Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 TEMMUZ 2006 / SAYI 1061 13 BRİÇ Taksim Gazinosu’nun altındaki gece kulübünde ve Tokatlıyan Oteli’nde Jazz toplulukları müziklerini icra etmeye başladılar. İlk Uluslararası Ustamız Nevzat Süer (o da piyanistti ve Jazz’ı çok severdi) Kadıköy Halkevi’nde satranç simültanesi verirken aynı yıllarda Kadıköy Halk Evi’nde Jazz konserleri verilmeye başlandı. İstanbul Satranç Derneği Union Française’daki adresinde dev organizasyonlara imza atarken bilinen ilk İstanbullu Jazz müzisyeni Leon Avigdor ve Beyaz Rus Koyla Yakolev birlikte ilk Jazz dörtlüsünü kurarak Union Française da çalmaya başladılar. Bu ilginç rastlantıları o gece Sezgi Olgaç’ı büyük beğeni ile dinlerken eski TSF Başkanımız Kahraman Olgaç’ı, ve özellikle o gece beni çok etkileyen Ebru Yazıcı’yı dinlerken şimdiki TSF Başkanımız Ali Nihat Yazıcı’yı düşündüm. Ortaya çıkan bu ilginç kesişmeleri sizlerle paylaşmak istedim. SATRANÇ Faik Falay Jazz ve satranç... H. Sertaç Dalkıran 15 Temmuz Cumartesi gecesi Nardis Jazz Kulüp muhteşem bir kapanış konseri ile sezona ara verdi. Hem dinleyici hem de müzisyenlerin yüksek katılımı ile çok keyifli, rüya gibi bir gece yaşandı. Amerikalı dostlarım böyle bir geceyi kendi ülkelerinde bile yaşamadıklarını ve müzisyenleri çok başarılı bulduklarını ifade ettiler. Önder Focan (gitar), Serhan Erkol (alto saksofon), Mike McGinnis (soprano saksofon), Shane Endsley (trompet), Caner Kaptan (bas), Kağan Yıldız (bas), Ozan Musluoğlu (bas), Ferit Odman (davul), Mehmet Kısmet (davul), Sibel Köse (vokal), Sezgi Olgaç (vokal), Ferhat Öz (vokal), Ebru Yazici (vokal) yer aldı. 23:00’te başlayan müzik gece saat 04:00’te bitti. Ne müzisyenler ne de dinleyici gecenin bitmesini istedi... Kuledibi’ndeki Nardis Jazz Kulüp ile Satranç Geliştirme Merkezi arasında müthiş benzerlikler var tıpkı satranç ve jazz gibi. Bu her iki kulüp de kendi branşındaki kabiliyetleri bulup, yetiştiriyor ve ayrıca Jazz tarihini öğrenmek istiyorsanız Nardis’e, satranç tarihini öğrenmek istiyorsanız SGM’ye uğramanız gerekmekte. Jazz ve satranç zengin kesimden ziyade Entelektüel Elit’in tercih ettiği konular arasındadır. Dünyada ve ülkemizde bu her iki konunun kesiştiği ilginç tesadüfler vardır. Satranç ve müzik insanoğlu’nun yarattığı medeniyetin içinde binlerce yıldır varlıklarını sürdürmekteydiler ancak Uluslararası Satranç Federasyonu 19001920’ler arasında yapılan konferans ve etkinliklerle ortaya çıkmaya başladı ve 1924’te kuruldu. Jazz müziği de aynı yıllarda yepyeni bir tür olarak karşımıza çıkıyordu. 20. YY’ın başlarında insanoğlunun değişen duygu ve düşünceleri çarpıcı bir şekilde kendini göstermeye başladı. Jazz ve satranç tekniği yıllar içinde inanılmaz bir şekilde gelişmeye başladı ve ekolleri oluştu. Ülkemizde satrancın ve jazz’ın örgütlenmesi 1930’lu yılların sonlarına doğru Almanya’da güçlenmeye başlayan ırkçı baskılar ve Sovyetler Birliği’nde değişen siyasi yapı neticesinde ülkemize göç eden gayri Müslimlerin Beyoğlu çevresinde örgütlenmeleri ile başladı. Swing amatör topluluğu ilk konserini 1941’de Saray Sineması’nda verdi. Satranççılar Galatasaray Postanesi’ne yakın kahvelerde satranç oynarlarken Tokatlıyan Han’da ve Taksim Gazinosu’nda toplanmaya ve örgütlenmeye başladılar. Aynı dönemde Verona’dan3 erona’da oynadığımız elleri etüt ettim, pek de fena oynamamışız, her ne kadar takım maçlarında ilk sekize girmeyi beceremediysek de oynadığımız kontratlar genelde doğru yer doğru seviyedeymiş. Peki nerelerde hata yapıp puan kaybetmişiz merak ediyor musunuz? En çok puanı şilemlerden vermişiz, biz gitmemişiz rakipler gitmiş ama altı oluyor, veya biz gitmişiz rakipler gitmemiş altı batıyor. Aslında biraz da şanssız birkaç maç çıkarmışız, örneğin rakipler bir as ve koz ruvası dışarıda bir şileme gitmişler, koz ruası empas içinde olunca adamlar altıyı yaptı biz iki kart dışarıda olunca gidemedik kaybettik, bir başka elde rakipler altıyı bulamamışken biz bulduk 44 karoyla şilem karo dedik, ama karolar 50 dağılınca battık, halbuki daha düşük olasılığa sahip altı sanzatu oluyormuş. İkinci en çok kayıplarımız ise baraj alanlarından gelmiş. Bize zon varken adamlar baraj yapmış, diğer tarafta biz barajı yapamamışız veya baraj yapmışız ama adamların zonu batıyormuş, kimi zaman da beşe beş deyip batmışız. V Kombinezon EssegernKummer, DDR 1969 Beyaz oynar kazanır. Etüt A. Gherhstman, 1926 Beyaz oynar kazanır. Günümüzün bricinde 5 seviyesi taraflar arası farkı belirleyici olmakta. Ne zaman beşe beş denecek, ne zaman denmeyecek, ne zaman şileme gidilecek, ne zaman gidilmemesi gerek, bu alanlarda yüzde yüz doğru karar vermek mümkün değil ama daha yüksek oranda doğru karar verebilenler daha yukarı derecelere uzanabiliyor. Partskorlarda yanlış karar vermenin bedeli o kadar ağır değil, şileme yanlış karar verince kayıplar 12 imp’den başlıyor, halbuki partskorda yanlış kararınızı 46 puan kayıpla idare ediyorsunuz. Varşova’da daha yukarılarda derece almak için şilem ellerini daha iyi çözmemiz gerek, bir de adamların barajına ne zaman beş diyeceğiz ne zaman kontr atıp alacağımıza razı olacağız, bu alanları daha iyi yapmamız kaydıyla Varşova’da dereceye girebileceğimize inancım arttı. Oradaki senyörlerin bizden çok da fazlaları olmadığını takım olarak fark ettik. Umarım şansımız da bizden yana olur, doğru kontratlarda kartlar 50 dağılıp bize sevimsizlik yapmaz. KART TEKNİĞİ 1 ? AJ2 ? QJ972 ? 74 ? 975 ? Q6 ? A84 ? AJ98 ? AK106 1 Verona’dan güzel bir oyun. Defansta Batıda meşhur Bob Hamman vardı, oynayan karoyu boşlayınca trefl döndü oynayan pik empası yaptı alan Doğu yine trefli oynadı, pikle yere geçip kör dam sonra kör vale oynadı ruvayı as ile ezip kör verdi ama karo dönüşü ele antre bırakmadı ve bir trefl daha verdi ve bir battı. İlk karoyu alıp hemen karo oynasaydı yerin bir treflisini sağlayacağı karoya atıp oyunu yapabilecekti. G B K D DİJİTAL DÜNYA Oyunlar IV Levent Aksu B ilgisayar oyunlarının gençler için zararlı olup olmadığı üzerine tartışmaların sonu gelecek gibi değil. Şiddet içeriği açısından bakarsak gençlere tavsiye etmek konusunda hiç birimizin şüphesi bulunmayan satranç da bile şiddet unsuru bulunduğundan bahsettik. Dolayısıyla “Büyük Araç Hırsızlığı” (GTA) oyunu ile satranç arasında yararlı mıdır, zararlı mıdır ayırımını şiddet içeriği açısından yapmamız güçleşti. Ben çocukken bilardo, işsiz güçsüz takımının kahve köşelerinde oynadığı, cici çocukların oynamasının pek yakıştırılmadığı bir oyundu. Oysa son yirmi yılda çeşitli etkenler sayesinde gördük ki, yetenek, strateji ve bilimsel kafa yapısı gerektiren oldukça aristokrat bir oyunmuş. Dolayısıyla bir oyunun faydası veya doğruluğu oldukça tartışmalı bir konu diyebiliriz. Satranca dönersek, fillerin piyadeleri ezmesi, vezirin gırtlağının kesilmesi gibi şiddet içeren olayları çağrıştırmayan, çok daha soyutlanmış sembolik bir ortamda oynuyor olmamız bizi şiddetten uzak tutuyor. Hatta diyebiliriz oyuncuların isimleri “fil”, “at”, “şah” gibi bilindik nesneler olmasalar ve kendilerine has uyduruk isimleri olsa şiddetten bahsetmemiz mümkün bile olmayacak. Bir başka savaş oyunu olan tavla, dilimize geçerken bu içeriğinden tamamen sıyrılmış ve aslında piyadeleri temsil eden şeylere biz pul diyoruz. Satrancı kurtardık, ancak bilgisayarda oynanan araba çalmaca ve adam vurmaca oyunları için ne yapabiliriz? 1520 yıl öncenin oyunlarına bakarsak cevabı burada bulmamız mümkün. O zamanlar için “harika” diyebileceğimiz oyunlardan birisini “Görevimiz Tehlike” (Impossible Mission) oyununu hatırlıyorum. 1. Kg8 Af7 2. Kf8! Ve kazanır. (2. Kg7? Şc6 3. Kxf7 Fc4 4. Fxc4 ve pat) Kahramanı delikten aşağı düşürünce canhıraş bir çığlık atıyordu. O zamanlar için dijitalize edilmiş sesin ilk örneklerindendi ve ben oynarken annemin içeriden “yeter artık, içim kıyıldı” dediğini hatırlıyorum. Teknoloji o kadar gelişti ki şimdiki gençler için böyle bir oyun etkileyici olmaktan çok uzak ve hatta komik kalacaktır. İster istemez bütün oyunların maskeleri düşecek ve sahte oldukları, gerçeklik ile çakışmadıkları ortaya çıkacaktır. En ileri teknoloji ile en gerçekçi yapılmış oyunlarda bile aslında aradan sırıtan bir çok saçmalık var. Oyunun oynanabilirliği açısından bunlar gerekli. C. J. bir tuşla arabaya el koyabiliyor, çünkü şehrin içinde hareket edebilmesi için arabaya binmesi ve ister istemez sürekli olarak araba çalması gerekiyor. Başka türlü oyun akmaz ve oynanamaz hale gelebilir. Oynanabilirlik dost mu, düşman mı; haftaya. dijitaldunya@leventaksu.com 1. Ae6! Kf6 2. Kh8 ! Şh8 3. Vh6 Şg8 4. Vg7 # Batı ? 107543 ?3 ? KQ6 ? J832 Doğu ? K98 ? K1065 ? 10532 ? Q4 1 SA P 2? P 3? P 4? P Oyun 4 ? Atak ? K, Nasıl oynamayı planlıyorsunuz? DEFANS 2 ? A3 ?? J87632 ? Q10853 ? J98 ? J32 ? AK109 ? 642 G 1? 3? B P P K 1 SA P D P P 2 Verona miks ikiliden tarafların bulamadığı bir defans. Bir tarafta Barel (isr) oynarken Karo As sonrası trefl 2 oynandı, Doğu epey düşündükten sonra Ası koydu ve piki oynadı, oynayan elden ruvayı alıp üç tur koz sonrası karo damını oynadı iki piki yerdeki alıcılara kaçtı. Öbür tarafta Alain Levi (fr) oynuyordu ona da aynı defans geldi ancak bu defa Doğu trefl asını almadı Alain yine üç tur koz çekip karoyu oynayıp oyunu yaptı. 2. lövede pik dönülmesi gerekliydi!! Güney ? K742 ? AKQ964 ? Q5 ?K Batı ? Q1065 ? 10875 ?4 ? AJ97 Atak ? A ortak 4, oynayan 5 verir nasıl devam edersiniz? Dilek, öneri ve şikâyetleriniz için eposta adresim: faikfalay@ttnet.net.tr CUMHURİYET 13 CMYK