02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet ENERJİ 7 Aralık 2010 20 12 YASAK SAVMAK, GEÇİŞTİRMEK MANTIĞIYLA HAZIRLANIYOR ÇED'in amacı tepkiyi yok etmek İsmail KÜÇÜK Meteoroloji Müh. Odası Eski Başkanı [email protected] E nerji kaynaklarının çeşitliliği ve yerli kaynaklara bağlı enerji üretimi, enerji güvenliği açısından en önemli koşuldur. Hidrolik enerji tesislerinin bir kısmı üretim yapısı bütününe göre yenilenebilir enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda bakıldığında hidrolik enerji, enerji kaynakları içerisinde yararlanılması gereken öncelikli kaynaklarından biri olarak öne çıkmaktadır. Ancak hidrolik enerji tesisleri, fizibilitesinden üretim süreci sonrasını kapsayacak şekilde havza bazında bir bütün olarak, doğal yaşam, sosyolojik ve kültürel etkiler dikkate alındığında gerekli faydayı sağlayabilir. Hidrolik enerjiden daha fazla yararlanma adına kanunlar yeniden düzenlenmiştir. En önemli düzenlemeler, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile özel sektörün hidroelektrik santralları (HES) inşaatlarına başlamasıyla gündeme gelmiştir. Oysa 3096 ve 3996 sayılı kanunlar ile YapİşletDevret ve Yapİşlet ile kamu elinden çıkarılan santrallarda inşaat ve işletim sürecinde bir çok sorunlar yaşanmış ve bu konuda hiçbir çözüm üretilememiştir. 4628 sayılı Kanun sonrasında HES inşaatlarının başlamasıyla birlikte yaşanan sorunları yerinde gören çevre halkı HES’lere karşı yasal ve meşru mü cadeleye başlamışlardır. Siyasi irade HES’lere karşı oluşan toplumsal tepkileri çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporları ile yok etmeyi hedeflemiştir. Bu amaçla süreç içerisinde işleyişte bir çok değişikliğe gidilmek zorunda kalınmıştır. Ancak bu değişikliklerin hiçbir tanesi yaşanan çevresel sorunları düzeltecek ya da azaltacak önlemler olamamıştır. ÇED Mevzuatında HES Resmi Gazete'de 17 Temmuz 2008 tarihinde yayımlanan ÇED Yönetmeliği'nde çevresel etki değerlendirmesi, “Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar” olarak tanımlanmaktadır. Yönetmeliğin uy diye verilen karar örnekleri çoktur. Toplumsal direnişin olduğu yerlerde “ÇED gerekli” kararı verilmekte, direnişin olmadığı yerlerde ise konu geçiştirilmektedir. Bu durum, seçmeeleme kriterlerinin olmadığını, keyfiyete göre işlem yapıldığını açıkça göstermektedir. Çizelgede görüldüğü gibi enerji sektöründeki ÇED raporlarından sadece bir tanesi olumsuzdur. Bu, Köprüçay Projesi (Beş Konak 1 Barajı ve HES) için verilen olumsuz karardır. Alternatif proje olarak sunulan Köprüçay Projesi (Beş Konak 2 Sektör Dağılımı Olumlu Olumsuz Toplam Baraj ve HES) için ise aynı tarihli kararla olumlu rapoTermik 44 44 ru verilmiştir. Veriler bu HES 124 1 125 kapsamda değerlendirildiİletim 143 143 ğinde, enerji sektöründe hiç Jeotermal 1 1 bir ÇED olumsuz sonuçlanSulama 4 4 mamıştır. Rüzgar 3 3 Geçmiş örnekler ele Toplam 319 1 320 alındığında bundan sonrasında HES’ler için hazırlaÇizelge 1. Enerji Sektöründeki ÇED Karar Sonuçları nacak olan ÇED’lerin hepsinin olumlu olacağına ilişkin öngörü yanlış olmaz. üzeri baraj ve göletler) ile kurulu gücü Kurulu güç kriter olamaz 0.5 MW ve üzeri olan nehir tipi santraller” olarak belirlenmiştir. Toplumsal tepkiler sonucu kurulu güç için 50 MW olan sınır değer 25 ÇED uyguyamalarında HES MW’a indirilmiştir. ÇED hazırlamak isEnerji sektöründe toplam 320 temeyen şirket, 25 MW olan santral güÇED’in 125 tanesi HES’lere aittir. (Çicünü 24.5 MW olarak gösterebilir. zelge 1) Aynı ve benzer özellikteki Gücü bu kadar azaltmak enerji üretimini havzalarda benzer HES’ler için “ÇED azaltmayacağı gibi ÇED raporu gibi bir gerekli” ya da “ÇED gerekli değildir” işlemden kurtulmanın yolu açılmış olur. Kurulu gücü 0.5 MW altında olması demek, aynı bölgede inşa edilecek daha büyük güçteki bir santraldan daha az etki yaratacağını göstermez. Aynı şekilde 0.6 MW kurulu gücü de 0.5 MW değerin altına çekmek işletmeci açısından bir zarar oluşturmaz. Ancak ÇED gibi bir işlemden kurtulur. Aynı ya da benzer yerde yapılacak tesisin kurulu gücünün 25 MW ya da 0.5 MW'dan az ya da çok olmasının ÇED gerekliliği kararı için belirleyici kılınmasının bilimsel bir dayanağı yoktur. Kurulu güçle ÇED’in ilişkilendirilmesi doğru değildir. Kurulu güce bağlı ÇED zorunluluk ve gereklilik ifadeleri sadece toplumsal tepkileri sönümlemek amacıyladır. gulamasındaki yetki devirleri 5. madde ile belirlenmiştir. Yönetmelikte ÇED işlemleri, “çevresel etki değerlendirmesine tabi projeler” ve “seçme eleme kriterleri” diye iki başlık altında sayılmıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi'nde, “su depolama tesisleri (göl hacmi 10 milyon m3 ve üzeri olan baraj ve göletler) ile kurulu gücü 25 megavat (MW) ve üzeri olan nehir tipi santraller” sayılmaktadır. Seçme, Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler; “su depolama tesisleri (göl hacmi 5 milyon m3 ve Hidro elektrik santral projelerinde çevre etki değerlendirme raporları yalnızca formaliteye dönüşmüş durumda. Oluşan toplumsal tepkiyi yumuşatmayı amaçlayan raporlar bir kenara bırakılıp, ekolojik gereksinmeler ve toplumsal faydayı ön planda tutan projeler üretilmeli hangi bir kriter yoktur. Yani, bu mühendislik yapılarını projelendirmek için hiçbir mühendis çalıştırılması zorunlu değildir. Sonuç olarak, mühendisleri belli olmayan yada kimler tarafından hazırlandığı bilinmeyen HES projelerine ÇED hazırlanmaktadır. ÇED'lerin ve projelerin hazırlanmasındaki bu ikilem, ÇED'lerin çevresel etkileri azaltmaya dair olmadığını açıklamak için yeterlidir. ÇED’ler formalite oldu Doğal yapısı çok farklı özellikler gösteren Türkiye gibi bir ülkede bütün ÇED'lerin olumlu olması dikkatle sorgulanması gereken bir konudur. Her şeye rağmen bütün ÇED’ler olumlu sonuçlanmaktadır. Bu durum HES ve ÇED gerçeğini yansıtmaktadır. Aynı havzada ya da ilişkili havzalardaki HES’lerin ÇED’leri birbirinden bağımsızmış gibi değerlendirilemez. ÇED değerlendirmeleri bütünleşik olarak yapılmak zorundadır. Günümüzde ÇED, bir formalitenin yerine getirilmesi olarak işlem gördüğünden, yatırımcılar doğal olarak ÇED'i işleri geciktiren işlemler olarak algılamaktadırlar. Mühendislik kriterlerinden uzak, ekolojik, sosyolojik ve kültürel yaşamı yok sayarak ortaya konan HES projeleri durdurularak, ekolojik gereksinimler ve toplumsal fayda gözetilmek koşuluyla gerçekçi projeler üretilmelidir. ÇED ve ÇED süreçleri özünden uzak sadece formaliteden ibarettir. Proje yok ÇED var ÇED hazırlayabilmek için, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın belirlediği kriterlere göre yeterlilik belgesinin alınması ve belli kriterlerde meslek disiplinlerinin çalıştırılması zorunlu tutulmaktadır. ÇED hazırlanmasında kullanılan veriler öncelikle HES projelerinden alınmaktadır. Oysa HES’lerin, fizibilite ve uygulama projelerinin hazırlanması aşamasında aranan her
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle