Katalog

2 Düşünce ve sanat platformu MonoKL, 9 kişilik genç bir ekibin ürünü. 24 AĞUSTOS 2008 / SAYI 1170 Yeni bir gelecek yaratmak... MonoKL, bir dergiden öte, yeni bir dünya yaratmak istiyor. Dokuz gencin hazırladığı dergi bunun için yüzünü düşünürlere çevirmiş; Maurice Blanchot, Hegel, Lacan... Dünyayı değiştirmek için önce anlamak gerektiğinin farkındalar. Son sayıları Hegel için; dergide Türkiye’den ve yurtdışından akademisyenlerin özel olarak hazırladıkları yazılar yer alıyor. Esra Açıkgöz ono Kurgusuz Labirent ya da kısa ve daha çok bilinen adıyla MonoKL, gençlerin oluşturduğu bir düşünce ve sanat platformu. Yaşadıkları dünyayı doğru algılayıp, yeni bir yaşam yaratmanın peşindeler. O yüzden de düşünürleri anlamak onlar için önemli, aynı nedenle de MonoKL’un son çıkan sayısı Hegel’e ayrıldı. Dergide, uluslararası Hegel uzmanlarının özel gönderdiği 16 yazı, Hegel uzmanları ile yapılmış dört söyleşi ve Türkiye’den 18 akademisyenin yazıları yer alıyor. Hegel’in onlara “bütünsel bir söyleme ve düşünme alanı” yarattığına inanıyorlar. “Onun” diyorlar, “savkarşısavbireşim (ya da daha sık anılan biçimiyle tezantitezsentez) mantığı bizim açımızdan devrimci bir mantık”. Sorularımızı derginin editörleri Volkan Çelebi ve Yeşim Keskin yanıtlıyor. Kimin neyi söylediği önemli değil, çünkü ikisi de aynı şeyi istiyor: Yeni bir gelecek... Nedir MonoKL’un kuruluş hikâyesi? MonoKL (www.monokl.net) gençlerden oluşan bir düşünce ve sanat platformu. Mono Kurgusuz Labirent’in kısaltması olan ve kaş arasına sıkıştırılarak tek göze takılan mercek anlamına gelen MonoKL’u sözlükteki anlamıyla bağlantılı, ama hayli de geliştirilmiş bir anlayış üzerine şekillendirdik. Bir gözümüzde bu sihirli mercek takılıydı, diğer gözümüz ise olduğu gibi kalmıştı. Bu sihirli mercek MonoKL ile dünyayı yani gerçekliği değiştirecektik. Neden tek gözünüzde olmasını bir avantaj olarak gördünüz? Kendimizi yalnızca hayallerin, gerçeküstü düşünüşlerin, farkın sihirli evrenine kapatmak istemedik. Madem dünyayı değiştirmek istiyorduk, o halde öncelikle onu sıkıca kavramalı ve Soldan sağa: Irmak Alçar, Cem Kurtuluş, Mert Bahadır Reisoğlu ve Volkan Çelebi. Fotoğraf: Uğur Demir M gözlemlemeliydik. Ancak bu şekilde onu değiştirebilirdik. Buradaki değiştirme anlayışını yıkıcılıkla ya da şiddetle değil, kapsayarak aşma ve düşünce ile örmeyle şekillendirdik. Dünyayı, gerçekliği aşmanın yolu onu ilkin içimize almaktan geçiyor. Tam da bu yüzden bir gözümüzü olduğu gibi bıraktık ve gerçeklikle doğrudan ilişki içerisinde tuttuk. Bu gözümüz gerçekliği olduğu haliyle algılıyor. Diğer yandan MonoKL takılı gözümüzle gerçekliğe ve onun dayattığı bütün ilişkilere karşı bir tavır alıyoruz. Gerçekliğin farkında olabilmek ve yeni bir hakikate doğru yol alabilmek için insanın öncelikle kendi gerçekliğinin, varoluşunun farkında olması gerekiyor. Oysa ki kapitalist yaşam tarzı, insanın kendisini anlaması ve düşünmesi önünde büyük bir engel teşkil ediyor. İnsanın benliğini kurmasına değil onu parçalamasına katkıda bulunuyor. Peki bütün bunlara MonoKL’un nasıl bir katkısı olabilir? Biz MonoKL olarak gerçekliğin bir parçası olan insanın yeniden gündeme getirilmesi ve düşüncenin bireyin en temel gücü olarak yeniden kurulması gerektiğine inandık. Bunu da düşünen insanın yeniden tesis edilmesi olarak ifade ettik. Yalnızca düşünen insanın tesis edilmesiyle, gerçeklikle doğrudan bağ kuran ve onu değiştiren insan ortaya çıkabilir. Gerçekliğe karşı aldığımız tavrın kökeninde gerçekliği yeniden üretme heyecanı; ondaki adaletsizlikleri, ahlaksızlıkları insanın düşünsel ve yaşamsal ortaklıklarıyla aşma hayali mevcut. Bunu yeni bir hakikat ufku önermek olarak da görebiliriz. Bizler, önce kendimize öğretmek, kendimizi fark etmek ve bu farklılığı daha yukarılara taşımak istedik. Böylesi bir tavır alışın, düşünen insanı tesis etmenin Son çıkan 4.5. sayıyı Hegel’e ayırdınız. Neden Hegel? MonoKL ile yapmayı istediğiniz değişim sürecinde Hegel’in nasıl bir yeri var? Düşünürler dizimize üçüncü sayımızda bir Maurice Blanchot özel sayısı yaparak başladık. Ardından Hegel Özel Sayısı yaptık. MonoKL için özellikle önemli bir düşünür Hegel. Bu sayının basım ve dağıtımını üstlenen Yapı Kredi Yayınları ile birlikte 1416 Kasım’da yurtdışından 15, Türkiye’den de altı Hegel uzmanının katılacağı uluslararası bir kongre düzenleyeceğiz. Hegel’in bizim için önemi bütünsel bir söyleme ve düşünme alanı yaratıyor olması. Onun savkarşısavbireşim (ya da daha sık anılan biçimiyle tezantitezsentez) mantığı bizim açımızdan Jacques Lacan. devrimci bir mantık. Evrensel olanla yerel olanı, hakikatle gerçekliği uzlaştırabilmek için eşsiz bir düşünceler zinciri sunuyor. Gerçeklik ile olan derdimizin ancak ve ancak türlülüklerin birbirine eklemlendiği ve boşluğa, öngörülemeze kısacası deneyime ve geleceğe açık olan bir hakikat çatısı ile çözülebileceğini düşünüyoruz. Hakikatin esnek olması, kendisinde açılacak deliklerden gerçekliğin biricik deneyimlerini içeri alabilmesi gerekli. Çağımız bütünü görememe, algılayamama hastalığından mustarip. Bütünü görebilmek ve gösterebilmek için gayret ediyoruz. Yurtdışından pek çok Hegel uzmanı MonoKL için makaleler yazmış, önemli Hegel uzmanlarıyla röportajlar yapmışsınız. Dergi için büyük bir emek sarfetmişsiniz. Peki derginin mutfağında kimler var? Bunca bağlantıyı nasıl sağladınız? Derginin mutfağında teknik ekip dahil 9 kişi bulunuyor: Janset Karavin, Eren Rızvanoğlu, İzzet Mamati, Kemal Şahin, Mert Bahadır Reisoğlu, Cem Kurtuluş, Irmak Alçar ve biz. Hegel sayısıyla ilgili bağlantıları internet üzerinden kurduk. Dünyanın en saygın Hegel uzmanları dergimize özel makalelerle katkıda bulundular. Gelecek sayıda ne bekliyor okurlarınızı? Yeşim Keskin’in editörlüğünde Jacques Lacan üzerine olacak. Lacan felsefe, edebiyat kuramları ve film teorisi başta olmak üzere çok geniş alanda yankı yaratan bir psikanalist/teorisyen. Lacan’ın teorisini irdeleyerek, sosyal bilimler özelinde, dünya genelinde MonoKL çerçevesinden yeni bir bakış açısı yaratmak için bir şeyler yapmak niyetindeyiz. Ünlü Lacan uzmanlarından Jacques Allain Miller, Joan Copjec, Alenka Zupancic, JeanMichel Rabaté, Genevie Morel, JeanLuc Nancy, Paul Verhaeghe, Miran Bozovic, Dany Nobus, Russell Grigg ve daha birçok önemli ismin bize özel makalelerle katkıda bulunacağı kaliteli bir içeriğimiz olacak. G Hegel. kültürümüzdeki en büyük imkânlarından biri gençliğin heyecanı ve dinamizmi. O yüzden de Maurice Blanchot. MonoKL’un kadrosu gençlerden oluşuyor. Türkiye’de dergiyi bırakın gazete okuma oranının bile çok düşük olduğu düşünülürse, bir düşün dergisi kurmak büyük bir “risk”... Evet, ama kendimizi ifade etmeye ihtiyacımız vardı. Daha da önemlisi, bu kültürün kendisinin yeni düşünme ve deneyim alanları içerisinde yeniden ifade edilmeye ihtiyacının olmasıydı. Bu riski alarak, hem kendimizi yetiştirmek hem de düşünsel ve sanatsal görüş açılarının çok dar bir çerçeveye sıkıştığı Türkiye’ye, yeni bir ufuk kazandırmak istedik. Bir şeyleri değiştirmek istediğinizde, öncelikle bu değişim içerisinde kendinizi unutma riskini alırsınız. Bu risk daha çok bireyseldir. Diğer temel risk ise yaptığınız şeylerin görmezden gelinmesi ve unutulmasıdır. Öte yandan, unut(ul)ma riskini almayan hiçbir olay, yeni bir geleceği bahşedemez. Peki sizi kimler görüyor, MonoKL okuyucuları kimler? Genel olarak düşünce ve sanat dünyasını düzenli olarak takip edenler, akademisyenler ve üniversite öğrencileri. Teşvikiye Sanat Galerisi’nde Türk figür resimleri sergisi... Aka Gündüz Temur’un çalışması. Yazlıklar eşvikiye Sanat Galerisi yaz boyunca sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor. Çağdaş Türk figür resmine katkılarını devam ettiren galeride yaz sonuna dek sürecek, çağdaş Türk sanatının önemli isimlerini bir araya getiren karma sergi “Yazlıklar” adını taşıyor. Alp Tamer Ulukılıç, Altan Çelem, Doğan Paksoy, Ertuğrul Ateş, Fikret Yavuzçetin, Komet, Mahir Güven, Resul Aytemur, Serdar Şencan, Aka Gündüz Temur, Şahin Paksoy, Yavuz Tanyeli gibi Türk resmine önemli açılımlar sağlamış olan isimlerin yer aldığı sergi 30 Ağustos tarihine kadar Teşvikiye Sanat Galerisi’nde görülebilir. G Teşvikiye Sanat Galerisi: (0212) 241 04 58 T C M Y B C MY B