02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 7 1/3/07 15:41 Page 1 PAZAR EKİ 7 CMYK 4 MART 2007 / SAYI 1093 7 5. Filmmor Festivali başlıyor Deniz Yavaşoğulları Filmmor’da filmleri kadınlar yapıyor, filmler kadınları anlatıyor. Cumartesi günü başlayacak festivalde 17 uzun, 13 de kısa metrajlı olmak üzere toplam 30 film var. Filmler Kanada’dan, Tayvan’dan, İtalya’dan, Türkiye’den, İran’dan... Ülkeler farklı, ama dertler temelde aynı. İstanbul’da başlayıp Ağrı, Diyarbakır ve Van’a uzanacak festivalin bu yılki teması “namus” kavramı. eşinci Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 1018 Mart İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi ve İtalyan Kültür Merkezi salonlarında başlayıp, 2425 Mart’ta Ağrı, 3031 Mart’ta Diyarbakır, 78 Nisan’da da Van gezici gösterimleriyle devam edecek. Festivalin bu yılki teması “namus”. Kanada, İran, İtalya, Türkiye gibi çeşitli ülkelerden kadınların “namus” kavramını kendi öyküleriyle ele aldıkları 10 film, “Kadınların Sineması” kuşağında, “Kadınlardan Kıssalar” kuşağında ise sadece Türkiye’den kadınların yaptığı 13 kısa metrajlı film yer alıyor. Kadınların başka dertlerini de anlatan filmlerin gösterileceği, paneller ve sergilerle güçlendirilen festivalin yaratıcılarından Melek Özman ile “Filmmor”u konuştuk. Filmmor hedeflerine ne kadar yaklaştı? Filmmor, Kadın Filmleri Festivali ve sinema atölyesi “Atölyemor” ile kendini görsel kanallarla ifade etmek isteyen kadınlar için güçlü bir iletişim, dayanışma ve üretim alanı oldu. Biz, kadınların deneyimlerinin medya ve sinemada hatta hayatın tüm alanlarında değersizleştirilmesini, görünmezliğini ya da teşhirci görüntülenmelerini dert ediyoruz. Yaptığımız her işle kadınların geleneksel kadınlık deneyimi dışındaki kadınlık deneyimlerini paylaşmak istiyoruz. Nihayet, ütopyamız kadınlara olumlu ayrımcılık yapmayı gerektirmeyen, kadınların ezilmediği, sömürülmediği, nesneleştirilmediği bir hayat… Filmmor’a erkeklerin ilgisi, katılım oranı nasıl? İstanbul’da festivale gelenlerin yarıya yakınını, en azından üçte birini erkekler oluşturuyor. İstanbul dışında daha çok kadınIslak Film lar matinesi gibi algılanıyor sanırım, erkekler pek gelmiyor, kadınları salona kadar bırakıyorlar, film çıkışında da alımokratik, katılımcı bir alan yapabilmenin yollarını yorlar. arıyoruz. Çünkü sinema sektörü kendi erkek ege Atölyemor’da neler yapılıyor, bir kadın dili kumen kurallarıyla, üretim biçimiyle son derece karulmaya başlandı mı? palı, kadınlar gibi ayrımcılığa uğrayan, ekonomik Atölyemor olumlu ayrımcılıkla sadece kadınlaolarak güçsüz olanların katılımına açık olmayan rın katılımına açık bir sinema atölyesi. Kendini sibir sektör. Bizim için kamerayı kadınlara ulaşnemayla ifade etmek isteyen kadınlar katılıyor, tırmak kadar kamerayı kadınlara çevirmek, sinemacı veya sinemayı daha çok bilen kadınkadınların deneyimlerini paylaşmak da önemlar da onlara rehberlik ediyor. Seminerler, li. Bu yüzden iki yıldır sözlü tarih yöntemiypratik çalışmaları oluyor ve atölye sonunda le belgesel yapmak üzerine yoğunlaştık. katılanlar, kendi filmlerini yapıyor, Filmmor Hep beraber ayrımcı, cinsiyetçi olmayan da bir tür yapımcılık görevi üstleniyor. AtölMelek Özman... bir dil arıyoruz. yede ayrıca sinemayı kadınlar için de daha de B Ben Gurion’u Beklemek feminist gündem ve etkinliklerini derlediğimiz “Morgündem 2006” belgeseli gösterilecek. Kadın sinemasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Türk kadınlarının sinema dili kuvvetli mi? Bizim bir dilimiz var mı, bilmiyorum. Var olan erkek egemen dille konuşmaya başlıyoruz sonra bunda bir sorun var diyoruz ve kendi dilimizi aramaya başlıyoruz. Sinemanın dili de kamera açısından, diyaloğuna kadar erkek egemen bir dil. Bu dili iyi kullanarak, yer yer dışına da çıkarak, değiştirerek sinema yapan kadınlar var. Bir de başka bir dil arayan, bu dili kurmaya çalışan sinemacılar var. Her iki yolla da bence sinemanın dili değişiyor, sadece kadınlar değil elbette, ayrımcılığa uğrayan başka gruplar da bu dili değiştiriyor. Daha küçük bütçelerle daha samimi ve minimal yani “büyük” hikâyelere teşne olmayan, daha insani bir sinema artık güçlü geliyor. Kadınlar sinemanın üretim ilişkilerini de cesurca değiştiriyor. Kadınların sinema dilini bu anlamda güçlü, aslında cesur buluyorum. Bu umutlu halimde, bu yıl Türkiye’den 13 filmin katılmasının da payı var. Ayna Ayna Bir de Diyarbakır’da düzenlenen Atölyemor’dan çıkan bir film var… Evet, “Jinen Dengbej”. Belgesel, dengbej kadınları yani kadın ozanları anlatıyor, evinden uzakta ölen, Diyarbakır’da gömülmek vasiyeti yerine getirilmeyen Ayşe Şan’dan, Meryem Han’a, Gazın’a, Behiye’ye kadar, kadınların şarkı söylemesine pek hoş bakılmayan bir toplumda dengbejlik geleneğini kuşaktan kuşağa aktaran kadınların hikâyelerine yer veriyor. Bu film festivalde yer alacak mı? Filmmor yapımı olarak “Jinen Dengbej” yer alacak, onun dışında bir de Leyla Karagül, Ülkü Songül ve benim birlikte hazırladığımız, aslında kadın örgütlerinin birlikte yaptığı, 2006’nın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle