22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 NİSAN 2010 / SAYI 1257 9 Oyuncu makyajın vitrinidir Derya Ergün, İnanır Group’la birlikte açtıkları makyaj akademisiyle Türkiye’deki makyaj artistlerinin çıtasını yükseltmeyi, sektörü yurtdışı standardına getirmeyi hedefliyor. SİNEM DÖNMEZ ADNAN BİNYAZAR Acıya gömülenler ki komşu ülkenin hükümdarı, üstünlük tutkularına kapılarak halklarını savaşa sokmamayı başarmışlardı. Kimin kimden üstün olduğunu, birbirlerine doğum günlerinde gönderdikleri bilmece çözümlü armağanlarla kanıtlıyorlardı. Hükümdarlardan biri, yine bir doğum gününde, ülkesinin en tanınmış yontucusuna yaptırdığı birer karış boyunda, birbirinin aynı üç altın yontu gönderdi komşusuna. Gramı gramına eşit ağırlıkta olan bu yontulardan biri çok değerliydi. Değerli olandaki sırrı hükümdarla onu yapan sanatçıdan başka kimse bilmeyecekti. Hükümdar, bir sunum mektubuyla meslektaşına gönderdi yontuları: “Doğum gününü bu üç yontuyla kutluyorum. Yontuların üçü de tıpatıp aynı olup; ancak onlardan biri, değerce öbür ikisinden üstündür. Üstünlüğün nereden geldiğini bulmak senin yüksek sezgine kalmış. Haberini bekleyeceğim...” Armağanı alan hükümdar, belki aynı ağırlıkta değildir diye yontuları ince tartılardan geçirdi. Üçü de aynı idi. Hangi ölçüye vurdularsa, hükümdar da çevresindekiler de “değerli”nin hangisi olduğunu bilemediler. Ülkenin ünlü yontucuları da çözemedi bilmeceyi. Yontuların öyküsü kentten kente yayılmıştı. Asilikle suçlanıp zindanda ölümü bekleyen akıllı gençlerden bir mahkum da duydu yontu olayını. Zindancıbaşına, “Git hükümdarına söyle, değerliyi ben bulacağım,” dedi. Sevinçten göklere uçtu zindancıbaşı. Haberi hükümdara iletince genci apar topar huzura çıkardılar. Genç, hemen oracıkta eline geçirdiği bir teli yontulardan birinin kulağına soktu. Tel, ilk yontunun ağzından; ikincisinin öbür kulağından çıktı. Sıra sonuncu yontuya geldiğinde ne İ T ürkiye’nin sayılı makyaj artistlerinden yani makyözlerinden Derya Ergün, İnanır Group’la birlikte sanat sektörüne yeni isimler kazandıracakları bir akademi açtı. Hedefleri büyük. Hem Türkiye’deki makyaj artistliğinin çıtasını yükseltmek istiyorlar hem de akademiyi “makyaj artisti ajansı” haline getirmek. Akademiden sağladıkları birikimle yurtdışında da iyi yerlere geleceğine inanıyor öğrencilerinin. Ergün’le Türkiye’deki makyaj artistliği üzerine konuştuk. Derya Ergün bu işe Devlet Tiyatrosu’nda başlamış. İki yıllık meslek yüksek okulunun ardından Devlet Tiyatrosu’nda makyaj kadrosuna giren Ergün, daha sonra Devlet Opera ve Balesi’nde devam ettirdiği kariyerini En zoru sanatçılar önce sinemaya Sanatçılara da makyaj yapan ardından da sahneye Ergün’e hangisi daha zor diye taşımış. Son yıllarda soruyorum, sahne mi, sinema seti gördüğümüz pek çok mi, yoksa sanatçılara makyaj filmin makyajı ona ait. yapmak mı diye, “Sanatçıya Mesleğine tiyatroda makyaj yapmak en zoru. başlamanın bir şans olduğuna inanıyor Ben de olsam zor Ergün. Ama en olurum. Sizin önemlisinin kendini yaptığınızı satıyor. geliştirmek olduğunu O bir vitrin. da ekliyor: “Doktorluk Makyajınızı, gibi bu. Kendinizi kostümünüzü geliştirmezseniz satıyor” diyor. G geride kalırsınız.” Kryolan Makyaj Akademisi’nin kısa bir sürede uluslararası standartlara ulaşabileceğini söylüyor. “Ben bunu rahatlıkla yurtdışında yapabileceğimize inanıyorum. Yurtdışındakilerin bizden üstün olduğu tek şey malzemeleri. Biz onlardan emin olun çok daha yaratıcıyız. Bu iş bazı bilenlerin tekelinde olmasın. Burada öğrencileri yetiştirelim, sektörün çıtasını yükseltelim istedim” diye anlatıyor. Akademide hem efekt, hem sahne, hem de sinema makyajı dersleri verilecek. Kozmetik de, sinema ve sahne de ayrı öğretilecek yani. Bugün sahnedeki yaşlandırmayı gösteriyorlarsa ertesi gün sinemadaki yaşlanmayı öğretiyorlar. Makyaj Fotoğraf: Vedat Arık derslerinin yanı sıra, görüntü ve sanat yönetmenleri de derslerin olduğu günlerde gelip öğrencilere 1 saat teknik bilgi verecek, kamera ve ışığın önemini anlatacaklar. Dersler üç ay gibi bir sürede bitiyor. Haliyle üç ay yeterli bir süre mi diye soruyoruz Ergün’e “Tabii ki yeterli değil, ben kendime kötü rakip yetiştirmek istemem. Üç ayda öğrenilir mi? Hayır. Ama temel atmış olacağız burada. Ben bir marka oldum ve bu isme hizmet etmek istiyorum. Vermek istiyorum bu bilgiyi” diyor. Kapıları herkese açık. Makyaj artistliği mesleğinde ilerlemek ve bu mesleğe başlamak isteyen herkese açık. Zaten Ergün’ün daha önceki öğrencileri arasında mühendisler bile varmış. “İşini yapmak istemeyen oyuncular da gelsin bu işi yapsın. Yetişebilirler. Bir sınırlama getiremiyorum ben katılımcılara” diyor. “Bazı makyajlar hiç gerçekçi değil” diye söyleyince “haksız da sayılmazsın” diyor Ergün. Nedenini de makyajın öneminin henüz kavranmamış olmasına bağlıyor: “Bir anda bir telefon geliyor. ‘Yarın bir çekimimiz var adamı 80 yaşına getireceğiz,’ diyor. Bahsettiği insan 30 yaşında. Ben de ‘şimdi mi haber verilir’ deyince, ‘sen yaparsın’ diyorlar. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok. Benjamin Button’ın makyajı için atölye çalışması tam 6 ay sürmüş.” Ergün, sorunun Türkiye’de makyaja yeterince bütçe ayırmak istememeleri olduğunu da ekliyor. “Yetkin Dikinciler, Nâzım Hikmet’i oynayacağı zaman önce makyajı yaptık, ondan sonra kabul etti rolü. Bizde, ‘hem paramız yok, hem yapalım, hem de ortaya bir şey çıksın’ zihniyeti var. Bu kadar paraya ne gerek var, makyaj oynamaz oyuncu oynar diyenleri bile duydum. Sonra istedikleri gibi olmayınca beni çağırıyorlar yeniden. Ben sete gidiyorum yarısında çekimin, ‘ben bunu bilmiyorum’ diyor oradaki makyaj artisti. Bilmiyorum diyen arkadaşlara da sesleniyorum, ben bu bilgimi paylaşmaya hazırım. İyi şeyler olsun, kimse kimsenin setine girmesin.” G Photoshop makyajı öldürecek Photoshop sizin mesleğinizi durduracak bence dediğimde “Evet. Avatar mesela, durdurdu bizim mesleğimizi. Türkiye’de de Dabbe filmlerinin yönetmeni Hasan Karacadağ mesela, o da makyaj kullanmıyor. Olabilir, günün birinde belki de makyaja gerek kalmayacak sinemada” diyor. G olacağı merakla bekleniyordu. Genç, teli üçüncü yontunun da kulağına sokup bir yerden çıkmadığını görünce duraksayıp hükümdara döndü: “İçerde kalbe ince bir kanal uzuyor. Tel, o kanalın içinde ilerleyip kalbe ulaşacak,” dedi. Hükümdar, değerli yontunun hangisi olduğunu anlamıştı. Armağanı gönderene şöyle bir karşılık yazdı: “Kulağından gireni ağzından çıkaran makbul değildir. Bir kulağından gireni öbür kulağından çıkaran ondan da adidir. Değeri, kulağından gireni yüreğine gömende ara! Güzel armağanına teşekkür ederim...” Hükümdarın, bilmeceyi çözüp değerli yontuyu bulan genci zindandan çıkarıp çıkarmadığına ilişkin bir açıklama yok öyküde. Kuşkusuz, kulaktan gireni yüreğine gömenlerin zindanlarda çürütüldüğü günümüz ortamında böyle bir açıklamaya gerek de yok! Öykünün başlangıcında, hükümdarların, halkı düşmanca duygularla birbirine düşürmemiş olmaları belki olumlu sayılabilir. Ama bu, akıllıları zindanlara tıkan, çevresini kafasızlarla dolduran hükümdarın kişiliğindeki temel bozukluğu örtmeye yeter mi bilmem... Ancak, çıkarı söz konusu olduğunda, hükümdarın, bilmeceyi zindana tıktığına çözdürmesi, onun hem aczini, hem ahlak düşüklüğünü gösterir. Akıllıların hukuk dışı uygulamalarla zindanlara tıkıldığı bir toplumda, acısını yüreğine gömenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu artışın, zamanla toplumsal bir depreme yol açacağını düşünenlerin sayısı ise, o ölçüde azalıyor. Yaratılan bu korku toplumunun, bireyi gittikçe eylemsizliğe ittiğinin kaç kişi ayırdında?.. Bu sayının gün gün azalması daha da acı değil mi?.. G binyazar@gmail.com FİGEN ATALAY Çocuklar her şeyden korkarlar. Korktukları şeyler, yaşlarına bağlı olarak, yüksek sesler, görüntüler, yabancılar, hayvanlar, taşıtlar ya da hayali varlıklar olabilir. Korkulan “şey” ne olursa olsun, çocukları rahatlatmak ve güvende olduklarını hissettirmek gerekir. Psikoloji İstanbul’dan Çocuk ve Ergen Psikoloğu Tolga Erdoğan, çocuklar için korkuyla baş etmenin bir öğrenme süreci olduğunu ve bu süreçte ailenin önemli rol taşıdığını söylüyor. Çocuğun kendini güvende hissedeceği bir ortam yaratmak, zor durumlarda yanında olmak ve çocuğun başa çıkma becerilerini kazanmasını ve geliştirmesini sağlamak, annebabalara düşüyor. Çatışma ortamından uzak tutun: Anne ve baba arasında yaşanılan anlaşmazlıkların çocukların bulunduğu ortamda çözülmeye çalışılması ya da taraf olmalarının beklenmesi çocuğu huzursuz edecektir. Sürekli gergin bir ortamda yaşamak zorunda kalan çocuğun pek çok korku ve kaygı geliştirmesi kaçınılmazdır. Korkularını görmezden gelmeyin: Öcülerden korkan dört yaşındaki bir çocuğa öcülerin olmadığını söylemek ya da bu durumu ciddiye almadığınızı gösteren cevaplar vermek çocuğunuzu rahatlatmaz. Gerçek ve hayal arasındaki farkı belirleyemeyen çocuğun “anlaşılamadığını” hissetmesine yol açar. Çocukla sadece iletişim kurmak bile onun rahatlamasına yardımcı olur. Aile çocuğun korkularını dinlemeli ve bu korkuyla başa çıkabilecek yöntemleri geliştirebilmesi için ona yol göstermelidir. Korkularını büyütmeyin: Çocuklar anne ve babalarını dünyayı anlayabilmek için bir ayna gibi kullanırlar. Çocuk korktuğu zaman anne ve babasının sözel ve bedensel mesajlarına bakarak süreci anlamaya çalışır. Bu nedenle çocuğunuz herhangi bir şeyden korktuğunda sakin kalmanız önemlidir. Korkuyu bir eğitim aracı olarak kullanmayın: Çocuğunuzun istenmeyen bir davranışını engellemek için onu korkutmayın. Bu tür yöntemler çocuğunuzun olumlu davranış kazanmasında ya da olumsuz davranışının ortadan kalkmasında hiçbir işe yaramaz. Çocuk böyle bir durumda sadece korkar. Yanlış bilgiler, inanışlar ve korkular dışında hiçbir şey kazanmaz. Tabağındaki yemekleri bitirmediği takdirde başına kötü bir şey geleceği söylenen çocuğun bu süreçte kazanacağı tek şey bir yeme problemi olacaktır. Korku nedeniyle yaşam düzeninde değişiklik yapmayın: Kötü bir rüyadan korktuğu için anne ve babasının yanında yatmak isteyen çocuğa bu nedenle izin vermek korkulan şeyi bir gerçek haline getirecektir. Çocuklar anne ve babalarıyla birlikte uyumayı çok sevdikleri için yaşadıkları korku aynı zamanda bir ödüle dönüşecektir. Bu nedenle korkmuş halde yanınıza gelen çocuğunuzu sonuna kadar dinleyin ve sakinleşene kadar bekleyin. Çocuğunuz sakinleşince onunla beraber yatağına gidin ve uyuyana kadar yanında kalın. Çocuğunuzla ortak dil kullanın: Çocuklar karşılaştıkları pek çok güçlükle hayal güçlerini kullanarak başa çıkarlar. Masal, oyun, resim gibi aktiviteler çocukların öğrenme sürecinde önemli bir yer tutar. Çocukların korkularıyla başa çıkabilmeleri için çocuğun anlamakta zorlanacağı açıklamalar kullanmak yerine ona eşlik edin. Korkuya neden olan şeyleri oyun, masal ya da resim kullanarak anlatmak çocuklar için daha rahattır. G İSTANBUL MODERN’DE ÇOCUK ŞENLİĞİ Kim korkar hain kurttan? İ stanbul Modern Sanat Müzesi’nin düzenlediği 5. Çocuk Şenliği bu akşam sona erecek. Şenlikte, 46 yaş grubundan çocuklar “İz Peşinde” ve 712 yaş grubundaki çocuklar “Boydan Boya Sanat” başlıklı etkinliklere katılabilecekler. “İz Peşinde” başlıklı etkinlikte çocuklar, sergi gezisinden sonra, sanat eserlerinden yola çıkılarak hazırlanan bulmacaları çözerek tamamlayacaklar. Çözdükleri her bir bulmacanın ödülü olarak topladıkları malzemeleri müzenin eğitim odasına taşıyacak ve bu malzemeleri sanat çalışmalarında kullanacaklar. Önlüklerini giyecek, renkleri kovalarda karıştıracak, badana fırçaları ve sergi gezilerinde topladıkları malzemeleri ile etkinliğin sonunda salonun duvarlarını rengârenk boyayacaklar. “Boydan Boya Sanat” isimli etkinlikte ise, çocuklar müzenin sergi salonlarında yer alan bazı sanat eserlerini ele alan kısa geziden sonra 10 metrelik, 4 farklı tuvalin etrafında buluşarak kolajlar, çizimler, boyamalar yapacaklar. Dört gün boyunca sürecek çocuk şenliğinin bu etkinliğinde oluşacak büyük resimlerin fotoğrafları, İstanbul Modern’in Eğitim ve Sosyal Projeler Müdürlüğü’nün dijital arşivine alınacak. Etkinliğe katılmış olan çocuklar, diledikleri zaman, yaptıkları resimlerin fotoğraflarına ulaşabilecekler. G Etkinliklerle ilgili rezervasyon ve ayrıntılı bilgi için: (0212) 334 73 41 C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle