Katalog

Cumhuriyet Ankara 237/16 Ocak 2009 Anakent Belediyesi’nin yeni hizmet binasında, çalışanlar, güvenlik kameralarıyla izleniyor ‘BBGEvi’gibibelediyebinası nkara Anakent Belediyesi’nin 24 katlı yeni hizmet binasında, çalışanların bulunduğu ortamların güvenlik kameralarıyla saniye saniye izlenmesi çalışanlar arasında rahatsızlık yaratıyor. Anakent Belediyesi, tüm birimlerini Hipordrom Caddesi’nde 36 bin metrekarelik bir alan üzerinde yaptırdığı yeni binasında topluyor. Yüksek güvenlik önlemleriyle dikkati çeken binada her kat ve çalışma salonu yaklaşık 6 güvenlik kamerasıyla gözetim altında tutuluyor. Bazı bölümlerde kamera sayısının daha fazla olduğu gözleniyor. Bu ise güvenliğin yanında çalışanlarda “izleniyoruz” kuşkusunun doğmasına yol açıyor. Konuya ilişkin bilgi veren Yerel İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Gül, yeni binada bazı katlarda ara duvarlar olmadığını ve çalışma salonlarının kameralarla izlendiğini söyledi. Bu kameralarla çalışanların tümünün “denetlendiğini” söyleyen Gül, sadece daire başkanları için ayrı bölme yapıldığı bilgisini verdi. Gül, sendikanın kaytlı üyelerinden “olumsuz tepkiler” aldığını aktararak şöyle konuştu: “Kamera konusunda insanlar rahatsız, çünkü insanların biraz da özel hayatına müdahale oluyor. Tabiki bazı yerlere kamera konulabilir. Mesela, mali işler gibi paranın döndüğü yerlerde kamera bulunabilir ama sıradan memurların çalıştığı yerlerin kameralarla izlenmesi rahatsızlık veriyor. İnsanlar sürekli gözlendiklerini hissettmesi nedeniyle kendilerini baskı altında hissediyorlar. Personel kendi arasında özel konuşmalar yapmaktan çekiniyor. Bu çalışanların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Doğru bulmuyorum. İnsanların üretkenliğini de kırar bu. Personeli denetlemenin başka yolları vardır.” Yeni binada yaşanan bazı sorunlarada da değinen Gül, “Binanın havalandırması yetmiyor; bir taraf çok sıcak olurken bir taraf da soğuk oluyor. Buraya akıllı bina deniliyor ama üç bin kişiye hitap edecek bir yapıda olmadığı anlaşılıyor” diye konuştu. A ? Alican ULUDAĞ ‘Her katta 6 kamera’ SHUD Genel Sekreteri Hakan Erdoğan, sokak çocuklarından kesinlikle alışveriş yapılmaması gerektiğini söyledi TümBelSen Genel Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreteri Doğan Altun da kameralarla çalışanların her yaptığının izlendiğini anımsatarak şunları söyledi: “Çalışanlar kendilerini baskı altında hissediyor. Rahat bir çalışma ortamı yok. Çünkü çalışanlarda sürekli izleniyoruz, denetleniyoruz psikolojisi var. Aynen bu ‘biri bizi gözetliyor’ evine döndü. İnsanlar ne yapsa bu izleniyor. Örneğin Halka İlişkiler Bölümü’nde 40 adet kamera var, diğer katlarda da 6 kamera. Böyle bir çalışma ortamı tedirginlik yaratır. Personel kendilerini işe vermekte zorlanır.” Asansörsıkıntısıdavar Öte yandan binanın üst katlarına çıkmak için asansör kullanmak gerekiyor. Binada toplam 4 asansör bulunuyor. Buna karşın yurttaşlar üst katlara çıkmak için asansörü uzun süre beklemesi gerekiyor. Asansör önünde toplanan kalabalığın tümünün de bir seferde asansöre sığmaması burada yaşanan sıkıntıyı gözler önüne seriyor. Diğer yandan belediye çalışanları da sabah, öğle yemeği ve akşam saatlerinde asansörleri kullanırken buradaki kalabalık hat safhaya çıkıyor. ‘Alınan her mendil çocuğu sokağa alıştırır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD) Genel Sekreteri Hakan Erdoğan, yoksulluk, aile içi şiddet, cinsel ya da fiziksel istismar ile sosyal hizmetlerin yetersizliğinin çocukları sokağa ittiğini söyledi. Cumhuriyet Ankara’nın sorularını yanıtlayan Erdoğan, çocuklardan sokağa yeni inmiş, henüz sokağa alışmamış hiçbir suça katılmamış olanların geri kazanabildiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Uyuşturucu ve uçucu madde kullanıyorlar. Daha ucuz ve ulaşılması kolay olduğundan bally ve tiner gibi maddeleri tercih ediyorlar. Eğer çocuk ikna edilerse 21 günlük tedavi sürecinden sonra kesin bir başarı sağlanabiliyor. Ancak çocuğun tedavisinin ardından geçireceği süreç önemli. Burada diğer kurumlara ihtiyaç duyuluyor. Bu çocuğun eğitimi, tedavisi, iş bulması için destekleri gerekli. Tedavi sonrası hizmetler aksadığı için çocuk bulunduğu ortama geri dönüyor. Kısır döngü şeklinde devam ediyor.” tarı 200300 TL. Aile bu parayı az bulduğundan kabul etmiyor. Bu miktarı artırırsak herkes çocuğunu sokaklara gönderir. Böyle bir çıkmaz söz konusu. Çalışmalarımız kapsamında sokak ligi oluşturduk. Takımın asıl amacı çocuklarda davranış değişikliği yaratmak. Boks Federasyonu’yla birlikte uygulama geliştirdik. Çocuklarda olumlu değşiklikler oldu. Türk Halk Müziği koromuz var. Yaz kamplarına götürüyoruz. Sinemayatiyatroya gidiyoruz. Çocukları yatılı okullara yerleştiriyoruz. Burada tüm masrafları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanıyor.” Sokak çocuklarına karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda da Erdoğan, şunları söyledi: “Sokakta çalışan çocuklara acıyıp onlardan bir şeyler almak en kötüsü. Alınan her mendille bir çocuk sokağa iniyor. Bir çocuk sokağa biraz daha alışıyor. Kazanılan para çocuğu sokağa bağlar. Tersi olduğunda sokaklar cazibe merkezi olmaktan çıkar.” Erdoğan, yaptıkları hizmetleri şöyle sıraladı: “Öncelikle gündüz ve gece olmak üzere alan çalışması yapıyoruz. Birkaç görüşmeden sonra ailesini kuruma davet ediyoruz. Bir hizmet modeli geliştiriyoruz. Aileye nakdi yardım yapılıyor. Yardım mik 13