Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 12 1/3/07 18:35 Page 1 PAZAR EKİ 12 CMYK 12 Kadının gündelik hayatı Deniz Aygün, kadınların gündelik yaşamını performans sanatı ile birleştiriyor. Aygün yarın “Performans Zamanı 07”de pedikür yapacak, kamusal ve özel alanı tartışacak. Tepkilere bakıp, kadının başka hallerini anlatmayı sürdürecek. Esra Açıkgöz Fotoğraf: Uğur Demir E trafında leğenler, pedikür malzemeleri, bir elinde cımbız, diğer elinde hiç tanımadığı bir insanın ayağı... Performans sanatçısı Deniz Aygün yarın Galataperform’a gidenleri böyle karşılayacak. Bu, Aygün’ün iki yıldır düzenlenen “Performans Zamanı 07” etkinliği kapsamında gerçekleştireceği üç performanstan sadece biri. Aygün, dünyada performans sanatında isim yapmış üç kadın sanatçının çalışmalarını yorumlayacak. İşte pedikür performansı da, bu sanatçılardan birinin, İsrailli Tamar Raban’ın yaptığı performansın yorumu. “Raban, bu alanda bir duayen” diyor Aygün, “O bana daha önce yaptığı bir performansı gönderdi. Bu, ‘performans’ kelimesinin her harfiyle başlayan kelimelerden oluşuyordu. Ben de bunları kullanarak bir performans hazırladım, bir pedikür seansı yapacağım. Amacım, pedikür yapmanın da bir performans olabileceğini göstermek. Kadınların yaptıkları bazı mesleklerin görülmediğini düşünüyorum. Kadınların gündelik hayatta yaptığı işler de benim için çok önemli, yeri süpürmek ya da pedikür yapmak. Bunları görünür kılmak istiyorum. Mesela, dünyada binlerce kadın pedikür yapıyor, ama bundan hiç bahsedilmiyor. Bence bu durum ilginç. Daha önce de balkon yıkadığım ve süpürdüğüm, temizlik konulu bir performans yapmıştım”. Aygün’ün ikinci çalışmasında ise, Güney Afrika’dan Nina Barnett’in iki küçük Afrikalı çocukla konuşurken çektirdiği iki fotoğrafı yorumluyor. Performansın konusu, iletişim. Galata Kulesi’nin dibinde gerçekleştireceği üçüncü performansta ise, İtalyan Maria Zanchi’nin kamusal alanla ilgili projesinden yola çıkıyor. Aygün bu çalışmayla, “Kamusal alan, özel alan nedir?”, “Özel ve kamusal alan iç içe girebilir mi?”, “Özel mekânda ve kamusal alanda ne yapabilirsin, ne yapamazsın?” gibi sorulara yanıt arayacak. Nasıl mı? “Deneyerek... Bu, daha çok insanların tepkisi üzerinden gidecek bir çalışma”. Aygün’ün çalışmalarında özellikle bu üç kadından yola çıkmasının nedeni basit, “Bu kadınlar” diyor, “Takip ettiğim kişiler. Performans anlayışları bana yakın. Hiçbiri geleneksel sahneyi, dekor, kostüm gibi ögeleri kullanmıyorlar. Doğaçlamaya, seyirci ile etkileşime açık çalışmalar yapıyorlar. Benim için de bunlar önemli. Çalışmamın çok teatrel olmamasını istemiyorum. Ayrıca bu üç sanatçının da, kadın öğesini barındıran projelerle ilgilenmeleri de beni çekiyor”. Performans sanatının Türkiye’deki yeri mi? Küçük, çok deneysel bir alan, ama yine de yavaş yavaş gelişiyor. Aygün’e göre, bunda özellikle bazı kurumların performansa açık olması çok önemli. “Bazı alternatif galerilerin, tiyatroların, dans stüdyolarının açılması performansın gelişmesine çok katkıda bulunuyor” diyor ve “Performansın önündeki engeller, diğer sanat dallarının karşılaştıkları engellerden çok da farklı değil, cehalet, kültürsüzlük, medyadaki aşırı kirlenme... Diğer yandan, bazı insanlar hâlâ bizi izleyip, ‘Bu da sanat mı?’ diyorlar. Yine de bu organizasyonları yapıyoruz. Onları aşmanın yolu bu çünkü. Aslında performans sanatı hiçbir şey olmadan sokakta da yapılabilecek bir şey. Ancak çok ekipman isteyen şeyleri halkla buluşturmak zor”. “Performans Zamanı 07” etkinliğinin amacı, performansla uğraşan, bu konuda ürün veren sanatçıları bir araya toplamak, izleyicilere bu ürünleri tanıtmak, performans nedir, ne anlama geliyor, sorularına yanıt vermek. Farklı alanlarda çalışan dokuz sanatçının katılacağı etkinlikte, İnsel İnal performans yapmaya yeni başlayan sanatçılarla gündelik hayatla iç içe olan projeler gerçekleştirecek, Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi ve performans sanatçısı Jeffrey Baykal Rollins ise, Babil konsepti altında farklı üniversitelerden öğrencilerle bir proje hazırlayacak. Galataperfom Tel: (0212) 2439991