Katalog

l + 30 AĞUSTOS 2009 / SAYI 'I223 9 ür dürül eb i l ir 0 0 0 endüstriyel Thuya Ekolojik çifııik yok eden tarımsal ve ihirli kelime olarak geliştirilen “Penn a 1 dı raı ] r 2 I ] ] n sisteme tepki üresel ısınma, artan susuzluk tehlikesi, “ekoloji”. .. Şöyle dalından koparıhnış, hiç kimyasal kullamlmadan yetiştiğinden emin olduğunuz meyveler yemek kim istemez ki? Ya da tamamen organik tarıma uygun olarak yetiştirilmiş, tarladan yeni toplanmış sebzelerle yapılmış bir yemeğe hayır diyecek var mıdır? Peki ya doğal yöntemlerle zamanda ekolojik tarım ve turizmi sertifikaları veren ICEA tarafmdan her geçen gün azalan yaşadığınız alanı biyoçeşitliliğimiz, kirlenen hava, , kalitesi düşen ve ulaşması giderek zorlaşan gıda kendı kendıne ve nesli tükenmek üzere olan canlılar... Bu sertifıkalamnış bir ekopansiyon. Hatta, Türkiye”nin ilk AgroEko Turizm Sertifikalı butik oteli. Sahibi korkunç tablo doğanın her geçen gün yok olmak yetebllen blr üzere oldıığunu gösteriyor bize. Hatta her geçen gün bir anlamda dünyanın sonuna do ğıu adnn S1St61'1'1 hallne attığımızı kanıtlıyor. Oysa yapılabilecek çok şey var. Doğaya önem vennek ve doğaya karşı değil get1I'Cb11Iİ1eİl1Z onunla uyumlu bir yaşam anlayışını yetişmiş zeytinlerden yapılmış zeytinyağı, ev yapımı şarap, marmelat, salça istenmez mi hiç? Yeşil renginin hâkim olduğu güzel bir doğanın içinde vakit geçirmek istemeyecek var mıdır? Bütün bunları Türkiye”nin ilk organik tarım havzası olarak ilan edilen Yalova Arınutlu tepelerinde yer alan Thuya Ekolojik Çiftlik”te bulmanız mümkün. Büyük bir köy evi ve çeşit çeşit sebze ve meyvelerin yetiştiği bir bahçeden oluşan Thuya”da her şey doğal ve sağlıklı. Ekolojik olarak yetiştirilmiş ürünlerle yapılan yemekler son derece lezzetli. Çiftlik, şehrin ke şmeke şinden ve gürültüsünden yorulanlar için adeta bir nimet. Kapıda sizi karşılayan köpekler, tavuklar, atlar ve yemyeşil doğa Thuya”ya adımınızı atar atmaz benimsemek belki de işe başlamamız gereken 1Ç1I1 lpuçlafl nokta. İşte tam bu noktada belki de çoğunuzun ilk kez duyacağı “permakültür” devreye giriyor VCİIYOİ. Bu ve doğaya uyumlu bir sistem içinde yaşayabihnemiz için bize yol gösteriyor. Peki ne demek bu pennakültür? Perınakültür anlamda su, gıda ve hava gibi kaynakları giderek azalan dünyada belki de bir çıkış yolu... ŞİRİN GÜVEN İngilizcedeki “perınanent” (kalıcı) ve “agriculture” (tanm) kelimelerinden geliyor. Kavram l970”lerde Avustralyalı Bill Mollison ve David Holmgren tarafından, endüstriyel ve tarımsal sistemler tarafmdan yaratılan toprak, hava ve su kirlenmesine, kaybolan bitki ve hayvan türlerine, doğal olarak yenilenemeyen, kaynakları yokedici ekonomik sisteme tepki olarak geliştirildi. “Kalıcı tarım”, “kalıcı kültür” inşa edebilmek için çıktı bu terim denebilir. Ancak sadece tarımla ilgili değil pennakültür. Sürdürülebilir bir yaşam için alanlar tasarlayan bir sistem aslında. Bill Molison kavramı Tülay Andıç kelimenin tam anlamıyla “savaşçı” bir kadm. O, bütün zorluklara rağmen inandığı şeyden vazgeçmemiş ve tamamen doğal bir yaşam alanı yapmayı başarınış. Ama sadece Thuya için değil, tüm bölge için çabalıyor Arıdıç. Yaptıkları da saymakla bitmez. Bölgenin Türkiye”nin ilk organik tarım havzası ilan edilmesi için ekolojik havza proje danışmanı olarak gönüllü statüsünde 6 yıl canla başla çalışınış mesela. Köylerin kimyasal kullanmayı bırakıp, ekolojik tarıma dönmesi için e ". .gi xîıî “Permakültüre Giriş” kitabında, “Bu bir felsefe ve toprak kullanımı yaklaşımımn mikroklima, yıllık ve çok yıllık bitkiler, hayvanlar, toprak ve su yönetimi ve insan ihtiyaçlarının birlikte ve bağlantılı olarak iç içe geçtiği üretken topluluklar bütünüdür” diye açıklar. Permakültür tasarımımn temel amacı; bitki, hayvan ve insanları üretim amaçlı bir araya getirerek, baknnı kolay, istikrarlı, kendi kendine yeten bir düzeni “mümkün olan en küçük alanda” oluşturmak. Yani bir anlamda en az girdiyle, mümkün olduğunca çok bolluk yaratabilmek, ki bugün kaynaklanmızın neredeyse yok olmak üzere olduğunu düşünürsek permakültürün önemi daha da iyi ortaya çıkıyor. Perınakültürün ana teması ürün yetiştirilen ekolojik alanlar tasarlamaktır. Kentin göbeğindeki, kalabalıklar içindeki küçük yaşam alanımda bunu nasıl yapacağım demeyin hiç. Çünkü pennakültür şehirde sürdürülebilirlik konularma da değiniyor. Kaynak kullammına bağlı olarak çevremiz ile ilgili daha kapsamlı düşünmeyi ve buna yönelik uygıılamaları içeriyor. Apartınanızın küçük bahçesinde ya da balkonunuzda anlamını anladık da bunun uygulaması nasıl olacak? Sosyal girişimci Filiz Telek bunun yanıtını ö ğrenebilınemiz için yaklaşık 25 yıldır permakültür alanında çalışan Amerikalı Penny LivingstonStark”ı Türkiye”ye getiriyor. Livingston dünyada perınakültür denince ilk akla gelen isimlerden. Amerika başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde perınakültür tasarnnları yapmış ve dersleri vermiş Livingston Regenerative Design İnstitute isimli pennakültür enstitüsü ve Kuzey California Pennakültür Enstitüsü”nün kurucularmdan. Livingston aynı zamanda doğal mimari ve doğal malzemeler konusunda da uzman. Zaten Amerika Ulusal dinginleşmenizi sağlayacak. Konaklayabilmeniz için hazırlanmış odalardan görülen dağ ve deniz manzarası da Doğal Mimari Birliği”nin de kurucuları arasında. Yani l927 Eylül”de F ethiye”deki ekolojik çiftlik Pastoral Vadi”de ve 8ll Ekim arası İstanbul”da verilecek çalıştaylarda ondan çok şey öğrenmek mümkün. Yağmur suyunu bahçenizi sulamak için kullanarak nasıl değerlendireceğinizden, toprağımzı daha verimli hale getirecek yöntemlere, hatta bahçeniz ya da balkonunuzdan mümkün olduğunca çok verim almak için izlemeniz gereken yollara ve atıklarınızı değerlendirebileceğiniz sistemlere kadar... Pastoral Vadi”de yapılacak çalıştayda özellikle yaşam alanımza ve çevresel faktörlere uygun tasarım uygulamaları yapılacak bol bol. yapabileceğiniz en verimli üretim şekillerinden, kendi kendine her anlamda yetebilen bir üretim sistemine kadar pek çok seçenek sunuyor. ilaç niteliğinde... Tamamen o bölgeye ve alana uygun olarak tasarlanmış köy evi yazın serin, kışın sıcak. Etrafı türlü türlü sebze ve meyvelerin ekildiği yemyeşil bir alan... Doğayla iç içe olma fırsatını yakalayabildiğiniz Thuya, uluslarası çevre ve turizm organizasyonları Ecoclub ve CERES”in üyesi. Aynı DOĞADAN ILHAM Çevremize en uygun şekilde yaşam alanıınızı tasarlamamızı sağlayan pennakültür bunu yaparken doğadan ilham ahnamızı söylüyor. Bir anlamda doğayı iyice gözlemleyip, onu taklit etmek sürdürülebilir bir İstanbul”da ise ağırlıklı olarak şehirde uygulanabilecek küçük ölçekli üretken bahçe tasarnnları ve evlerde uygulanabilecek perınakültür tasarımlarımn üzerinde durulacak. Ayrıca iklim değişikliği ve fosil yakıtların daha az kullannnı söz konusu olan bir dünyada şehirlerin daha sürdürülebilir yaşam alanları hale gelmesi için nasıl bir vizyon gerektiği de ıfäırgı lâ :ı /.Ğ iza., .Hi İstanbul”daki çalıştayın başlıkları arasında. O Bilgi için: kolektiİbilinc@gınail.com'dan Filiz Telek'e ulaşabilirsiniz. yaşam için ahahtar. İyi hoş, peımakültüıün Bin yılm icadı yıl DENİZ üı.ıİüTıaıİiN meydan okumalarıydı. Bu haberler önemliydi tabii ama bana soracak olursamz son zamanlarm en önemli onunda geliyor... mensup Klaus fi* .A Sedibauer ve Herbert 2 eknolojik gelişmeler açısından önemli bir haftayı geride bıraktık. Japon bilim adamları elektriği birkaç metre öteye göndermeyi başararak belki de dünya tarihini değiştirecek bir buluşun ilk adımını gerçekleştirmiş oldular. Düşünsenize etrafnnızdaki bütün bu kablolara belki bir gün ihtiyacımız kalmayacak. Bir başka haber de Amazon, Yahoo ve Microsoft”un sanal kütüphaneler üzerinde tekel kurmaya çalıştığmı iddia ettikleri Google”a ortaklaşa ,eß? Sinnesbichler çayı sıcak tutan bardak gelişmesinin gölgesinde kaldılar. Yıllardır reklamlarda birkaç saniyelik görüşler bildirmek dışmda laboratuvarlarmdan üretmişler. Belki kiminiz ne var şimdi bunda diyeceksiniz ama çay ve kahve tiryakileri ne demek istediğimi çok iyi müthiş bir icat bu. Bazılarınızın “zaten terınos var” dediğim duyar gibi oluyorum. Bir de bardağın dolu kısmından bakmaya çahşın. Tamam tennos da benzer bir işlev görüyor ama bu bardak içerdiği izolasyon malzemesi sayesinde çayı yarım saat kadar aynı ısıda tutabiliyor. Yıl sonuna kadar piyasaya çıkması beklenen bu bardak bakahm ne zaman ülkemiz kendim heba etmiş desek yalan olmaz. Ama başarınış da... Çevre köyler artık doğal tarım yapıyor. Köylünün ürünlerini satabilmesi için Çarşamba günleri bir ekolojik pazar kurulınasına da ön ayak olınuş. Hatta şimdi bölgede bulunan su ile tüm köylere uzanan bir sulama sistemi yapılmasına uğraşıyor. Tabii bunu da yine doğayla uyumlu bir yöntemle yapmayı planlıyorlar. Bir rüzgâr santralıyla... O yüzden bugünlerde rüzgâr santralı için gerekli koşulları sağlamaya çahşıyor Andıç. Armutlu”nun meydanı bir tatil beldesinden çok, karışık bir şehir merkezi gibi. Pek düzen yok, her yerde arabalar. Tülay Hanıın durur mu? Meydanı düzenleınek, oraya arabaların girip, keşmekeşe neden olacak şekilde park etmelerine engel olmak için de adnnlar atınaya başlamış bile. Dedik ya Andıç “dişli” bir kadın diye... Thuya Armutlu”nun incisi gibi. Kelimenin tam anlamıyla çiftliğe “yumurta kümesten, sebze bahçeden” anlayışı hâkim. Çiftlik, yakın çevresiyle de geniş bir aktivite çeşitliliği sunuyor. Etraftaki kaplıcalar, yaylalar, şelaleler ve orman içi yürüş parkurları seçeneklerden. Ayrıca binicilik, trekking, camahşap boyama, zeytin toplama, ev şarabı üretiıni, marmelat ve salça yapımı gibi etkinlikler de var. Bir anlaında doğanın içinde yapılabilecek her şey mevcut Thuya”da. Üstelik, lstanbul”a sadece iki buçuk saat uzaklıkta. Ayrıca Thuya”ya gidebilmek için illa arabanız olmasına da gerek yok çünkü Bostancı ve Yenikapı”dan Armutlu”ya feribotlar kalkıyor. Yani güzel bir doğa içindeki, sihirli kelimenin “ekoloji” olduğu Thuya”ya gitınek çok kolay. Ö Tel: (0226) 535 63 83 anlayacaktır. Özellikle o?s çalışanı olup da tam ağız tadıyla demli çayını içmek üzereyken bir anda üst üste gelen telefonların arasında kalıp geri döndüğünde buz gibi bir çayla ya da kahveyle karşılaşanlar için çıkmadıklarından şüphelendiğim Alman bilim adamlan sonunda sınırlanna girecek. Tabii ulusal içeceğimiz çayı sıcak tutması bizim için yeterli değil, Alman bilim adamları bir de bunun ince bombayı patlatınışlar. Sizi daha fazla meraklandırmayacağnn. Frauenhofer Fizik Enstitüsü'ne bellisini yaparsa o zaman tam olur işte. İ + CMYB