22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7 MAYIS 2006 / SAYI 1050 13 BRİÇ 36Vd5 [%emt 0:00:25] 36..Ad6 [%emt 0:00:28] 37Fb3 [%emt 0:00:53] 37..Ve7 [%emt 0:00:33] 38h3 [%emt 0:00:22] 38..Kf4 [%emt 0:00:27] 39Vc5 [%emt 0:00:10] 39..g6 [%emt 0:01:07] 40a6 [%emt 0:00:07] 40..Kf5 [%emt 0:00:09] 41Vd4 [%emt 0:00:17] 41..Ka5 [%emt 0:00:02] 42Kc6 [%emt 0:00:23] 42..Ae8 [%emt 0:01:16] 43Sh2 [%emt 0:00:43] 43..Ka1 [%emt 0:00:37] 44Vf4 [%emt 0:01:04] 44..Va7 [%emt 0:00:17] 45Sg3 [%emt 0:00:36] 45..Ke1 [%emt 0:00:13] 46Fd5 [%emt 0:00:18] 46..Sg7 [%emt 0:00:33] 47b4 [%emt 0:00:16] 47..h5 [%emt 0:00:08] 48b5 [%emt 0:01:14] 48..f6 [%emt 0:01:20] 49b6 [%emt 0:00:19] 49..Va6 [%emt 0:00:08] 50Kc7 [%emt 0:00:40] 50..Ac7 [%emt 0:00:04] 51Vc7 [%emt 0:00:03] 51..Sh6 [%emt 0:00:10] 52Vf4 [%emt 0:00:04] 52..Sg7 [%emt 0:00:01] 53Vc7 [%emt 0:00:04] 53..Sh6 [%emt 0:00:01] 54Vf4 [%emt 0:01:00] 54..Sg7 [%emt 0:00:02] 55Vc7 [%emt 0:00:06] 1/2–1/2 SATRANÇ Faik Falay TürkiyeSlovenya H. Sertaç Dalkıran 29 Nisan 2006 günü milli takımımız Slovenya ile internet üzerinden resmi maç oynadı. Her ne kadar iki takımda da eksik kadrolar olsa da maçlar çok çekişmeli geçti. Erkekler de Slovenya (ELO 2485) 3,52,5 Türkiye (ELO 2445)GM Gurevich ve Barış Esen kazanırken, Haznedaroğlu beraberlik yapmayı başardı ve toplam 2,5 puan alabildik. Bayanlarda Slovenya (2224) 2,5 1,5 Türkiye (2039); Gençlerde ise 11 berabere kaldık. Toplamda 75 lik skorla ikili hazırlık maçını kaybettik. Aşağıda oyuncuların düşünme süreleri ile birlikte iki maçı sunuyoruz. Mihalcisin Adrian Kıvanc Haznedaroglu SlovenyaTürkiye Internet ikili maç, Sicilya savunması 1e4 [%emt 0:00:13] 1..c5 [%emt 0:00:14] 2Af3 [%emt 0:00:15] 2..d6 [%emt 0:00:10] 3d4 [%emt 0:00:11] 3..cd4 [%emt 0:00:12] 4Ad4 [%emt 0:00:05] 4..Af6 [%emt 0:00:08] 5Ac3 [%emt 0:00:05] 5..Ac6 [%emt 0:00:15] 6Fc4 [%emt 0:01:03] 6..Vb6 [%emt 0:02:37] 7Ab3 [%emt 0:00:35] 7..e6 [%emt 0:00:15] 80–0 [%emt 0:04:32] 8..Fe7 [%emt 0:03:18] 9a4 [%emt 0:00:16] 9..a6 [%emt 0:04:42] 10a5 [%emt 0:02:06] 10..Vc7 [%emt 0:00:28] 11Fe3 [%emt 0:06:17] 11..0–0 [%emt 0:12:18] 12Fb6 [%emt 0:01:13] 12..Vb8 [%emt 0:01:00] 13Ve2 [%emt 0:13:13] 13..Fd8 [%emt 0:13:51] 14Kfd1 [%emt 0:15:34] 14..Fd7 [%emt 0:18:43] 15Aa4 [%emt 0:16:09] 15..Fc7 [%emt 0:04:34] 16Ve1 [%emt 0:11:36] 16..Ae5 [%emt 0:11:38] 17Ff1 [%emt 0:03:50] 17..Fa4 [%emt 0:00:59] 18Ka4 [%emt 0:00:28] 18..d5 [%emt 0:00:40] 19Fc7 [%emt 0:14:57] 19..Vc7 [%emt 0:00:43] 20ed5 [%emt 0:00:05] 20..Vc2 ' [%emt 0:11:23] 21Kb4 [%emt 0:00:13] 21..ed5 [%emt 0:05:20] 22Kc1 [%emt 0:06:24] 22..Vf5 [%emt 0:01:02] 23Ad4 [%emt 0:00:08] 23..Vh5 [%emt 0:00:33] 24Kb7 [%emt 0:00:32] 24..Kfe8 [%emt 0:01:23] 25Vd1 [%emt 0:00:19] 25..Vh4 [%emt 0:01:50] 26Af3 [%emt 0:00:53] 26..Vh6 [%emt 0:03:13] 27Ae5 [%emt 0:00:38] 27..Ke5 [%emt 0:00:00] 28Kbc7 [%emt 0:01:21] 28..Kae8 [%emt 0:00:30] 29Kc8 [%emt 0:00:41] 29..Ae4 [%emt 0:01:07] 30Vd4 [%emt 0:00:31] 30..K5e6 [%emt 0:01:30] 31Fa6 [%emt 0:00:21] 31..Vg5 [%emt 0:00:53] 32Fb5 [%emt 0:00:27] 32..Ad6 [%emt 0:00:14] 33Fe8 . [%emt 0:01:00] 33..Ac8 [%emt 0:00:06] 34f4 [%emt 0:00:07] 34..Vd8 [%emt 0:00:23] 35Fa4 [%emt 0:00:49] 35..Ke4 [%emt 0:00:09] Bilmediğini bilmeyen eçen gün bir klüpte briç oynuyoruz, keyifliyiz, eller de enteresan geliyor. Herkes her elde bir problemi çözmeye uğraşıyor, kimi zaman başarıyor, kimi zaman da yanlış yapıyoruz. Masadaki kişilerden biri sorunlu, her el ortağını eleştiriyor, ama yalan yanlış ne kritikler, keyfimiz kaçtı. Briçle uzak yakın ilgisi olmadığı belli, yapılan herşeyde kendisi haklı ve partneri yanlış yapmış. Konfiçyüs’un şu sözü geldi aklıma, sizlerle paylaşayım istedim: Bilen, bildiğini bilen rehberdir onu takip et, Bilen, bildiğini bilmeyen uykudadır onu uyandır, Bilmeyen, bilmediğini bilen çocuktur ona öğret, Bilmeyen, bilmediğini bilmeyen cahildir ondan uzak dur! G Kombinezon AkopyanKruppa, Minsk 1990 Beyaz oynar kazanır. Etüt L. Kubbel, 1923 Beyaz oynar kazanır. Güzel laf, hayata da, briçe de bence çok uyuyor. Konusunda yeterli olmadığı halde konuşan ne çok kişiyle karşılaşıyoruz, hem de her gün. Yalnız briçte mi; siyasette de, sporda da karşımıza çıkmaz mı böyleleri? Bir de genelde böyle kişiler dinlemeyi bilmedikleri için kendilerine laf anlatmakta da zorluk çekeriz. Bir şey söylemek istersiniz, ne mümkün; sizin ne söylediğinizle hiç ilgisi olmayan sözleri dinlemek zorunda kalırsınız. Eskiden böyle kişilerle tartışmaktan kaçınmazdım, artık fark ettim ki öğrenmek içerden açılan bir kapı, siz dışardan ne kadar zorlasanız da nafile. Ne kadar çenenizi yorsanız da kişinin anlama kapasitesiyle sınırlısınız, onun için artık yanlız kendileri soranlarla görüşlerimi paylaşıyorum. Son söz, ancak öğrenci hazır olduğunda öğretmen gelir. KART TEKNİĞİ 1 ? K8762 ? A9742 ?3 ? K5 ? A5 ?3 ? AKQJ1064 ? A84 1. Af5! gf5 2. Vf2 Kc2 3. Vc2 Ve3 4. Vb2! Vf4 5. Kg3 ve kazanır. 1. Kb3 Ac6 2. Kb5 Fd8 3. Kd5 Fe7 4. Kd7 Şg6 5. Kc7 ve kazanır. Oyun 7 ? Atak ? 7 Nasıl oynamalıyız? 1 İhtimaller hesabını bilenler için kolay. Trefliyi yere çakmak için dışardaki 8 treflinin 44 veya 53 dağılması gerekli 62, 71, 80 sizi batırır bunların toplamı da % 20’dir. Pik sağlamak ise pikin 33 veya 42 dağılımıyla olabilir bunun olasılığı % 84’tür. Kaldı ki ikinci pike uyulmayıp kötü dağılım görülürse hâlâ skuiz şansı vardır. O zaman trefliyi elden alıp gereken kadar koz çekip pikleri sağlamaya çalışmalısınız. DİJİTAL DÜNYA DEFANS Levent Aksu İşlemci soğutucuları B ilgisayarın açma düğmesine dokunduğunuz andan itibaren, uzay gemisinin kalkışını andıran bir uğultu duymaya başlarsınız. Birçok kişinin sırf bu gürültü yüzünden bilgisayardan çekindiğini ve uzak durduğunu düşünüyorum. İçinden elektrik geçen her devre bir miktar ısınır. Bilgisayarın merkezi işlem birimi gibi devrelerde milyonlarca transistör olduğu için oldukça büyük miktarda ısı açığa çıkar. Bu ısıyı bir şekilde o devreden uzaklaştırmazsanız o devre bir süre sonra nahoş bir koku yayarak tütmeye başlayacak ve lazer ile birbirinden özenle ayrılmış milyonlarca transistör eriyip tekrar ham silikon haline dönüşecektir. Bu erime sonunda kimin kime dokunduğuna bağlı olarak birkaç kondansatör de patlayabilir ve tam bir şenlik yaşanabilir. Bilgisayarınızın kapağını açıp, anakartın üzerinde işlemciyi ararsanız, kendisini göremeyeceksiniz. Çünkü kendisinin hacmen en aşağı on katı büyüklüğünde, alüminyum ya da bakırdan yapılmış bir soğutucunun altında durmakta. Bu metal bloğun tepesinde bir fan bulunur ve soğutucu bloğunun yaprakları arasından sıcak havayı çeker. Bu tipik bir işlemci soğutucusunun tarifi. Soğutma işi özellikle son yıllarda önemli bir konu haline geldiği için çok çeşitli tasarımlara rastlamak da mümkün. Bahsi geçen soğutucunun metal bloğu, işlemcinin çekirdeği üstüne oturur. Araya ısıyı iletmesi için bir macun sürülür. İşlemcinin ısısı, bu macun üzerinden metal bloğa geçer. Metal blok diğer uca doğru yapraklanan bir yapıya sahiptir. Bu yapraklar ile ısının havaya karışabilmesi için gerekli yüzey arttırılmış olur. Son olarak ısınan hava, fan yardımıyla dışarı atılır. Bilgisayarın içinde soğutulması gereken sadece işlemci değildir. Yardımcı çipler, görüntü çipi, sabit disk ve güç kaynağı gibi bileşenler de ısı yayarlar. Bunların bazıları fan olmadan sadece metal bir blok ile gürültüsüz bir şekilde soğutulabilirler. Kasanın içinde oluşan sıcak hava ise kasanın fanları ile dışarı atılır. Soğutucularda, metal bloğun yapraklanma şekli, fanın pozisyonu, milini destekleyen yatak ve ısının bir miktar yolu “ısı borusu” ile kat etmesi gibi birçok konu üzerinde araştırma ve geliştirmeler sürüyor. Bunların esas hedefi fanın daha az gürültüyle dönmesi ve teknoloji ilerledikçe artan ısı sorunu ile baş edebilmeyi sürdürmek. Haftaya soğutmaya devam. dijitaldunya@leventaksu.com 2 ? ? ? ? KJ973 AKJ J4 K105 ? A102 ? 84 ? KQ1073 ? J62 B 1? P K 1? 2SA D P P G 1SA 3SA 2 Pik onlu düşünce oynayan 3 SA’yı yapıyor ancak onun daha haberi yok. Pik as ile alınca iki tur daha karo oynayın ve yeri iki kart boşaltmaya zorlayın. Eğer puan sayan bir oyuncuyla oynuyorsanız pik partajı yerine kör damını size plase edip yerin piklerini atacak ve kör empasına karar verecektir. Güney ? 86 ? 10953 ? A862 ? AQ7 Doğu ? Q54 ? Q762 ? 95 ? 9843 ? K atak sizde kaldı damı oynayan alıp pik oynar yerin valesine ortak alıp trefl döner 2. piki asla aldınız, şimdi? Dilek, öneri ve şikâyetleriniz için eposta adresim: faikfalay@ttnet.net.tr SEMPOZYUM Dünyanın bütün Çingeneleri ulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Yunanistan, Polonya, Türkiye ya da İtalya... Onlar dünyanın dört bir tarafına yayılmış en büyük etnik azınlık, yani çingeneler. Tüm dünyada “Roman Yılı” olarak kutlanan 2006 yılı, Romanların büyük bir çoğunluğunun karşılaştığı ayrımcılık ve izolasyonu kırmak açısından da önemli bir yıl. Geçen yıl ilk kez Edirne’de, şu günlerde de İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Roman Sempozyumu ise bu çalışmaların bir devamı niteliğinde. Ulaşılabilir Yaşam Derneği’nin (UYD) düzenlediği ve dün başlayan sempozyum, bugün de Tarık Zafer Tunaya Merkezi’nde sürüyor. Çeşitli ülkelerin roman derneklerine üye katılımcıların, birçok akademisyen, aktivist, gazeteci ve yazarın da katıldığı sempozyumda, “Avrupa ülkelerinde yaşayan Romanlar”, “Romanların politik ve sosyal hakları”, “Romanların yasal durumları”, “Çok kültürlülük ve Romanlar”, “Kültürel haklar” gibi başlıklar altında pek çok konu ele B alınıyor. Saat 9.00’da başlayacak sempozyumun bugünkü programında ele alınacak birkaç konu ise şöyle: “Romanlar ve AB İnsan Hakları”, “Yabancı Düşmanlığı Özelinde Romanlara Yapılan Ayırımcılık”, “Moldovya Cumhuriyeti’nin Romanları: Demokratik Topluma Entegrasyonlarının Politik Görünümü”, “Zararlı Alışkanlıkların Romanlara Yansıması”, “Rom, Lom ve Dom Dilleri”, “İzmirli Romanlar”, “Çingene Olmak ya da Olmamak”, “Romanlar ve Medya”, “Macaristan’da Roman Müziği: Geçmiş ve Şimdi”... CUMHURİYET 13 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle