Katalog

15 MAYIS 2011 / SAYI 1312 11 Ben zaten hep farklıydım Fotoğraflar: VEDAT ARIK SELÇUK EREZ Osama Ladin öldü mü? Bin Ladin, ABD nin, dirisini ya da ölüsünü getirene binlerce dolar vaat ettiği en önemli düşmanıydı. Geçen hafta Amerikan komandoları tarafından öldürüldü. Neden ? 1979’da Sovyetler, Afganistan’ı işgal etmişti. Komunizm’in oradan Ortadoğu’ya yayılmasından korkan ABD, bu işgale direnen çeşitli Afgan gurupları arasından en köktendinci olan, “Mücahidin”i desteklemişti. Köktendinciler arasında özellikle eskiden komunist iken sonra koyu dinci kesilen, peçe ile dolaşmayan kadınların yüzlerine asit attıran Gulbeddin Hikmetyar, ABD’nin gözdesiydi. Onun fraksiyonu silah ve para sağlanarak güçlendirildi. Bu sırada Usama bin Ladin de Suudi Arabistan’dan gelip Mucahidin’e katıldı. 1988’de ABD’nin onayı ile El kaide örgütünü oluşturan bin Ladin, Sovyetler çekilince diğer yabancı mücahitler gibi ülkesine döndü. Bu mücahitlerin ABD katkısıyla görmüş oldukları gerilla eğitimi, onların bu tarihten sonra oluşan köktendinci militan örgütlerde görev üstlenmeleri sonucuna yol açmıştır. Zamanla bu örgütler ve bin Ladin, ABD’ye zarar vermeye başladılar. ABD geçen hafta kendi yarattığı bir öcüyü yok etmiştir! ABD’nin yanlış teşhis ve Ünlü bir oyuncu olmak mı? Ekin Türkmen için bu hayatındaki önemli detaylardan biri değil. O dikkat çekici biri olduğunu henüz çocuk yaşlarında fark etmiş. Şimdi Karakol dizisinde bir hayat kadını rolüyle birçok meslektaşının cesaret edemeyeceği bir işe soyunuyor. Şu ana kadar en çok kendinizle özdeşleştirdiğiniz rol hangisiydi? Kısmetim Otel diye bir Erkek arkadaşım istediğiyle flört edebilir derken... “sitcom”da oynamıştım. Altı Önce flörtün tanımını yapmamız lazım. Çünkü halkımız flört denilince çok farklı algılıyor. bölüm sürdü. Orada biraz Burada otururken yakışıklı biri geldiğinde ister istemez göz teması kurulur. Bir bakış bile yeterli saf, âşık bir ressam kızı hayat motivasyonu için. Mesajlaşmak ya da gizlice buluşmak filan değil. Sevgilisi olduğu için canlandırıyordum. Zeki ama göz teması kurmayan, elinizi bir garip sıkan erkekler vardır mesela. Bu bana çok tuhaf geliyor. yurtdışında yaşadığı için Beğenmek ahlaksız birşey değil. Erkek arkadaşım birini beğendiğinde rahatsız olmam, ilişkiyi durumlara Fransız kalıyordu. zedelemez bu. Niye giyiniyoruz süsleniyoruz o zaman. Sırf sevgilimiz için mi? Hayır. Aslında sterdim ki uzun süre devam biraz açık konuştum ama herkesin böyle düşündüğüne eminim. Bu işlerle uğraşan insanların etsin. Komedi yazmak biraz hayatında zaten flört ve beğenilmek ihtiyacı vardır. Her ne kadar maço olsa da, kız arkadaşı zor oluyor. Ben daha çok böyle söylese hoşlanmayacak da olsa gerçek biliyoruz. Hepimiz din kardeşiyiz..O yüzden kimse durum komedilerini severim, atmasın. Karakol dizisi Behzat Ç.’ye benzetiliyor. biz daha onu yapamıyoruz. Behzat Ç. çok güzel bir iş. Karakol da polisiye olduğu Gülse Birsel çok başarılı bu için benzetilmiş olabilir ama öyle değil. Bir stanbul konuda. lerde onunla çalışmak isterim. hikâyesi aslında. Asi bir polis kendi yöntemleriyle işini Gerçekten tanınan birisi olduğunuzu ne zaman halletmeye çalışıyor. Adaleti de sorgulatıyor bir yandan. fark ettiniz? Karakolda kendi içlerinde de çatışmalar var. Dizideki her zimir’den geldiğimde Ekmek Teknesi’ne başladım. Bu karakterin yaptıkları kötü olsa bile için kendince haklı yüzden geldiğim andan itibaren stanbul, başrolünü sebepleri var. Adaleti her karakterin penceresinden farklı oynadığım bir film gibiydi. Aksini hiç yaşamadım. gösteriyor dizi. Benimki de bir hayat Geldiğimden beri herkes beni tanıyor. kadını rolü. Uyuşturucu bulmak için Aksini ister miydiniz? ya da uyuşturucuya alıştırıldığı için Yanlış anlaşılmasın ama hayat kadını olmuş. Çocuğuna çocukluğumdan beri dikkat çeken bakmak için para kazanması biriydim. yi ya da kötü anlamda gerekiyor. Başroldeki Reşat söylemiyorum. Biraz farklıydım karakterine âşık. Onun da kendince arkadaşlarımdan. Aslan burcu olmam haklı sebepleri var. sebebiyle belki. Okulda çok silik ve Sizi çok farklı rollerde tembel bir öğrenci olmama rağmen grüyoruz. başka şeylerle dikkat çekerdim. Biraz Aynı rolleri oynamaktan eğlenmeyi ve zıpırlık yapmayı seviyorum. sıkılıyorum. Oyuncuyu yerinde Zaten hep odak noktasıydım. Ünlü saydırdığını düşünüyorum. Benim olmak benim için önemli birşey değil. için başrol gibi hesaplar değil, Pazara da gidiyorum, otobüse de rolümün ne kadar farklı ve oyuncu biniyorum vapura da. nsanlar yanıma kadrosunun ne kadar profesyonel geldiğinde konuşuyorum. lah gibi olduğu önemli. Fahişe rolü genelde yaşamıyorum. Televizyonda zaten dizilerde sadece birkaç bölüme starlık gibi bir kavrama da renk katsın diye olur ama inanmıyorum. buradakinin altı çok dolu. O Mizah dergilerini takip yüzden hiç düşünmeden ediyorsunuz sanırım. kabul ettim. Bir fırsat olarak Uykusuz ve Penguen’i gördüm. çok seviyorum. Hatta Hiç tereddüt ikisini iç içe koyup birlikte etmediniz mi? Çünkü okuyorum. Şimdi televizyon izleyicisi Harakiri de gelecek, Bihter Beren Saat hepsini birlikte örneğinde olduğu gibi okuyacağım. zlediğim lerleyen yıllarda oyunculukla ilgili ne gibi planlarınız var? oyuncuyla karakteri ve güldüğüm şeyler Ömrümün sonuna kadar oyunculuk yapmak istiyorum. Tek özdeşleştirebiliyor. az. Mizah dergileri ilaç hayalim şu; Türk sinemasını çok severim, defalarca izlediğim Neşeli Bence izleyici pek gibi geliyor. Biraz Günler gibi filmler vardır. nsanların yıllar sonra da izleyeceği de böyle hayal gücüm geniş klasikleşen bir filmde rol almak. ve başka bir düşünmüyor. On yıldır Sizce klasik Türk filmlerinin hâlâ çok izlenmesinin sebebi gerçeklikte dizilerde oynuyorum nedir? Bize kaybolan bir yaşamı mı hatırlatıyorlar? yaşıyorum. Mesela ve rengimi belli O kadar çok düşündüm ki bunu. Çok samimi kalabalık aileler, fantastik filmleri çok ettiğim için bu tür herkes farklı ama çok sıcaklar. Oyunculuklar ve senaryo çok iyi. severim. Bir yanım da tepkilerin Döneme rağmen çekim kalitesi başarılı. Absürd komedi var. Bence çok alaturka. En keyif gelmeyeceğini bu kadar başarılı ve samimi işler şu an yapılmıyor. Bizden bir hikâye aldığım sohbetler düşünüyorum. Beren’i çıkmıyor. Çıkarmaya çalışan yönetmenler “sanat filmi” yapıyorlar. erkek arkadaşımla da, zleyici kitlesi de çok az oluyor. Gişe kaygısı olanlar da klasikleşme örnek verdiğiniz için arkadaşlarımla dahevesinde değil. “Benim tarzım” diyerek imza atmak istiyorlar. söylüyorum, bir oyuncu mesela “uzaylılar var Başka kaygıları var. Çok önemli yönetmenler var isteseler “araya yastık koyduk” mı” tartışması yapmak. yapabilirler. Samimiyeti özlüyoruz ama bir de bu çağın ritmi gibi bir açıklama yaparsa Ya da Mu uygarlığını var. Yaşadığımız başka bir hayat. Diyelim ki birlikte insanlara onu rahatsız konuşabiliriz. Bu yüzden oynuyoruz. Sen jönsün, ben jöndam. Bir araba patlama etme ve söz söyleme hakkı sıradan insanlarla sahnesi oldu. Kadın gözlerini kapatır, jöne saklanır. vermiş oluyor. Bu bir arkadaşlık etmekte Bu o zamanın tepkisi. Bizde böyle bir durum jinekoloğa absürd bir soru zorlanıyorum. Arkadaşlarımla yaşansa “bırak Allah aşkına” filan denir. Bizim sormanız gibi. O jinekoloğun işi. hiç dedikodu yaptığımı ya da çağın durumu ve diyalogları bu. Bizden Siz seksüel olarak başka şeyler birinin hayatını eleştirdiğimi samimi bir hikâye istiyorsak biraz aklınızdan geçirebilirsiniz ama o hatırlamıyorum. Alışverişten ya da böyle olmalı. O da olmuyor soruyu soramazsınız. Bu da erkeklerden konuşan kızlar bana dehşet bir türlü. profesyonelce bir iş. geliyor. G yuncu Ekin Türkmen artık Karakol dizisiyle ekranlarda olacak. Rolü de bir hayli zor. Bir hayat kadınını canlandırıyor. Belki de ilk defa bir dizide hayat kadını karakteri bu kadar önemli bir rol alıyor. Türkmen rolü kabul ederken hiç tereddüt etmemiş. DEN Z Çünkü farklı rollerle kendini ÜLKÜTEK N geliştirebileceğini biliyor. Aslında özel hayatı için de aynı şey geçerli, hep farklılığı arıyor. “Bu yüzden sıradan insanlarla iletişim kurmakta zorlanıyorum” diyor. O Hepimiz beğenilmek istiyoruz tutumları bunlarla sınırlı değildir. Mesela Saddam konusunda da aynı şeyi yapmıştır: Saddam Hüseyin, gizlice sağlanan para, teknoloji, kimyasal maddeler ve silahlarla desteklenerek ran’a kafa tutacak düzeye getirilmişti; böyle güçlenince, 1980’de ran’a saldırdı. Saddam, sonra Halepçe’de kendi kürt vatandaşlarını zehirledi, Kuveyt’e de saldırdı. ABD sonuçta yine güçlendirdiği bir canavarla savaştı, askerleri, onu yok etmek için öldüler; bu savaşın giderleri yüzünden ekonomisi sarsıldı. Bütün bunlar, bize hangi soruları sordurmalıdır? ABD, eninde sonunda kendisine zarar verecek canavarlar beslemekten, fırlattığında dönüp gelip başına çarpacak bumeranglar üretmekten ne zaman vaz geçecektir? Bu konuda akıllar başa devşirilinceye kadar himayesinde daha kaç çetebaşı, kaç diktatör serpilecek, bu diktatörler yüzünden daha kaç bin, kaç milyon insan, insanlıkla bağdaşmayan koşullarda yıllarca yaşamak, adaletsizliklerle, haksızlıklarla, baskılarla cebelleşmek zorunda kalacaklardır ? G selcukerez@gmail.com Samimi bir hikaye çıkmıyor C MY B C MY B