01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15 MAYIS 2011 / SAYI 1312 3 syana karşı idam DEN Z ÜLKÜTEK N ran son dönemde yeniden idamlarla gündemde. Bu sefer idamların toplumsal niteliği de var. Pek çok aktivist ve eylemci Allah ve rejim karşıtlığı suçlarıyla öldürüldü ya da ölümü bekliyor. Dünya çapında ülkede yaşanan insan kıyımına karşı eylemler de artarak sürüyor. Gençler Ölmesin Ocaklar Sönmesin Girişimi sözcüsü Mahmut Alınak, ran'da öldürülen ve ölmeyi bekleyen onlarca mahkum için yapılabileceklerin süregelen rejim sebebiyle sınırlı olduğunu söylüyor. Ölüdürülenlerin hikayeleriyse oldukça dramatik. Üstelik onlar sadece bilinenler. Geri kalanların ne dava süreçleri ne de akibetleri bilinmiyor. ran'da 211 kişi idama mahkum edildi. 59'u affedildi. Ancak 132 kişi hala idamı bekliyor. Üstelik birkaç haftada uygulanması düşünülüyormuş bu idamların. Kim bunlar? Profilleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Kadınların oranı nedir, biliniyor mu mesela? ran’daki gerici rejime muhalif olan herkes yönetimdeki mollalarca akıllara durgunluk veren işkencelerden geçirildikten sonra, “Allah Düşmanı” olarak suçlanıp göstermelik yargılamalarla ağır hapis cezalarına çarptırılıyor. Ceza verilirken Kürt, Azeri ya da Farisi ayrımı yapılmıyor. Muhalif olanlar bütün olarak düşmandır mollaların gözünde. Bazılarına idam cezası, bazılarına müebbet hapis bazılarına da otuz yıldan aşağı olmamak üzere cezalar veriliyor. Molla rejimine düşmansanız Allah’a düşmanlık yapmış oluyorsunuz. Bu çok tilkice, rezilce bir taktiktir. Amaç, muhalifleri ezerken Allah düşmanı olduklarını yayıp halkın desteğini kazanmak. Bir yönüyle kendilerini Allah’ın yerine koymuş oluyorlar. Bir de zina yapmakla suçlanan kadınlar recmedilerek öldürülüyor. Sakine adlı kadın her an öldürülebilir. Gel gelelim erkekler için böyle bir ceza söz konusu değil. ran’ da bu vahşet sürerken, “medeni dünya” mezar sessizliği içinde. Çünkü devletler ran’la olan ilişkilerinde kendi devlet çıkarlarını gözetiyor, insanların böyle vahşice öldürülmeleri umurlarında değil. Tanınanlar, hikayelerini bildikleriniz var mı? Bundan birkaç ay önce idam edilen hsan Fetahiyan’ın babası çocuğunu bağışlamaları için yöneticilerle görüşmek istedi. Uzun bir uğraştan sonra görüşme gerçekleşti. Baba yerlere kapanarak yalvardı. Eline kapalı bir zarf tutuşturdu mollalar. “Bu zarfı cezaevi müdürüne götür, oğlunu affettik, idam edilmeyecek” diyorlar. Baba büyük bir sevinçle cezaevi müdürüne gidip kapalı zarfı veriyor. Müdür, “Tamam gidebilirsin” diyor. Baba bu mutlu haberi eşine ve çocuklarına vermek için köyüne dönüyor. Ama ertesi gün oğlunun idam edildiği haberi veriliyor kendisine. Meğer o kapalı zarfta hsan Fetahiyan’ın idam yazısı varmış. Bu nasıl bir vicdansızlık, nasıl bir insanlık, tanımlamak mümkün değil! hsan Fetahiyan darağacının altında ailesine yazdığı mektupta, “Sonbaharda insanın ayaklarının altında gıcırdayan ağaç yapraklarının sesleri beni çağırıyor… Hiçbir zaman ölümden korkmadım. Ben ölümün sıcaklığını hissediyorum ve tanıyorum. Çünkü ölüm benim en eski arkadaşımdır” demişti. ran'da idamlara karşı bir muhalefet oluşabiliyor mu? Elbette bir muhalefet var, ama şimdilik idamları engelleyebilecek bir düzeyde değil ne yazık ki. Bu idamlara karşı bir oluşum gerçekleştirdiniz? Gençler Ölmesin, Ocaklar Sönmesin Girişimi ne zaman kuruldu, kimler Drewery Dyke Uluslararası Af Örgütü ran Temsilcisi ran'da adli suçlardan rejim karşıtlığına kadar pekçok suç yüzünden idamlar gerçekleşti. Bu sene içinde ran'da yaşanan idamlarla ilgili genel tablo nasıldır? Resmi olarak 139 ve bunun dışında öğrendiğimiz 22 kişi bu yıl içinde idam edildi. Bunların çoğu uyuşturucuyla ilgili suçlardan cezalandırılmıştı. Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin yaptırımları ölüm cezası uygulayan ülkeler için sadece “çok ciddi suçları” kapsıyor. Bu da demek oluyor ki ölümle biten olaylar gibi ekstra durumlar için uygulanabilir. dam edilenler içinde yaklaşık 10 kişinin silahlı ayaklanma suçuyla yargılandığını görüyoruz ki onların davalarının da adil olduğu oldukça şüpheli. Çocuk yaştaki iki davalı da idam edilenler arasında yer alıyor. ran dünya üzerinde reşit olmayan suçluları idam eden 6 ülkeden biri. ran'da Ortadoğu'daki isyanlarla birlikte muhalefet hareketlenmişti. Acaba bu durum idamlar üzerinde ne var aranızda? Sadece Türkiye'de oluşturulan bir girişim mi bu? Benim de içinde olduğum bu girişim sadece idamlara karşı olan bir girişim değil. damların yanında her ne sebeple ve nerede olursa olsun gençlerin öldürülmesine karşı çıkan bir oluşum. Bu girişim birkaç ay önce gençlerin hayatına duyarlı olan bazı anne ve babalar tarafından oluşturuldu. Benim kendilerine katılmamı istediler, ben de memnuniyetle kabul ettim. Neler yapılacak? damları durdurmak mümkün mü? ran dört bir taraftan kıskaca alınmadıkça ne yazık ki bu idamlar sürecek. Çocukları idam eden altı ülkeden biri kadar etkili oldu? ran'daki en ciddi karışıklık 2009'daki seçimler sonrasında yaşanmıştı ve o zaman henüz Tunus, Mısır gibi ülkelerde benzer bir hareketlilik yoktu. Ancak son dönemde ülkedeki otoriteler ifade ve örgütlülük gibi temel insan haklarını hiçe sayma konusunda çok daha kararlı görünüyor. Yine de duruşmaların içeriğini kesin olarak bilmediğimiz için Ortadoğu'da yaşananların idamların onaylanmasını etkileyip etkilemediğini kesin olarak söyleyemeyiz. Halka açık idamlar en başından beri insanlara kanun dışına çıkarlarsa sonlarının nasıl olacağını gösteren ürkütücü bir mesaj verme niteliği taşıyor. Mesela 5 Mayıs'ta resmi olarak onaylanmasa da” ran'ın güneyinde Arap azınlığın yaşadığı bölge olan Khuzenistan'da üç kardeşin silahlı ayaklanma suçundan halkın gözü önünde idam edildiği raporunu aldık. Oysa ran'da Allah karşıtlığı ve silahlı ayaklanma suçlarının idamları genelde kapalı kapılar ardında gerçekleşir. Sakineh Ashtiyani'nin idamı hakkında son durum nedir? Bildiğimiz kadarıyla Sakineh Ashtiyani hala taşlanma riski altında. Avukatı tutuklandığı sırada davası yeniden görüşülüyordu. Davası o kadar adil değildi ki istediği avukatı seçme özgürlüğü bile yoktu. Avukatı Javid Houtan Kyan bize cezasının beş yıla indirildiğini söylemişti. Görünen o ki cezasını hapiste tamamlama ihtimali var. Son günlerde dikkat çeken Kürt aktivist Sherko Moarefi'nin idam cezası almasıydı. Hatta kendisinin her an idam edilmesi bekleniyor. Bu konuda son durum ve beklentiler nedir? Moarefi gibi hapiste ölüm cezasının infazını bekleyen çok sayıda Kürt aktivist var. ran'da ve yurt dışında çok sayıda Kürt de Moarefi için etkili kampanyalar yürütüyor ve şu ana kadar görünen o ki yaptıkları bir hayli işe yaradı. Şimdi yapmamız gereken adil duruşma şartları gibi insan hakları konularında daha sıkı çalışmalar yapmak. ‘Hayalden Gerçeğe’ vizörden bir bakış “Ülkemizin doğal ve kültürel değerlerini fotoğraflamayı çok seviyorum. Kimi zaman doğa fotoğrafları da çekiyorum. Ancak tarihi değerleri tanımak çok daha ilgimi çekiyor” diyor biri. Diğeri fotoğrafla rast gele tanışmış, sevdikçe de geliştimiş. Daha farklı bakmayı işte böyle öğrenmiş. Hepsinin ellerinde profesyonel fotoğraf makinaları. Sanki her an tetikte, hiçbir şeyi kaçırmamak için bekliyor, izliyor Darüşşafakalı öğrenciler. P&G ile Darüşşafaka Cemiyeti’nin “Hayalden Gerçeğe” projesiyle kendilerini fotoğraf alanında yetiştiriyorlar, gezilerle Türkiye’nin farklı yerlerini görerek oradaki öğrencilerle buluşuyorlar. Amaç da hem farklı bakış açıları kazandırmak, hem de yapılan çekimlerin ardından açılan sergilerle kendilerine olan güvenlerini arttırabilmek. P&G, dünyada “Yaşa, Öğren ve Başar” Global Yardım Platformu kapsamında projeler yürütüyor. “Hayalden Gerçeğe” bunun Türkiye ayağı. 2009’un Nisan ayında Darüşşafaka Eğitim Kurumları bünyesinde hizmete açılan Hayalden Gerçeğe Fatin Gökmen Planetaryumu ile başlayan proje, yoluna Türkiye’nin kültürel mirasını ve doğal güzelliklerini çocukların çektiği fotoğraflarla ölümsüzleştirerek devam ediyor. Bu hayalden yola çıkan çocuklar önce stanbul, ardından Mardin, Hasankeyf, Safranbolu ve Amasra’yı gezerek bölgenin tarihi ve kültürel miraslarının fotoğraflarını çekmişti. Geçen hafta Efes ve Şirince’de çekim yapan Darüşşafakalı çocuklar, düzenlenen eğitim programı kapsamında fotoğraf çekmenin inceliklerini öğrenen zmirli çocuklarla birlikte fotoğraf çekimi gerçekleştirdiler. P&G Türkiye Kurumsal letişim Müdürü Melike Özener, projeyle ilgili olarak “Çocuklar bizim geleceğimizdir. Fotoğraf alanında hayalleri, Türkiye’nin kültürel değerlerine ev sahipliği yapan şehirleri keşfetmekti” diyor. Hepsinin farklı hayalleri, görmek istedikleri farklı şehirler var. Onlardan biri de Kapadokya. Hem tarihi ve kültürü öğrenmek, hem de onu fotoğraf karesine aktarmak istiyorlar. Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Beşir Özmen de yapılan projede çocukların taleplerinin önemli olduğunu dile getiriyor. Bugüne dek binlerce çocuğa ulaşılan projeyi anlatırken eğitimde fırsat eşitliğine değiniyor: “Darüşşafaka Eğitim Kurumları olarak eğitimde fırsat eşitliği ilkesiyle Türkiye’nin dört bir yanındaki çocukları kendi çatımız altında yetiştiriyoruz. Bu projeyle de amacımız çocukları ortak hayallerde buluşturmaktı.” Proje, yapılacak etkinliklerle devam edecek. Projeyle daha çok çocuğa ulaşarak vizörden baktıkları dünyayı genişletebilmeyi hedefliyorlar. G C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle