02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 4 ÇOCUK sesİ Bekİr Onur Büyük biftek ye, büyük düşün! Amerikalıların her şeyin büyüğüne meraklı olduğu bilinir: Büyük binalar, büyük yollar, büyük arabalar, büyük çiftlikler, büyük porsiyonlar ve benzerleri. “Büyük düşün” sözü de Amerikalılara ait olmalı. Ne var ki, Amerika’dan büyük fikirler çıkmadığı, bütün büyük kuramların Avrupa kökenli olduğu, Amerikalıların bunları sadece çok iyi uyguladığı söylenegelmiştir. Fakülte yıllarında (196166) psikoloji derslerimize giren Fransız Prof. Alexandre Vexliard, Amerikalıların, kapitalizmin ruhuna uygun olarak malları çeşitlendirdikleri gibi bilimsel fikirleri de çeşitlendirerek piyasaya sürmekte çok usta olduklarını söylerdi. Öğrenme, ‘sorun çözme’yi içerir Neyse, amacım Amerika dedikodusu yapmak değil. İddiaların ne kadar doğru olduğunu da bilemem (doktorasını Amerika’dan almış arkadaşlarım beni aydınlatacaktır nasıl olsa). Bildiğim şu ki, Amerikalılar kavram yaratmakta son derece verimliler. Şimdi anlatacağım konu da yeni sayılabilecek bir kavramla ilgili. Baştan alayım. Batı’da sanayileşmenin mesleklerde uzmanlaşma yaratması gibi eğitim sistemi de bilgiyi bölümlere ayırarak vermeyi uygun görmüştür. Böylece öğrencinin daha kolay öğreneceği varsayılmıştır. Ancak bu yolun en önemli sakıncası bilgi alanları arasındaki bağların gözden kaçırılması olmuştur. Başka bir deyişle, öğretim programı yamalı bohça görünümündedir. ‘Büyük Fikirler’ birlikte üretilir. Bu bütünlüğü yeniden kurmak için eği timde yeni bir kavram yaratılmıştır: Büyük Fikirler. Büyük Fikirler kavramı, dünyadaki başlıca örüntüleri ve onları öğrenme yollarını bağlantılarıyla birlikte anlamayı içerir. Uygulamadaki temel ilkeler şunlar: Öğrenme “sorun çözme”yi içerir. Dil, matematik ve fen “fikir iletme” yollarıdır. Karmaşık “ilişki sistemleri” doğal ve beşeri olguları birbirine bağlar. Matematik, sayıların dilidir Peki, bu yaklaşımın uygulaması nasıl olacak? Örneğin, yazmayı öğrenmede Büyük Fikir, yazmanın iletişim olduğu, insanların farklı amaçlarla farklı tarzda yazdıkları görüşüdür. Çocuklar çeşitli yazma türleriyle ilgilendiklerinde, teknik konular (noktalama, heceleme, paragraf yapma) yanında, yazmanın (öykü, şiir, araştırma raporu, sınıf gazetesi) farklı amaçlar ve izleyiciler için farklı bir iletişim olduğunu da öğrenirler. Daha ilginç bir örnek matematikten verilebilir. Matematik nedir sorusuna bir öğrencinin “Matematik sayıların dilidir, sayıları iletir” yanıtı tam da konunun özünü yansıtır. Birleşik Devletler'de Büyük Fikirler yarışması olduğunu da belirtmeliyim (olmasa şaşardınız). Fen ve edebiyat iç içe Şimdi gelelim bence Büyük Fikirler’in en büyük olduğu alana. Fen alanında Büyük Fikirler kayaların, böceklerin, peyzajların ve insanların ilişkilerini –ekoloji anlatır. Burada en önemli fikir, insanoğlunun yaptığı hiçbir şeyin çevremizdeki dünyayı etkilemekten kaçınamayacağı, her şeyin bir ilişki ağı içinde var olduğu fikridir. Böylece fennin bir sorun çözme ve dünyaya ilişkin bu yeni anlayışı iletme süreci olduğu söylenebilir. Bir adım daha atıp öğretim programında okuma yazmanın, matematiğin ve fennin birbiriyle bağlantılı olması gerektiği, çocukların bunları doğru öğrenmesinin olguların ancak bir bütünlük içinde verilmesiyle olanaklı olacağı vurgulanabilir. Nitekim geçen yıl Finlandiya’dan gelen bir haber, bu ülkenin öğretim müfredatında artık matematikle coğrafyanın, tarihle fenin ya da edebiyatın birbiriyle bağlantılı hatta iç içe verileceği belirtiliyordu. İyi de, “büyük lokma ye, büyük konuşma” denen bir kültürde Büyük Fikirler nasıl doğacak? B. Rogoff ve ark. (2001). Learning together. New York: Oxford University Press. 4 Şubat 2018, PAZAR Şeker gibi yazılar Hİlal Bebek Geçmişe takılma, kin ve nefrete tutunma travmaya yaşam suyu olur Soygunu onarmak hırsızı affetmektir “Ah, elimde olsa da geçmişi değiştirsem” der, insan bazen. Ya da “keşke... olmasaydı” ile başlayan cümleler kurarız. Peki, her şey aynı kalırken mutlu olmak mümkün müdür? Ya da anlam bulmak hayatta? Geçmiş, aynı hüznüyle bakarken, insan öyküsünü nasıl değiştirebilir? Acı deneyimler nasıl onarılır? Neden kimileri her güçlükten sonra güçlenerek kalkarken kimilerinin gemisi batar? Acı, insanı ya pişirir ya yakar fakat aynı bırakmaz. Geçmişinin üzerine inşa eder insan kendiliğini ve geçmişi değiştiremeyeceğimiz doğrudur. Başımıza gelenler gelmiştir. Annemizi, babamızı, travmalarımızı çocukluğumuzu değiştiremeyiz. Kaçırılan fırsatlar, mahrumiyetler, maruz kalınanlar, atılan hatalı adımlar için zaman çoktan geçmiştir. Ne geçmiş öykümüzü, ne de küçüklüğümüzü değiştiremeyiz. Fakat iyi haber: İyileşmemiz ve olgunlaşmamız, buna tabi değildir. Travmalardan sonra değişir hayatlarımız. Ama iyi ama kötü yönde, fakat mutlaka değişir. Eskisi gibi olmaz artık yaşam. Hayat görüşünüz değişir, düşünceleriniz değişir. Bazı taşlar mutlaka yerinden oynar. Büyük acılardan sonra eskiye özlemle ya içinde bulunduğunuz duruma söver ya da onu sahiplenirsiniz. Geçmiş değişmez elbette, gidenler gitmiştir, kayıplar gelmeyecektir. Fakat daha “güzel” oluşunuz da bunlara tabi değildir. Hırsız, ruhunuzdan çalmasın! Temsili bir hikâye ile anlatayım: Diyelim ki evinize hırsız girdi. Her şeyinizi çaldı, bir de üstüne yangın çıkardı. Yağmaladı evinizi. Evsiz, barksız bıraktı sizi. Malınız, yuvanız, kalbiniz, ciğeriniz yandı. Ahlar üstüne ahlar çıktı ağzınızdan her gün hırsıza. Travmanın yarattığı izler, onu canlı kılar aklınızda. Aç kaldığınız her an sinenizde belirir hırsızın sureti. Döşeğinizde uyuyamadığınız, salondaki koltuğunuzu özlediğiniz, çocuklarınızı ısıtamadığınız her saniye geçmişi solursunuz. Travma bir kez yaşanır, ancak etkisi her izde kendini bir kez daha var eder. Travmayı hatırlatanlardır onu en çok sürdüren... Duygular, geçmişe inceden bir kanal kurar. Eve özlem, evinizin yandığının en büyük izidir mesela. Soygunun izi, hırsızın nefesidir ve ıstırap çekmeye devam edersiniz. Nefret, soyguncuyu canlı tutar zihninde. Kin, göbek kordonunuz olmuştur. Soygundan sonra her gün soyulur ruhunuz. Ve böylece hırsız, ruhunuzdan çalmaya devam etmektedir. Travmalar böyledir. Büyük acılar yaşarız, kayıplarımız olur, hatalar yaparız, birileri bizi terk etmiş, zarar vermiştir. Olan olur, soyulan soyulur ancak ruhumuzun soygunu devam eder. İçimize atılan duygu travmanın çapasıdır ve ruhumuza kanca atılmıştır. Şikâyet etmek, geçmişe bağlı kalmak, suçlamak, kahırlanmak, kin ve nefrete tutunmak travmanın en önemli yaşam suyu olur. Acıdan çıkaracağımız güç yerine, yaranın derinleşmesi ile karşı karşıya kalırız. Hayıflanmayı bırakıp yaralarınla hayata tutunduğun gün, yeniden öğrenmeye başlayabilirsin. Bir daha ayağa kalkmak ve yeniden başlamak, mevcut duruma dokunmak ile mümkün olabilir. Yeni bir ev uğruna zor ve uzun bir yolculuğa çıkma cesaretin, soygunu kabullenmek ve hırsıza yol vermekten geçecektir. Ki bu da kinin hatırlatıcı ve nefretin yapıştırıcı etkisinden kurtulmak demektir. Hırsızı “affetmek”, soygunu onarmakla mümkün... Travmayı güce dönüştürmek, zorluklardan sonra güçlenmek sancılı bir süreçtir. Sadece geçmişin akmasına izin veren ve olaylar döngüsüne nefret ve kin ile takılmayan insan için hayat, daha başka deneyimler çıkarır onun karşısına. Belki daha başka bir iş, yeni girişimler, başka denemeler, daha önce hiç anlamadığı yürekler ya da görmediği nimetler... Derken... Kendi ile yeniden ta Şenol Bezci nışır, keşfeder ve güçlenir insan. Herkesin vardır bir travması. Kimileri için doğ mak bile bir sancı, birçoğumuz içinse ölüm korkunç bir yabancı. Yaşlanma, kayıplar, ihtiyaçlar... Hayatın bir parçası bizi travmatize edebilecek detaylar barındırır. Kimi iftiraya maruz kalmış, kimi istismara uğramış kiminin de başına başka bir zarar gelmiştir. Soygunu rızka dönüştür! Hırsıza yol vermek soygunu onarmakla mümkün dedik ya, harabenin hazinesinden de şerri hayra çeviren bir tılsım cıkar. İçinde “daha güzel bir sen” bulabilirsin. “Neden böyle” oldu sorusunu sormadan tutunmak hayata ve düştüğün yerden kalkıp yeni bir yolu baştan yürümek onarır kayıplarını. Hırsıza öfken azalır. Varmış bunda da bir hayir dersin. Belan, duaya dönüşür ve soyguncuya veda edersin. Bir yanınla kızgınsındır hırsızlara diğer yanınla da şefkat duyacak kadar pişersin. Harabenin içinden daha güzel bir sen çıkarırsın... Geçmiş değişmez. Olan olmuştur Travmalar silinmez. Ve fakat onardıkca kendini, tamir ettikçe, dönüştürdükçe... Hırsızın çalmaları, azalır içinde. Nefretin, öfken, acziyetin azalır; anılar, zihninde şekil değiştirir soygun, rızka dönüştüğünde... Hırsızın çaldıkları, senin kazandığının yanında küçük kalır. Her ne çalındıysa hayatında. Her ne azaldıysa, kırıldıysa, bozulduysa... İşin artık ne soygunla ne de soyguncuyla... Geçmiş, zihninin bugün yazdığı hikâyeden başka bir şey değil. Hikâyenin yazarı sensin... Zararı kâra, şerri hayra, helâkı necata dönüştürebilirsin. Asıl travma, dışarıda olanın içeride yaşamaya devam etmesidir. Yoksa dışarıdaki her şey akıp gitmeye meyilli aslında... Bir Resim Bin Kelime Murat Bergi 4 Şubat 2018 SAYI: 5 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü BÜLENT ÖZDOĞAN Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Faruk Eren Yayın Yönetmeni TAYFUN ATAY Görsel Yönetmen Ulaş ERYAVUz Yayın Koordinatörü Gürer mut Sayfa Uygulama İLKNUR FİLİZ Yazar İlüstrasyonları CAN GÜVEn Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın. Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle