Katalog

R PAZAR 6 29/3/07 15:34 Page 1 PAZAR EKİ 6 CMYK 6 1 NİSAN 2007 / SAYI 1097 Yeniden Jay Jay Johansson Zekeriya S. Şen arşımıza ilk defa 1996’da “Whiskey” albümüyle çıkan Jay Jay Johansson (Jäje Johansson) için asıl önemli olan müziğin kalitesi ve dinleyiciye ulaşılabilirliğiydi. Bu yüzden de on yılda az ama öz hayran kitlesi ve satış grafiği ile kendisine sağlam ve saygın bir statü yarattı. “Mutluyum, beni dinleyenler bunu bilsin” diyen sanatçının yedinci stüdyo çalışması “The Long Term Physical Effects Are Not Yet Known/Uzun Dönem Fiziksel Etkiler Daha Bilinmemekte”, EMI/KENT etiketiyle çıktı. Hayranlarına bir müjdemiz var; sanatçı, 14 Nisan’da, Balans’ta bir konser vermek üzere yeniden İstanbul’da… Normal vokal normlarına uymayan, kusursuz bir melankolik sese sahip olan sanatçı, arka plandaki melodilerin desteği ile kendi sade dünyasında dinleyene samimi bir tur yaptırıyor. Bir araya gelmeyecek basit cümleler ile süslenen en temel elektronikpop ve triphop melodilerinden oluşan bir müzik zihniyetine sahip olan sanatçı, 11 yıl boyunca “Whiskey” (1996), “Tatoo” (1998), “Poison” (2000), “La Confusion des Genres” (2000), “Antenna” (2002), “Rush” (2005) adları altında altı stüdyo ve “Prologue: Best of the Early Years 19962002” (2004) toplama albümünü çıkardı. 35 ülkede beş yüz binin üzerinde satış yapan sanatçı, kült hayran kitlesi sayesinde ABD’den Fransa’ya, Kanada’dan Rusya’ya, Brezilya’dan Türkiye’ye kadar birçok ülkede konserler verdi. Albüm kapağından anlaşılacağı gibi sanatçı albüm boyunca kolları sıvanmış bir biçimde tüm samimiyetiyle karşınızda ve dinleyene tüm sıkıntılarını, seyahatlerini, pişmanlıklarını ve üzüntülerini aktarıyor. Yeni çalışmasında da her ne kadar mutlu olduğunu söylemiş olsa bile, dinleyene üzgün ve kendine acıyan yönünü yansıtıyor. Tek başına bir bara giriyor, fark edilmeden bir masaya oturuyor ve kişisel başarısızlıklarını, sıkıntılarını tekrar tekrar irdeliyor, ta ki barmen kepenkleri indirene kadar. Albümün genelinde caz temaları ve hüzünlü bir piyano başrolleri kapmış durumda. Hiçbir albümünde akustik enstrümanların konumu bu kadar yaygın olmamıştı. Elektroniğe bulanmış “Antenna” ve Fransız House kulvarına sokulduğu “Rush” albümlerinde çok daha enerjik olan sanatçı, bu çalışmasından patenti kendisine ait iç titreten, gizemli ve yoğun atmosfere geri dönüyor. Özlenen karamizah ses sentezini her zaman olduğu gibi dozunda Kulaklarımız yeni albümü “The Long Term Physical Effects Are Not Yet Known/Uzun Dönem Fiziksel Etkiler Daha Bilinmemekte”yi eskitmeden Jay Jay Johansson yeniden İstanbul’da. Sanatçı, 14 Nisan’da Balans’ta sahneye çıkacak. Albümleriyle anlattığı seyahatlerini, pişmanlıklarını ve üzüntülerini bu kez canlı olarak dinleyicilerle paylaşacak. sunan sanatçı, “The Long Term Physical Effects Are Not Yet Known” albümünde dinleyene sanrı temalarının ağır bastığı, melankolik, gerçeküstü, dramatik ve bir o kadar kuvvetli ve unutulmaz bir tecrübe yaşatıyor. Albümden çıkan ilk 45’lik “She Doesn’t Live Here Anymore” özlem dolu ses sentezlerinin yer aldığı sonbahar dönemlerinde yalnız gecelerinizi süsleyecek huzurlu bir parça. Vibrafon’un sıcaklığı ile karşılandığınız parça, tek tonlu bir vurmalı ritim ve sanatçının süzülen vokalleri eşliğinde servis ediliyor. Gerekirse tekrar tekrar sıkmadan dinlenebilecek bir yapıya sahip. “Poison” albümünde yer alan “Escape” adlı parçanın adeta ikinci bölümü olan “Coffin” karanlık, büyüleyici düzenlemeleri ile keşfedilmeyi bekleyen gizli bir cevher niteliğinde, ancak yine narin ve cömert. “Rocks In Your Pockets” kuvvetli, enerji dolu marşsal ritimleri ile albümün en uzun parçası olmasının yanı sıra en özgün çalışması da. Sanatçının gerçeklerden kaçma uğraşı senfonik yaylılar, vurmalı çalgılar ve sakin vokaller ile saf ve ham bir duyguyu başarıyla yansıtıyor. “As Good As It Gets” dinleyenin tüylerini diken diken edecek melodik nakaratlarıyla duygu gölünde batmış bir gemi gibi, özellikle araya serpiştirilen saksofon tınısı albümün doruk noktalarından biri. “Only For You” minimalist bir yapıya sahip, müziksel kaligrafi gibi melodik nakaratlarla kulağınıza işliyor. Adeta az malzeme ile yapılabilecek en doyurucu müzik. Albümde yer alan on bir parça ile sanatçı kendine has vokalleri ile dinleyeni elinden tutarak ve hiç bırakmayarak kişisel hayatında bir müziksel seyahate çıkarıyor. Dinlediğiniz süre boyunca sanatçının kişisel sıcaklığından ve samimiyetinden bir an olsun mahrum kalmıyorsunuz. Fransızlar tarafından 2000 yılının müzik vahyi ilan edilen sanatçı, yeni çalışmasını ilk üç albümünü kaydettiği sanatçılar ile birlikte kaydetmiş. Fotoğrafların siyahbeyaz olarak eşi Laura Delicata tarafından çekildiği bu yeni albümde, tüm bestelerde yine sanatçının kendi imzası var. “The Long Term Physical Effects Are Not Yet Known” zarifçe işlenmiş, büyüleyici, alacakaranlık kuşağını haiz, sakin bir atmosfere sahip. Duygu ve hislerin vurgusu sonsuz ve kesin. Şimdi bu albümü sanatçının kendisinden dinleme şansına sahipsiniz; tek yapmanız gereken, 14 Nisan’da, Balans’ta vereceği konser için bir bilet almak… [email protected] K Los Romeros geliyor G itar virtüözlerinden oluşan efsanevi dörtlü Los Romeros, 3 Nisan akşamı İş Sanat Kültür Merkezi’nde klasik gitar tutkunlarına büyülü bir gece yaşatacak. Celedonio Romero’nun oğullarıyla birlikte kurduğu gitar topluluğu, Lorente, Sanz, Rodrigo, Castellón, Bretón, Turina, Albéniz, Granados, Tárrega, Gimenez ve Romero’nun eserlerinden oluşan bir repertuvar sunacak. Los Romeros, İspanya’nın tanınan solistlerinden Celedino Romeron'nun 1957’de ABD’ye göç etmesinden sonra kuruldu. Ünlü dörtlü önceleri Celedonio ile oğulları Celin, Angel ve Pepe’den ibaretti. 1990’da Celin’in oğlu Celino ve Angel’in oğlu Lito da topluluğa katıldı. Yani Los Romeros, üç kuşağı birleştiren bir grup. Los Romeros Boston, Cleveland, Chicago, Philadelphia, Los Angeles, San Francisco, Pittsburgh ve Detroit senfoni orkestraları gibi pek çok Amerikan orkestralarıyla konserler verdi. Avrupa ve Uzakdoğu’da turnelere çıkan dörtlü, 1999 yılında Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın “Yeni Yıl Konserleri” kapsamında İzmirli müzikseverlerle de buluştu. Şef Gürer Aykal yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile Rodrigo’nun “Concierto de Aranjuez”, “Bir soylu kişi için fantasia”, “Concierto Madrigal” ile “Concierto Anadaluz” eserlerini seslendirdiler. Los Romeros, orkestra ve gitar dörtlüsü formatında eser veren Joaquín Rodrigo, Federico Moreno Torroba, Morton Gould, Francisco de Madina ve Lorenzo Palomo gibi ünlü besteciler için de ilham kaynağı. Grubun önemli çalışmalarından biri de, Frühbeck de Burgos yönetimindeki Real Orquesta Sinfonica’yla birlikte Lorenzo Palomo’nun “Concierto de Cienfuegos” konçertosunu yorumlamasıydı. Los Romeros, 2007 Grammy ödüllerinde de yarım asırdır sürdürdükleri başarıları nedeniyle Kayıt Akademisi’nin Liyakat Ödülü ile onurlandırıldı. Almanya’da verdikleri bir konserden sonra Leipzig Volkszeitung gazetesi onlar için şu yorumu yaptı: “Romeros, klasik gitarın ‘kutsal kâse’sinin koruyucuları; opera dünyası için ‘Three Tenors’ neyi ifade ediyorsa, klasik gitar dünyası için de Los Romeros o. Başka söze ne hacet! Kısacası dünyanın en iyi klasik gitar topluluklarından Los Romeros’u canlı izlemenin tadı bir başka olacak. SERGİLER ayatın her alanındaki dogmalara karşı duruşunu renkçi ve ironik üslubuyla tuvale aktaran ressam Ekin Saçlıoğlu’nun son çalışmaları, xist’de, “Hikâyeci Bellek” başlıklı sergide buluştu. 7 Nisan’a kadar izlenebilecek sergide izleyiciyi kişisel belleğinin kıvrımları arasında dolaştıran Saçlıoğlu, zihnimizin ve hafızamızın bizlere yaptıklarına benzer sürprizlerle dolu. Bu sürprizlerden biri aynı tuval üzerinde kurduğu ikili dünya. Saçlıoğlu, kullandığı boyanın teknik özelliklerinden de yararlanarak kurduğu bu dünyada, görünenin arkasında olup bitene dikkatimizi çekiyor. Aydınlıkta farklı, karanlıkta farklı görünen resimler bir yandan gerçekle kurgu arasındaki geçirgenliğe işaret ederken diğer yandan izleyiciyi yeni bir soruyla baş başa bırakıyor: “Gördüğüm ya da bildiğim aslında ne kadarıydı?” Tek tuvaldeki ikiz resimlerinde bu sorunun yanıtını kendisi de arayan sanatçı, ipuçlarını gizlemiyor. “Belleği, hikâyeleri anlata anlata değiştiriyoruz. Belki her anlatışta o hikâyeleri değiştiriyoruz. Ekliyoruz, çıkarıyoruz, yeniden Hikâyeci bellek... H kurguluyoruz” diyor “Hatırladığımızı sandıklarımızın aslında gerçek olmadığını fark ediyoruz. Bile bile onlarla yine oynuyoruz. Yaşanılan anlardan en ‘unutmam’ dediklerimizi unutuyoruz. En alakasız, nasıl zihnimizde yer ettiklerine anlam veremediğimiz kareleri saklıyoruz. Bazen başkalarının anılarını hiç orada bulunmamış olmamıza rağmen daha iyi hatırlayıp onlar tekrar anlatırken onları düzeltiyoruz.” xist: (212) 291 77 84 Los Romeros, aynı ailenin üç kuşağını temsil eden dört gitar virtüözünden kurulu... “İç İçe” ve Adnan Saybaşılı A dnan Saybaşılı’nın ilk kişisel sergisi “İç İçe” 4 Nisan’da Teşvikiye’de Nelli Sanat Evi’nde açılıyor. Saybaşılı aslında bir işadamı. Yoğun iş temposuna rağmen resimle kurduğu ilişkiyi, resim yapmayı aksatmıyor. Nazlı Damlacı, Saybaşılı’nın resimlerinde soyut, dışavurumcu bir tarzın olduğunu söylüyor. “Saybaşılı’nın resimleri, naifliğini kaybetmeden dramatik yelpazede en diplere kadar gidip gelebilme yetisine sahip ürünler. Kirlenmeden, iç aydınlığını yitirmeden, taze, eksiltmek ve artırmak arası bir yerlerde... Renkte cesur ataklar yapabiliyor. Bu atakların kuntluğu resminin kırılgan duyarlılığı ile örtüşüyor; onu bozmadan ve ezmeden bu dengenin kendiliğinden kurulabilmesi, üstünde durulmayı gerektiren bir kişiliğe işaret ediyor” diyor. Sergi pazar, pazartesi günleri hariç her gün 12.0018.00 arasında gezilebilir. Nelli Sanat Evi: 0121 2277375