Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞUSTOS 2008 CUMA Ulu Önder’in direktifiyle 27 Aralık 1932’de kurulan Atatürk’ün izinde ANKARA KULÜBÜ NASIL KURULDU? 1932 yılında Atatürk’ün Ankara’ya ilk gelişinden 13 yıl sonra, Ata’nın Ankara’da ilk karşılanışını temsili olarak canlandırmak istemişler. Atatürk bundan çok memnun olup, birebir aslına uygun olmasını istemiş. O yıllarda yaşayan kişilerin çabalarıyla, onların anılarından yararlanarak, 27 Aralık 1919 heyecanını yaşatmak için köylere haber salınmış, atlılar, seğmenler kenti doldurmuş. Atatürk de bugünkü gökdelenin olduğu yerde, yakın arkadaşı Kılıç Ali’nin evinin balkonundan o heyecanı duymuş, görmüş. Seğmenleri, halkın büyük coşkusunu görmüş ve çok mutlu olmuş; saatlerce izlemiş. Akşam Köşk’te, bu organizasyonu yapan heyeti kabul etmiş ve orada efelerle bizzat ve çok yakından ilgilenmiş, sıkıntısı olduğunu hissettikleri olmuş, sorunlarıyla alakadar olmuş, yardım sözü vermiş, “seğmenler dünyanın en kahraman milletinin, en mert ve cesur insanlarıdır” diye iltifat etmiş, kalkıp onlarla seğmen zeybeği oynamış ve “13 yıl önceki heyecanı bana yeniden yaşattınız, teşekkür ederim. Bunu bundan sonraki nesillere de unutturmayın” talimatı vermiş ve 27 Aralık 1932’de Ankara Kulübü Ata’nın direktifiyle fiilen kurulmuş. Bugün 76. yıldönümünü kutlayan, Ankara’nın en eski kulüplerinden… Zeynep ŞAHİN U lu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya ayak bastığı ilk günü bayrama çeviren, “Seni görmeye,vatan için ölmeye geldik” diyerek Ata’ya bağlılıklarını ve taşıdıkları ulusal bilinci bir cümlede özetleyen seğmenler, 76 yıldır Ankara Kulübü çatısı altında. Çankaya Belediyesi’nin, Osmanlı’nın aydın kimliğiyle bilinen Ankara Valisi Abidin Paşa’ya ait, bir asrı aşan yaşına karşın tüm güzelliğiyle ayakta duran köşkü restore ettirmesiyle, 4 yıldır etkinliklerini bu çatı altında yürütüyor kulüp. Önce aydın bir Ankara Valisi’ni ağırlayan, ardından ulusal mücadele yıllarında vatansever subayları yetiştiren bir Harp Okulu olan Abidin Paşa Köşkü, şimdilerde ise Ata’yı Dikmen sırtlarında karşılayan seğmenlerin torunlarıyla, başkent kültürünü yaşatmayı ve ulusal bilinci özümsemiş kadrosuyla vatansever yeni seğmenler yetiştirmeyi sürdürüyor. Abidin Paşa Köşkü’nü, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki coşkulu ulusal bilinci ve Orta Asya’dan kalma bir gelenek olan seğmenliği, kendi de bir seğmen ve kuşaklar boyu Ankaralı olan Ankara Kulübü Derneği Başkanı Bülent Kalıpçı ile konuştuk: Abidin Paşa Köşkü’nün inşa edildiği dönemi anlatır mısınız? Abidin Paşa, 1880’li yıllarda Ankara Valiliği yapmış. Prevezeli Ahmet Dino Bey’in oğlu, İngilizce, İtalyanca, Farsça, Arnavutça biliyor, meşhur ressam Abidin Dino’nun babası. Aydın bir vali. Ankara’da o zaman valiler 6 ay, bir sene görev yaparken; Abidin Paşa başarılı bir vali olarak 8 yıl Ankara Valiliği yapmış. Başarılarından dolayı daha sonra nazır yani bakan olmuş hatta İstanbul’a padişah tarafından davet edilmiş ve sadrazamlık yani bugünkü başbakanlık makamı teklif edilecekken rahatsızlanarak vefat etmiş. O senelerde Ankara’da 3 sene üst üste fevkalade bir kuraklık olmuş. Büyük susuzluk çeken Ankara’ya Abidin Paşa Elmadağ’dan küntlerle su getirtmiş. Bu binayı ise vali konağı olarak yaptırmış. Bugün Ankara’da birkaç bağ evi dışında, bu tip eski Ankara evi yok. Burası, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında da önemli işlevler üstlenmiş bir mekan… Buranın asıl özelliği ve önemi o dönemden kaynaklanıyor zaten. 1920 yılında İstanbul işgal edilip, Harp Okulu’na ve askeri liselere İngilizler el koyduğu zaman, oradan kaçıp Milli Mücadele’ye katılmak isteyen gençler Ankara’ya gelmişler. Ama onların burada eğitim görecekleri bir kurum yok; ya acemi birliklerine gidiyorlar ya da çetelere katılıyorlar. İleri görüşlü Büyük Atatürk bu binayı karargah yaparak, tabii o zaman burası tamamen kırsal bir mekan, tarlalar ve bağlar var etrafında bu binanın etrafına çadırlar ve barakalar kuruyor, Cumhuriyetin ilk Harp Okulu olarak Zabit Namzetleri Karargahı olarak 1920 yılında Atatürk’ün de katılımıyla açılışı yapılıyor. Öğrenciler bina içersinde yatamıyorlar, barakalarda kalıyorlar, eğitim görecekleri sıralar yok, yere bağdaş kurup oturuyorlar, hatta burayı zaman zaman denetleyen Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşlarından Fevzi Paşa ziyaretinde buranın eksiklerini görmüş. Çatıda eksik kiremitler var, onların tamamlanması bir dikiş makinası alınması ve bir terzi asker tayini askerlerin hiçbirinin kaputları vücutlarına uymuyor. Onların vücutlarına uydurulması çoğunun postalları yok, askerlere ve yardımcı neferlere postal alınması gibi çok asgari ve bugün komik gelen ihtiyaçları görüyor. Buradan mezun olan genç subayların hemen hemen hepsi Sakarya Savaşı’nda Büyük Taarruz’da şehit oluyor. Bu binanın kutsiyeti buradan gelmektedir. 1923’te de Harp Okulu oluyor. 76. Y IL DEMİREL VE SEZER DE ÜYE Oldukça köklü bir derneksiniz.Üyeleriniz arasında tanınan simalar var mı? Süleyman Demirel Ankara Kulübü’ne çok önem verdi, seğmen grubunu mutlulukla kabul etti. Ahmet Necdet Sezer, “Hiçbir derneğin üyesi değilim ama Ankara Kulübü üyeliği bana şeref verir” diyerek, ilk ziyaretimizde üyemiz oldu ve bize hep destek verdi. Bazı milletvekillerinin, bakanların, belediye başkanlarımızın üye olduğu, ilgi duyduğu bir derneğiz... Ankara Kulübü Derneği, bu binayı, Çankaya Beledi 4