Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞk@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com 1 Temmuz 2011 Cuma 365 Eğitim uzmanları, kısa sürede başarı vaat eden programlara karşı uyarıyor: Ankara Üniversitesi’nde Müzik Atılımı... H ‘Tuzağadüşmeyin’ A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversiteye giriş sınavlarının hemen öncesinde metro ve belediye otobüslerinde “kısa sürede başarı” vaat eden ilanlar görülmeye başlandı. Eğitim uzmanları, “10 saatte edebiyat, 10 günde matematik öğrenilebileceği” yönündeki ilanların “tuzak” olduğuna dikkat çekerek veli ve öğrencileri uyarıyor. Üniversite sınavlarına hazırlanırken şifre skandalıyla morali bozulan öğrencilere bir uyarı da hızlı öğrenme iddiasını gündeme getiren ilanlar konusunda geldi. Geçen hafta sonu yapılan sınavlardan önce metro ve belediye otobüslerinde bazı ilanlar görüldü. Bu ilanlarda “Hafıza teknikleriyle ve görsel malzemeler kullanılarak 10 saatte edebiyat, 10 günde matematik öğrenilebileceği” iddialarına yer veriliyor. Bu gibi tekniklerle “MAT1’in 11 günde, MAT2’nin 12 günde tam öğrenilebileceği” savunuluyor, “Edebiyat sorularında ise öğrencilerin 56 sorudan 50 net çıkarabilecekleri” vurgulanıyor. İlanı veren kurumun yetkilileri, “Görsel teknikler ve yazdıkları absürd hikâyelerle edebiyatta, özellikle eseryazardönem konularının kolaylıkla akılda kalabileceğini” savundu. Bu konularda oluşturulan öykülerin bazıları ise kurumun internet sitesinde “demo” olarak yayımlanıyor. Yetkililer, matematik konularının ise “belli bir altyapısı olan öğrenciye en fazla 20 günlük bir sürede öğretilebileceğini” iddia ediyor. Ancak ilanlarda “belli bir altyapısı olma” koşulu yer almıyor ve “sıfırlama tekniği” diye bir yöntemden bahsediliyor. angi gelişmeye baksam, mutlaka uygun bir söz veya deyiş çıkıveriyor karşıma... Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde yapılan, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün düzenlediği dinleti ve tanıtımda da “Zararın (hatanın) neresinden dönülse kârdır” deyişi usuma geliverdi. Seçildiği günden beri büyük bir iyi niyetle üniversitenin gelişimi için çalışan Rektör Prof. Cemal Taluğ, bu toplantıyı Devlet Konservatuvarı’ndaki yeni yapılanmayı duyurmak, yönetim ve eğitim görevlerini yeni üstlenen kadroyu tanıtmak için düzenlemişti. ‘Böyle eğitim olmaz’ Uzmanlar ise hafıza teknikleri ile öğrenmenin ancak kısa süreli ve yabancı dil ile hızlı okuma gibi etkinliklerde geçerli olabileceğini belirtiyor. Uzmanların konuyla ilgili görüşleri şöyle: “Bu uygulama özellikle matematik konusunda mümkün değildir. Ayrıca edebiyatta bazı şeylerin akılda tutulmasına olanak verse bile bu 10 saat gibi bir sürede gerçekleşemeyecek kadar geniş bir konudur. Öğrenciler zaten oldukça sıkıntılı bir süreçte sınavlara hazırlanmaya çalışırken bir de böyle yöntemlerin açığa çıkması veli ve öğrencinin duygularını sömürmeye yöneliktir. Daha önce çok şey denendi, hipnoz yöntemlerine kadar her şey uygulandı ama eğitim bu tür eğilimlerle yürümez. Şov malzemesi olarak kulanıyor. Hafıza teknikleri ile belli kodlamalar yaptırılarak asgari düzeyde akılda tutma sağlanabilir ancak hem çok uğraşı gerektirir hem de öğrenilenler bir süre sonra unutulacaktır.” Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın 12 yıllık geçmişi var. Bu kurum için rahmetli Hikmet Şimşek çok çaba göstermişti. 1999’da sadece Koro ve Modern Dans programlarıyla, tek kata tıkıştırılarak eğitime başladığında, şakayla karışık “Hocam yoksa dağ fare mi doğurdu?” diye kendisine takılmış, “Cancağzım, Türkiye’de hep göç yolda düzülür. Yasal olarak yeni bir konservatuvarın kurulmuş olması önemlidir” yanıtını almıştım. Çalgı bölümleri düşünülmeyen konservatuvarda, yeterli özelliklere sahip eşlik piyanosu ve derslik bile bulunmuyordu. Ama göç yolda düzülemedi! Konservatuvar kendi halinde, on yıl içinde 28’i dans, kalanı korist olmak üzere 128 mezun verdi. 2008 yılında Gümüşdere Yerleşkesi’nde, daha geniş mekânlara sahip bir başka binaya taşınıldı. Prof. Dr. Cemal Taluğ’un rektörlüğünde konservatuvarla ilgili yapılan durum saptaması sonunda bir “yeniden yapılanmaya” gidilmesi kararlaştırıldı. Müdürlük görevine İzmir’den viyola sanatçısı Prof. Çetin Aydar, Müzik Bölümü Başkanlığı’na Antalya’dan keman sanatçısı Doç. Dr. Orhan Ahıskal getirildi. Viyolonsel sanatçısı Doç. Sinan Dizmen ile Amerikalı uzman kemancıeğitmen Ellen Jewett de göreve başladı. Ve böylece “Ankara Üniversitesi Solistleri” adı altında bir yaylı çalgılar dörtlüsü de kurulmuş oldu. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin doğal akustikli loş holünde, bu dörtlünün Mozart, Erkin ve Dvorak’ın yapıtlarından oluşan programını dinlemeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün gelmiş olması, Ankara Üniversitesi’ne verdiği önemi gösteriyor olmalıydı. Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan konuklar arasındaydı. Ama hep magazin arayan muhabirler sanırım Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun uzun ak saçları arasından görünen küçük küpesinin peşine düştüler! “Ankara Üniversitesi Solistleri”, 9 Temmuz Cumartesi akşamı Kapadokya’da “Klasik Keyifler” dinleti ve atölye günlerinin açılışında üniversitenin adını duyuracaklar. (Bkz:http://www.klasikkeyifler.org/Turkce/2011/index.html) Ülkelerpanayırıbaşlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası öğrenci platformu AIESEC, Ankara’ya gelen yabancı öğrencileri “Ülkeler Panayırı”nda buluşturacak. AIESEC Ankara’nın, her yıl “Dünya Bize Katılıyor Projesi” kapsamında düzenlediği panayır, bugün Ankamall Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Lise öğrencilerinin kültürlerarası değişimi yaşatması, yabancı dillerini geliştirmesi, iletişim ve etkileşimi sağlaması için hazırlanan projeye ise dünyanın 20 farklı ülkesinden gençler katıldı. Gençler panayır sayesinde kendi kültürlerini, danslarını, kıyafetlerini ve müziklerini tanıtma olanağı bulacakken, Türk kültürüyle ilgili bilgi sahibi olma fırsatını da yakalayacak.