Katalog

R PAZAR 5 27/9/07 16:17 Page 1 PAZAR EKİ 5 CMYK 30 EYLÜL 2007 / SAYI 1123 Kalbinize iyi bakın... Hakan Alp aşam tarzımız değişiyor, ama hastalıkları da peşinde sürükleyerek… Ağırlaşan yaşam koşulları, masa başı çalışanların sayısının giderek artması, doğada vakit geçirme imkânlarının azalması, spordan uzaklaşma, sigaraalkol tüketiminin artışı, ayaküstü atıştırmalar, hazır gıda ürünlerine yönelim pek çok hastalığa kapı aralıyor, ama bütün bunlardan en çok ve en çabuk, kalbimiz yoruluyor. Batılı toplumlarda 40 yaşın üzerindeki erkek ve kadınların ölüm sebeplerinde kalp ve kalp hastalıklarının oranı yüzde 50. Dünya genelinde 17.5 milyon insan kalp hastası. Tahminler, 2020 yılına gelindiğinde kalp ve damar hastalıklarının, özellikle gelişmiş ülkelerde başlıca ölüm sebebi olacağını gösteriyor. Hastalığın geç yaşlarda ortaya çıktığı inancı ise tarihe karışıyor, çünkü son yıllarda yapılan araştırmalar henüz 20’li yaşlardaki gençlerin de kalp damarlarında daralmaların başladığının gösteriyor. Kalp hastalıklarının tedavi maliyetleri de çok yüksek. O yüzden hastalığa yakalanmamak için gerekli tedbirleri almak ve yaşam tarzında ciddi değişikliklere gitmek gerekiyor. İşte Türk Kalp Vakfı uzman doktorlarının anlattıkları... Kalp hastalıklarında Türkiye, dünya ortalamasının neresinde yer alıyor? Türkiye’de kalp hastalıkları nedeniyle kayıplar yüzde 12 oranında, yani, yılda 200 bin civarında insan kaybı oluyor. Bu rakamlarla Türkiye dünya şampiyonu. Kalp hastalıklarının özellikle gelişmiş ülkelerin sorunu olmasının nedenlerini sıralayabilir misiniz? Sanayisi gelişmiş topluluklarda, çok tempolu ve sorumluluk taşıyan işlerde çalışan insanlarda stresin artması, çalışma saatlerinin uzaması, dolayısıyla hareket ve aktiviteden uzak kalınması, fiziksel aktivitenin çok az olması, yemek öğünlerinin aksaması, sosyal mekânlarda fazla alkol alınması, fastfood tarzı yiyeceklerin fazlasıyla tüketilmesi gibi nedenler kalp hastalıklarının artışına neden oluyor. Dünyanın birçok ülkesinde kalp ve damar hastalıkları en sık rastlanan ölüm nedenlerinin başında geliyor. Türkiye ise birinci sırada. Yılda ortalama 200 bin kişi kalp ve kalbe bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Y Kalp krizlerinde yaş oranı giderek düşüyor, kadın erkek ayrımı da kalkıyor, bu, genç nüfusa sahip olmakla övünen Türkiye’ye için nasıl bir gelecek öngörüyor? Gelişmekte olan ülkelerde çalışmalardan doğan sıkıntı, genlerle 50 yaş üstü insanlardaki damarlardaki genişleme farklarından doğuyor. Stres, aile genlerinin etkisi kadınerkek gençyaşlı farkı gözetmeksizin tehlike teşkil ediyor, kişi sporcu dahi olsa ölüme yol açıyor. Kalp sağlığının korunması mı, kalp hastalıklarının tedavi mi? Bu ayrımda kamuoyuna ve konunun uzmanlarına, örneğin Sağlık Bakanlığı’na düşen sorumluluk neler? Koruyucu hekimlik dünyada en önemli sağlık göstergesidir. Hastalıklarda tedavi çok pahalı bir yöntem olmakla beraber, hasta olmadan tedbir almak, yani hastalığa yakalanmamak, koruyucu hekimlik dalında önlem almak, aynı zamanda toplumun sağlık harcamalarını azaltır. Sağlık Bakanlığı broşürlerle bilgi ve uyarı görevini yapmalı, ama sağlık merkezleri, sağlık ocakları hizmetlerini artırmalı ve kolaylaştırmalıdır. İç hizmet kurumlarına da ağırlık verilmelidir. Nasıl bir yaşama biçimi, nasıl bir beslenme bireyi kalp hastalıklarından korur? Yaşam biçimi olarak sıkıntı ve stresten uzak bir hayat, uyku ve yemek saatlerinin düzenli olması, hareket ve aktivitenin çok düşürülmemesi, çalışma saatlerinin sekizon saati geçmemesi, beslenme biçimi olarak yağlı yiyeceklerden, koyunkuzu etinden kaçınılması, her türlü kızartmadanşarküteridenköpüren içeceklerdeniçeriği bilinmeyen hazır gıdalardankonserve ve salamuradan uzak durulması gerekir. Meyve, sebze ve salatanın bol tüketilmesi, günlük ekmek miktarının ölçülü tutulması, süt ürünlerinin eksik edilmemesi, yemeklerde zeytinyağı kullanılması kalp hastalıklarını önleyici tedbirlerdir.