsler, ELFA adlı motor ve kontrol sistemleri, yüksek verimli AC elektrik motorları, su ve atıksu arıtma teknolojileri gibi daha pek çok çevreci ve enerji verimli ürünler ile ilgili çözümler de yer aldı. Siemens Enerji Verimliliği Koordinatörü ve Endüstri Sektör Direktörü Kaya Tütengil yaptığı konuşmada “Uzun yıllardır küresel ölçekte enerji Enerjide verimliliğin sırrı yenilikçilikte E Geleceğin Akıllı Şebekeler: enerji yönetim sistemi Siemens, tüm sektörler için geliştirdiği yenilikçi enerji verimliliği çözümlerini İstanbul’da bu yıl üçüncü kez düzenlenen Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda tanıttı. verimliliği odaklı tüm çalışmaları ve organizasyonları destekliyoruz. Geliştirdiğimiz ürün ve teknolojilerin enerji verimliliğine faydalı olması için özel bir çaba sarf ediyoruz. Siemens, bu çabanın bir sonucu olarak dünyanın en büyük çevreci ürün portföyüne sahip şirketi haline geldi. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar kapsamında Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nı da desteklememiz gereken etkinliklerden biri olarak görüyoruz”dedi. Türkiye’de enerjinin yüzde 75’inin sanayide tüketildiğine dikkat çeken Tütengil, “ Siemens Akademi ile enerji verimliliği danışmanlığı hizmetlerimiz kapsamında Türkiye’nin en büyük ilk 500’ünde yer alan kuruluşların enerji yöneticilerinin eğitimini gerçekleştiriyoruz. Forum çerçevesinde bu yöneticilerle yeniden biraraya gelerek Türkiye’nin enerji verimliliği çalışmalarının çok daha etkin hale geleceğine inanıyoruz” dedi. Siemens’in Yüksek Verimli Elektrik Motorları Rekabette Bir Adım Önde Olun ürkiye’yi yüksek verimli elektrik motorları ile tanıştıran Siemens, şimdi de Türk sanayicisini değişen AB regülasyonlarına uyumlu hale getirmeye hazırlanıyor. 3. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda hem stand içinde hem de düzenlenen seminerlerde yüksek verimli motorların enerji verimliliğine olan katkısını anlatan Siemens yetkilileri, Haziran 2011 itibariyle değişen standartlarını ve AB regülasyonlarını sektörle paylaştı. Elektrik motorları sadece bulunduğu makinenin, fabrikanın değil tüm ülke ekonomisine etki eden yapılarıyla endüstrinin ana gündem konularından biri olmaya devam ediyor. Üretilen enerjinin yüzde 70’inin kullanıldığı sanayi, her geçen gün enerji verimliliğine yönelik daha fazla adım atıyor. Tüketiciler tarafında tasarruflu ampüller ve beyaz eşyalarla başlayan süreç, uzun zamandır sanayide yüksek verimli elektrik motorlarının tercih edilip kullanılmasıyla devam ediyor. Makine ihracatının ciddi bir oranını Avrupa Birliği üye ülkelerine gerçekleştiren Türk endüstrisi; Haziran 2011’den beri bu ülkelere olan ihracatlarda, IE standartları ile belirlenmiş IE2 verimlilik sınıfındaki yüksek verimli elektrik motorlarını kullanıyor. Bilindiği üzere, AB üyesi ülkelerin hiçbiri ve bu ilgili ülkelere makine veya motor ihracatı yapan Türk firmaları, kendi aralarındaki ticarette verimlilik açısından IE1 sınıfına dahil motorları kullanamayacaklar. Siemens, 3. Ulusal Enerji Verimliliği Fuarı’nda yüksek teknolojiyle üretilen SGT T 750 ve SGT800 endüstriyel gaz türbinlerini de tanıttı. Güç üretiminin yanı sıra, mekanik tahrik için de kullanılabilen SGT750 gaz türbini, yüksek verimlilik oranı ve düşük emisyon düzeyleriyle, çevreye duyarlı ve ekonomik bir ürün olma özelliğine sahip. Siemens’in endüstri sektöründeki uzun yıllara dayanan tecrübesini, başarısı kanıtlanmış, en güncel teknolojiler ve yenilikçi fikirler ile birleştiren tasarımıyla göz dolduran SGT750, 17 yılda sadece 17 gün duruş süresiyle yüksek emre amadelik oranı ve güvenilirlik sağlıyor. Siemens’in endüstriyel gaz türbini yelpazesinde 37 MW güç çıkışıyla yer alan SGT750, yüksek çıkışın yanı sıra pazar öncüsü verimlilik ve en ileri teknolojiye sahip kuru tip düşük emisyon (DLE) sistemi sunuyor. Dayanıklı yapısıyla güvenli bir kullanıma imkan tanıyan SGT750, Siemens’in hem operatörlere hem de ürün sahiplerine konforlu kullanım sunma geleneğinde çıtayı yükseltiyor. Zorlu ortamlar ve düşük yaşam döngüsü maliyeti söz konusu olduğunda dikkat çeken Siemens SGT800 endüstriyel gaz türbini, sürekli ve ağır şartlarda çalışmak için tasarlanan bir ürün niteliği taşıyor. Güç üretimi uygulamalarında 47 MW güç çıkışına sahip olan SGT800, sıvı yakıttan doğalgaza kadar geniş bir yakıt aralığı sunuyor. Açık ve kombine döngülerde düşük maliyetiyle rekabet avantajı sağlayan SGT800 gaz türbini, birleşik üretim kurulumlarındaki güçlü ısı üretimiyle süreç bazlı endüstrilerde ideal tercih haline geliyor. Tüm döngülerde yüksek yakıt tasarrufu yapan SGT800, atmosfere verilen CO2’yi de azaltıyor. En güncel gaz türbini teknolojisiyle yüksek verimlilik ve düşük emisyon seviyeleri sunan SGT800; yatırım maliyeti, kullanılabilirlik, döngü etkinliği, emisyonlar, çalışma esnekliği ve uzun hizmet ömrü üzerine odaklanmış tesis tasarımıyla sanayi kuruluşlarına avantaj sağlıyor. elişen ekonomi ve günlük yaşam koşulları, artan şehirleşme oranlarıyla birlikte enerjiyi en önemli ihtiyaçlar listesinin başına yerleştiriyor. Modern dünya, günümüzün tek taraflı enerji iletişiminin ötesinde bir çözüme ihtiyaç duyuyor. Akıllı Şebekeler, çift yönlü iletime olanak tanıyan yapısı ve üstün yönetim kabiliyeti sayesinde bu çözümü karşılamak için gelişimini sürdürüyor. Yapılan araştırmalar, geleceğin yaşam koşullarında enerjiye ayrı bir önem veriyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde, dünya nüfusunun 1,4 milyar artacağı tahmin ediliyor. Bu artışın ise büyük ölçüde şehirlerde olacağı öngörülüyor. Bu nedenle şehir yönetimlerinin üzerine düşen daha fazla sorumluluk bulunuyor. Akıllı Şebekeler, bu noktada devreye girerek şehirlerde yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olurken, enerji dağıtım şirketlerinin işlerini de kolaylaştırıyor. Dağıtım şirketleri, Akıllı Şebekeler’in güçlü BT altyapısı sayesinde abone yönetimi dahil olmak üzere tüm süreçleri kolaylıkla yönetebilirken, sistem bugünkünden farklı olarak mevcut abonelere de enerjiyi ucuz olduğu saatlerde alıp, pahalı olduğu saatlerde şebekeye geri satabilme fırsatı tanıyor. Smart Grid olarak tanımlanan ve Siemens’in geliştirilmesine küresel olarak öncülük ettiği Akıllı Şebekeler, yalnızca dağıtım şirketlerinin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, enerjiyi sağlayan üretim şirketleri ve şehirlere aktarımını gerçekleştiren iletim şirketleri için de çözümler sunuyor. Siemens, entegre enerji şirketi olmasının getirdiği avantajlarla, Akıllı Şebekeler’i ilgili tüm süreçler için özelleştirebiliyor. G en somut örneklerinden biri olmaya en büyük aday. Kişisel ihtiyacın dışında, ilk örneklerini görmeye başladığımız şehir içinde ortak kullanım noktalarında da etkin bir yönetime yani Akıllı Şebekeler’e ihtiyaç duyuluyor. Aboneler, Akıllı Şebekeler’le birlikte gelen akıllı sayaçlar ve arka planda çalışan otomasyon sistemi sayesinde hem tek bir abonelikle ev, işyeri ve elektrikli otomobilleri için ihtiyaç duydukları enerjiyi alabiliyor ayrıca yine bu noktalardaki küçük çaplı yenilenebilir hem de enerji araçlarıyla ürettikleri fazla enerji sisteme geri kazandırabiliyor. Bu teknolojinin gelişimi için dünya genelinde pek çok çalışmaya imza atan Siemens, Akıllı Şebekeler’in enerji otomasyonu çözümlerini Türkiye’de geliştiriyor. Siemens’in Gebze’deki tesislerinde kurulan yeni ArGe Merkezi’nde geliştirilen çözümler, dünyanın farklı bölgelerindeki diğer üç Siemens ArGe Merkezi’ndeki uygulamalarla birleştirilerek, teknolojinin gelişiminin hızlanmasını sağlıyor. Bu merkezde geliştirilen teknolojilerin zaman içinde Siemens’in faaliyet gösterdiği 190 ülkede kullanılmaya başlanması hedefleniyor. Siemens, Akıllı Şebekeler’e dair çözümlerini bu yıl üçüncü kez düzenlenen Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda tanıttı. Hibrid otobüslerle çevreci ulaşım S Yenilenebilir enerjinin gücü Akıllı Akıllı Şebekeler, mevcut üretim şirketlerine farklı kaynaklardan elde edilen enerjiyi tek bir merkezden yönetebilme imkanı veriyor. Böylece dağıtım şirketleri, hem yenilebilir enerjiyi hem de fosil kaynaklardan elde ettikleri enerjiyi düzenli kontrol ederek verimliliği artırabiliyor. Siemens’in SCADA çözümünün Akıllı Şebekeler’e uyarlanmasıyla elde edilen avantajlar iletim şirketlerinde de etkisini gösteriyor. Süreci daha etkin yönetme şansı elde eden iletim şirketleri kayıp kaçak oranlarının azaltımı başta olmak üzere pek çok fayda sağlayabiliyor. Akıllı Şebekeler’in günlük yaşamımıza yansıması ise farklı şekillerde olabiliyor. Yakın gelecekte sıklıkla karşılaşacağımız elektrikli otomobiller, bu yansımanın Şebekeler ile hissediliyor iemens, ELFA ürün ailesi ile hibrid ve elektrikli kara ve deniz araç çözümleri sunuyor. Türkiye’de tasarlanan ve üretilen ilk hibrid 12 m. şehir içi otobüsü olan Temsa Avenue’de kullanılan Siemens ELFA Hibrid Tahrik Çözümü ile araçta frenleme esnasında oluşan enerji, elektrik enerjisine çevrilerek enerji depolama ünitelerinde depolanıyor ve aracın tekrar hareketi sırasında devreye giriyor. Bu sistem, şehir içi ulaşımda sıkça yaşanan dur kalklar nedeniyle ısıya dönüşerek kaybolan kinetik enerjinin, tekrar kullanılmasıyla yakıt tüketiminin düşürülmesini sağlıyor ve bakım maliyetlerini azaltırken dizel motorun ömrünü de artırıyor. Türkiye’de çeşitli belediyeler tarafından test edilmeye devam edilen Temsa Avenue Hibrid’in, aynı uzunluktaki dizel motorlu otobüslere kıyasla yaklaşık %25 daha düşük yakıt tüketimi ve karbondioksit emisyon değerlerine sahip olduğu Sakarya Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü’nün araştırmaları ile de gösterilmiştir. Siemens 2011 yılı itibariyle Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticileri olan BMC ve Güleryüz ile de 2 yeni hibrid otobüs projesine başladı. Bu araçların da 2012 yılı içinde Türkiye yollarında olması bekleniyor. Dünya genelindeki hibrid otobüs kullanımı da gün geçtikçe artıyor. ABD ve Japonya’da yaygın olarak kullanılan hibrid otobüslerin kullanımı Avrupa’da da hızla yaygınlaşıyor. 2012 Yaz Olimpiyatları’na hazırlanan ve Siemens’in Sürdürülebilir Şehirler yaklaşımıyla gelişimini sürdüren Londra, Avrupa’da hibrid otobüs kullanımının yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor. Olimpiyatlar sırasında şehirde yalnızca hibrid otobüslerin kullanımını hedefleyen Londra Belediyesi, son birkaç yıldır otobüs filosunu yenilerken enerji verimliliğine katkı sağlayan hibrid otobüslerle Sürdürülebilir Şehirler yaklaşımını destekliyor. Londra Toplu Ulaşım Kurumu TfL’in NBFL (New Bus For London) projesi kapsamında hizmete soktuğu Siemens ELFA sistemini kullanan yeni nesil çift katlı hibrid otobüslerinde CO2 salımında ve yakıt tüketiminde standart bir hibrid otobüse göre yaklaşık % 25, konvansiyonel bir otobüse göre ise yaklaşık % 50 düşüş gibi çok etkileyici sonuçlar elde edildiği açıklandı. Mevcut 7 adet otobüse ek olarak, TfL bu otobüslerden 160 adet daha sipariş etmeyi planladığını duyurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle