Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞUSTOS 2008 CUMA TYGO: Ege’nin Gençlerinden Dolgun Bir Tını... Askhenazy ve dinleyici Tsabropoulos'u alkışlıyor Yansımalar Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com ge semalarında Yunan ve Türk jetleri “it dalaşı”nda yürekleri ağıza getiriyorlar. Hiç beklenmedik anda, beklenmedik gerginliklere yolaçacak gelişmeler olabilir! Ama kültür alanında “dalaş” değil, güzel bir işbirliği, dostane bir dayanışma sergileniyor. Yunanistan’ın Ankara’da son on yılda görev yapan tüm büyükelçileri ve eşleri, kültürsanat alanındaki işbirliğine çok önem verdiler. Türkiye bu sayede Yunanistan’ın önemli piyanistlerinden Dimitris Sgouros’u tanıdı. Dinçer Sümer’in tiyatro oyunu “Sandalım Kıyıya Bağlı” Yunancaya çevrildi. Bizim Kürşat Terci ile Kaan Korad’ın arkadaşı klasik gitarcı Costas Cotsiolis için son yıllarda Türkiye tam komşu kapısı oldu. Devlet orkestralarıyla konçertolar çalan Cotsiolis, Yalçın Tura’nın gitar konçertosunun dünya prömiyerini bile gerçekleştirdi. Yunan şef Byron Fidetzis, BSO’yu yönetti, hem de SaygunAyin Raksı’nı çaldırdı. Türk üniversitekonservatuvar orkestraları birkaç kez Selanik’te, limandaki o güzelim konser salonuna turne yaptılar, hâttâ bir turnede programdaki solistte sorun çıkınca, orada bulunan “herdaim hazır” İdil Biret, yıllar önce çaldığı C.R.Rey’in Kâtibim Çeşitlemeleri’ni anımsayıp seslendiriverdi. Daha yakınlarda Trakya Üniversitesi Orkestrası, şef Ömer Yöndem yönetiminde Gümülcine ve Dedeağaç’ı ziyaret ederek piyanist Athanasius Thrikoupis’in katılımıyla iki konser yaptı. Ege kıyılarımızda yapılan festival ve konserlere, burnumuzun dibindeki Yunan adalarından feribot ve özel yatlarla dinleyiciler geliyor. Bir çırpıda aklıma geliverenler bunlar. Bu işbirliklerinde, ortaklaşa düzenlenen konserlerde, şef ve solist değişiminde Bilkent Üniversitesi MSSF’nin önemli katkısı var. Birçok etkinliğe Bilkent Odeon ve E Bilkent Konser salonu tahsis edildi. Son girişim ise TürkYunan Gençlik Orkestrası... Ünlü piyanist ve orkestra şefi, uluslararası alanda saygın müzik adamı Vladimir Askehanzy’nin başkanlığında 52 Türk, 50 Yunan genç müzisyenden oluşturulan orkestranın Türk kanadını gene Bilkent üstlendi. Askehanzy, “Genç Yunan ve Türk müzisyenlerle bu turneyi gerçekleştirecek olmaktan çok memnunum. Katılımcılar arasında kurulan müzikal ve insani bağların her iki ulusa da kültürel ve sosyal alanda büyük fayda sağlayacağına ve bu iki hârikulade ülke arasında anlayışı geliştireceğine yürekten inanıyorum” sözleriyle amacı da özetlemiş oluyordu. GÜLSİN ONAY DAVETLİYDİ Solistleri ise bizzat Askehanzy seçti, bizden uluslararası piyanistimiz Gülsin Onay ve Yunan piyanist Vassilis Tsabropoulos, E. Grieg’in sevilen piyano konçertosunu Ege’nin karşı yakalarında seslendirmek üzere davet edildiler. Programa Yunanistan’da çalınmak üzere Ulvi Cemal Erkin’in Köçekçe’si, Türkiye’de çalınmak üzere de Nikos Skalkotas’un Yunan Dansları’ndan seçmeler yerleştirildi. Orkestranın Türkiye kanadını Bilkent’in sanat yönetmeni şef Işın Metin, Yunan kanadını da şef Anastasios Symeonidis hazırladı ve tüm ekip Ankara’da, Bilkent’te bir araya geldi. V . Askehanzy 71 yaşında, geçmişi parlak başarılar, ödüller ve kayıtlarla dolu bir Rus Yahudisi. Eski Sovyetler’den 1960’da ayrılarak Batı’ya, piyanist eşinin 380 bin nüfuslu ada ülkesi İzlanda’ya yerleşti. 1972’den buyana İzlanda vatandaşı, İzlanda Senfo ni’nin de daimi konuk şefi. Tüm büyük orkestraları ve geçtiğimiz sezon bir kez BSO’yu da yöneten Askhenazy, önümüzdeki ocak ayından itibaren Sydney Senfoni Orkestrası’nın daimi şefliği ve sanat direktörlüğüne getirildi. Ama görünen o ki TürkYunan Gençlik Orkestrası oluşumunun başkanlığını da sürdürecek. Gülsin Onay, Askhenazy’nin önem verdiği uluslararası piyanistlerden biri... Onun yönettiği daha pek çok orkestra eşliğinde çalacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Vassilis Tsabropoulos da Yunanistan’ın harikâ çocuklarından biri. Onasis bursuyla Paris ve New York’ta okumuş, klasikteki başarısının yanısıra caz alanında da çalışmalar yapan, besteleri bulunan bir müzisyen. Türkiye’de daha çok “Achirana” ve “Akroasis” adlı caz albümleriyle tanınıyor. Bu işbirliklerinin gerçekleşmesinin arkasında Bilkent’in kurucusu Prof. İhsan Doğramacı’nın “uluslararası karizması”nın büyük etkisi var. Hocabey, TürkYunan ekipleri Ankara’da buluştuktan sonra, konser öncesi konutunda Askhenazy onuruna bir yemek verdi. Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Fotios Jean Ksidas ve öteki konukları konserde rektör Prof. Ali Doğramacı ve dekan Işın Metin karşıladılar. Yaz ortası ve 40 derece sıcaklığa karşın, salon tümüyle doluydu. DİNLEYİCİ SALONDAN MEMNUN AYRILDI Rahleler, Türk ve Yunan müzisyenlere eşitçe paylaştırılmıştı. Öyle ki, konserin ikinci yarısında bir ve iki numaraların yer değiştirmesi bile düşünülmüştü. Bembeyaz saçlarıyla tam bir “müzik bilgesi” görünümündeki Askhenazy, iyi çalıştırılmış gençlerle çok uyumlu, dolgun bir tını elde etti. Nikos Skaltotas’ın Yunan Dansları’ndan yapılan seçki, Ege’nin iki kıyısının birbirine ne denli yakın olduğunu gösteriyordu. Cesar Frank’ın Psyche Süiti ile Igor Stravinsky’nin Ateş Kuşu Süitini, TYGO, adeta uzun süredir birlikte çalan olgun bir orkestra gibi seslendirdi. Yunan piyanist Vassilis Tsabropoulos , sahneye çıkıp piyano taburesine yerleşirken hayli heyecanlı ve tedirgin görünüyordu. Ama Edvard Grieg’in la minör konçertosunu, dolgun eşlikle uyumlu biçimde seslendirdi. Tsabropoulos, sesleri pedalla gereğinden biraz fazla uzatmayı seven bir piyanist izlenimi bıraktı. “Bis” olarak kendi bestesi bir Yunan dansını çalarken ise heyecanını çoktan yenmişti. Dinleyiciye Türkçe “İyi aksamlar” diye seslenmesi alkışın gücünü daha da arttırdı. Dinleyici salondan memnun ayrıldı. İki ülke gençleri de temiz havaya çıkarken şenşakraktı. Gülsin Onay’ın “Bu proje komşu iki halkın birlikte paylaşma ve üretme eğiliminin ifadesidir” saptamasını sadece sahnede değil, kuliste ve bahçede de doğrular gibiydiler. Türk Yunan temsilciler ve Ashkenazy Prof. Doğramacı’yla... 18