Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 31 Ocak 2012 Salı Enerjide Çözüm: Enerjinin Etkin Kullanımı ve %100 Yenilenebilir Enerji ? Prof. Dr. TANAY SIDKI UYAR Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, EUROSOLAR Avrupa Yenilebilir Enerji Birliği Türkiye Bölüm Başkanı, WWEA Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkan Yardımcısı EUROSOLAR Türkiye IRENEC Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliğinin Türkiye Bölümü EUROSOLAR Türkiye, Birliğin vizyonu doğrultusunda %100 yenilenebilir enerjilere dönüşümün teknik, ekonomik, siyasi boyutlarının ve sanayide, mimaride, ulaşımda ve eğitimde hayata geçme yollarının tartışılacağı uluslararası bir platform yaratmak için her yıl, IRENEC Uluslarası %100 Yenilenebilir Enerji Konferans ve Sergileri düzenlemektedir. 68 EKİM 2011 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen IRENEC 2011’de, enerji, ekonomi ve kentlerde yaşanan dönüşümün irdelendiği mesajlar paylaşıldı ve şu sonuçlar çıkarıldı: 1. %100 Yenilenebilir enerji tedariki önündeki engeller artık teknik ya da ekonomik değildir. Esas olarak siyasi direnç ve çıkar gruplarının engellemesi söz konusudur. Büyük santraller ve çoğunlukla tekel olan büyük organizasyonlar şeklinde bir yapıya sahip mevcut merkezi enerji üretim sisteminden, her binanın güneş enerjisi, her ormanlık alanın biokütle enerji, her rüzgârlı konferansları 850’li yıllarda sanayileşme ile hızla artan enerji gereksinimi, yeraltından çıkartılan fosil yakıtlar ile karşılanmaya başlandı. 100 yıl gibi kısa bir sürede fosil yakıtların doğaya verdiği zararlar etkisini gösterdi. Kömür, doğalgaz, petrol gibi binlerce yılda oluşmuş kaynaklar "insanlığın gelişmesi(!)" adına tükendikçe, atıklarıyla hava, su, toprak da tükenmeye başladı. Bu fosil yakıtların yarattığı olumsuzluk yakın çevreyle sınırlı kalmadı; atmosfere de yayıldı. Sonunda bu kirlilik, iklim değişikliğine yol açmaya ve dünya yaşamını tehdit etmeye başladı. ar her geçen gün katlanarak artıyor. Tanay Sıdkı Uyar Pek çok ülkede yakılan kömür nedeniyle kentler yaşanmaz hale geldi. 58 Aralık 1952 tarihleri arasında yoğun kömür yakılması sonucu oluşan duman ve sis Londra’da 12 bin kişiyi öldürmüştü. ABD’de 2000’de yapılan bir çalışma kömür santrallerinden salınan partikül maddelerin her yıl 23600 kişinin ölümüne neden olduğunu gösterdi. Bu felaketleri önlemek adına Temiz Kömür Teknolojileri geliştirildi; kirletici ve öldürücü gazların atmosfere verilmesi önlenmeye çalışıldı. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney 2001 yılında kömür santrallerinin yapımına büyük destek sağlamıştı ancak ne yazık ki o tarihten bugüne, sonuncusu Nisan 2011’de Purdue Üniversitesinde olmak üzere, 150 temiz kömür teknoloji yatırımı iptal edildi. 1 Nükleer kurmak kolay, kurtulmak zor... Nükleer santrallerin atık ısısı bugün diğer enerji kaynakları arasında hem toplumsal hem çevresel hem de ekonomik açıdan en maliyetli kaynaktır. Enerjide çözüm olduğu yanılgısıyla, 1970 yılından itibaren ABD de nükleer santral siparişleri artmaya başlamıştı, 1972’de sipariş adedi 35’e ulaşmış, ancak 1978 den itibaren hiçbir sipariş olmamış ve 1973 yılından önce sipariş edilmiş 100 nükleer santral de iptal edilmiştir. 