16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 TEMMUZ 2005 / SAYI 1009 Androjen insana doğru... ünyaya insan olarak gelip sonradan kadın ya da erkek olduğumuz tespiti eskilere dayanıyor. Kadınlığın, erkekliğin gerekleri sonradan öğretiliyor, öğreniliyor. Işte tüm bu davranış kalıpları, toplumsal cinsiyet rolleri olarak tanımlanıyor. Neden başka türlü davranamadığımızı sormaya kalkışsak, bu hep, biyolojik ya da hormonal farklarla açiklanıyor. Peki insanın kadın ve erkeğinin doğuştan getirdiği duyguları var mı? Kadınlara ve erkekJere özgü davranış kalıplarının biyolojik kökeni diye bir gerçeklik mevcut mu? IÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Oğretim Üyesi ve Cinsel Sorunlar ve Tedavi Birimi üyelerinden Doç. Dr. Doğan Şahin "Tüm bunlar toplumsal ve ekonomik ilişkilerle belirleniyor. insanın doğuştan getirdiği duygusu yoktur, hepsi kültürel İnsanın dlşlsl ve olarak bize öğretilir" diyor. Dolayısıyla kadınerkeğlni davranış lar şunıı sever, erkekler böyle hisseder derken tamamıyla kültürel "doğrulardan" söz ediyokalıplarıyla ruz. Şahin, insanların hem kadın hem erkek rolayırdılar. Bugün bu lerini bir araya getirerek "androjenliğe" doğru ilerlediğini düşünüyor. Ancak kapitalizm de ayrılık androjenler durmuyor, dayattığı yaşam biçimiyle insanları sayesinde azalıyor. nevrotiklikten borderline'a doğru geriletiyor. Bunlar da doğal olarak aşk yaşamımızı etkiliyor. Kapitalizmln Şahin cinsel rol değişikliklerini vurgularken, dayattığı yaşam sadece kadınların pantolon giymesinden ya da erkeklerin bulaşık yıkamasmdan söz etmiyor. biçimi ise Cinsel ilişkiden alınan haz ya da beklenti, karborderllne'ı şı cinse yüklenen anlam da buna dahil. Kadınlar genel olarak, uysal, özgüvensiz, başarı ve paarttırıyor... rayla ilişkisinin az, insan ilişkilerine yönelik ve sözel bilimlere ilgili olmalan yönünde yetiştiriliyor. "Oysa" diyor Şahin, "Testesteron hormonundan kaynaklı olarak, erkekJerin daha saldırgan olması dışında kadın ve erkek arasında biyolojik hiçbir fark yoktur. Özel mülkiyet ve miras hukukunun gelişmesinin ardından, kadınların eve kapatılması ve mutlak olarak tek eşli yaşaması gündeme gelmiştir". Peki ya sadakat? Sadık olmak ya da sadık bir eşe sahip olmak, insanın ihtiyacı değil mi? Şahin yanıtını, toplumsal değer ya da kuralların temelinde ekonomik ilişkilerin yatmasına dayandınyor. "tşte tüm bunlar zaman için Borderline artıyor Doç. Şahin, toplumda cinsel roller açısından androjenliğe geçişi hızlanırken, psikolojik tepkilerde de "sanayi toplumu hastalığı" olarak nitelenen nevrotiklikten borderline'a doğru bir gerilemenin olduğunu savunuyor. Bu da cinsel rolleri ve aşk ilişkilerini etkiliyor. Şahin'e göre toplumun yüzde 8090'ı nevrotik, yüzde 68'i borderline. Bugünün anne ve babalarmın çocukla geçirdiği vaktin, ilgi ve şefkatinin azalması borderline'ı arttırıyor. Çünkü, çocuğun özdeşleşme ve idealleştirme ihtiyaçları karşılanamıyor. Bu arada borderline, kadınlarda erkeklere oranla 3 kat fazla görülüyor. Erkeklerde ise şiddetin daha fazla dışa vurulduğu asosyal kişilik bozukluğunun görülme sıklığı kadınlara göre 3 kat fazla. Peki borderline kişilik bozukluğu aşkı ve âşığı nasıl etkiliyor? Şahin yanıtlıyor: "Borderline'lar, kendini algılaması bir uçtan diğerine giden, başkalarına karşı duygularında da uçlarda savrulan, çok yoğun scvgiyle nefret arasında salınan insanlardır. Kendilerini iyi hissetmek için nesnelere ihtiyaç duyarlar. Bu nesne insan, bir eylem ya da iş olabilir. Kendini onun üzerinden tanımlayarak, iyi hissedebilir. insanları ya da nesneleri iyi ve kötü yönleriyle değil, kendini iyi hissettiren yönleriyle algılar ve kodlarlar. KRONİK CAN SIKINTISI En temel özellikleri kronik can sıkıntısı çekmeleridir. Can sıkıntısından kurtulmak için seksi ya da maddeyi seçebilirler. Bu da cinselliği bir tüketim nesnesi haline getirir. Yani cinsellikle ve partneriyle kurduğu ilişki de bu noktada gerçek bir ilişki değildir. Hayatlarına şekil verecek uzun vadeli idealleri yoktur. Bu nedenle, gündelik olaylara büyük önem verirler. Kısa süreli hobileri olsa da sürekli değişiklik yaparlar. Aynı şey farklı gruplar, dernekler, ideolojik yapılar için de geçerlidir. Kolayca militan olabilirler. Yalancı bir sosyallik ihtiyaçları ve iletişimsiz kalamama durumları vardır. Borderline'larda aşk ilişkisi, tanışmanın ardından hızla yakınlaşma, idealize etme, tutku ve en ufak aksaklıkta kendini kötü hissetme ve hemen bir başka ilişkiye geçmek olarak seyreder. Hayatları, birbirine çok benzeyen tutkuyla başlayıp nefretle biten aşk hikâyeleriyle doludur. Borderline'ların kendilik sorunları aşk ihtiyaçlarından büyüktür. Tatmin noktaları kendilikleri olduğu ve ona dair net bir hisleri ve bilgileri olmadığı için, nesne seçicilikleri kalmaz." Özgür Erbaş D de ahlaki doğrular haline gelir. Sadakat temelde kadından beklenir, bugün bile erkeklerden bu kadar katı bir sadakat beklenmez. Çünkü erkekler çalışıp, çabalayıp biriktirdikleri paranın başkasına ait bir çocuğa kalmasını istemiyorlardı. Zamanla kültürün içinde eriyerek, aşkJa sadakat birbirine bağlanarak ahlaki bir kural oldu" derken sadakatin soybağını da açıklamış oluyor! KADINI AŞAĞILA Kİ... Peki toplumsaLcinsiyet kurallarının ve kadınların bu kadar baskı altına ahnmasının tek nedeni miras hukuku ve özel mülkiyet olabilir mi? Şahin, insanların biyolojik ve psikolojik olarak biseksüel olduğunu belirtiyor ve ekliyor, "Cinsel rollerin bu kadar katı belirlenmesi, kendini yaratmak için karşı cinsi ötekileştirmek ve aşağılamakla ilintili. Yani erkekler, kendilerini erkek kılabilmek için, kadını kendilerinden aşağıda tuttular. Bu sayede, iktidarı aldılar." Peki ne oldu da erkekler, şimdi iktidarlarından vazgeçip, bugüne kadar aşağıda tuttukları kadınların cinsel rollerini benimsemeye başladılar? İnsanların hem değişimlere uyumlu hem de tutucu canlılar olduğunu düşünen Şahin bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Toplumu ve dolayısıyla insan davranışlannı değiştiren üç etken var; ekonomik çıkarlar, şiddet ya da zor ve toplumsal kabul. Toplumsal kabul yolları, 'hangi araçlar insanı popüler yapar, hangi araçları kullanmak insanları narsistik arzu açısından daha mutlu yapar' sorusunun yanıtları. İnsanın temel iki sorunu, hayatta kalmak ve sevilmek/ beğenilmek/ hayranlık uyandırmak. Narsistik doyumu sağlayan öğeler her dönem değişebilir, bunlar aidiyet ihtiyacıyla açıklanabilir. Yani günün doğrusuna uygun davranmak insanın kabul görme ihtiyacının sonucudur. Günün doğrusu, toplumsal süreçlerle belirlenir, medya, edebiyat, sinema gibi araçlarla yaygınlaşır." Peki medya insanların cinsel ihtiyaçlarını ya da hazlarını belirlemekte bu kadar etkili olabilir mi? Şahin bu soruyu çahştığı bir köyde yaşadığı şu olayı anlatarak yanıtlıyor: "Köylerden birkaçında, erkekler 'Başımtza bir de öpüşme çıktı. Bizimkiler televizyonda görmüş istiyorlar' dediler. Yani o güne kadar öpüşme nedir bilmiyorlarmış. Bu da hem cinsel rollerin hem de cinsel ilişkinin kültürle, medyayla nasıl şekillendirildiğine iyi bir örnek." Adalet dağıtıcısı Domino! Hollyıoood, suçlulart yakalamak için silaha sa çıktı. Harvey'in ayrılmasından kısa bir süre sonnlan Ingiliz oyuncunun güzel kızına tutkundu. ra müdürün karısının porno fotoğraflar çektirLos Angeleslı suçlu avcısının yaşamınt konu alan diği anlaşıldı, kızın biri boğuldu, müdür uyuşve bajrolünü Keira Knightley'in üstlendiğifilm turucu ve alkol sorunu için polisten yardım isbu yıltn sonlannda gösterime girecek. Ancak, temişti. Okul 1987'de kapatıldı.) geçen günlerde banyosunda ölü bulunan DomıOkuldan sonra Harvey DJ'Uk, moda tasanno Harvey filmı ızleyemeyecek. Bu yabanıl ruh mı gibi işlerle uğraştı ve Notting Hill'de oturlu genç kadının stra dışı yaşamını ve hüzünlü duğu sıralarda Kensington pazarında tişört satölümünü The Guardian gazetesinden Aida Ede tı. Güzellik konusunda ayrıcalıklı olanların el manam kalente aldı attığı fotomodellik, oyunculuk gibi işlere de ilgi duyduğunu, Ford ajansında modelÜk yaptıomino Harvey, ünlü Ingiliz oyuncu ğını ve Lee Strasberg Stüdyo'sunda oyunculuk Laurence Harvey ve 6O'lı yıllarda kurslarına katıldığını söylese de ne Stüdyo'da Vogue dergisine fotomodellik yane de ajansta onu hatırlayan vardı. pan Paulene Stone'un evlilik dışı ilişkilerinden olan çocuklarıydı. Görünüşe bakılırsa, Harvey hep saldırgan, herkesi suçlayan, Domino Harvey öldüğünde 35 biraz da erkeksi yapıdaydı. Söyleşilerinden birınde, babasının aldığı tulumla daha ilk yürüyaşındaydı ve sinema sanayii meye başladığı andan itibaren ortalığı kasıp kavurmaya başladığını, yalnızca "Action Men"le yasamına çoktan el atmıştı. Işi oynamakta direttiğini ve doğuştan elebaşı ruhuuyuşturucu satıcısı, soyguncu ve na sahip olduğunu söylüyordu. katilleri yakalamaktı, ama haraç Harvey'in babası o dört yaşındayken ve annesiyle daha bir yıllık evliyken öldii. Annesi kesmek suçundan tutuklandı ve... Hard Rock Cafe'nin kurucusu Peter Morton ile evlenip ABD'ye gitti. Harvey yatılı bir okula verildi, ama kısa sürede atılmayı başardı "insan Harvey, 1989'da ABD'nin yolunu tuttu. öntoy ve tek başınaysa kendisini kollamak zorunce San Diego yalunlarında bir çiftlik kurmayı da. Beni böylesine saldırgan yapan, sanırım, ne denedi ve orada silahlara ilgisini geliştirdi. Arolduğunu bilemediğim şeylerden duyduğum dından San Diego itfaiyesinde yangın söndürkorku ve sırtımı dayayabileceğim kimsenin olme kurslarına katıldı. 1993'te Celes King Kefamaması" diyordu. let Ajansı'nda çalışmaya başladı. Görevi uyuşturucu satıcılarını, soyguncuları ve kimi zaman Dört okuldan atılan Harvey yine de en mutkatilleri yakalamaktı. Eski patronuna göre, meslu günlerini Devon'daki Dartington Hall okulekte en iyilerdendi. "Bu işi para için yapıyor ollunda geçirdiğini anlatıyor "Zamammın büyük sam, çoktan terk ederdim. Işin en hoş yani o sarbir bölümünde kanolar yapıyor, dövüş sanatlasakları hapse tıkmak" diyordu. Harvey Nisan rınıöğreniyordum" diyordu. (Sonradan okulun 1997'de uyuşturucu tedavisi görmek üzere bir bir bakıma anarşik bir kuruluş olduğu ortaya kliniğe yattı. Yaşam öyküsünü satması ise yapımcı şirketin senaryo üzerinde oynamasıyla hüsrana dönüştü. Filmde, Harvey'in iki arkadaşı var: Mickey Rourke'un canlandırdığı Ed ve ikna etme yöntemi olarak insanların gırtlağına sarılmasıyla bilinen Choco. Ancak Harvey'i asıl kızdıran filmde kadınlarla da İlişkiye girdiğinin dile getirümesiydi. Film yapımcılannın bunu bir pazarlama aracı olarak kullanmaları ona göre kendisini son derece aşağılayıcı bir tavırdı. ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILIYOR... Mayıs ayında uyuşturucu taşımak, satışına aracı olmak ve haraç kesmek suçundan tutuklanıp hapse atıldı. Harvey tüm suçlamaları reddetti ve 1 milyon dolar kefaletle tutukluluğunu evinde sürdürmesine, elektronik kelepçe takılmasına, alkol ve uyuşturucu testinden geçirilmesine karar verildi. Kefaleti ödeyebilmek için evini sattığı söylentileri yayıldı. Dava sonucunda suçlu bulunursa ömür boyu hapis cezasına çarptırılacaktı. Harvey 30 Haziran günü evinde ölü bulundu. Doktorlar genç kadının aşırı dozda uyuşturucudan yaşamını yitirmiş olabileceğinden kuşkulanıyorlar. Harvey'in ölümü gizemini korurken, New Line Cinema şirketi olayın fümde bir değişikliğe neden olmayacağını açıkladı. Filmin yapımcısı Samuel Hadida, "Domino'nun vakitsiz ölümü hepimizi yasa boğdu. Daha bir hafta önce onunla birlikte filmin müziğini belirlemeye çalıştık. Film bir yaşamöyküsü olarak tasarlanmasa da, onun dinamik kişiliği ve yılmak bilmeyen yaşamı yalnızca sinemada değil, gerçek yaşamda da soluk kesici bir serüvene dönüştü" diyor. Domino hayatta olsaydı, buna ne derdi acaba?• Çeviren: RÎTA URGAN Domino Harvey, ünlü tngiliz oyuncu Laurence Harvey ve 6O'lı yıllarda Vogue dergisine fotomodellik yapan Paulene'in çocukları. D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle