Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 YEMEK 3 OCAK 2010 / SAYI 1241 MURAT SAYIN Hesap kitap AYLİN ÖNEY TAN Narmandalina peltesi Bu tarifi Noel yemeği için yarattım. Sofradaki on kişi aynı anda gözlerini açıp “Mmm!” dediğine göre yılın son hatırlanacak tadı bu oldu demektir. Jelatin ile yapıldığı için jöle demek daha doğru olurdu ama kıvamı yumuşakçana pelte kıvamındaydı. 1 lt. taze sıkılmış nar suyu, 0.75 lt. taze sıkılmış mandalina suyu, 2.5 kap şeker, 18 yaprak jelatin, 1 portakalın ince kabuk rendesi, 1 Frenk limonunun suyu ve ince kabuk rendesi. Jelatin yapraklarını soğuk suda ıslatın. Meyve suyunun 1/3’ünü şeker ve kabuk rendeleriyle kaynama noktasına getirin. Yumuşayan jelatin yapraklarını elinizle sıkın ve sıcak meyve suyunda karıştırarak eritin. Ancak karışımı asla tekrar ısıtarak kaynatmayın. Jelatin tamamen eriyince kalan meyve suyu ve limon suyu ile karıştırın. Kadehlere bölüştürüp buzdolabında en az iki saat donmasını bekleyin. Nar taneleriyle süsleyerek servis yapın. G D erler ki doktorun dediğini yap, yaptığını yapma! Bir başka deyişimiz ise pek yerindedir: Terzi söküğünü dikemez. Geçen yıl bu satırlarda bir alay akıl fikir vermişim. Carpe Diem / Günü Yaşa sloganıyla yola çıkarak her ay en az bir günü lezzetli bir maceraya dönüştürün demişim. Böylece yıl sonunda en az 12 özel lezzet hatırası biriktirmeyi öngörmüşüm. Kendi söküğümü dikebildim mi, verdiğim akla kendim uyabildim mi, tartışılır doğrusu. İşte artısı eksisi, hesabı hesaplaşması ile geçen yılın muhasebesi: Mevsimlik ürünleri zamanında yiyin, yemek uğruna bir yolculuğa çıkın, yerel pazarlara gidin, doğaya çıkın, hasada katılın, tadım kurslarına gidin, yemekle ilgili bir kitabı ilk sayfasından sonuna kadar kesintisiz okuyun demişim. Bunların çoğunu her zaman keyif için değil ama iş gereği yaptım. Kadın Girişimini Desteklemek için yapılan bir proje kapsamında eğitim vermek için Ordu, Samsun, Amasya, Konya, Adana, Nevşehir’e gittim, İstanbul’un, Ankara’nın bilmediğim köşelerini gezip durdum. Buna ilaveten birçok yemek paneli, toplantısı, festivali için Kırklareli, Edirne, Van, Antalya, Bursa, Ayvalık, Urfa, Antep gibi yerlere koşa koşa gittim. Ancak yetişemediklerim de çok oldu. Kendi keyfim için yapacağım nice geziyi ıskaladım. Kaç kere fırsat çıkmasına rağmen 12 Türkiye’nin tek diplomalı mantar uzmanı Jilber Barutçuyan ile mantar avına çıkıp mantar dostu grubuna katılamadım. Neyse en azından tanıştık, önümüzdeki yıl elimde sepet peşine düşeceğim. Zeytinyağı tadım kursuna gitme hayali kurmuştum. Bu fikrin yanına bile yaklaşamadım. zamandan beri başka sucuk beğenemedim. Gürkaşlar’ın eski kaşarı, Süzülmüşler’in beyaz peyniri de iz bıraktı. Elbette bir de Atatürk’ün damağında bile iz bırakan Kırklareli’nin meşhur Hardaliye’si var. Hardal tohumu ve vişne yapraklarıyla eşsiz bir lezzet kazanan üzüm şerbeti Hardaliye için bile Kırklareli’ne gitmeye değer. 2. Pek nadir gidebildiğim için hep pişmanlık içinde kıvrandığım annemlerin yazlık evinde dağlar gibi tepeleme puf böreğini yemekten hiç pişmanlık duymadım. Anne evinin böreği gibisi var mıdır? 12 LEZZET ANI Her hayalimi gerçekleştiremesem de gene de kayda değer 12 lezzet anısı biriktirebilmişim. İşte 2009’a dair lezzet anı defterim: 1. Kırklareli’nde yediğim köfteleri, İğneada yolundaki kasabın kavurmasını, sucuğunu unutamadım. Doğrusu o 3. Kadıköy’de Cafer Erol’un lokumları damakta yeni heyecanlar yaratan farklı çeşitleriyle dikkati çekiyor. İngiliz yemek yazarı Çin yemekleri uzmanı arkadaşım Fuchsia Dunlop’un getirdiği Sezuan biberi ile bizim için özel yaptıkları lokumu tatmak başlı başına bir lezzet macerasıydı. Yonca Erol’un sayesinde yarattığımız TürkÇin sentezi bizi uzun süre heyecanlandırdı. 4. Fuchsia ile Çiya’da Musa Dağdeviren’in pek çok alışılmadık lezzetini tattık. Hepsi güzeldi ama mis kokulu kavun dolması en çok aklımda kaldı. Gene Musa sayesinde Van’da Nevin Halıcı ve Ayfer Ünsal’la keşfettiğimiz sadece yerli halkın bildiği sokak arası kahvaltıcıdaki cacığın tadı da unutulmazdı. 5. Londra’da Reaktion kitapları için verilen davette Andrew Dalby’nin getirdiği İspanya’nın Mança bölgesi peyniri Queso Manchego ile Kırklareli’nden eski Trakya kaşarını birlikte tatma ve karşılaştırma fırsatını yakalamak çok heyecan vericiydi. Zira iki gün sonra Oxford’da yapacağım konuşmada Trakya kaşarı ile Mança peyniri arasındaki bağa dikkati çekerek, kaşar peynirinin Sefarad kültürü ile gelmiş bir lezzet olduğunu ve kaşar kelimesinin kaşer kurlarından geldiğini iddia edecektim. Tezim en azından lezzet açısından doğrulandı. 6. Oxford Yemek Sempozyumu’nda Raymond Blanc ve Fergus Henderson’un hazırladığı akşam yemekleri sadece lezzet açısından değil, dünyanın önde gelen yemek araştırmacıları ile paylaşıldığı için de heyecan vericiydi. Elbette aynı kalabalığa sunduğum kendi yaptığım 250 kişilik güllacı da unutamadım. Giriştiğim akıldışı maceranın kalp çarpıntısı sayesinde bu güllaç hafızama kazındı. “Sefarad Mutfağı ve Ladino Dili” üzerine yaptığım konuşmanın sonunda İstanbul’dan getirerek dağıttığım minik timothy doffay ‘Borekitas de Lokum’larda da aklım kaldı. 7. Londra’da Postcard Teas adında çok özel bir çay dükkânı olan Timothy Doffay’in tattırdığı yeşil çay şaşırttı. 800 yıllık tek bir çay ağacından bile çay bulunan bu çay cenneti yılın en iyi keşiflerinden biri oldu. 8. Lazların çilek kokulu kara üzümü Uçe Urzeni’yi hem İstanbul, hem Ankara pazarlarında yakaladım, hem keyifle yedim, hem de reçelini yaptım. Bunu bana hatırlatan okurum Hüma Noyan ile ise bir türlü buluşamadım. 9. Zeytin hasadı için gittiğim Ayvalık’ta Cunda Taş Kahve’nin arkasındaki Ayna’daki karabiberli peynir aklıma takıldı. Aklımın da, gözümün de kaldığını görünce ellerinde kalan son dilimi de paketleyip verdiler. Ayıp oldu ama hayır diyemedim. 10. Moskova’da Gürcü lokantasında yediğim çiğ börek yediğimin en iyisiydi. muratsayin2005@gmail.com Kievski pazarında aldığım Gürcü sosu ve Pravda gazetesi üstünde proleter çilingir sofrası kurmak için aldığım Zelenaya Marka Votka, lahana turşuları, Rus peyniri ve Borodinski ekmeğini taşımaya değdi 11. Osmanlı Saray Mutfağı yarışması için gittiğim Bursa’da Hayat Lokantası’nın yemekleri yarışma yemeklerinin hepsinden daha fazla etkiledi. Son zamanlarda en iyi tandırı ve pilavı burada yedim. Ekşili köfte ise tek kelimeyle mükemmeldi. Süt helvası bambaşka bir lezzet keşfi oldu. 12. Safranbolu’da meydanda dağıtılan zerdenin utanmasam kazanını yalayabilirdim. Dünya Terramadre / Toprakana günü için Safran Hasadı kutlaması yapıldı. Kurucusu olduğum Ankara Slow Food grubunun etkinliği olarak düzenlenen kutlamada tüm sorumluluğu Safranbolu Gülevi’nin sahibi İbrahim Canbulat üstlendi. Turizm lisesi öğrencileri, Safranbolulu hanımlar, safran üreticileri ve kaymakam Gökhan Azcan omuz omuza kazan karıştırdılar, zerde dağıttılar. İbrahim’in kusursuzlaştırdığı zerde tarifi ise adeta kapışıldı. Yeni yılda hatırlanacak 12 lezzet anısı biriktirmeniz dileğiyle! G aylinoneytan@yahoo.com BİRİLERİ / RİFAT MUTLU (rifatmutlu@gmail.com) YENİ ÜRÜNLER ZyXEL NSA210 medya sunucusu ile geleceği evinize taşıyın! ZyXEL’in yeni NSA210 medya sunucusu, gelişmiş özellikleri ile sıradan evleri geleceğin akıllı evlerine dönüştürüyor. Depoladığı film, müzik, fotoğraf ve diğer multimedya dosyalarının ortamdaki tüm DLNA uyumlu dijital cihazlar tarafından kullanılmasına izin veren NSA210, bunları otomatik olarak YouTube, Flickr ya da bir FTP sunucusuna yükleyerek kullanıcıların yeni yaptıkları çalışmaları tüm dünya ile paylaşmalarını sağlıyor. Ev ve ofisleri geleceğin “akıllı” ortamlarına dönüştüren özellikleriyle ZyXEL NSA210, çoklu medya içerikleriyle uğraşan günümüz teknoloji kullanıcılarının ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyor. 2 terabayta kadar çıkabilen depolama kapasitesine sahip olan NSA210, çoklu paylaşım, kimlik doğrulama, veri şifreleme ve veri yedekleme işlemleri için de kullanılıyor. Şık ve kompakt tasarımı, uygun fiyat ve zengin özellikleri ile NSA210’un, evinde film, müzik ve dijital veri arşivleyen kullanıcıların oldukça ilgisini çekmesi bekleniyor. Dizüstünde ekonomik TV keyfi Avermedia, yeni USB TV kartı AVerTV Volar Go’yu satışa sundu. Özellikle dizüstü bilgisayarı olan kullanıcılar, TV kartı çözümü olan Volar Go sayesinde Analog TV izleyebiliyor, radyo dinleyebiliyor ve görüntü kaydedebiliyor, üstelik Windows 7 desteği ile. AVerTV Volar Go ile TV izlemenin yanı sıra AVerMedia’nın lisanslı MCE yazılımı sayesinde H.264 formatında iPod/PSP Video formatına uygun 320x240 çözünürlüğüne kadar XP/Vista MCE platformunda kayıt yapılabiliyor. Ürünle beraber gelen SVideo/ Kompozit 21 kablosu ise DVD/VHS oynatıcı, kamera veya oyun konsolundan görüntü aktarımı sağlıyor, uzaktan kumandası sayesinde ise bilgisayarda TV izlemek çok daha konforlu. işlevselliği, USB belleği geçici dosyaları kaydetmek için kullanıcıya Microsoft Windows 7 ve Microsoft Windows Vista ile çalışan bilgisayarların sistem yanıt hızını arttırma imkânı sağlarken, karşıdan yüklenebilir parola koruması, önemli verilerin güvenliğini sağlıyor. Toshiba Readyboost özellikli USB bellekler 4 gigabayt, 8 gigabayt, 16 gigabayt ve 32 gigabayt kapasite seçenekleri ile satışa sunuluyor. Walkman telefon W205 ile kendinizi müziğe bırakın Dinlediğiniz ve beğendiğiniz bir şarkıyı saatlerce ya da günlerce arayıp bulmanız artık tarih oluyor. İster evde, ister sokakta, nerede olursanız olun yeni Sony Ericsson Walkman telefon W205’in TrackID müzik tanıma özelliği sayesinde sadece birkaç saniyede çalan şarkının adına, şarkıcıya ve albüm bilgilerine ulaşmanız mümkün. Beğendiğiniz şarkıyı anında telefona indirmenize de olanak sağlayan W205 ile farklı müzik deneyimlerine hazırlıklı olun. Farklı özellikleri bununla sınırlı kalmayan Sony Ericsson Walkman telefon W205’in içinde bulunan dahili FM radyosu ile istasyonunuzu ayarlayın, beğendiğiniz şarkıyı zil sesiniz yapın ve her yerde müziğin zevkine varın. Sony Ericsson Walkman telefon W205, yaklaşık 239 Avro (KDV dahil) fiyatıyla satılıyor. Hazırlayan: HAKAN AKARSU (hakana@cumhuriyet.com.tr) General Mobile’dan telefonda televizyon dönemi Estetik tasarımı, çift sim kart teknolojisi, ergonomisi ve televizyonu ile General Mobile DST800 fonksiyonelliği ile öne çıkıyor. İnce çizgileri farklı renk alternatifleri ve 2.4 inç ekranında televizyon izleme imkânı ile telefonda yeni bir dönem başlatıyor. Gümüş, siyah ve kahve renk seçenekleri bulunan DST800, 3.2 megapiksel kamerası, televizyonu, java desteği ile birçok özelliği kullanıcısına bir arada sunuyor. Mp3, mpeg4, bluetooth, gprs, wap, MMS, ses kayıt ve radyo kullanımına da olanak sağlayan General Mobile DST800 299 TL fiyatla satışa sunuldu. Piyasaya sürülen Toshiba’nın yeni 32 gigabayt TransMemory flash sürücüsü, saniyede 21 megabayt okuma hızı ve saniyede 3.9 megabayt yazma hızı sunuyor. Tümleşik ReadyBoost C M Y B C MY B Toshiba 32 GB kapasiteli USB flash bellekler Türkiye’de