Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Artık sadece Deniz’im Deniz Seki, hayatının farkındalık dönemini yaşıyor. “Kendimi gördüm, tarttım, suçladım, yargıladım ve özgür bıraktım” diyor. Bunun için de artık kendini ikinci plana atmaktan vazgeçmiş. Şimdi Yavuz Bingöl'le birlikte “Bu Şarkı kimizin” adlı yeni bir televizyon programıyla ekranlarda. Ali Deniz Uslu / Sayfa 4 HAT CE GÖKÇE’nin kaleminden Kadın savaşını kazandı sıra erkekte Giyinmek sadece örtünmek değil, bir iletişim aracı aynı zamanda. Ama söz konusu erkekler olduğunda onlar kadınlardan çok farklılar. Kendilerine özgü davranış biçimleri var. Aynı kelimelerle ifade edilmeleri imkânsız. Türkiye'de kadınlar istedikleri gibi giyinmekte özgür, erkekler ise istedikleri gibi giyinmekten korkuyorlar. Onları farklı giysileri giymeye ikna edecek bir 'neden' bulunması gerek. ran asıyor dünya seyrediyor ran'da bir insanlık dramı yaşanıyor. Hapishaneler idam edilmeyi bekleyen onlarca insanla dou. Kimisi uyuşturucu bulundurmaktan, kimisi de tecavüzden ölüm cezasına çarptırılmış. Bazılarıysa ayaklanma, Allah ve rejim karşıtlığı suçlarından. Görünen o ki, Ortadoğu'daki demokrasi talepleri mollaları tedirgin etmiş. Deniz Ülkütekin / Sayfa 3 Hastalığım bir suç değil Dünya’da 75'ten fazla ülkede, 28 yıldır, “AIDS Mum Işığı Anma Etkinliği” ile hem bir farkındalık yaratmak, hem AIDS nedeniyle yaşamını yitirenleri hatırlamak, hem de HIV'den etkilenen insanları desteklemek amacıyla mum yakılıyor. Bu yıl ilk kez Türkiye de bu etkinliğe katılacak. Bugün, yüzlerce kişi “Hayata Dokunmak” için Taksim Meydanı’nda olacak. Onlardan biri de Garo. Yedi yıldır HIV'le yaşayan, hayatı ve ölümü yanı başında taşıyan Garo, kendi hikâyesini anlatıyor. “Herkese ne kadar uzaksa, bana da o kadar uzak sanmıştım. Ancak insani olan hiçbir şey insana uzak değil” diyor. Zuhal Aytolun / Sayfa 6 Sayfa 7 Politik oyunlar sahnede C MY B Sayfa 8 garajistanbul, Namus Oyunları ve Vaktimaj'dan sonra bu kez de Politik Oyunlar Festivali'ni düzenliyor. Politik olanla apolitik olan arasındaki ilişkiyi/ilişkisizliği tartışmaya açan festival, sanat aracılığıyla konuşmayı, düşünmeyi, derinleşmeyi ve derinlikten korkmamayı hatırlatıyor: “Amacımız demokratik bir sistemin içinde korkmadan yaşamayı başarmak olmalı.” C MY B