1978 yılından başlayarak son otuz yıldır ABD de nükleer santral yatırımları durmuştur. Bunun temel nedenleri arasında santrallerin inşaatının pahalı olması, atıkların depolanma sorunları, ABD vatandaşlarının kendilerinin korunması gereken bir teknolojinin yakınlarında yaşamak istememeleri ve yasal düzenlemelere uyumluluk konuları sayılabilir. bölgenin rüzgar enerjisi üretme noktası olabileceği ademi merkeziyetçi enerji sistemine geçişin yapısal değişimi, mevcut sistemin büyük bir direnciyle karşılaşmaktadır. 2. Dünyada pek çok belde, kasaba, yerleşim ve kentte %100 yenilenebilir enerji hedefleri artık hayata geçirilmektedir. Almanya , Avusturya, Danimarka ve başka birçok örnekte görüldüğü gibi, asıl olan doğru politikaların ısrarlı uygulanmasıdır. Bu ülkelerde geçtiğimiz 15 yıl içinde siyasi iradenin tercihi ve kararlılığı ile yenilenebilir enerjilerin teşvik edilmesi, anlamlı (FIT, FeedinTariff) şebeke besleme destekleri ile ve yaygın üretilen yenilenebilir enerjilerin istikrarlı arzını sağlayan akıllı şebeke teknolojilerine yapılan yatırımlarla dönüşüm başlatılmış ve %100 yenilenebilir enerji hedefi hayalden gerçeğe dönmüştür. 3. Yenilenebilir enerjilerin enerji kaynağının olduğu yerlerde küçük üretim tesisleri kurmaya imkan vermesi nedeniyle bölgesel yerleşimlerin, yaygın ve hızlı olarak yenilenebilir enerji kullanımına geçişleri, daha büyük ölçekli bir dönüşümden daha kolay olabilir. Türkiye´de yerel yönetimler, bu konuda kapasitelerini geliştirerek, yabancı örneklerden öğrenerek ‘iyi örnekler’ yaratmaya başlayabilirler. 4. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın kullanımı, yeni mülkiyet biçimleri ile el ele gelişebilir. Yerel yönetimler, kooperatifler ve yurttaş gruplarının rüzgâr ve güneş santrallarına sahip olduğu örnekler dünyada yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de bu konuda hukuki çerçevelerin zorlanmasına ve öncü gruplara ihtiyaç vardır. 5. Yapıların ve inşa edilmiş çevrenin, giderek yerleşimlerin bugüne göre çok daha düşük hatta ‘artı’ enerji odakları olmaları mümkündür, bugünün teknolojileri ve tasarımı buna olanak vermektedir. 6. Türkiye’de kayda değer bir gelişme gösteren rüzgar enerjisi sektörü, yerli yabancı yatırımcıları çekerek iç pazarı genişletirken, ülkenin bu alandaki teknoloji geliştirme kapasitesinin de yükselmesi yönünde etkide bulunmaktadır. Talep tarafı politikalarının, pazar geliştirmeye ve büyütmeye yönelik kamusal müdahalenin diğer yenilenebilir enerji teknolojilerinde de kritik olduğu görülmektedir. 7. Yenilenebilir enerjilere dönüşümün ekonomiyi canlandırma ve yeni istihdam alanı yaratma etkisi büyüktür ve başta Almanya olmak üzere gerçek örnekler yaşanmıştır. Sanayi birliklerinin bunu görüp harekete geçmeleri gerekir. 8. Politik iradenin uzun vadeli enerji, ekonomi ve toplumsal hedefler belirlemesi , geçtiğimiz yüzyıldaki kirli enerjilerle, sürdürülemeyen ekonomik modellerle kalkınan ülkelerinin geçtiği yolu takip etmek yerine, yüzünü geleceğe dönmüş ülkelerin son 20 yıl içinde çizdikleri yeni, temiz enerjiler ve sürdürülebilir kalkınma yolunda yürümeyi hedeflemesi beklenmektedir.