02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 2 15/2/07 16:10 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 2 PAZARIN PENCERESİNDEN Bu düşünce, nanoteknolojiye, yani yepyeni niteliklere sahip madde ve yapıların moleküler boyutta üretilmesine yol açmış: Mesela, moleküler düzeyde yapılan birtakım düzenlemelerle betonun bina içindeki karbondioksiti dışarı atabilmesi, oksijeni de dışardan içeri alabilmesi sağlanmak üzereymiş. Şu anda belli bir niteliğe sahip olan nanoyapılar elde edilebiliyormuş ama bir süre sonra birçok iş becerebilen aktif ürünler de yapılabilecekmiş. Sonra? Birbirlerini etkileyen binlerce komponentli sistemler görecekmişiz. Gelişmiş devletler bu teknolojiye dehşetli yatırım yapıyorlarmış. Mesela Japonlar 2 yıl önce 875 milyon dolar harcamışlar; bu rakkam giderek artıyormuş. Oysa Türkiye’de bu işe ayrılan bütçe 40 milyon dolar cıvarındaymış. Treni bu konuda da mı kaçırıyoruz acaba? Endişelerimiz, Bediüzzaman’ın söylediklerini internette yayanların aksettirdiklerini okuduğumuzda son buldu: O, “Sinekler sanatça tavukları geçemeseler de geri kalmazlar” demiş. Başka bir yerde de “Gökyüzüne yıldızları harf gibi kullanarak yazılan bir Kuran nüshası ne kadar olağanüstü ise 18 ŞUBAT 2007 / SAYI 1091 Vay nano! Selçuk Erez ızıma ev ödevi vermişler: Nanoteknoloji nedir? Neye yarar ya da yarayacak? Araştırmalarına yardım ettim ve çok şey öğrendim: Her şey, ünlü Fizikçi Richard Feynman’ın 1959’da söylediği şu sözlerle başlamış: “Birbirine tıpatıp benzeyen ve beraberce çalışan bir milyon minicik fabrika kurmak isterim..” K cevheri ferd (atom’u kastediyormuş) harfleriyle yazılan bir Kuran da o derece olağanüstüdür” demişmiş. Liverpool Üniversitesi’nde bazı bilim adamları atomdan harflerle ufacık alanlara birçok şey yazarak topluiğne başına kutsal kitabın tümünün yazılabileceğini göstermişler yani Bediüzzaman’ın “sinekler ve tavuklar ve yıldızlar” konusunda söyledikleri ve öngördükleri böylece doğrulanmış oluyormuş. Zaten eski Arap hattatları da bir pirinç tanesine bütün Kuranı yazmamışlar mıydı? Öyleyse nanoteknoloji, İslam âleminde çoktan bilinmekteydi ve bu konuda herhangibir gecikme asla söz konusu değildir. *Bir partinin Beyoğlu’nda satılan gazetesinden: İyi bir şey değildir sadece vahşi kapitalizmin işçi sınıfını ezmek için geliştirmiş olduğu yöntemlerden bir yenisidir: Bu sayede, para babaları, işçileri çıkartacak, fabrikalarını kapatacak, nanoteknolojiyle üretilmiş milyonlarca minicik fabrikada aynı ürünleri işçisiz elde ederek sermayelerini katlayacaklardır. İşçilerin sefaletine yol açacağından buna asla geçit vermeyeceğiz! *Televizyonda spiker: Zamanımız doldu diye işaret ediyorlar. Hocam, şimdi lütfen tek cümleyle nanoteknolojinin aslında ne olduğunu söyleyerek toparlayabilir misiniz? Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, geleneksel manada yaşamımızda temelli değişikliklere götüren konseptlere yol açmıştır. Nanoteknoloji de kuşkusuz bilgisayarlardan cep telefonlarına kadar çeşitli alanlarda bize engin ufuklar açacaktır. *Bir moda dergisinin “falınız” ekinden: Kısmet açmak için yapılan büyülere Akbüyü denir. Bunlar insanın kısmetinin açılması ya da birinin onu sevmesi için yapılır. En tesirlisi nohut büyüsüdür. Kırk bir tane nohudun her birinine bir ihlas duası okunur ve bu nohutların her biri ayrı bir kaba konularak pişirilir. Bu sırada âşık olması istenen adamın adı tekrarlanır. Nohutlar piştikten sonra içine âşık olunması istenen kadının tırnak parçaları da katılır ve bu karışım, o adamın yemeğine katılır. İşte nanoteknoloji burada işe yarayacak ve bu yoldan un ufak edilmiş nohut ve tırnak parçaları içine aşk ateşi düşecek kimse tarafından fark edilmeden yutulmuş olacaktır. Kızım iki gündür bu konuda öğrendiklerini harmanlayıp ödevini bütünlemeye çalışıyor. Paris’ten İstanbul’a müzik yolculuğu K aragöz Sanat Evi, Türkiye müziğini yurtdışında tanıtıyor. Dünyadaki çesitli müzik festivalleri, kültür merkezleri, tiyatro ve gösteri salonları ile çalışan Karagöz Sanat Evi, bu kuruluşlara Türkiye’den profesyonel müzik toplulukları öneriyor. Çalıştığı müzisyenler arasında Okay Temiz, Gülcan Kaya, Hüsnü Senlendirici, Selim Sesler, Hasan Yarımdünya, Birol Topaloğlu, Kumpanya İstanbul, Sulukule Roman Orkestrası, Çağdaş Mevlana Âşıkları Topluluğu gibi gruplar olan Karagöz Sanat Evi, 23–27 Şubat tarihleri arasında Paris’te Fransız Kültür Bakanlığı’na bağlı Cite de la Musique ve Salle Selim Sesler. Playel gösteri merkezlerinde birer konser düzenliyor. Selim Sesler ve Techno Roman Project 23 Şubat’ta Cite de la Musique’te, Salle Pleyel ve Çağdaş Mevlana Âşıkları Topluluğu 24 Şubat’ta Salle Pleyel’de, Erkan Oğurİsmail Hakkı Demircioğlu ve Kardeş Türküler 25 Şubat’ta Cite de la Musique’te ve Önder FoçanJazz a la Turca 27 Şubat’ta Cite de la Musique’de sahneye çıkacaklar. Karagöz Sanat Evi’nin amacı, özellikle müzik alanında projeler üretmek, Türkiye ve yurtdışındaki çeşitli festival ve kültür merkezleri programlarına müzik ve diğer sanatsal alanlarda öneriler sunmak ve Türkiye ve yabancı ülkelerin müzisyenleri ile Türkiye’deki müzisyenler arasında ortak projeler hayata geçirmek. Sanat Evi’nin etkinlik alanı sadece müzik değil, resim, tiyatro gibi alanlarda da sanatçılara destek sağlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle