Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Doğayla uyumlu yaşam Kaz Dağları’nın eteklerindeki İmece Evi farklı bir dünyanın kapısını açıyor. Sofradaki yiyecekten kullanılan deterjana kadar pek çok şey doğal. Üretim de tüketim de kolektif. Yani daha yaşanabilir bir dünya mümkün. Sayfa 8 Ruh sağlığını bozmadan tecavüz edilir mi? Doç. Dr. Ayten Erdoğan Adli Tıp’ın tartışmalı 6. İhtisas Dairesi’ndeki görevinden istifa etti. Nedeni, “Ruh sağlığını bozmadan tecavüz etmenin bir yolu var mı” sorusuna “evet” demek zorunda kalacak olmasıydı. Baskı gördü, tehdit edildi... O da bir anne. Her gün cinsel istismara uğramış onlarca çocukla ilgileniyor. Acılarını biliyor, suskunluklarını anlıyor. O yüzden korkmuyor. Hem şimdi mücadelesini daha özgür bir şekilde sürdürüyor. Fotoğraf: Engin Yıldırım ALİ DENİZ USLU A yten Erdoğan, Adli Tıp’ın tartışmalı 6. İhtisas Dairesi’nde dört aydır çalışıyordu. Daha önce raportördü. Vakit yazarı Hüseyin Üzmez’in cinsel istismardan yargılandığı davada, tacize uğrayan 14 yaşındaki B.Ç’ye “ruh sağlığı bozulmamıştır” raporu verileceği gerekçesiyle Adli Tıp 6. İhtisas Dairesi’ndeki görevinden istifa etti. Eleştirildi, baskı gördü, “Uyumlu ol, fazla soru sorma” ihtarları aldı. Ölümle tehdit edildi, ediliyor. Medyaya yansıyanların bu ülkenin gerçeğini anlatmaktan uzak olduğunu düşünüyor. O da bir anne. Her gün taciz, tecavüz ve cinsel istismara uğramış onlarca çocukla ilgileniyor. Acılarını biliyor, suskunluklarını anlıyor. O yüzden hiçbir şeyden korkmuyor. “Korkarak bugünlere geldik. Tüm çocuklar benim, bizim, hepimizin... Şimdi onlara sahip çıkmazsak çok geç olacak” diyor. Peki, o zaman işinden niye mi istifa etti? Dışarıda olmasının orada kalmasından daha faydalı olduğunu düşünüyor, “Bu şekilde daha iyi bir mücadele vereceğimden şüphem yok. Çalışırken sıkıntılarımı anlatamıyordum. Şimdi bazı şeyleri değiştirebileceğime dair inancım daha fazla”. Biz de Ayten Erdoğan’la buluştuk. Hüseyin Üzmez’in davasıyla daha görünür olan çocuk istismarı üzerine konuştuk. Ürkütücü şeyler anlattı. Yüzleşmeyi bilmememiz yine tokat gibi çarptı. Ama Türkiye’de yaşadığımızı hatırlayıp haksızlıklara karşı mücadelenin hiç bitmeyeceğini hatırladık. İşte anlattıkları: Erdoğan, Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 2005’te yürürlüğe girdiğini ve kanunun cinsel taciz ve istismar ile ilgili 103. maddesi üzerinden değiştirilerek ağırlaştırıldığını anlatarak başlıyor söze, “6. İhtisas Dairesi de bu değişikle kuruldu. Kurulda kimlerin olacağı da kuruluşu sırasında kanunla belirlendi. Çocuk ve erişkin pskiyatristi, kadın doğum, üroloji, çocuk cerrahı ve iki adli tıp uzmanından oluşması gereken bu kurumda 2005’ten beri çocuk psikaytirsti olmadan değerlendirmeler yapılıyor. Bununla nasıl yaşayacağız?” Erdoğan anlatmaya devam ediyor; “Çok fazla vaka geliyordu. Eski kurumun da yılda 45 bin vaka baktığından bahsediliyordu. Ben dört ayda bin vaka gördüm”. Devamı 3. sayfada 70’lerden gelen albüm Kırmızı kadife perdeler, büyük bir orkestra ve önlerinde bir şarkıcı... Tüm bunlar Göksel’in hayaliydi, şimdiyse 70’lerin unutulmaz parçalarını topladığı albümüyle gerçek oluyor. ŞİRİN GÜVEN Sayfa 6 Türkiye’deki gizli sperm çocukları... Birçok ülke sperm bankası gerçeğine göre yasal düzenlemelerini yaparken Türkiye’de hâlâ “ahlak” ve “etik” üzerine tartışmalar sürüyor. Oysa büyüteci farklı bir yöne kaydırınca Leyla Bilginel ve Güner Özkul’un dışında bugüne dek Türkiye’den çoğu evli binlerce kadının dondurulmuş sperm için başvurduğu ve dölleme için Kıbrıs’a gittiği gerçeği ortaya çıkıverdi. Yani yasal sınırlar aşılamasa da etrafınızda binlerce dondurulmuş sperm çocuğu geziyor... Sayfa 4 PAZAR YAZILARI 2. sayfada Ataol Behramoğlu’nun Pazar Söyleşileri 5. sayfada Tarihte bu hafta... 5. sayfada İnternet bilgesi Wolfram 9. sayfada C M Y B C MY B