02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 EYLÜL 2006 / SAYI 1067 3 EDİTÖR’DEN Sokakta yanınızdan geçen kadınlara bakın, kalabalığın içinde yalpalayanlara en çok da. Yürürken sık sık arkasına dönüp bakanlara, hiç beklenmedik bir sesle irkilip gözbebekleri büyüyenlere, vitrin camının önünde dikilip yansıyan insan yüzlerini seçmeye çalışanlara… Büyük kent paranoyası değil bu, o kadınlar takip ediliyor. Takipçileri babaları, kocaları, kardeşleri, çocukları… Hep hareket halindeler bu yüzden, garlar, otogarlar, ana caddeler, sokaklar… Yakalanırlarsa öldürülecek, en iyi ihtimalle kaçtıkları cehenneme geri götürülecekler… E., bütün akrabalarından kaçıyor, baba kapısı ise on dördünden bu yana kapalı. Cehenneme sırtını dönmüş, yanına kadın ve insan hakları kuruluşlarını alarak. Çok yol kat etmiş, herhangi biri olmaktan çıkıp kendinden bir E. yaratmış. Bedel meraklısı bir topluma inat ölmeye razı değil. Yaşamak, iki kızını kendi kederinden uzak tutarak büyütmek istiyor, ama yollar giderek daralıyor. Takipçileri çalışmasını engelliyor, komşularını, arkadaşlarını, hatta avukatları tehdit ediyor. Esra Açıkgöz’e yaşadıklarını anlatan diğer kadın, M.T.O da babasından ve kocasından kaçıyor. O da yaşamaktan yana, "Başkalarının hatalarının günahını çekmek istemiyorum" diyor… "Töre cinayeti" demek, hem olup biteni anlatmaya hem de yasal çözümler üretmeye yetmiyor. Yasalar "töre cinayeti"ne ağırlaştırıcı hükümler taşıyor, ama bunun için aile meclisinin toplanıp karar aldığını kanıtlamak gerekiyor. Cinayeti işleyen "Namusumu temizledim" dediğinde yasa da eğilip bükülüyor, yaşama hakkına inanan pek çok zihin de. Sonuç: Katil "tahrik indirimi"nden yararlandırılıyor… Tahrik ne? İstemediği biriyle evlenmemek, sinemaya gitmek, erkek arkadaşıyla buluşmak, radyodan bir istek şarkıda bulunmak… Peki, "namus" ne? Bu sorunun coğrafyanın doğusunda da, batısında da değişmeyen bir yanıtı var: Kadın. Gövdesiyle, düşüncesiyle, hayalleriyle erkeğin kimliğinin, varoluşunun, gücünün vitrini. Doğu’da da, Batı’da da bu vitrini kırıp soluk almaya çalışan her kadın erkeği tahrik ediyor! Tahrik olan erkek, bir kez daha gücünü sınıyor, "öldürme yeteneği"ni kullanıyor. Kimi kez doğrudan cinayet işliyor, çoğu kez kadını intihara sürüklüyor. Baskının ve şiddetin asla kesilmeyeceğine inanan kadın ya ipi boynuna geçiriyor (geçiriliyor), ya tarım ilacı içiyor (içiriliyor)… Erkeğin de, zihnini erkeğin iktidarı üzerinden kurgulayan toplumun da elini kadının gövdesinden çekmeye niyeti yok. Geriye yasalar kalıyor, "namus" adına işlenen cinayetlerin de "nitelikli suç" sayılması gerekiyor… Yanınızdan geçen kadınlara iyi bakın, en çok da yalpalayanlara… O, herkesi katillerinden biri sanıyor! İyi haftalar. Berat Günçıkan [email protected] Siyaset, hele de solculuk, tribünlere hiç bu kadar hâkim olmamıştı... Üstelik daha yakın zamana kadar sol için futbol bir afyondu. Şimdi Filistin’e ya da nükleer santral karşıtlarına destek için pankartlar açılıyor, sloganlar yazılıyor. Tribünlerin son gözdesi ise Che. FenerbahCHE, Kartal PenCHEsi, KemenCHE... Stadyumlarda Che İzi… Alper Turgut A rjantinli, Kübalı, Angolalı, Bolivyalı, Dünyalı… Ernesto Guevara de la Serna Liynch… Devrimin en bildik, en yakışıklı, en sempatik yüzü… Kısaca Che… Meydanlar, varoşlar, ara ve arka sokaklar, kampus ve amfiler ve ille barikatlarda yıllardır resmi (başında yıldızlı beresiyle tamamlanan gözlerini uzaklara dikmiş suretidir bu) taşınan efsane figür. Ve artık isyanın hep genç kalmış yüzü stadyumlarda… Fenerbahçeliler FenerbahCHE, Beşiktaşlılar da Kartal PenCHEsi ile örgütlenmeye başladılar bile. Galatasaraylılar bugünlerde, Aslan PenCHEsi’nden vazgeçerek Aslan CHEhresi’ni tartışmaya açıyor. İstanbul dışındaki tek şampiyon kulüp olan Trabzonspor’un yandaşları ise KemenCHE adı altında toplanmaya hazırlanıyor. İtalya’da Livorno, Yunanistan’da AEK, Fransa’da Marsilya, İspanya’da Atletico Madrid, İngiltere’de Liverpool, İskoçya’da Celtic, Almanya’da St Pauli… Liste uzar gider. Sol görüşlü, emekçi, radikal, sıra dışı tribünlere sahip bu takımlar, Che’yi yıllar önce bayrak haline getirdiler. Endüstriyel futbolun, seyirciyi, localara, kombinelere ve rahat koltuklara yöneltmesine karşı daha ucuz olan kale arkası tribünlerde kenetlenen fanatik taraftarlar için Che ayakta kalmanın sembolüydü. Her stadyum bir küçük Türkiye belki de… Kadını erkeği, yaşlısı genci, sağcısı solcusu, dinlisi, dinsizi hepsi bir takımın yandaşı olarak bir araya gelirler. "Adam gibi adam Recep Tayip Erdoğan", "Sandıkta Görüşürüz Mesut Bey…", "Kahrolsun ABD, İsrail, PKK, vs. vs." gibi pankart ve tezahüratlar siyaseti de futbol maçlarına taşıyor, ama kime sorarsanız spor siyasetler üstü. İstiklal Marşı sırasında bozkurt veya İBDAC işareti yapmak, yabancı takımlar karşısında devasa Fatih Sultan Mehmet resmine iliştirilmiş "1453’den beri İstanbul" ve Osmanlı tuğralı "Sizin tarihinizi biz yazdık" pankartlarını açmak da işte bu siyaset üstü halin gösterisi! 24 yıl önce "Çarşı"yla başlayan taraftar grupları bugün ya birer dernek ya da oluşum. Nasıl sol güçsüz, ezik ve parçalanmış duruyorsa stadyumlardaki izdüşümü de aynı. Ancak internetle başlayan yeni model örgütlenme süreci, yelpazenin solunda kalanları da hareketlendirdi ve spor bundan da nasibini aldı. Çarşı’nın Kartal PenCHEsi pankartı tribünde, FenerbahCHE’liler İsrail’in saldırısını kınıyor, Grup Yorum konserinde Che bayrağı dalgalandırıyor... KARA DERYALARDA BİR FENERSİN FenerbahCHE, üç ay kadar önce bir futbol maçı sırasında ortaya atılan bir fikrin etrafında gelişti. Birkaç gün içinde 10 kişi olup fenerbahche.net forum sitesini açtılar. Şu an 720 kişiler ve bu sayı gün geçtikçe çoğalıyor, Türkiye’deki birçok kent ile yurtdışındaki sol görüşlü insanlar aynı çatı altında birleşiyor. (Hatta foruma yazan AEK taraftarı bir Yunanlı, Türkiye’den gelin alıyor.) Foruma yazan akademisyenler, ortaklaşa kotarılan "Neden FenerbahCHEliyiz" manifestosunu İngilizce, Fransızca ve Almancaya çevirerek siteye koydular; (…)FenerbahCHE enternasyonalisttir, sarılacivert renge gönül veren herkestir. FenerbahCHE’li eşitlikten, adaletten yanadır, haksızlığa boyun eğmeyendir. İsyancıdır... Haram zaferler yerine helal üzüntüleri tercih edendir. Cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, şovenizme karşıdır. Demokrattır. Emekten yanadır(…) FenerbahCHE pankartı ise ilk kez İzmir’de Beşiktaş ve Fenerbahçe futbol takımları arasında oynanan kupa finalinde açıldı. FenerbahCHE’liler bunun dışında yaz mevsiminin büyük bölümünü tanışmak, işgal ve savaş karşıtı gösterilere katılmakla geçirdiler. Şimdi fenerbahche.org adı altında bir web sitesi (Forum ise onun bir parçası olacak) için çalışıyorlar. Haberler, dünya, futbol, kültür, muhalefet ve farklı bir taraftarlık konusunda kafa yoracaklar. Cumhuriyet DERGİ* FİLİSTİN BAYRAKLARI HER YERDE... Şu an, Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nun dört bir yanına dağılmış durumdalar. Tribün dinamiklerini (ilk fırsatta tepelerine binmeyi bekleyen karşıt görüşlüler) biliyorlar, "faşizmi stadyumlardan kazıyacağız" gibi bir dertleri de yok. Önümüzdeki yıl ise aynı tribünde birleşecekler. FenerbahCHE üyeleri, maç öncesi stadyum yakınında bulunan Kurbağalı Dere kıyısındaki Yoğurtçu Parkı’nda toplanıyorlar. Kendi aralarında maç yapıp, sohbet ediyorlar. Hazırladıkları pankart ve dövizler elbette medyanın gözünden kaçmıyor. Kadıköy’deki ilk maçta İsrail’in Lübnan’da uyguladığı kıyımı protesto etmek için ‘Gitmesek/Görmesek de Kana’ya KANAğlıyoruz’ pankartını açtılar, Filistin bayrağını sallayarak... Özellikle İngiltere ve İspanya’da zenci oyunculara yönelik ırkçı taşkınlıkları anımsayın, maymun sesi çıkaranlar, sahaya muz kabuğu atanlar… Fenerbahçeli siyahî futbolcular Stephan Appiah ve Türk Ulusal Takımı’nın ilk yabancısı Marco (Mehmet) Aurelio da bu saldırılardan nasiplerini aldılar. FenerbahCHEliler, ezeli rakip Galatasaray’ın açtığı "Mehmet olunmaz, Mehmet doğulur" pankartına "Irkçı olunmaz, ırkçı doğulur" ile yanıt verdiler. Bununla yetinmeyip Maraton tribününde Appiah ve Aurelio maskesi dağıttılar. Beşiktaş Çarşı grubu da geçtiğimiz sezon "Hepimiz zenciyiz" ve "Hepimiz Eto’oyuz" diyerek ırkçılık karşıtı tavırlarıyla alkışlanmışlardı. Dinomo Kiev Maçı’nda "Birlik, mücadele, zafer" pankartı astılar. Hasta la Victoria Siempre (Sonsuza Dek Daima) pankartı ise polis tarafından stadyuma alınmadı. Geçen yıl muhalif müziğin temsilcilerinden Grup Yorum’a Çarşı grubu forma vermişti. Geçen günlerde Harbiye’de gerçekleştirilen konserde ise bu kez sıra FenerbahCHEliler’indi. Arjantin’de doğdu/Beşiktaşlı oldu/Helal olsun sana/ Che Guevara... Beşiktaş seyircisi her zaman sola daha yakın durdu. Çarşı grubu, ç’yi orağa, a’yı anarşizmin simgesine uzun zaman önce çevirdi. Kartal PenCHEsi ise yeni bir oluşum. İlk iş olarak Che’nin devrim andını Beşiktaş’a uyarladılar; "Ölüm Ne Zaman ve Nereden Gelirse Gelsin; Mezarıma Siyah Beyaz Güller Atılacaksa, Mezar Taşıma BEŞİKTAŞ Yazılacaksa, Böyle Ölüm Hoş Gelsin Sefa Gelsin..." UĞUR KARDEŞİMİZ KALBİMİZDE... Beşiktaş’ın solcuları, penche.net ve halkintakimi.com gibi site ve forumlarda fikir ve eylem üretiyorlar. Zenith maçında iki direk arasına Che ve Deniz Gezmiş pankartlarını astılar, sonra kulüp zarar görmesin diye kaldırdılar. "Çarşı savaşa karşı", "No Pasaran –Geçemeyecekler", babasıyla öldürülen Uğur Kaymaz için "Uğur kardeşimiz kalbimiz de yaşıyor", faşizme lanet okumak için "F.ck You Mussolini", ölüm orucunda yaşamını yitiren eski Çarşılı Berkan Atabay için "Berkan Atabay Ölümsüzdür" yazılı pankartlar da solcu Beşiktaş taraftarlarının diğer eylemleri… Solcu üniversite öğrencilerini de desteklediler, Sivas katliamına da tepki gösterdiler… İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Güray Öz Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212)343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Dilşat Özkaya Rezervasyon: Mete Çolakoğlu / Mustafa Doğan (0212) 251 98 7475 / 343 72 74 Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/ İstanbul (0212) 454 30 00 *Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. [email protected] CUMHURİYET 09 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle