22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 24 AĞUSTOS 2008 / SAYI 1170 Nuh’un gemisi Selçuk Erez inlerce yıl önce Fırat Nehri şimdikinden çok daha genişti. Fırat boyundaki köylerden birinde Nuh derler bir adam yaşardı. Günün birinde bir ses duydu: Nuuuuh, Nuuuuh! (boğuk ve kalın bir ses) Buyur Baba! Böyle tembel tembel oturma, kalk bir gemi yap. Niçin? Çünkü pek yakında bütün dünyayı felaketler saracak. Ne gibi? Her yeri su basacak, tsunamiler, orman yangınları, zelzeleler birbirini izleyecek... Bunlar global ısınmanın sonucu mu olacak? Evet, hem global ısınma, hem petrol fiyatları, üstelik de mortgage.. Pek anlamadım ama.. Bu felaketli günler çok mu sürecek? Uzun sürecek.. Bir gemi yapmalısın! Ben gemi yapmasını bilmem ki.. Yapman gerekmez: Satın al! O kadar param yok. Bankalardan kredi almanı sağlayabilirim.. Aniden gemi sahibi olmam dikkati çekmez mi? Oğlunun üstüne yap salak! Hacker’lar tehdit mi kurtarıcı mı? Hacker’lık, site çökertmek, kişi veya kurumlardan para sızdırmak gibi negatif eylemlerle bağdaştırılan bir kavram. Ancak birçoklarına göre hacker’lar, bilgiyi tekelleşmekten kurtarmak için önemli bir misyon üstleniyor. Bu anlamda internetin gelişmesiyle birlikte sanal ortam üzerindeki yazılımların paylaşıma açılması ve geliştirilmesi için yapılan çalışmalar, bir başka adıyla “open source” hareketi gerçek anlamda bir hacker’lık olarak kabul ediliyor. Deniz Ülkütekin G herhangi bir yerden, herhangi biri. Hacker’lıkla ilgisini, “Zamanında benim de yaptığım şeyler oldu” cümlesiyle açıklıyor. Kendisi öncelikle gerçek hacker’lar ve “internet üzerinden edindiği bilgilerle” sağa sola saldıranların ayrı tutulmasını istiyor. Gösterdiği kaynaklarda hacker’lar “üstat” olarak tanımlanıyor. Uzman programcılar ve ağ sihirbazlarının, internetin atası sayılan Arpanet döneminden beri var olduğu vurgulanıyor. Ancak gerçek üstatlığın, sırf bu alandaki başarıdan değil, uzmanlığa ait bir düşünce yapısı geliştirmekle alakalı olduğuna dikkat çekiliyor. Kendisine ulaşmak ve konuşmaya ikna etmek bir hayli zor oldu. Ancak ortak bir arkadaşımızın yardımlarıyla sorularımızı cevaplamayı kabul etti. AG ile hem hacker’lık kavramı üzerine hem de “Bir Hacker Manifestosu” isimli kitapta bahsi geçen kuramlar üzerine konuştuk, verdiği cevaplar son derece samimiydi. Özellikle Türkiye’deki hacker’lar, politik amaçlar için birleşip, farklı görüşlerdeki siteleri etkisiz hale getiriyor. Hacker’ların kendi aralarındaki konuşmaları ve hayata bakışları da eylemleri kadar politik mi? Bunun hacker’lık tanımıyla hiçbir alakası yok. Sitelerin hack’lenmesi filan tamamen salakça bir uğraş. Bilginin herkese açık olması gerektiğini savunmak ise siteyle falan alakası olmayan tamamen felsefi bir olay. Bilgiyi açığa çıkarmak için şirket sitelerine de sızılabilir ama tek bu değil. McKenzie Wark, “Bir Hacker Manifestosu” isimli kitabında, hacker’ları, bilgiyi tekellerine alan sınıflara karşı yeni bir sınıf olarak gösteriyor. Bu bir anlamda sınıfsız bir yaşam ütopyasının, sanal dünyadaki karşılığı. Siz bu görüşe ne kadar katılıyorsunuz? Bu durum pratikte ne kadar geçerli? Bu kitap yazarın kurduğu bir ütopya. Günümüzde, “ben hacker’ım” diye dolanan tüm elemanlar internetteki exploit listelerden yeni çıkan bir exploit’i alıp iki şey yazıp saldıran tipler. Eskiden hack olayını başlatan elemanlardan bilinenler genelde ya çok şanslılardı ya da daha önce kimsenin yapmadığı şeyleri yaptıkları için pek güvenliği olmayan sistemlere az bilgiyle hâkim olabiliyorlardı. İlk hacker sayılan adam mısır gevreklerinin içinden B A Desen: Zeynep Özatalay Avustralyalı yazar McKenzie Wark... C M Y B C MY B Peki kara günler boyunca gemide ne yiyecek, ne içeceğiz? Gemine birçok hayvan alacaksın. Nereden bulurum bu kadar hayvanı? Hayvanları koruma derneklerine git, “İşler iyi gitmiyor; yakında hepsi tükenecek. Gemimde yoğun bakım üniteleri var. Her hayvandan ikişer tane alıp bunlara felaketi atlatmak istiyorum” de.. Havalar düzelinceye kadar bunları kesip kesip yerim. Evet! Peki, hayvanseverler anlamazlar mı? Sen takıyyede bir tanesin; yalan söylerken yüzün kızarmaz.. Ondan seçildin. Sağ ol ama ciddi bir sorun daha var: Ben gemi kullanmasını da bilmem.. Sınavla personel alacaksın. Yahu nasıl sınav yapacak, kime hangi soruyu soracağım? Sınav formalitedir: Bütün imam hatip mezunlarını kazanmış ilan edeceksin... Onlar her şeyi bilirler.. Ben yüzme de bilmem.. Ben de İngilizce! Peki felaketin sona erdiğini nasıl anlayacağız? Sana haber veririm.. Cep telefonuyla söyleme, dinlerler.. Yok güvercin postasıyla yollarım.. Durum düzelince ne yapacağım ? Seçim zamanı gelmiş olur.. Hepinizi partiden aday göstereceğim.. Gemi? Önce halka açar, sonra da şeffaf bir arttırmayla yabancılara satarız.. Sağ ol Baba! Gel, gel, eğil, kulağına bir şey diyecem.. Söyle bakalım.. Her şeyi yüzde 50 kırışırız. Tamam, anlaştık, hayırlı olsun! erezs@superonline.com çıkan düdüğün telefonla bedava konuşmayı sağladığını bulmuştu. Tamamen tesadüf. Zaten reklamı çok yapılan adamlar mutlaka bir yerlerde çuvallamış ve yakalanmış, bu da iyi olmadıklarını gösteriyor. Klasik, klişe bir söz var “İyi bir hacker’san herkes seni bilir, usta bir hacker’san kimse seni bilmez”. Şu anda onca ezik adamın ortasında eğer gerçekten sağlam adamlar varsa onlara ulaşmak kolay değil. Bazı ünlü hacker’lar da hiç programlama, sistem bilgisi falan olmadan sadece ikna ve etkili konuşma yetenekleriyle bir şeyler yapıyor. Sosyal mühendislik gibi bir sürü dala ayrılıyor yani. Ancak ben, üretmek gibi daha yararlı bir şeyler yapma taraftarıyım. Şu anda site çökertmekle uğraşanlar son derece ezik tipler. Ancak ben de bilginin özgür olması taraftarıyım. Hacker’lığı, sistem karşıtı bir duruş ve bilgi kısıtlamasına karşı aktif bir eylem olarak görüyor musunuz? Evet. “Ama” deyip devam mı edeceksiniz? Çok ama var. Bence gazeteler böyle uzak oldukları konulara bulaşmamalı. Yok Satanizm, yok hacker’lık. Sahte idoller yaratıyorlar. Mesela İskorpitx diye biri vardı. Ekşi Sözlük’te de bahsediyorlardı adamın salaklığından. Komediydi, bilmem kaç Amerikan sitesini çökertmişti ve halk kahramanı yapmışlardı. 15 bilemedin 16 yaşından büyük birinin böyle işlerle uğraşması tamamen aptal olduğunu gösterir. Bu adam 3540 yaşlarında evli barklı adamdı. Herkesin bildiği, ortalıkta dolanan birkaç programa sitelerin adreslerini girip indeksini değiştirip “hack’ledim” diye dolanıyordu. GERÇEK HACKER TANIMI... 3540 yaşlarında evli barklı olup adam gibi hacker olanlar neler yapıyorlar? “Hacker, aslında bilgisayar korsanı anlamına gelmeyen terimdir. Bu terim hızlı ve küçük çözümler ile bilgisayar sistemlerinin davranışlarını değiştiren insanları kapsamaktadır. Her ne kadar kulağa hoş gelse de küçük sınıfına girmeyen her proje için ciddi bir hastalıktır, tasarıma uymayan durumların bu şekilde yuvarlama yöntemler ile karşılanması yapıyı anlamsızlaştırır, bu işi yapan yazılımcıların yola getirilmemeleri kısa vadede yönetilemeyen kod yığınlarına neden olur”... Benim günlük hayatta kullandığım hack terimi bu. Bizim konuştuğumuz hack değil de ufak ve zekice trick anlamına geliyor. Bunun için olması gereken ise, bilgiye sürekli kendini aç hisseden, araştırmacı, güçlü matematik zekâsı, hızlı çözüm üretme ve problem çözebilme yetisi olan, programlama ve script dillerinde pratik programlar üreten, işletim sistemi konseptlerini yutmuş, tcp/ip, ipv4, ipv6 gibi iletişim protokollerini yalayıp bitirmiş, bilgiyi ararken yararlanacağı kaynakları anlayabilmesi için okuduğunu anlayacak kadar İngilizcesi olan, yaratıcı, zeki, gerektiğinde sosyal mühendislik yapabilen manyaklar. Peki Türkiye’de durum nasıl? Valla Türkiye’de insanlar sadece konuşuyor, tartışıyor. Bir şey üreten pek yok. Klasik olacak ama tüketim çağında olduğumuzdan her şey bir balon gibi, anlık. Kimse kalıcı bir şeyler yapmıyor, kafa patlatmıyor, hemen sıkılıyor. Herkes iki dakikada üstat olmak peşinde, olmuyorsa vazgeçiyor. Ben de aşırı üşengecim aslında, hep yerimde sayıyorum. Dünyada da mı böyle? Yok değil. Dünyada insanlar, kimsenin bu bilgilerle doğmadığını hatırlıyor, uğraşıyorlar. Hayatını yoyo kullanmakta ustalaşmaya adayanlar da var. Sınıfsız bir yaşam ütopyası pratikte ne kadar geçerli? Bence tamamen geçersiz. Her zaman statü olmak zorunda. Gücü elinde tutanlar bırakmayı reddeder. Böyle bir şey sağlansa bile nasıl koruyacak kendini? G Medya kuramları ve gelecekte medyanın üstleneceği roller üzerine kitapları olan Avustralyalı yazar McKenzie Wark, 2004 tarihli “Bir Hacker Manifestosu” isimli kitabında, hacker’ları yeni bir sınıf olarak tanımlıyor. Türkiye’de Altıkırkbeş Yayınları’ndan piyasaya çıkan kitabın yazarı, hacker’ları bilgiyi ve gücü elinde bulunduran sınıflara karşı tehdit olarak görüyor. Hack’leme işlemi, “gerçeğe dokunmak ve gerçeği dönüştürmek” olarak tanımlanıyor, Gerçek dünyadaki mülkiyetçiliğin sanal dünyadaki karşılığı olan bilgi tekelleşmesini kıracak unsur olarak gösterilen hacker sınıfı, gelişimini ve uzmanlaşmasını sürdürmek için hayatını geçirdiği ucuz zevklerden arınmalı ve eğitim gibi kişiliği köleliğe yöneltebilecek etkenleri kendi lehine çevirecek donanımlara sahip olmalı. Wark’a göre hacker sınıfının yeni medya teknolojileri üzerinde etkisi de tahmin edilenden çok daha büyük olacak. G HACKER SINIFI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle