Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 8 27/9/07 16:20 Page 1 PAZAR EKİ 8 CMYK 8 30 EYLÜL 2007 / SAYI 1123 gecelerden sonra... Yeni bir mizah dergisi çıktı: Uykusuz. Çizerleri bildik isimler, Yiğit Özgür, Ender Yıldızhan, Barış Uygur, Ersin Karabulut, Vedat Özdemiroğlu... Derginin ismi biraz da onları anlatıyor, sabahlara kadar çalışmalarını, ofisin köşesinde duran, dürülü yatakları… Eski hikâyelere devam edecek misiniz yoksa çok daha farklı çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz? Ersin: Ben sandık içini yapmaya devam edeceğim, bir süre sonra yapmak istediğim bir şey daha var. Arada Lombak’ta yaptığım gibi öyküler de çizeceğim, tek sayfalık ya da biraz daha küçük. Memo: Ben yine dergi dışındaki ve içindeki olayları anlatacağım. Yiğit: Burada da karikatür çizeceğim ama yeni fikirler, yeni insanlar olacak, fakat karikatür köşesi biraz daha azınlıkta. İki haftada bir öykü yapıyordum Penguen dergisine, onu her hafta yapacağım. Bir de öyküyle dönüşümlü olarak başka bir proje aklımda. O da başlayabilir: “Orada olabilirdim”. Tarihte geziyorum biraz, eğlenceli komik bir şey. Oky: Şebo’yu çiziyorum ben. Çünkü uzun zamandır çizmiyordum. Özlediğim bir karakterdi. Yeniden görmeyi düşündüğüm şekilde, yeni bir şekilde çizdim. Şebo, kız bir karakter zaten. Kız karakter yapmak çok zor ve tam anlamıyla şimdi oturtabildiğimi düşünüyorum. Dergide Vedat Özdemiroğlu ve Engin Günaydın da var. Memo: Vedat Özdemiroğlu’nun baş yazar olması gibi bir durumu da var, yani. Birkaç kalem iş yapacak, yapmak da istiyor. Engin Günaydın tamamen sürpriz. O yazmayı çok istedi. Uykusuz yeni çizerlere de açık olacak mı? Oky: Tabii ki açığız. İstiyoruz hepsinin gelmesini. Dergiyle ilgili satılan ürünler hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz de öyle bir uygulama yapacak mısınız? Ersin: Dergi dışı ürünler düşünmüyoruz. Öyle bir şey yok. Mizah dergileri bizim anlayışımıza göre biraz amatör ruhla yapılan şeylerdir. Öyle görmek istiyoruz. Markalaşmak gibi terimler işin içine girdiğinde, o dediğiniz ayrı bir olay. Mizahtan çıkıp başka bir şey haline gelmek… Memo: Tek bir dergiye yoğunlaşmak daha uzun süredir istediğimiz bir şey. Takvimler, yapıştırmalar, posterler onlar bizim için de eğlence, okur için de eğlence. Çok ticari şeyler değil. Ama ben, mesela ortaokulda Gırgır okuduğum zamanda deli gibi Muhlis Bey’in biblosunu aramıştım. Bu, eğlenceli de olabiliyor, ama bir noktası var. Okurun dergiyi alırken aldığı keyfi o ürünle de alıyor olması lazım. Nevresim takımı yaptığınız zaman o işle alakasız bir şey haline geliyor. Oky: Özlediğimiz bir şey zaten. Önceden hep iki dergi vardı. Nihayet şimdi tek bir dergiye odaklanıyoruz. Çok önemli. Yiğit: Bir de mesela işin içine promosyon ürünleri girdiğinde o zaman bir şirket gibi oluyorsunuz. Yurtdışında var böyle uygulamalar. Sektör haline gelmiş. Alıp nevresim üstüne basıyorlar çizerlerin işlerini. Aslında çizerlerin daha çok kazanması güzel. Ama bunun bir dengesi olmalı yani. Haftalık mizah dergisi olarak çıkıyorsunuz. Peki çizgi romanlar da olacak mı? Ersin: Çizgi roman bol bol var. Penguen’den daha çok çizgi roman olacak Oky: İlk defa haftalık bir mizah dergisinde çizgi roman çokça olacak. Bu bir farktır aslında. Genelde çizgi roman dergisi aylık olur. Fakat Uykusuz’da çizgi roman ve karikatür arasında tam bir denge olacak. Uykusuz’u nasıl bir dergi olarak tanımlarsınız? Ersin: Daha içli dışlı bir dergi. Soğukluk yok arada, bu yapılan işlerde de öyle. Dergide iç dünyamız daha da hâkim. Penguen oda oda olan bir dergiydi. Biz bir odada çalışıyorduk. Fakat şimdi burası tek oda ve dergi de buna benzeyecek. Aylin Ünal vvelden beri sürüp gider efsanevi çizer sabahlamaları. Dillere destandır çizerlerin sabahlara kadar çalışıp okurlarına iş yetiştirdikleri geceler. Bugün herhangi bir mizah dergisine girildiğinde kenarda köşede görülen yataklar, onları biraz olsun tanıyanlar için çok da şaşırtıcı olmaz. Hal böyle olunca da bir mizah dergisi için koyulacak en iyi isimlerden biri de “Uykusuz” olur.. Mizah ve çizgi roman dünyasının bilinen isimleri, Yiğit Özgür, Uğur Gürsoy, Ender Yıldızhan, Ersin Karabulut, Yılmaz Aslantürk, Oky, Umut Sarıkaya, Yavuz Öztürk, Barış Uygur, Memo Tembelçizer, Deniz Ensari, Fırat Budacı, Engin Günaydın ve Vedat Özdemiroğlu bir araya geldiler. Gecelerini gündüzlerine katıp yeni bir mizah dergisi; “Uykusuz”u çıkardılar. Biz de çizerlerle Asmalımescit’teki yeni ofislerinde sohbet ettik. E Lombak’tan ayrılıp yeni bir dergi çıkarmaya karar vermenizin nedeni ne? Yiğit Özgür: Hep aynı şeyleri söylüyormuşuz gibi olacak ama bir kavga nedeniyle ayrılmadık dergiden. Gözle görülür ters giden şeyler yoktu. Tahmin edilebilir cinsten bir sebep değildi. Biz Lombak’tan ayrılıp kendi dergimizi kurmaya karar vermemizle ilgili şu benzetmeyi yapıyoruz: Kendi evimize çıktık. Peki bu dergide diğer dergiden farklı neler olacak? Memo Tembelçizer: Fıkralar olacak. (gülüşmeler) Ersin Karabulut: Mani olacak. (gülüşmeler) Yiğit: Kapak resminde ya da ikinci, üçüncü sayfalarda illa ki olaylar bizim bakış açımızdan değerlendirileceği için farklı şeyler söylenecek. Direkt şu farklı olacak diyemeyiz ama bir olay olur, her dergi farklı bir şey söyler. Yani seçimler sonuçlandı mesela. Leman dergisi başka bir kapak yaptı, Penguen dergisi başka bir kapak yaptı. Biz o dönem çıkmış olsaydık başka bir şey yapmış olacaktık. Önemli olan bu zenginlik biraz da.