Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA’DA CAZ heodor Wiesengrund Adorno, Frankfurt ekolünün en büyük temsilcisidir. Aslında bir müzikologdur; ama bununla yetinmeyerek sosyolog, filozof ve iletişim bilimci kimliğine de sahip olmuştur. Popüler müzikle ilgili standartlaşma ve sahte bireyselleşme diye iki alt başlıktan söz etmektedir. Bunun müziğin standartlaşması ama bir iki farklı melodi ve farklı şarkı sözleriyle sahte bir kişiselleşmeyle karşımıza çıkması olduğunu söyler. Bu standartlaştırma insanları oylama ve pasifleştirme ile mevcut toplumsal düzeni güçlendirmektedir ki Adorno da bu yüzden caza ve popüler müziğe hücum etmiştir. Özellikle bu konularla ilgili pek çok makale yazmıştır. Bununla birlikte, Adorno, caz gibi kültür ürünlerinin stilize edilmiş ve yaşamı olduğu gibi kabullendirmek hatta kutsamak için kullanıldığını düşünmekte ve conformismin, uyumculuğun giderek zayıf benlikler ve otoriteye tapan kişiliklere yol açacağını söyler. Ama mesela caza kıyasla atonal müziğin, dünyaya yeni bir bakış açısına zorlayacağını söyler. Müzik konusunda, Frankfurt okulunda popüler kültür üzerine yapılan düşünceler aslında yine popüler olanın içinden türeyen avangartlarla ya da altkültürlerle conformismin uyumculuğunun etkisinin kırılacağını belirtir. Minik melodi oyunlarıyla aynı parçayı 100 kez dinleriz, ama fark etmeyiz. Dolayısıyla, Adorno cazın ve popüler müziğin insana özgürlük hissi verirken, Cumhuriyet Ankara 237/16 Ocak 2009 Theodor Wiesengrund Adorno ve Caz T Ankara Caz Derneği / Asistan ? Güneş BAYRAK özgürlüklerini elinden aldığını söyler. Zira kuralları yıkmış gibi görünüp kurallara sıkı sıkıya bağlıdırlar aslında, yaptıkları şey dinleyenlere kurallar çerçevesinde özgürlük hissi vermektir. ‘Günümüzde müzik toplumun çelişkilerini yansıtıyor’ Ona göre caz yabancılaşmayı artırmaktadır. Müziksel üretimin ve müziksel tüketimin kapitalist süreç tarafından özümsenmesi sonucunda müzik “şey”leşmiş ve rasyonelleşmiştir; insanlar arasında, onların yakın ilişkiler içinde sürdürdükleri yaşamda birlik oluşturan insanların bencil ve kaba itkilerini bu birliktelik için yüceltilmeyen müziğin dolaysız kullanımından çıkarılmıştır. Günümüzde müzik bu nedenle yaşadığımız toplumun çelişkilerini yansıtmaktadır. Bunun yanı sıra çeşitli dinleyici kitlelerinin faklı müzik çeşitlerini dinleyebiliyor olması da bu yanılgının bir parçasıdır. İnsanlar güya birçok çeşit arasından kendi beğenileri doğrultusunda seçim yaparlar fakat ne müzik bir farklılık gösterir ne de seçimler. Şöyle ki zaten bütün müzik çeşitlerinin aynı kalıptan çıkmışçasına birbirine benzemesi ve aynı ideolojinin kaynaklık ettiği bilincin yansımaları olması dolayısıyla seçim mümkünsüzdür. Diğer taraftan ise zaten belirlenmiş bilinç; sunulan ürünleri ve seçilmesi gerekenleri sınırlandırmıştır. ‘İleri sanayi toplumlarında sanat metalaştı’ Bunun sonucunda, sanatla kapitalist üretimin renginin birbirine karıştığı ileri sa nayi toplumlarında sanat metalaşmıştır. Sanat eserinin değerini onun getirdiği kazanca ve kârının ölçüsüne göre belirlendiği ileri sanayi toplumunda sanatın bir piyasası vardır. Sanat eserinin estetik değeri onun yaratıcılığı, özgüllüğüyle değil pazara uygun üretimiyle alâkalıdır. Ve üretilen bu kültür metaları birbirine büyük bir benzerlik gösterir. Çünkü esasında pazarın durumuna göre üretilmişlerdir ve bir bakıma birbirlerinin tekrarıdırlar ve kültür ürünleri tekellerin denetimi altındadırlar. Adorno sanatın metalaşmasını müzik özelinde ele alır. Adorno’ya göre müziği onun dolaysız kullanımının içinde gerçekleştirilmekte olduğu kültürel yaşam ortamından ayıran ve onun gelip geçici sesler topluluğu biçiminde bir meta durumuna getiren süreç boyunca müzik basit dolaysız kullanım biçiminden ayrıldıkça kendi yabancılaşmasını ve insanoğlundan soyutlanışını da tamamlamış oluyordu. Müziğin fetişleşmesi dışında esasında insanın da yeniden üretilmesiyle bilincin körelmesiyle halesini yitirdiği rahatlıkla söylenebilir. Kültür endüstrisiyle beraber “şey”lerle dolu bir dünyada insanın da bir “şey” olması garipsenmemelidir. Bu anlamda Adorno müziğin kitleşmesiyle birlikte insanın dinleme yetisinin de aynı doğrultuda gerilediğini belirtir. Adorno’ya göre müzik düzenli bir sürecin bir parçası olarak estetik deneyimin nesnesi olmaktan kullanılan değerinden uzaklaştırılmakta ve değeri pazar tarafından belirlenen bir değişim değeri kazanmaktadır. Buna dayanarak Adorno, sanatın ürüne indirgenmesine müzik mallarının standartlaşmış niteliğine dayanan bir eleştiri sunar. Bu durumda ileri sanayi toplumunda iyi ve başarılı müzik eseri çok satan ve kâr getiren müzik eseridir. AFSAD’DAN KARELER 1 1 2 3 4 5 6 7 8 2 3 S BULMACA ÇÖZÜMLERİ 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Fotoğraf: MUSTAFA ERTEKİN 9 10 11 12 13 14 15 P A U L B O N A T Z K A H A R S E N T A S T A T R A N E N E D O R N A M M D A T A Z Z A N N G O N Ç H A N A A L A V A R D E A L A L A E S B A M H A T U N K A R A R M M U T A S R A M A R A N N A F T E M M R A K E C A R A L B U R A S T A O L N E S T H A M A M Ö N Ü A T P T E K A R T E M E U Z K E E A N K B E A T A D K A I K N N R O Z E N S M R M Hazırlayan: Sedat YAŞAYAN 10