Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 Cumhuriyet ENERJİ G 7 Aralık 2010 20 MADEN KAZALARININ ÜLKELERE GÖRE FARKLI SONUÇLARI Şili'de sevinç, Türkiye'de hüzün ili’nin Copiapó şehrine 45 kilometre uzaklıktaki San Jose AltınBakır Madeni’nde 5 Ağustos 2010 günü ve sonrasında yaşananlar, bir televizyon gösterisi formatında kamuoyuna sunuldu ve tüketildi. Maden ocağında göçük olmuş ve 33 madenci yerin 680 metre altında mahsur kalmıştı. Buraya kadar olan kısmıyla, madencilik dünyasında sıkça duyduğumuz kaza haberlerinden birine benziyordu. Ama kazadan 17 gün sonra olağan dışı bir şey oldu. Madendeki sığınağa indirilen sondaj makinası tekrar yukarı çekildiğinde, kimse gözlerine inanamadı. Cihazın ucuna iliştirilen notta “Hepimiz sığınaktayız, durumumuz iyi…” yazıyordu. Ve gösteri başladı. Maden işçileri, neredeyse tüm ayrıntıları bütün Dünya tarafından naklen izlenilen 69 günün sonunda, madencilik sektöründe daha önce benzeri görülmemiş bir yöntemle; 71 santimetre çapındaki kurtarma kuyusuna indirilen çelik kapsülle yerin 680 metre altından tek tek yeryüzüne çıkarıldılar. Ekran başındaki seyirci mutlu sondan memnundu. Ş Dr. Nejat TAMZOK Maden Yüksek Mühendisi faaliyete ancak 2008 yılında geçebilmişti. Şili Hükümeti, firmayı ocak tahkimatlarını sağlamlaştırması konusunda defalarca uyarmış, buna karşın ekonomik gerekçelerle herhangi bir önlem alınmayarak tahkimat dayanımları olduğu gibi bırakılmıştı. Dolayısıyla, Şili kazası tesadüf ya da kader değildi. kader değildir, 17 Mayıs 2010 tarihinde ZonguldakKaradon’da yaşanan ve 30 madencinin yaşamını yitirdiği kaza da. Karadon’da yaşanan maden kazasında 2’si mühendis toplam 30 maden emekçisi yaşamını yitirmiştir. Kazanın üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesine kar hala ciddi bir yol alınamamış olması dikkat çekicidir. Ülkemiz madencilik sektöründeki kaza istatistikleri incelendiğinde; kaza, kaza sonucu ölüm ya da iş göremezlik sayılarının küçük ölçekli kurumsallaşmamış işletmelerde çok daha fazla olduğu görülmektedir. Kurumsal kültür şart Madencilik endüstrisinde “kurumsal kültür”, diğer pek çok endüstriden farklı olarak son derece belirleyici bir unsur durumundadır. Ülke ekonomileri bakımından büyük önem taşıyan madencilik endüstrisini, diğer herhangi bir ekonomik sektörden farklı kılan temel özellikler bulunmaktadır. Söz konusu özellikler, bu endüstride uzun birikim ve deneyime, güçlü finansal yapılara sahip büyük ölçekli kuruluşları gerektirmektedir. Genel olarak madencilik endüstrisinin doğası; etkin, verimli ve güvenli madencilik faaliyetlerinin, uzun kurumsal geçmişe sahip kuruluşlar tarafından yapılabilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu gerçek, özellikle madencilik endüstrisi bakımından gelişmiş ülkelerde kolaylıkla izlenebilmektedir. Kurumsal kültürün en fazla etkilediği alanlardan biri de iş sağlığı ve güvenliğine ilişkindir. Endüstrinin kaza istatistikleri incelendiğinde köklü madencilik kuruluşlarında meydana gelen iş kazalarının endüstri ortalamalarının son derece altında seyrettiği görülmektedir. Bununla beraber, küçük ölçekli kurumsallaşmamış işletmelerde ya da taşeron dediğimiz ve asıl işletmeci adına geçici iş yapan firmalarda ise ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan kazaların her yıl giderek arttığı görülmektedir. Dolayısıyla; küçük ölçekli üretim yapan ve eski teknoloji ile emek yoğun/verimsiz çalışan işletmelerin geliştirilmesine ya da kapatılmasına ve taşeron uygulamasından vazgeçilmesine yönelik politikaların iş kazalarının önlenmesinde etkili olacağı açıktır. Bu bakımdan; esnek ve kuralsız çalışmayı, işçiyi başka işverene kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kaçak işçiliği özendiren düzenlemeler yerine, uluslararası sözleşme, standart ve normları dikkate alan ve endüstrinin tüm Şili'de bir madende yaşanan göçük nedeniyle yerin 680 metre altında üç ay kalanların yer yüzüne sağ çıkarılmaları tüm dünyada sevinçle karşılandı. Benzer kazaların ülkemizde yaşanması ise acıyla sonuçlanıyor. Zonguldak’ta göçükte kalan iki madenci hala çıkarılamadı. Madencilikte sorunları taşeronlaşma değil kurumsallaşma çözebilir. taraflarının katkı verdiği çağdaş bir “İş Mevzuatı” zaman kaybedilmeden geliştirilmeli, iş sağlığı ve güvenliği alanında akılcı ve etkili stratejiler ortaya konulmalıdır. Ülkemiz kömür endüstrisinde, kökenleri 1935 yılında kurulan Etibank’a, hatta 19. yüzyılın başlarından beri Zonguldak’ta sürdürülmekte olan kömür madenciliğine dayanan, dolayısıyla 150 yılı aşkın bir geçmişin birikim ve deneyimine sahip kurumsal yapılar mevcuttur. Bugüne kadar uygulanan hatalı yapılandırma modelleriyle bir ölçüde aşındırılan söz konusu birikim ve deneyim bu kuruluşların en güçlü yanları olarak hala ortada durmaktadır. Daha gelişmiş bir kömür endüstrisinin, söz konusu kurumsal yapıların ortadan kaldırılmasıyla kurulabileceği tezi, şüphesiz son derece akıl dışı bir düşüncenin ürünüdür. Gerçekte; bir yandan etkin ve verimli çalışan diğer yandan sıfır kaza hedefine ulaşmış bir kömür endüstrisinin, mevcut olan bu birikim ve deneyim temelinde inşa edilmesi en akılcı yol olacaktır. Kazalar kader değil Bu arada, maden ocağının sahibi San Esteban Şirketi’nin iş güvenliği ve sağlığı konusunda kabarık bir sabıkasının olduğu detayı üzerinde kimse fazla durmadı. Şirket, iş güvenliği konusundaki ihlalleri nedeniyle daha önce 42 defa cezaya çarptırılmıştı. 2006 yılında yaşanan ölümlü kaza sonrasında ocak kapatılmış, tekrar Aslında, maden kazaları hiçbir zaman da kader olmamıştır. Maden kazaları kader olmadığı gibi madenciler de genellikle San Jose maden işçileri kadar şanslı olmamışlardır. Özellikle kömür madenciliğinin tarihi acılarla doludur. Ölüm hiç eksik olmamıştır: 10 Mart 1906’da Fransa’nın Courrieres Kömür Ocağı’ndaki toz patlamasında yaşamını yitiren madenci sayısı 1099’dur. 15 Aralık 1914’de Japonya’nın Kyushu Kömür Ocağı’nda 687, 14 Kasım 1913’de Galler’deki Senghenydd Kömür Ocağı’nda 438, 26 Nisan 1942’de Çin’in Honkeiko Kömür Ocağı’nda 1549, 27 Aralık 1975’de Hindistan’ın Chasnala Kömür Ocağı’nda 372 madenci yaşamını yitirmiştir. Tüm bu kazaların nedenleri açıkça belirlenmiş, önlenebilir oldukları anlaşılmıştır. Hiçbiri kader değildir. 3 Mart 1992’de Zonguldak Kozlu Kömür Ocağı’nda 263 maden işçisinin yaşamını yitirdiği gaz ve toz patlaması da şın hayatını kaybeden 2 işçiye hala ulaşılamamıştır. Copiapó’da yaşanan sevinç Karadon’a kısmet olmamıştır. Ülkemizde kazalar hız kesmiyor Ülkemiz madenciliğinde iş kazası istatistikleri, madencilik bakımından gelişmiş pek çok ülkeye kıyasla dramatik boyutlardadır. 19992008 arasındaki 10 yıllık dönemde ülkemizde meydana gelen iş kazalarında ölen her 100 kişiden 8’i ve iş göremez hale gelen her 100 kişiden 20’si madencilik endüstrisinde çalışmaktadır. Söz konusu dönemde, bu endüstride yaşamını kaybedenlerin sayısı 820 ve sürekli iş göremez hale gelenlerin sayısı ise 4 bin 62’dir. Sadece kömür sektöründe bu sayılar, sırasıyla 499 ve 3 bin 695’dir. Özellikle son yıllarda, gerek madencilik üretimi gerekse iş sağlığı ve güvenliği alanında yasal, yönetsel ve teknolojik gelişmelerin tüm Dünya’da hız kazandığı, bu gelişmelere koşut olarak kaza istatistiklerinin de pek çok ülkede olumlu yönde geliştiği gözlenmektedir. Böyle bir dönemde, ülkemiz madencilik endüstrisinde ise iş güvenliği alanında Son on yılda çok ölümlü maden kazaları Tarih 7Temmuz 2010 17 Mayıs 2010 23 Şubat 2010 10 Aralık 2009 27 Mayıs 2007 24 Şubat 2007 2 Haziran 2006 21 Nisan 2005 8 Eylül 2004 9 Ağustos 2004 22 Kasım 2003 8 Ağustos 2003 1 Şubat 2003 Yer EdirneKeşan ZonguldakKaradon BalıkesirDursunbey KonyaBeyşehir BalıkesirDursunbey BalıkesirDursunbey KütahyaGediz KastamonuKüre ÇorumBayat KaramanErmenek ErzurumAşkale İstanbulSultançiftliği Maden Kömür Kömür Kömür Mermer Kömür Kömür Kömür Bakır Kömür Kömür Kömür Taşocağı Ölü Sayısı İşinYürütücüsü 3 30 13 19 3 3 17 18 19 3 10 8 4 Özel Şrma Kamu kurumu adına yüklenici Şrma Özel Şrma Özel Şrma Özel Şrma Özel Şrma Özel Şrma Özelleştirmekapsamındakamuiştiraki Özel Şrma adına yüklenici Şrma Özel Şrma Kamu kurumu adına yüklenici Şrma Kamu kurumu adına yüklenici Şrma Özel Şrma BursaMustafakemalpaşa Kömür