Katalog

16 MAYIS 2010 / SAYI 1260 13 Yoğurdun meşrebi lu İran Şahının yıllar sonra bir oğlu olmuştur. Amma velâkin genç şehzade pek nane molla, pek sağlıksızdır. Hiçbir hekim oğlanın derdine çare bulamamıştır. Gel zaman git zaman şanı şöhreti iyi bir hekimin saraya yolu düşer. Şehzadenin durumunu öğrenince etrafındakileri şöyle bir sorgular, sonunda Sultan AYLİN Hanım ile yalnız konuşacağım der. Baş ÖNEY TAN başa kalınca kadına sorar: Allah’ın bilmediği sır yoktur, burada bana ne anlatırsan senin, benim ve Allah’ın arasında kalacak, şimdi söyle kadın bu çocuk kimden? Kadın direnir, ser verir sır vermez. Sonunda bakar ki oğuldan hayır yok, hekim de kalkıp gidecek, sırrını ifşa eder. Bunun üzerine hekim dışarı çıkar ve buyurur: Aşçıbaşı gitsin bulsun, Şehzade’ye tarhana, yoğurt ve tutmaç yedirsin! Doktorun önerisi yerindedir. Şehzade kısa sürede kendine gelir, zıpkın gibi bir delikanlı olur. Meğerse itiraf şöyledir: “Şah efendinin zürriyeti yok idi, baktım taht başkalarının eline geçecek, ben de bir Türk ile zevk eyledim, sonra bu oğlanı doğurdum”. * Doktor, şehzadenin Türk kanı taşıdığını anlayınca şifasının yoğurt olduğuna kanaat getirmiş, yoğurttan yapılan tarhana, yoğurtlu hamurlu çorba tutmaç ve yoğurt önermiştir. Şehzade genetik kodlarına işlenmiş yoğurdu üçlü doz halinde üç öğün alınca şifayı da bulmuştur. Yoğurt, dünya dillerine Türkçeden geçmiş bir kelime. Ancak kelime kökeninin Türkçe olup olmadığına dair farklı iddialar var. İlk kez nerede, U ne zaman, kimler tarafından yapıldığına dair kesin bir bilgi yok. Kesin olan tek şey ise, Hindistan’dan Orta Avrupa’ya dayanan, Kafkaslardan Ortadoğu’ya inen geniş bir coğrafyada yaşayan tüm uluslar ve milletler için yoğurdun çok önemli olduğu. Elbette Türk mutfağındaki yeri ise bambaşka. Çorbadan tatlıya yoğurt ile yapılan yemeklerin haddi hesabı yok. Öyle ki zengin fakir, kentte köyde, doğubatı, kuzeygüney Türkiye’de yoğurt girmeyen hane düşünülemez. Yoğurdun atası, şah ile şehzadenin durumu gibi tam olarak bilinemiyor ama anası yani mayası belli; bir önceki yoğurdun mayası. Ancak yoğurt memleketi ülkemizde yoğurdun da soyu sopu karışmış durumda. Yoğurt iki bakterinin mutlu evliliğinin evladı aslında. Lactobacillus bulgaricus ve Streptococcus thermophilus. Bu ikisi bir araya gelmeyince sütten elde edilen ürün teknik olarak yoğurt tadında ve görünüşünde olsa da yoğurt sayılmıyor ve yoğurdun ömre ömür katan, her derde deva özelliğini taşımıyor. Maalesef şu anda yurdumuzda üretilen tüm endüstriyel yoğurtlar şeklen ve lezzeten yoğurt gibi olsa da ithal yoğurt mayasıyla yapıldığı için söylemesi ayıp biraz piç. Yani aslında çoğu gerçek yoğurt değil ve yoğurdun efsanevi tedavi edici özelliğini taşımıyor. Üstelik ileri teknoloji kullanan bazı firmalar raf ömrünü uzatmak için ısıl işlem uyguladığından yoğurtta yarar olabilecek bir tek bakteri kalmıyor. Gerçek yoğurt için köy tipi ev üretimi has bir yoğurt bulup oradan yeni yavrular üretmek gerekiyor. Anadolu’da her mevsim mayasını doğadan çıkaran, her bahar zamanı mayasını yenileyenler de var. Hıdrellezde sabah tan ağarırken toplanan çiyden yoğurt mayalama, yoğurt tutarsa dileklerin yerine geleceği inancı çok yaygındır. Bunda bir doğruluk payı da olsa gerek. Mikrobiyolog Prof. Dr. Kadir Halkman’ın yaptığı bir araştırmaya göre Artvin’de bahar zamanı toplanan yağmur suyu ile yoğurt mayalanabiliyormuş. Besbelli ki belirli zamanlarda, örneğin tüm doğanın canlandığı bahar günlerinde bu iki güzel bakteri birbirine kavuşuyor ve taze ılık sütün kucaklayıcı ortamında yoğurdu yaratıyor. Siz de bu güzel bahar gününde yoğurtlu lezzetlerin anası olun, yoğurtlu lezzetler yaratın. G [email protected] *Bu güzel hikâyeyi geçen hafta Bilkent Üniversitesi’nde düzenlenen “Yemekte Tarih Var!” sempozyumunda “Kırk Vezir Hikâyeleri”nden alıntılayarak Türkolog Semih Tezcan anlattı. Kendisine teşekkür ederiz. Afrodit’e özgü lezzetler K umkapı’nın tarihi güzellikleriyle süslü bir ortamda balık keyfi yaşamak ister misiniz? O zaman Afrodit Balık Lokantası size göre olabilir. Elbette Kumkapı da benzer birçok alternatif bulmak mümkün. Peki, Afrodit’i farklı kılan ne? Kısaca “balık pastırması” diyebiliriz. Hemen “balığın da pastırması mı olur” diye düşünmeyin. Belki de önyargılarınızı kıracak bir lezzetle karşılaşacaksınız. Eğer balık pastırması sizin damak zevkinize uygun değilse Afrodit’teki farklı lezzetlerin de tadına bakabilirsiniz. Likorinos yani okyanus lokumu ya da yengeç tava deneyebileceğiniz Afrodit’e özgü diğer lezzetler arasında. Geleneksel tatlarla dolu bir akşam geçirmek istiyorsanız mekânda rakıyla birlikte sunulan mezeleri de bulmanız mümkün. Afrodit değişik mönülerinin yanında güler yüzlü ve güvenilir hizmetiyle de müşterilerine eski Kumkapı hatıralarını yâd edebilecekleri bir ortam sunuyor. Lokantanın diğer avantajları da tüm kredi kartlarıyla ödeme yapabilme imkânı ve otopark hizmeti sunması. G Çapariz Sok. No: 55 Kumkapı / İstanbul www.afroditrestaurant.com.tr Tel: (0212) 516 08 35 YOĞURT ÜÇLEMESİ B u tarifler şipşak uydurma tarifler ama yemek yanına salata gibi veya meze sofrasını zenginleştirmek için birebir. Hepsi de hem lezzetli, hem de inanılmaz kolay. Ölçüler mutlak değil, keyfinize göre oynayabilirsiniz. Her üçü içinde koyu kıvamlı sert bir yoğurt seçin veya biriki kaşık torba yoğurdu ile takviye yapın. Yoğurtlu Nergizleme 34 adet yumurta, 1 kâse yoğurt, 34 sap taze soğan, 1 çorba kaşığı sirke, 1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı, 1 tutam pul biber, 1/2 tatlı kaşığı tuz, 67 dal maydanoz Yumurtaları ufak bir kap içinde soğuk suyla ateşe koyun. Su kaynar kaynamaz altını kapatıp soğumaya bırakın. Böylelikle dakika tutma derdine girmeden yumurtalarınız kayısı kıvamda pişer. Taze soğanı çok ufak doğrayın. Yeşil kısımlarının yarısını ayırıp gerisini tuzlayın ve yoğurtla karıştırın. Maydanozu da ince doğrayın, onun da yarısın ayırıp gerisini yoğurta katın. Yumurtaları soyun ve önce enine ikiye sonra uzunlamasına dörde kesin. Yoğurt karışımını bir meze tabağına yayın. Yumurtaları üstüne yerleştirin. Kalan yeşil soğan, maydanoz ve pul biberi üstüne serpeleyin. Zeytinyağı ve sirkeyi bir fincanda 1 tutam tuz ile iyice karıştırın, yumurtaların üstüne dökün. Yoğurtlu soğuk patates püresi 1 büyücek patates, 1 kâse yoğurt, 34 sap taze soğan, 34’er sap dereotu ve maydanoz veya mevsiminde ½ demet taze tarhun, ½ çay bardağı sızma zeytinyağı, 1/2 tatlı kaşığı tuz, 1 tutam karabiber Patatesi iyice yumuşayıncaya kadar haşlayın ve soğumaya bırakın. Kabuklarını soyun ve çatalla iyice ezin. Tuz, karabiber, zeytinyağı ve yoğurt ile karıştırın. Taze soğanı ve otları ince doğrayın. Patatesle karıştırın. Ekşi seviyorsanız biraz limon suyu da ekleyebilirsiniz. Meze tabağına yayın ve üzerini ince doğranmış taze otlarla süsleyin. Yoğurtlu çiğ kabak mezesi 2 adet ince küçük boy kabak, 1 kâse yoğurt, ½ limonun ince kabuk rendesi, 67 dal dereotu, ½ tatlı kaşığı tuz Kabakları soyun ve çok ince halkalar halinde kesin. Bıçak sırtı inceliğinde kesemiyorsanız rendenin dilim bıçağını kullanarak kağıt gibi incecik dilimleyin. Dereotunu da ince doğrayın. Yoğurt, limon kabuğu rendesi ve tuzla karıştırın. Meze tabağına yerleştirin ve üzerini dereotu ve azıcık limon kabuğu rendesi ile süsleyin. Yeni Sony saatli radyo ile sabahlar çok neşeli Sony’nin yeni saatli radyosu, bir saatli radyodan çok daha fazlasını sunuyor. Çok özellikli yeni Sony ICFC717PJ saatli radyo, değişken açılı projektörü ile zamanı, duvara ya da tavana yansıtıyor, 5 adet doğal ses ile doğanın rahatlatıcı havasını yatak odanıza taşıyor ve ısıölçeri ile odanın sıcaklığını göstererek, deliksiz bir gece uykusu çekmenizi sağlıyor. Ayrıca, dijital bir müzikçalara da Aztech ile tek fişle internet ağı Aztech HL110E 200 Mbs HomePlug AV Ethernet Adaptörü, PC’ler, modemler, oyun konsolları ve IP settop kutuları ile evinizdeki elektrik hattı üzerinden kolayca bağlantı kurmanızı sağlar. 200 Mbps hızı ile İnternet TV (IPHD kalitesinde TV), videoondemand, VoIP Telefon ve internet erişimini destekler. Evinizde elektrik hattı üzerinden 200 metreye kadar veri aktarımını sağlayacağınız güvenilir bir ağ ortamı yaratır. Maksimum güvenlik için istediğiniz zaman “Basit Bağlayıcı Düğme” ile ağ ortamınızı şifreleyebilirsiniz. Evinizde kendi yerel ağ alanınızı oluşturmak için, Aztech HL110E'yi sadece bir güç soketine ve prize takmanız yeterli. Teknolojiden de pembeden de vazgeçmem diyenlere DataStar, PQI H550 model taşınabilir disklerin pembe renkli olanlarını satışa sundu. Halen parlak siyahın yanı sıra parlak beyaz kasalı olan modelleri de bulunan PQI H550’nin pembe renkli modeli 320 ve 500 gigabayt olarak iki kapasite seçeneği ile sunuluyor. Tek tuş ile otomatik yedekleme özelliği bulunan ürünün USB Turbo özelliği sayesinde veri kaydetme hızı yüzde 53 daha fazla. 2.5 inç sabit disk içeren ürün, paketi ile birlikte gelen kadife taşıma çantası ile her yere rahat ve güvenli olarak taşınabiliyor. PQI H550 pembe renkli taşınabilir diskin 320 gigabayte olan modeli 75 dolar, 500 gigabayte olan modeli ise 109 dolar fiyatla satışa sunuluyor. Logitech’in iPod istasyonu ile ritmi kaçırmayın 20 saat kesintisiz pil ömrüne sahip Logitech S315i, taşınabilir özelliği sayesinde evinizinde hatta yolda bile müzik dinleme imkânı sunuyor. Ayrıca Logitech S315i’yi şarj ederken de müzik dinlemenin keyfini çıkarabilirsiniz. İnce tasarımıyla dikkat çeken ürün, sağlam metal ızgaralarıyla valizinizde veya arabanızda oluşabilecek sarsıntılara karşı dayanıklı. S315i Türkiye’de KDV hariç 159 dolar. ASUS’tan LED monitörlerle keyifli dakikalar bağlanabiliyor. Güne en güzel şekilde merhaba demek için kullanıcı, FM/AM dijital ayarlayıcı ile en favori radyo şovunu ayarlayabiliyor ya da iPod veya kişisel müzikçalarını, saatli radyosuna bağlayıp, en sevdiği zil sesleri ya da şarkılar ile güne başlangıç yapabiliyor. Pili bittiğinde ya da oldukça az kaldığında bile Sony ICFC717PJ saatli radyo, yedek pili sayesinde kullanıcının doğru ve istediği zamanda uyanmasını sağlıyor. ASUS, Designo Serisi ürün yelpazesine MS228 ve MS208 LED monitörleri ekledi. Bu çevre dostu, 16,5 milimetre inceliğindeki monitörler 20 inç ve 23,6 inç ekran boyutları ile kusursuz bir performans ve hayal gücünüzün ötesinde görüntüler sunuyor. MS Serisi LED monitörler 10.000.000:1 kontrast oranıyla gerçek yaşama en yakın görüntüler sunuyor. Ultra ince tasarımında kullanılan mavi safir arka paneli ile LED monitörlerin şıklığı ile göz kamaştırıyor. Aynı zamanda ErgoFit Teknolojisi ile tasarlanan monitörler kullanıcılara halka standı sayesinde tek bir parmak hareketi ile görüş açılarını ayarlama imkânı tanıyor. Üstelik yüzde 45’lik daha az enerji tüketimiyle tam bir çevre dostu. Lenovo IdeaPad serisinin ilk tablet ürünü çıktı Lenovo, IdeaPad serisinin ilk tablet ürünü olan IdeaPad S103t, çoklu dokunuşa sahip ve döndürülebilen ekranıyla dikkatleri üzerine çekiyor. 12 saate varan pil ömrü, 10,1 inç boyutlu çoklu dokunuşa sahip ve döndürülebilen ekran yapısıyla tüketicilere tablet netbook deneyimi yaşatıyor. 180 derece dönebilen ekran, çelik bağlantı noktalarıyla sağlam olduğu kadar şık bir görünüme de sahip. S103t, DirectShare özelliği sayesinde, internete Hazırlayan: HAKAN AKARSU ([email protected]) C M Y B C MY B bağlanmadan başka bir bilgisayarla dosya paylaşımına olanak verirken, aktif koruma sistemi ile netbooku düşme veya başka nedenlerle meydana gelebilecek darbelere karşı koruyor. Ayrıca MaplifeHarita yazılımı ve VerifaceYüz tanıma özelliği ile de kullanım kolaylığı yaşatıyor. S103t’nin diğer özellikleri arasında; ekitap okuyucu ve stereo hoparlörleriyle Dolby ses sistemi özellikleri de bulunuyor. Bir tanesi Yu Hua taş desenli olmak üzere iki farklı renk seçeneğiyle satışa sunulan IdeaPad S103t’nin fiyatı ise KDV hariç 499 dolar.