Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 HAZ RAN 2011 / SAYI 1316 11 Gülün tadı... B ir çiçek ki hem aşkın ve güzelliğin, hem savaşın ve barışın simgesi olsun. En karanlık ortaçağ örgütlerinden, en yüce aşklara kadar birbirine tezat hallerin odağında yer alsın. Her derde deva, her sofraya taam olsun. Gül kuşkusuz çiçekler arasında en özel ve en fazla anlam yüklenilen çiçek. Gül mis kokulu lezzetiyle sofralarda da bambaşka bir yere sahip. Eski çağlardan günümüze özellikle Anadolu, Balkanlar, ran ve Ortadoğu’da gül sadece güzel endamı ve kokusuyla değil tadıyla da mutfak sanatının önemli bir parçası olmuş. Aslında tat duyusu tamamen koku ile bağlantılı. Gülün sofralara kattığı tat da elbette kokusundan geliyor. Kokunun beyin üzerindeki etkileri sayesinde insan ruhuna AYL N iyi gelen pek çok özelliği var. ÖNEY TAN Özetle bir anlamda gül adeta bir ilaç. Gülün ruhani boyutuna gelince, hepimizin hafızasında gül kokusu genellikle din ile özdeşleştiriliyor. Gülün gerçekten de slamiyette önemli bir yeri var. Peygamberin en sevdiği ve onu temsil eden çiçek olduğuna inanılıyor. Ancak gülün din açısından önemli olmasının arkasında başka bir gerçek daha var. Gül kokusu hafızaya iyi geliyor. Dolayısı ile Kuran’ı ezberlemek, hatim indirebilmek için gül kokusunun zihni dirilten, odaklanmayı arttıran ve belleği bileyen özelliğine başvurmak gerekiyor. Gül yağının içinde bulunan etken maddeler hafızların Kuran sayfaları arasına gül yaprakları koymak, gül yağı koklamak ve gül suyu serpmelerinin arkasında derin bir peygamber sevgisi dışında hafızayı güçlendirmek arayışı da yatıyor. SELÇUK EREZ Kız mı Kadın mı? Benzer şekilde evlerde mutlaka bir gülbeşeker kavanozu olurmuş. Gülbeşeker bir nevi gül reçeli ya da şeker macunu, gül yapraklarının şeker ile ovularak güneşte mayalanması sonucu elde edilen kuvvetli bir gül özü. Türk tatlıları tarihi hakkındaki kitabının adını da ‘Gülbeşeker’ olarak seçen araştırmacı Priscilla Mary Işın bir başka konuya vurgu yapıyor. Osmanlı kültüründe reçel ile ilaç birbirine kardeş kavramlar. Çoğu reçelin belirli şifa özellikleri bulunuyor, saray helvahanesinden evlere kadar reçel ve şifa veren macunlar yapmak aynı bilgi dağarcığından besleniyor. Yaz sıcaklarından gelen çarpıntılara, havale geçirmelere karşı gül suyu birebir. Ya da seçim sonuçlarına katlanmaya, televizyon karşısında sandık sonuçlarını izledikçe ayılana bayılana çare olmak için gül suyu stoklamakta yarar var. G aylinoneytan@yahoo.com Hopa’da başbakanı protesto edenlere yapılanlar, bu sırada emekli bir vatandaşımızın yitirilmesi kınanacaktı. Ankara’da gençler, AKP merkezine kara bir çelenk bırakmak istedi. Onları polis panzerleri karşıladı. Göstericilerden bir kız birden bariyerleri aşıp bir panzerin üstüne çıktı, arkadaşlarından bayrak istedi, sonra elinde bu bayrakla konuştu, Hopa olaylarını kınadı. Bir an için kendinizi bu kızın yerine koyun: nsan hakları açısından sicili iyi olmayan bir ülkenin çocuğusunuz. Demokrasi için direndiklerinde yaşamlarını yitirenlerin, işkence görenlerin öykülerini biliyorsunuz. Demokrasiye dua ile ordunun ya da başka güçlerin değil, yurttaşların çabalarıyla kavuşulacağını anlamış olanlardansınız. Bir eylemde kendinizi bir panzerin önünde buldunuz... Bu kız gibi, Dilşat Akşit gibi davranabilir misiniz? Birkaç soru daha: *Ülkenizde alınan ekonomik kararlar, enflasyona yol açmaktadır. Yolsuzluk, kayırmacılık yaygındır. ş bulmak için bilgi değil, torpil gerekmektedir. Üniversitelerde örgütlenen gençler, gidişi kınamak için yürüyüşler düzenlemektedir. Hükümet çok tedirgindir... Protestoculardansınız. Bir gün, elinizde poşetler, çarşıdan dönerken kendinizi eylemleri en ağır şekilde bastırma emrini almış olan bir tank taburunun önünde buluverdiniz. Ne yapardınız? *Fakir bir ailenin çocuğuydunuz. Kışları ısınmak için tek odalı evinize keçinizi aldığınızı hatırlarsınız. Babanızın politik görüşleri nedeniyle hapis yattığını da... Okudunuz, mühendis oldunuz. Politikaya atıldınız, köhnemiş politikaları mertçe eleştirmeniz alkışlanıyor. Bir gün size, ordunun darbe yaptığı, parlamento binasının tanklarla sarıldığı söyleniyor. Ne yaparsınız ? lk olay 1989’da Beijing’de, Tiananmen Meydanı’nda tankların tek başına karşısına çıkan Çinli bir gencin, ikincisi de Rusya’da darbecilerin tanklarından birine tırmanıp darbeyi engelleyen Boris Yeltsin’in öyküsüdür. Tiannanmen’deki genç, demokrasi tarihine Tankadam olarak geçti, Boris Yeltsin de darbecilerin tankına tırmanıp demokrasi nutku atan başkan olarak anımsanıyor. Peki Ankara’da panzere tırmanan Dilşat nasıl hatırlanacak? Bu eylem hangi nitelikleriyle geçecek demokrasi tarihine? Bir başbakanın tarihte ilk kez bir protesto olayını aşağılamak amacıyla eylemciden “Kadın mıdır, kız mıdır bilemem...” diye söz açtığı için anımsanacaktır.. Çünkü bu soru çağımızın en antidemokratik sorusudur! G selcukerez@gmail.com DEL GÜLLAB C Gül kokusunun hafıza üzerine etkisine dikkati çeken Prof. Ayten Altıntaş tıp tarihi ve gül üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Bu konuda yazılmış kitapları var. ‘Gül: laçların en güzeli Kokulu Gülün Osmanlı Tıbbı ve Aromaterapideki Yeri’ adlı kitabında Ayten Altıntaş, gül suyunun Osmanlı tıbbında kullanılış biçimi hakkında ilginç bilgiler veriyor. Gül suyunun bir özelliği de sakinleştirici daha doğrusu ferahlatıcı olması. Osmanlı tıp anlayışında her yiyeceğin taşıdığı özellikler var. nsan tipine, mevsime ve hastalıklara göre hangi yiyeceklerin yenmesi gerektiğine bu özelliklere göre karar veriliyor. Gül suyu serin ve nemli özellik taşıyor. Ferahlık sağlayarak sakinleştirmede üstüne yok. Hatta bu yüzden bimarhanelerde krizi tutan akıl hastalarını sakinleştirmek için gül suyu serperlermiş. Elinde gül suyu gülabdanı deliler peşinde dolanıp duran güllabiciler varmış. Güllabici hastaları sakinleştirmekle sorumlu hastabakıcıya verilen admış. Gülbeşeker Gülün tadı kadar tıp tarihindeki yerine dikkati çeken Prof. Ayten Altıntaş gülbeşeker yapmayı da tarif ediyor. Gül zamanı yapıp sonra ilaç niyetine günde bir kaşık da alabilirsiniz, yaptığınız yemeklere katmak için de kullanabilirsiniz. 1 kap gül yaprağı (sıkı sıkı bastırılmış), 2 + 1 kap şeker Kullanacağınız gülün ilaçlanmamış olmasından emin olmanız gerekir. Kokusu yoğun olan okka gülü veya Isparta gülü gibi bir gül seçin. Gül yapraklarını şeker ile iyice ovun. Kapaklı cam bir kap veya geniş ağızlı bir kavanoza koyun ve 20 gün kadar arada karıştırarak güneşli bir yerde bekletin. Bu süre zarfında hava alması için kavanoz veya kabın ağzına tülbent de bağlayabilirsiniz. 20 günün sonunda 1 kap şeker daha ilave edin ve karıştırın. Bir 10 gün kadar daha güneşte bekletin. Sonrasında ışık almayan kaplarda serin bir yerde bekletmenizde yarar var. Yıl boyu şifa niyetine bir kaşık tadımlık keyfine varın. G Güllü Tuz Geçtiğimiz hafta Londra’da uzun zamandır beklenen bir lokanta açıldı. May Fair otelindeki Quince (Ayva) adlı lokantanın şefi Silvena Rowe Bulgaristan kökenli, Bulgar bir anne ve Türk babanın kızı. Gül diyarından geldiğini yemeklerinde de belli ediyor ve tatlıdan tuzluya her yemeğine bir gül dokunuşu konduruyor. Mutfağında Osmanlı kültüründen çok etkilendiğini söyleyen Silvena’dan Gülbeşeker’in tam tersine yemeklere gül kokusu katmak için bir ‘Tuz’ tarifi seçtim. 1 adet kokulu pembe gül, 2 çorba kaşığı turşuluk tuz. Gül yapraklarını tuz ile ovalayın ve mutfak havlusuna yayın. Ovalama işlemi karışım macunlaşana kadar değil, gül yapraklarını hafifçe ezecek ve tuz kristalleri gülün rengini alacak kadar olmalıdır. Bir iki gece böylece bekletin ve kuruyup fazla neminin uçmasını sağlayın. Karışım nemini çekip kuruyunca kullanmadan önce tuzu hafifçe dövüp inceltebilirsiniz. G Çocuğunuza cep telefonu almayın ünya Sağlık Örgütü cep telefonu kullananlara önemli bir c uyarıda bulundu, “cep telefonu kullanımı kansere neden olabilir” dedi. Cep telefonu, özellikle de çocuklar için çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve bu nedenle 16 yaş altına kesinlikle önerilmiyor ama annebabalar, çok sevdikleri çocuklarına en yeni model cep telefonlarını almakta nedense bir sakınca görmüyor! Cep telefonu olmayan çocuklar artık azınlıkta! Annebabalar, çocuklarının bu konudaki yoğun isteğine direnemiyor ve sonunda pes ediyor. Oysa cep telefonu kullanımı, olası sağlık sorunları nedeniyle hiç taviz verilmemesi, çok kararlı olunması F GEN gereken bir konu. ATALAY Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Sevil Yalçın , ve araştırma görevlisi Emel Okur’un, Yaşadıkça Eğitim dergisinde yayımlanan “Cep telefonu ve çocuk” C başlıklı araştırması, cep telefonlarının çocuklara verdiği zararları bir kez daha ortaya koyuyor. Yalçın ve Okur, çocukların ve gençlerin, yetişkinlerden daha çok risk altında olduklarını, bu nedenle 16 yaş altındaki çocukların cep D Espirisentır Misafir şair Yaşadığın sürece hiç deme hiçbir zaman Kesin değildir kesin olan Bu işler böyle sürüp gitmeyecek ve.. Gün bitmeden olacak hiçbir zaman B.BRECHT Disney Junior yayında 2 7 yaş grubu çocuklar ve aileleri için yayına başlayan Disney Junior, Digitürk 165. kanalda ve tivibu’da yayınlanıyor. Ş Disney Junior’da; “Şiir Zamanı”, “Mickey Farenin Kulüp Evi”, “Orman Kavşağı”, “Tamirci Manny” ve “Özel Ajan Oso” gibi eğitici ve öğretici programlar yer alıyor.G telefonu kullanmamaları gerektiğini vurguladıkları araştırmalarında, ç annebabalara, “çocukların bir yaşam boyu cep telefonlarıyla yaşayacakları düşünülerek, küçük yaşlarda çocuklara cep telefonu alınması yerine, gerektiğinde yerini belirleyebilmek için ödünç cep telefonu verilmesini” öneriyor. c Araştırmalarında, “cep telefonuna sahip olan/olmayan çocuğun sosyal yaşamı üzerine etkileri” konusunu da inceleyen Yalçın ve Okur, şu saptamayı yapıyorlar: C “Cep telefonları, çocuklar ve gençler üzerinde biyolojik etkilerin yanı sıra ruhsal ve sosyal gelişimleri üzerine de etkili olmaktadır. Özellikle çocuklar ve gençler tarafından yaygın olarak kullanılan cep telefonları, sadece iletişim/haberleşme amaçlı değil, aynı zamanda bir statü sembolü ve grup içi kimlik öğesi olarak da anlamlandırılmaktadır.” Cep telefonlarının biyolojik etkilerinden bazıları şöyle: Öğrenme zorluğu Uyku düzeninde bozulma Sinir sistemi ve davranışlar üzerine etkiler Büyüme ve gelişme üzerine etkiler Kardiyak fonksiyona etkiler Hematolojik etkiler Genetik düzen ve gelişme üzerine etkiler Tek hücre ya da hücre sistemlerine etkiler. G fıgenatalay@yahoo.com Bir Hayvan Bir İddia Boyuma göre, kilom çok normal!.. ZÜRAFA Argodan Al Haberi ZULA ETMEK: Çalmak YAKAMOZ OLMAK: Yakalanmak TIRLAMAK: Kaçmak Sahibinin Sesi Zalimin meclisinde oturan da zalimdir. Çok fırsatçıdır çoook, buluttan nema kapar!.. İbrahim Ormancı Ataşehir’de yeni bir okul Prof. Dr. Üstün Dökmen ve uzman psikolog Süleyman Hecebil tarafından Ataşehir’de kurulan YÖNDER Okulları’na kayıtlar başladı 20112012 öğretim yılında açılacak olan okul, ilk aşamada, ilk beş sınıfa öğrenci kabul edecek. S “Sınav döngüsünü kırmayı hedefliyoruz” diyen Prof. Dr. Üstün Dökmen, yaratıcılığı öldüren ezberci, sınava dayalı sistem yerine, çocukların çok yönlü gelişimini destekleyen bir model uygulayacaklarını söyledi.G Petşop Off The Record Misafir çizer: İsmet Lokman Quo vadis? AVM C MY B C MY B