01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 12 HAZ RAN 2011 / SAYI 1316 Bu şarkılara kulak verin “5 Kalp 1 Nefes” albümü beş ünlü kadın piyanisti ve genç bir solisti bir araya getiren farklı bir pop çalışması. Aslıgül Ayas, Figen Çakmak, Mine Mucur, Semra Öztan ve Serpil Günseli'nin besteleriyle, Pop Star yarışmasında “Sessiz Gemi” yorumuyla sesini duyuran Barış Kömürcüoğlu bu albümde bir arada. Projenin mimarı opera sanatçısı, piyano öğretmeni Semra Öztan; “Biz eskiden rakiptik. Sıkı yarışırdık dünya arenasında. Ben de neden güçlerimizi birleştirmiyoruz diye düşündüm” sözüyle projenin çıkışını özetliyor. Fotoğraf: UĞUR DEM R yaptıkları “popa karşı pop”. “Sahici olmayı denedik ve yaptık” diyor Mucur, “dinleyen ne istiyor değil, iyi bir iş verelim onu sevsinler istedik. Ticari bakış açısından uzak durduk. Zaten doğamız gereği biz uluslararası yarışmalarda kendimizi sınamıştık.” Esin Afşar ve Timur Selçuk orkestralarının piyanisti Aslıgül Ayas’a göre onlar “en iyi dost rakipler.” Hepsi klasik müzik mayasından yoğrulmuş. Müzik disiplinleri ve tavırları sağlam. “5 Kalp 1 Nefes” albümü, her biri piyano eğitimi almış, ulusal ve uluslararası pek çok festival ve organizasyonda başarılar elde etmiş, Türkiye’ye ödüller kazandırmış, Türk pop müziğine farklı bir anlayışla yaklaşan beş kadın sanatçının, popüler müzik tarzındaki yapıtlarından oluşuyor. Aslıgül Ayas, Figen Çakmak, Mine Mucur, Semra Öztan ve Serpil Günseli’nin besteleriyle pop müziğin her türünden örnekler verdikleri, düzenlemelerini, genç müzisyen Uğur Cümbüşel’in üstlendiği, adını ilk defa Pop Star yarışmasında duyuran, özellikle “Sessiz Gemi”deki AL DEN Z yorumuyla dikkat çeken USLU Barış Kömürcüoğlu’nun sesiyle ”5 Kalp 1 Nefes” albümü farklı ve duruşu olan bir pop albümü. Biz de beş kalp ve bir nefesle buluştuk. Albümün hikâyesini dinledik. paydalarda buluştuk. Parçalarımızı seçtik. Adım adım stüdyo çalışmalarına girdik. Parçaları kimin seslendireceği çok önemliydi. Benim de aklıma ilk Barış Kömürcüoğlu geldi, zira televizyondaki yarışmada sesinden çok etkilenmiştim. Sessiz Gemi’yi enfes söylemişti.” RUHUMUZU ORTAYA KOYDUK Uluslararası Pamukkale Festivali’nin Kurucu Başkanı piyanist Figen Çakmak da bu albümü “gönül kadınlarının” yarattığını anlatıyor. Çakmak doğru insanların, doğru yerde ve zamanda bir araya geleceğine inananlardan. “Biz sevgiyle yaptık bu işi” diyor, “Ruhumuzu ve tecrübemizi koyduk. Herkes ilk toplantıda neyi var neyi yok, baktı. Şarkıları yaşadık; yazmadık, düzenlemedik... Her şarkı her çalınışında yeniden yazılıyor bizim için. Şarkılar kısa ama hepsi uzun yaşanmışlıkların ürünü. Ben hepsinin ablasıyım, uzun bir hayat bana nasip oldu. Şarkılarda da bunlar var.” Serpil Günseli ise grubun stüdyoda en fazla zaman geçiren üyesi. Günseli, “Her yapılanı herkes ayrı onaylıyordu. Çok uzun saatler enstrümanlar için seçim yaptık. Semra o kadar titizdi ki bizi telefonla yönetiyordu. Biz de bir gün ona bir şaka yaptık. Onun parçasını ağır arabesk şekilde düzenledik. Geldi dinlemek için, ayaklarının bağı çözüldü ama kibarlığından bir şey de diyemedi. Görmeliydiniz! Yani albümü yarattığımız iki yıl içinde keyifli ve yorucu bir süreç yaşadık. Ama sonuçtan memnunuz. Uzun yıllar dinlenilebilecek bir albüm yapmak istedik. Sınırlar çizmedik, kalıplara sıkışmadık. Gökkuşağı gibi bir albüm yaptık açıkçası” diye özetliyor süreci. Işık Üniversitesi Sanat Danışmanı, Four Seasons Boğaziçi Otel’in piyanisti Mine Mucur sözlere, melodilere çok önem verdiklerini anlatıyor. Yani Tercih edilmemiş olanlara ağıtlar AL DEN Z USLU akkum, yeni stüdyo albümü “13” ile sahnelerdeki 13’üncü yılına 13 yeni şarkıyla giriyor. Prodüksiyonu Ankara`da Volkan Yırtıcı tarafından yapılan ve Detay Müzik Stüdyoları’nda kaydedilen “13” isimli yeni Zakkum albümünün ilk video klibi, Buzuki Orhan Osman`ın da albümde konuk sanatçı olarak yer aldığı “Yüzük” şarkısına çekildi. Hayko Cepkin, “Koma” isimli şarkıda kendine has vokal örgüsüyle Zakkum’a konuk olurken Cem Adrian da Zakkum’a “Biraz Uyu” şarkısında eşlik etti. Biz de Zakkum üyeleri Yusuf Demirkol, Emre Türkyılmaz, Eren Parlakgümüş, Cem Senyücel ile yeni albümü konuştuk. 1998 yılında Raindog adıyla kuruldunuz. Şimdi Zakkum olarak ikinci albümünüzü çıkardınız. Nedir hikâyeniz? Emre: 1998’de Yusuf, Cem ve Eren kurmuş grubu, ben de 2002 yılında dahil oldum. lk Ankara’da sahne aldık. Daha sonra farklı repertuvarımız ve sahne şovumuz dikkat çekmiş ki diğer şehirlerde stanbul, Eskişehir Brit temalı parti ve konserler için teklifler aldık. Cem: lk albümün çıktığı 2007 senesi, konserler ve medya koşuşturması ile geçti. Ertesi sene, sonradan ikinci albüme girecek olan Biraz Uyu, Şarapnel, Kale Değilsin ve Sanrı’yı hazırladık. Bu çalışmalardan henüz herhangi bir albümde yer almayan “Anlamıyorsun” isimli beste de çıktı. Sonraki dönemde de albümün kalan şarkılarını hazırladık. “13”ün hikâyesini dinleyebilir miyiz? Eren: Sahneye ilk kez 1998 yılında aralık ayının 13’ünde çıktık. Bu yıl Zakkum’un 13. yılı. Bunları gözeterek albümün adının “13” olmasına karar verdik. Ayrıca albümde 13 şarkımız var. Çıkış şarkınız “Yüzük”, gerek müziği gerekse sözleri açısından hüzünlü. Cem: Yüzük, bir hikâye anlatıyor; geçmişteki yol ayrımlarında tercih edilmemiş olan “diğer” hayatlar ve olasılıklar ile ilgili bir ağıt gibi. Yaşanamamışlıklar ve hayatın bir noktasında kaybedip de artık geriye çağıramayacağımız şeyler ile ilgili. Ama otobiyografik bir hikâye değil. Bazen başkalarının hikayelerini, başka hayatların yaşanmışlıklarını da anlatmak lazım. Albümde düetler ve bir de Türk sanat müziği cover’ı var. Bunlardan bahseder misiniz? Yusuf: Albümde Cem Adrian ve Hayko Cepkin düetleri de var. Cem Adrian, çok yakın bir arkadaşımız. “Biraz Uyu” şarkısını bestelenme aşamasından beri biliyor ve kendisini şarkıya çok yakın hissettiğini söylüyordu. Hayko Cepkin ise, “Koma” şarkısının bestesi ilk defa şekillenirken bir fikir olarak kafamızda belirdi. Ya Türk sanat müziği? Yusuf: Türk Sanat Müziği’ni gerçekten çok severim. Bu müziği her zaman olağanüstü inceliğe ve zerafete sahip bir müzik türü olarak gördüm. Hem besteler hem de güfteler açısından böyle. Son birkaç senedir sahnede de kendimize has bir yorumla “Hiç Ayrılamam Derken” gibi eserlere yer veriyorduk zaten... “Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun” da repertuvara ilk olarak sahneden girmiş bir parça. Biraz da albümünüzün çıkışklip parçası Yüzük’ten bahsedelim. Nasıl karar verdiniz, klip nasıl çekildi? Yusuf: Şarkı, biraz melankolik bir hikâyeyi anlatıyor ama gerçek bir yaşanmışlıkla ilgisi yok. Bize gelen tepkiler bu şarkının çok sevildiği ve şarkıda anlatılan hikâyenin gerçek hayatta çokça yaşandığı yönünde. Klip Ankara’da çekildi. Klibe şarkının hikâyesine ait bir senaryo oluşturduk. Klipteki küçük kız, prodüktörümüz Volkan’ın kızı. Yeni albüm konserlerine başladınız. Sizi ne zaman nerede izleyebiliriz? Eren: Dinleyicilerimiz net konser tarihlerini hem grubun resmi sitesi www.zakkumonline.com’dan, hem de Zakkum’un Facebook, Twitter, forum sayfalarından takip edebilir. Bu konserlerde yeni albümümüzde bulunan parçaları ilk defa seslendireceğiz.G BU B R BAŞUCU ALBÜMÜ “5 Kalp 1 Nefes” isminin sahibiyse albümün nefesi Barış Kömürcüoğlu. Kömürcüoğlu 2003’te Pop Star yarışması ile tanındı. Hatta Beş Kalp de zamanında ona oy vermiş. Hikâyeyi bir de Kömürcüoğlu anlatıyor; “Bu güzel kadınların bana ulaşma nedeni elbette Pop Star yarışması. 2007’de ilk albümümü yayımlamıştım. Bu projede solist olmak inanılmaz bir tecrübe, onların hepsi birer derya. Onlardan çok şey öğrendim, kendimi geliştirdim. ki yıl boyunca çok yoğun çalıştık. nce ince bir çok detaya indik, her detay önümüzü açtı.” Bu albümle en büyük gururu Kömürcüoğlu yaşıyor, onun için solist olarak istenmesi büyük şans. Zaten albüm popüler müzik adına yapılan şarkılardan oluşsa da aslında farklı. Çok tarif edilemez ama keyifle dinlenebilir türden. Kömürcüoğlu, öğrenmesi, seslendirmesi ve hakkını vermek açısından hiç kolay olmayan bu şarkıların altından gayet de iyi kalkmış. Sonuçta “5 Kalp 1 Nefes”in buluştuğu nokta bu çalışmanın bir başucu albümü olduğu. Bazı şarkılar yıllara mal oluyor. Gerek yaşanmışlıkları, gerek sözleriyle insanlar bu albümü çok uzun yıllar dinleyecek gibi. şte o yüzden bu albüm rutinin dışında bir pop çığlığı. Onlara kulak vermek gerek. G Z ESK DEN RAK PT LER Opera sanatçısı, piyano öğretmeni ve eski sinema güzeli Semra Öztan projenin mimarı. Projenin oluşumunu anlatıyor; “Bu arkadaşlar son derece değerli, ödüllü profesyoneller. Dünyada tanınmış isimler. Eskiden biz rakiptik. Sıkı yarışırdık dünya arenasında. Ben de düşündüm ki neden güçlerimizi birleştirmiyoruz? Aslıgül, Mine ve Figen’le konuştum ilk. Bunca tecrübe, bunca bilgi birikimi ve emek... Bir araya gelip pop müziğe ‘bizce’ bir yorum katmak çok keyifli olacaktı. Hepsinin çok hoşuna gitti ve bu işe başladık. Hepimizin farklı fikirleri vardı önce. Sonra ortak Kayıp meselesini çözmemiz gerek! Hüsnü Arkan, “Solo” isimli albümünün ikinci video klibini “Hoşgeldin” parçasına çekti. Birsen Tezer’le düet yaptığı şarkı aşkı, ayrılığı, hasreti anlatıyor. Arkan da sevgi, ayrılık ve özlemden yola çıkarak, klibinde kayıp analarını ve yaşadıklarını hatırlatıyor. ZUHAL AYTOLUN üsnü Arkan, Ezginin Günlüğü’nden ayrıldıktan sonra kendi solo çalışmalarına ağırlık verdi. Artık kendi başına yürümek istiyordu. Grubun izi üzerinde mi diye sorarsanız, elbette şarkı sözlerini kendi yazdığı için yakınlıkların olması muhtemel. Ancak Arkan, bundan sonra kendi yolunda, tek başına yürüyeceğini söylüyor. Riskse risk. Arkan, “Her şeyin bir riski var. Kalmak da riskli, gitmek de. Hatta Türkiye’de yaşamak bile riskli” diyor. Değişmeyen bazı şeyler de var, yine toplumsal konulara ağırlık veriyor çalışmalarında, konuşulması gereken konuları dile getiriyor. Birkaç ay önce dinleyiciyle buluşan “Solo” albümünün ikinci video klibinin konusu da bu yüzden kayıp anaları. Solo albümünde, çok da farklı bir Hüsnü Arkan yok. Yine kafasını kurcalayan konuları dile Hüsnü Arkan getiriyor, şiirlerden besleniyor, Türkiye ve dünyayla ilgili bakış açılarını kurcalıyor ve başka yerlerden bakabilmeye çalışıyor. Dört şairin şiirine yer veriyor albümde: Ümit Yaşar Oğuzcan, Orhan Veli, Can Yücel ve Nâzım Hikmet. Şiirleri şarkılarında yorumlayan Arkan’ın albümündeki diğer şarkıların sözleri de kendisine ait. lk klibini Ayar adındaki parçaya çeken Arkan, ikincisinde Hoşgeldin’i buluşturuyor dinleyiciyle. Bu bir aşk şarkısı olsa da özlem, ayrılık ve hasreti anlatıyor. O yüzden de zaten hasret ve ayrılıktan yola çıkarak kayıp analarını hatırlatıyor klibinde. mece usulü yapılmış bir klip bu. Gitarı Bülent Ortaçgil çaldı; Arkan, Birsen Tezer’le düet yaptı. Oyuncular ise kayıp anaları heykelini de yapan Mehmet Aksoy ve konuyla ilgili duyarlılıklarını bildiğimiz Derya Alabora ve Yetkin Dikinciler. Belgesel yönetmeni Adil Yalçın’ın çektiği klip için Arkan, “Kayıp H Derya Alabora, Mehmet Aksoy’un Kayıp Anaları heykelinin önünde. meselesi çok ciddi bir konu. O yüzden de klip ona hizmet etsin istedik. Bildiğim kadarıyla gözaltında kaybolanların sayısı, 2008 rakamlarına göre 1250’ye yakın. Hiçbirinden haber yok. Nasıl sonuçlanamıyor, anlamıyorum. Ortada bir sorun var: nsanlar kayboluyor. Kaybolan insanlar ve yakınları da insan muamelesi görmüyor”diyor. Arkan’a göre, Türkiye’nin ciddi sorunlarının çözümü herkesin bu işin altından kalkmayı istemesinde yatıyor: “Tek başına Cumartesi Anneleri’nin ya da tutuklu yakınlarının yaptığı çıkışlarla yapılacak bir iş değil bu. nsanların topyekun, bir bütün halinde çözüm istemesi gerek.” Bunu başarmak için aşılması gereken çok yol olduğunu biliyor Arkan ama yine de ekliyor: “Umudu kaybetmemek lazım tabii.”G Zakkum grubu şarkılarına yol ayrımlarını ve tercih edilmeyenleri taşıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle