26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 Temmuz 2011 Cuma 365 15 Ali Yeşil’in eserleri yer alıyor. Galeri Soyut yönetimi sergiyi, “Sanat hiçbir ayırım gözetmeksizin tüm insanları ortak bir paydada birleştirebilen bir olgudur. Sanatın herhangi bir alanında, sanatsal üretim gerçekleştiren sanatçı, bireyleri ve toplumları birleştirici bir bağ görevi üstlenmektedir. Bu bağın gücü yaratılan eserin özgünlüğü ve ulaştığı insan sayısı ile doğru orantılıdır” sözleriyle tanımlıyor. Sergi 30 Eylül’e değin görülebilir. (438 86 70) SERGİ CUMHURiYET ANKARA’NIN SEÇ TiKLERi Sevgili Ankaralılar, Galeri Soyut, sanat sezonunu “Yaz Günleri 2011” adlı karma sergiyle devam ettiriyor. Özgün sanat dilleriyle, sanat ortamında dikkat çeken sanatçılarla, açılan resim, seramik, ağaç baskı ve heykel sergisinde, Zeliha Akçaoğlu, Zuhal Baysar, Halil Coşkun, Mehmet Ali Doğan, Hakan Esmer, Ali Özhan Güneş, Semih Kaplan, Fatih Karakaş, Hasan Kıran, Serdar Leblebici, Hasan Şahbaz, Seyfettin Şekerov, Mehmet Yangır ve GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET Tonguç’tan Kalanlar çinde İsmail Hakkı Tonguç’un (189324 Haziran 1960) adının geçmediği bir eğitim sistemi mutlaka eksik kalmış demektir. Kısaca Tonguç olarak bilinen bu büyük eğitimcinin kendi alanında yaptıklarını burada özetlemek olası değil. O konuda yazılmış inceleme yazılarının yalnızca dökümü bile büyük bir yer kaplar. Burada onun yeniden anılması yaptıklarından oluşan bir sergi nedeniyledir. Oğlu Engin Tonguç’un girişimleriyle yeni kurulan “İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı”, ondan kalanları toplama ve düşünceleri doğrultusunda çalışmalar yapmak amacıyla yola çıktı. Böylelikle, aslında devletin yapması gereken bir görev yine onun yakınlarına ve düşünce arkadaşlarına kaldı. Cumhuriyet Kültür Merkezi, işte bu vakıf yapısında toplanmış belgelerin bir bölümünden oluşan sergiyi salonunda açtı. Sergide, fotoğraf ve belgeler yanında kendisi tarafından yapılmış resim çalışmalarından örnekleri izleyebiliyoruz. Çoğunluğu 1922 ve 1923 tarihini taşıyan resimler, eski mimariden seçilmiş kapı görünümlerinin tarama tekniğine göre yapılmış çizimleri. Ayrıca, Ölüdoğa (Natürmort) çalışmalarına ilişkin biriki resim de yer alıyor sergide. Bunlar arasında en ilginci kendi kaleminden çıkma otoportre eskizi. Değişik mimari çizimleri yanında doğadan gözlemleri içeren eskizlerle birlikte bir düşün ve eylem adamının sanata bakışını gösteren örnekleri topluca görmek ilginç gelebilir herkese. Fotoğraflar ise, değişik dönemlerine tanıklık yapıyor Tonguç’un. Söz konusu tanıklık doğrudan onun kişiliğini konu alabildiği gibi, dönemin toplumsal yaşamına da ayna tutmakta. Doğa görünümleri ve öğrenciler de yer alıyor fotoğraflarda. 8 Ekim 1921 tarihli bir karede Tonguç’u Karlsruhe Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’ndaki eğitimi sırasında arkadaşlarıyla birlikte görüyoruz. Sergideki çalışmalarının 1922 ve sonrasının tarihini taşımasına bakarak, Almanya’daki bu eğitimden sonra yapıldığını söylemek zor olmasa gerek. Yurda döndüğünde değişik görevlerde bulundu. Ama bunlar arasında en önemlisi Köy Enstitülerinin kuruluşu ile Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nün yaşama geçirilmesinde oynadığı etkin roldür. Tonguç’un sanat eğitimine yaptığı katkıları da unutmamalı bu arada. O günün koşullarında kırsal kesim insanının eğitimi için gerekli eğitim sistemi üzerinde yaptığı çalışmalar statükocu politikacılar tarafından uygun görülmediğinden kısa sürede etkisizleştirildi bu düşün adamımız. Yoksa iş ve sanat eğitimi alanındaki öngörüleri uygulanabilseydi eğer, Anadolu insanı profilinin bugünkünden çok ileride olacağından kimsenin kuşkusu yoktu. Çok iyi bildiği bu durumu el yazısından okuyalım: “Aydın insanın en büyük ihtiyacı dayanaktır. Bu ancak bilim veya sanat olabilir. Günlük hayatın yükünü eza duymadan taşıyabilmek böyle bir dayanağı ele geçirmeye bağlıdır.” Yalnızca bu sözler bile onun düşüncelerinin ne denli çağdaş ve ilerici olduğunu kanıtlamaya yeter. İ KİTAP Gazetemizde pazartesi günleri yayımlanan “Ankara Pazarı” başlıklı köşe yazılarını kitap haline getirdi akademisyen Yakup Kepenek. Politika, ekonomi, eğitim, bilim ve kültür başlıkları altında toplanan yazılar, son on yılın bu konulardaki gelişmelerini özetliyor. Küreselleşmenin ikinci, son on yılın sekizinci yılında ılımlı İslamcı AKP, iktidarda. Bu yıllarda, bir taraftan Cumhuriyetin değerleri aşındırılırken, bir taraftan da buna koşut olarak yönetim kadrolarının ve toplumun üzerinde AKP anlayışı egemen kılınmak isteniyor. Ekonomide, gelişmiş kapitalist ülkelere göre bile çok daha aşırı biçimde uygulanan piyasacılığın bir sonucu olarak üretimsizlik, işsizlik, dış açık ve çevre sorunları yaşanıyor. Kitaba alınan yazılar, 12 Eylül ile hesaplaşma, onun bir uzantısı olarak AKP düşüncesine karşı duruş ve Cumhuriyetin değerlerinin güçlenmesi noktalarına yoğunlaşıyor. Kepenek’in Cumhuriyet Yazıları isimli eseri Cumhuriyet Kitapları’ndan çıktı. 18 TL. (442 30 50) SERGİ Köy Enstitülerinin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç. Karanlığı aydınlığa çevirmek için enstitüler kurulduğundan bu yana canla başla çalışan adam... Enstitülerde en çok kitap okumasını öğütledi köylü çocuklara. Çünkü ona göre okuyan insan, düşünür ve düşünen insan da karanlığı aydınlığa çevirebilirdi kuşkusuz. Okuyan insan kendisini aydınlattığı gibi toplumunu, Türkiye’yi de aydınlatırdı... Gazetemizin Ankara Temsilciliği binasında yer alan Cumhuriyet Kültür Merkezi (CKM), 24 Haziran 1960 yılında yaşamını yitiren eğitimciyi, anısına düzenlidiği sergi ile anıyor şimdi. Tonguç’un kalemi, fırçası ve objektifinden, resim, fotoğraf sergisi, 8 Temmuz’a değin siz Ankaralıların ilgisini bekliyor. (442 30 50) SANAT MERKEZLERİ Sevgili Ankaralılar, hani hep şikâyet edilir ya, Ankara’ya neden yeni müzeler açılmıyor diye, işte ressam Mustafa Ayaz, sanatseverlerin bu sitemini üç yıl önce duydu ve kendi çabalarıyla kente 7 katlı bir müze kazandırdı. 1720 metrekarelik bir alan üzerinde yer alan, toplam kullanım alanı 5000 metrekare olan müzenin çatı katında sanatçının özel ofisi ve hobi atölyeleri bulunuyor. Birinci, ikinci ve üçüncü katlarda ise sanatçının değişik dönemlerine ait eserleri sergileniyor. Müzede, Mustafa Ayaz’ın hocası ressam Prof. Adnan Turanî’nin onur sanatçısı olarak yer aldığı bir bölüm de bulunuyor. Müzenin en dikkat çeken yerlerinden biri ise giriş katta yer alan Mustafa Ayaz Sanat Galerisi. 2007 yılından bu yana faaliyette olan galerinin açılma nedeni ise çağdaş plastik sanatların gelişmesi yolunda, yerli ve ara yönelik periyodik sergiler yabancı sanatçıl ve farklı sanatsal etkinlikler düzenleyerek, sanatseverlerle buluşmayı hedeflemek. Ne dersiniz, hafta sonunu bu müzeyi gezerek geçirmek hoş olmaz mı? Müze ve galeri, pazartesi günleri hariç her gün 11.0018.00 saatleri arasında gezilebilir. (285 89 98)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle