Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 MAYIS 2010 / SAYI 1260 7 Rock hâlâ dünyada da Türkiye’de de en çok dinlenen müzik türlerinden. Rock’n roll tarihinde bir yolculuk 1. Sayfanın devamı Rock’ın çıkışı 1950’lere dayandığı halde neden bu tarihe 1920'lerden itibaren bakmayı seçtiniz? Aslında 1980’den 60’lara inip başından ele almak için yola çıktım. Ancak 1950’lerde ivme kazanan bu hareketin evveliyatı var; caz’ın ESRA ülkemize gelişi ve ardından yaşanan AÇIKGÖZ evrelerle birlikte, 30 yıllık bir süreci aktarmadan rock’ın doğumunu anlamak zor. Bu gelişimin dayandığı milat ise, 1920’lerin başında Leon Avigdor’un Paris’ten İstanbul’a bir alto saksofonla geri dönmesi ve bir grup kurması. Bu Türkiye’de cazın başlangıç tarihi... Evet, caza ilgi hemen kendini gösteriyor. Galatasaray Lisesi’nden 14 öğrenci ilk caz grubunu kuruyor. Zamanla İlham Gencer ve çeşitli sanatçılar tarafından da kabul görmeye başlıyor, edebiyatta, sinemada kendine yer buluyor. Öyle ki, Halide Edip Adıvar’ın romanlarında, cazın fon oluşturduğunu okuyabildiğimiz örnekler var. Caz olgunlaşarak rock'ın doğumunu hazırlıyor. Türkiye’de rock, dünyayla neredeyse eşzamanlı çıkıyor. Bu nasıl oluyor? Evet, 1954’te ilk Bill Haley ve Comet’leri en sert, farklı, yeni biçimde nasıl ortaya koyarım derken stüdyoda “Rock Around the Clock” parçasını çıkarıyor. 1955’te “Blackboard Jungle” adlı bir filmde yer alıyor bu parça ve hızla Avrupa’da ve İstanbul’da da etkisini gösteriyor. Haley’in peşinden gelen Elvis Presley'in daha çok popüler kılmasıyla yükselişe geçiyor. Türkiye’de ilk rock ezgileri kimden duyuyoruz? Plaklarla beraber rock'n roll özellikle İstanbul gençleri arasında popüler oluyor. Bazı caz grupları repertuvarlarına rock parçaları alıyor. Ancak 1 rock’n roll’u ruhuyla, sahnedeki duruşuyla ilk 1950’lerin ortasında yani Amerika’da duyulmasıyla hemen hemen aynı zamanda Deniz Harp Okulu öğrencilerinin kurduğu grupla duyuyoruz. Erkut Taçkın, Durul Gence, Erkan Gürsal, Somer Soyata, Güngör Yücel, Özden Ulugün’ün kurduğu grup, ilk konserlerini 31 Mart 1957’de önce Sirkeci’de bir öğrenci lokalinde, o günün akşamında da Hilton Oteli’nde veriyor. İçinde başkaldırışı, harekete geçme davetini barındıran rock'ın ilk kez Deniz Harp Okulu öğrencileri arasında çıkması ironik... 3 1) Erkut Taçkın 2) Barış Manço 3) Moğollar 4) Enkin Koray 5) Tülay German ve Erdem Buri. 2 ROCK’IN İLKLERİ İlk elektronik gitarı kim getirdi? Deniz Harp Okulu öğrencilerinden biri. Savarona yatıyla çıktığı yolculuktan dönüşte getirdiği gitar, dönemin rock müziğiyle ilgilenen sanatçılarına fotoğraf çekimlerinde eşlik ediyor. İlk rock plakı kime ait? Bunun, plakların sahip oldukları özellikler nedeniyle üç yanıtı var. Erol Büyükburç’un “Little Lucy”si ruhu olmasa da, adı ve söyleyiş biçimi nedeniyle piyasaya çıkan ilk rock plak sayılıyor. Barış Manço’nun ilk çıkardığı plağı enstrümanların çalınışı, söyleniş biçimiyle dönemin twist salgınında ortaya çıkabildiği için bir başka ilk oluyor. Erkin Koray'sa Manço ile aynı dönem kayıt yaptığı halde ondan dört yıl sonra çıkan plağında Türkçe sözlü ilk rock parçayı söyleyerek bir başka öncü oluyor. Rock üzerine yazılan ilk kitabımız hangisi? Edebiyat dünyasında Hayalet Oğuz olarak da bilinen Oğuz Alplaçin ve Vecdi Benderli Dünya Sarsılıyor’u 1956’da çıkıyor. Bu rock’n roll’a bir kitap kazandırmak için değil, gençlik nereye gidiyor, korkusuyla yazılıyor. O dönemde ülkeye gelen Amerikalı askerlerin eğlence toplantıları, dönemin kolej çocuklarının da onlara kapılıp etekleri havada uçuşarak dans etmeleri onu korkutuyor. Yine de Elvis Presley üzerine yazılar olması ve rock’n roll olgusuna değinmesiyle bir ilk. Sadece Türkiye'de değil, kendi alanında dünyada da ilklerden. G 4 2 Zaten sonrasında bu, komutanların onaylamadığı bir girişim oluyor. Ama grup Somer Soyata Sexted takma adıyla çalışmalara devam ediyor. Yavaş yavaş onları takip edenler oluyor. Erkin Koray, Barış Manço, Cem Karaca gibi isimler ortaya çıkıyor... 70’lerde fotoğraflarına bakınca da anlaşıldığı gibi çoğu sanatçı Elvis’i taklit ediyor. Erkin Koray, Barış Manço, Erol Büyükburç, Cem Karaca Elvis Presley'i üstlerinde taşımaya, 5 hatta onun gibi söylemeye çalışıyor. Yolculukları özentilikle başlasa da özgünlüğe gidiyor. Adana 80’lere kadar İstanbul ve Bu geçişi, özgünlüğü sağlayan ne? Ankara’dan sonra en çok müzisyen üreten Özgünlüğe giderken öncü isimlerden ilimiz. Çünkü göreve gelenler, getirdiği biri Tülay German’ın Burçak dergileri, plakları, enstrümanları görevi Tarlası. Erdem Buri’nin bitince Amerika’ya götürmeyip Bit düzenlemesiyle halk Pazarı’na satıyor ve bunlar farklı müzik müziğimizin kültürlerinin gelişmesini sağlıyor. malzemeleri Batı müziği Rock, 65’ten itibaren Hürriyet Altın formuyla birleştirilerek yepyeni bir şey ortaya çıkarılıyor. Mikrofon Yarışması’nın müzisyenlere Türkiye’de rock tarihinin gelişiminde ele aldığınız plak çıkarma imkanı vermesiyle kitlesel ilginç bir başlık da, Amerika'nın desteği... Kendileri için olarak dinlenmeye başlanıyor. Yine de kötü çocuk konumundaki rock, Türkiye’de onlar rock konserleri vermek kolay olmuyor. tarafından destekleniyor mu? Gazetelerde, ahlaksızlık yuvaları gibi yansıtılan rock Amerikalılar, 1940’larda, soğuk savaş döneminde, konserleri, polis kontrollerinde gerçekleşiyor. Öyle ki bir Türkiye müttefikimizdir mesajını güçlü şekilde vermeye konser çıkışı dinleyiciler dayanamayıp, yollarda dans ederek dikkat ediyor. Sadece ekonomik, askeri önlemlerle değil, durumu protesto etmeye başlıyor... kültürel desteklerle de. Propaganda plakları yapılıyor. Celal Bürokrasi sert işliyordu. Konserler için izin İnce'nin Dostluk şarkısı gibi; “Amerika, valilikten pop konseri diyerek alınabiliyordu. Amerika,/ Türkler dünya durdukça, / Mesela, Şebnem Ferah, Özlem Tekin gibi Beraberdir seninle, / Hürriyet savaşında./ kadınlardan oluşan rock grubu Volvox, Ankara ile Washington, / İzmir ile San 1993'te Kemancı'da sahnedeyken polis Francisco'n,/ Benzer derler birbirine”... denetimine denk geliyor. Müdürü çağırtıyor Amerikan’ın müziğine yakın duran bu polis. “Ayı” lakabıyla tanıdığımız Orhan, sanatçının plakları Amerika’da “Buyurun” diyor. Kızların vesikaları nerede, basılıyor. Ücretsiz dağıtılıyor. diye soruyorlar. Orhan, burası rock bar diye Adana’da açılan İncirlik anlatmaya çalışıyor, ama adam ruhsata Üssü’nün de Türkiye müzik bakıyor pavyon... Yasal olarak rock bar diye tarihinde önemli etkileri Güven Erkin Erkal bir tanım yok ki... Bu tip önyargılar sonrasında, olduğunu söylüyorsunuz... satanik cinayet ve intiharlar da devam etti. Hep rockçılar günah keçisi ilan edildi. Rock sadece bir müzik türü değil, bir yaşam kültürü de. Bu süre boyunca bu kültür de değişti. Bugünden düne bakınca, sizi neler şaşırtıyor? Mesela bizim futbol kültürüyle ilgimiz yoktu, şimdikilerin var. Müslüman bir yapı içerisinde büyüsek de, bunu göstererek yapanlar yoktu, şimdikiler de o da var. Bir de rock içinde yer almayan kavramlar vardı. Milliyetçilik gibi. Rock dinliyorsan, dünyalısındır. Ancak artık milliyetçi ve islami heavy metal grupları da çıktı. Bunu neye bağlıyorsunuz? Ocaklardan gelen gençler, 19881989’da Gülhane, Fenerbahçe parkında rock grupları çıktığında dik dik bakar hatta saldırır, taşlar atarlardı. Sonuçta bunlar da genç, gâvur âdetleri dedikleri yerde kendi yaşayamadıkları birtakım ortamlar var. Kızlar çok rahat, erkeklerle diyaloglar çok serbest. Burada tuhaf bir çelişki yaşadılar. Diğer yandan bazı rock grupları da yaptıkları müziğe taban arıyorlardı. Böylece rock milliyetçiliğe evrildi. G ROCK’UN RENKLİ YÜZLERİ... 80’le rock geleneği ve dünyayla bağı kopan Türkiye için köprüyü yabancı dilde eğitim yapan okulların öğrencileri kuruyor, bu kültürü takip ettikleri C M Y B C MY B Türkiye rock tarihindeki en renkli isim kim? Renkli dendiğinde kiminin aklına en çok satan, kimininkine en çok tartışma çıkaran geliyordur, ama benim için en renkli isimler, 1975’te çıkan Bunalım ve Hardal grupları. Onlara kadar denenenler tekrar gibiyken, onlar Anadolu Rock’ın getirdiği gelenekten farklı, daha Batılı anlamda yapılan rock soundu ortaya koyuyor. Elemanları da gerçekten çok farklı. Mesela, Bunalım (sağda) grubunun liderlerinden Aydın Çakus, o dönemde “Ç.kümü keserim de, askere gitmem” diyecek kadar antimilitarist bir duruş sergiliyor. Bugün 70 yaşında ve Amerika’da çok sert metal yapan bir grubun elemanı olarak müzik yapıyor. En çok gürültü koparan rock müzisyeni kim? Popüler müzik piyasasında rock'tan bahsedilebilmesi açısından Kargo 1996'da yeni bir başlangıç oluyor. Daha geri gidersek, Asım Cangündüz de rengârenk kimliğiyle bunu sağlıyor. Böyle bir hesap yapmasalar da Anatolia albümünü çıkardığında Pentagram da buna vesile oluyor. DÖNEM DÖNEM ROCK MÜZİK 1980’ler... 12 Eylül 80 darbesi geçmişle bağlantıyı koparıyor. 80'lere kadar edinilmiş birikim, müzikal gelenekler bir anda kopuyor. Kopuşun nedeni sadece darbe değil. Dünya müzik sektöründeki değişiklikler de etkili. Kalıcılık sağlayan plaklar, yerini yavaş yavaş saklanma değeri olmayan ama daha çok tüketilen kasete bırakıyor. Dünyada Heavy metalin de çıkışıyla, hard rock geleneği yavaş yavaş geride kalıyor. dergilerdeki çevirileri yayıyorlar. Daha sonra Aqua gibi daha progressive ve soft rock yapan gruplar çıkıyor. Aqua, Devil, Whisky 80 sonrası rock grupları arasında dikkat çekenler. Bu grupların arasında, Etiler’de oturup koleje giden elemanlar da var, Bağcılar’da, Bakırköy’de çalışanlar da. 2000’lere adım adım... 1995’lerde Manga’nın da çıkışıyla bir hareketlenme başlıyor. Geniş katılımlı rock konserlerinin başlangıcı, 1996. Kargo “A hey hey hey” diye bir parçayla çıkıp o ana kadar en çok yıldız olabilen isim oluyor. Şebnem Ferah (solda), Özlem Tekin, Teoman gibi isimlerin peş peşe ortaya çıkmasıyla 96 yeni bir başlangıç oluyor. Rock tarihinde kadınlar yok mu? Çok yok ne yazık ki... Ayten Alpman bir caz vokalisti olarak İlham Gencer’le yer alıyor. Aslında o dönemlerden sonra gelen ilginç bir isim de, Seyyal Taner. Plak anlamında rock müzikle ilgili ortaya bir şey çıkaramazsa da, 70’lerden sonra, sahnede dönemin rock müzik sanatçılarıyla beraber çalışıyor ve dönemin kadın rock imajını en iyi şekilde ortaya koyanlardan biri. G Artık 90’lardayız...