22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 TEMMUZ 2005 / SAYI1009 13 Semizotu, Anadolu'nun hemen her yerinde binlerce yıldır yabani olarak yetişiyor. Çoğu yerde tarlalarda yetiştirilen ehli türünden ziyade yabanisi biliniyor ve pirpirim adıyla tanınıyor. Doğrusu her köşeyi istila eden isyankâr pirpirim, tarlalarda yetişen semizotundan çok daha lezzetli oluyor. Soğuk yoğurt çorbalarından cacığına, kavurmasından ekşili aşına kadar türlü yemeği yapılıyor. Şarkılara, türkülere neşe katıyor: "Bahçalarda pirpirim/ Yaprağı dilim dilim/ Hede'yi evlendirdik/ Hödö'ye Allah kerim"... ÇÖL SICAKLARINA MELTEM SERİNLİĞI SOFRA MEKAN PİRPİRİMİN PIRI Kirazlı semizotu salatası Ben semizotunu diri diri severim. Bu yüzden daha çok salatasını, cacığını yaparım. Latif ve ferah tadı keskin ve tuzluca lezzetler ile yakışır. Yoğurt ile semizotu uyumu ise bambaşkadır. Bu tarifi yıllar önce çok yoğun bir işgününün akşamında uydurmuş, bir dönem sık yapmış, sonra nedense unutmuştum. Bu yazı vesilesi ile tekrar hatırladım. Doğrusu salata tarifi vermek, hele ölçü vermek bana hep yadırgatıcı gelmıştir. Salata, pastakek gibi ölçüye bağlı bir şey değil. Salata kişisel bir lezzet dengesi. Bu salatayı ilk yaptığım günkü ruh halim, tatlıyla tuzluyu semizotunun sakinleştirici omuzlarına yıkmış. 1 demet semizotu 1 kâse kiraz (sert, sulu ve hafifeksı türleri tercıh edın) 150 gr kadar eski kaşar (îzmir tulumu da olabilir) 1 avuç cevız 12 tutant çörekotu Sosu için: ' . 1 tatlı kaşığt hardal (bulabilenler frenk üzümlü, menekşeli gibı değısik kokulu Fransız hardallannı ya da tanelı hardallan deneyebilırler) 1 çay kaşığı şeker (bal da olabilir) 1 çay kasığı tuz 1/2 lımon suyu 1 çorba kasığı elma sirkesi (bulabilenler ahududulu sirke de koyabilırler) 1 ufak dış sarmısak 1/2 Türk kahvesi fincant zeytinyağı Sarmısağı tuzla havanda iyice dövün. Zeytinyağı dışındaki tüm sos malzemelerini iyice karıştırın. Şeker ve tuzun tamamen erımesine dikkat edin. Zeytinyağını da ekleyip koyu bir kıvam alana kadar iyice karıştırın. En iyisi bütün malzemeyi ufak bir kavanoza koyup iyice çalkalayın. Ayıklanmış ve irice koparılmış semizotu, çekirdekleri çıkarümış ve ikiye yarılmiş kiraz, kabaca kırılmış ceviz parçaları ve iri zar büyüklüğünde kesilmiş peynir küpleri ile harmanlayın ve üzerine çörekotu gezdirin. Ulus29'da yeni tatlar Pirpirim yaz sıcakları için birebir. Ferahlatıcı ve serinletici. Gerçekten de vücudun ateşini alıyor. Yendiği zaman vücudu serinlettiğine inanıldığı gibi, biraz ezilip alna ve şakaklara sürüldüğünde de ferahlık veriyor. Tahriş olan cildi rahatlatıyor, böcek ısırıklarına, hatta yanıklara bile iyi geliyor. Rahatlatıcı sululuğunu ve mayhoşluğunu ise sıcakları sevmesine borçlu. Çöl bitkilerinin kavurucu sıcaklara dayanmak için diğer bitkilerden farklı bir fotosentez biçimı vardır. Sıcak iklimlere düşkün semizotu da, yakıcı çöllerin dayanıklı bitkisi kaktüse benzer özellikler gösteriyor. Tıpkı kaktüs gibi bünyesindeki suyu kaybetmemek için gündüz gözeneklerini kapatıyor. Hafif kayganımsı özelliği de su tutma amacıyla içerdiği jelatinimsi maddelerden kaynaklanıyor. Semizotu, deyım yerindeyse, ancak geceleri rahat bir nefes alıyor. Gece boyunca havadan soluduğu karbondioksidi malık aside çeviriyor. Gün ışığında ise gece boyunca depoladığı asidi glikoza dönüştürerek beslenip semiriyor. Malik asit semizotuna ferahlatıcı mayhoşluğunu veren madde. Haliyle, ekşi sevenlerin pirpirimin pirini toplamak için güneş yükselmeden erken davranmasında yarar var. Serinletici semizotu çok da sağlıklı. Cevizde ve balıkta bulunan Omega3 yağ asitleri açısından oldukça zengin. Üstelik kalorisi de kıyaslanamayacak kadar düşük. Antioksidan, diüretik ve toksinleri atıcı özellikleri ile tam bir temizlik bitkisi. Kim bilir belki de Anadolu'nun bazı yerlerinde semizotuna, temizotu denmesinin nedeni budur. Semizotu ya da pirpirim, hangisini bulursanız, yaz sofranızdan eksik etmeyin. Sulu mayhoşluğuyla damağınızda meltem serinliği estirsin, diriliğiyle bedeninize yaz ortasında bahar temizliği dirliği versin. • aylinoneytan@yahoo.com T ürkiye'nin önde gelen restoranlarından Ulus 29, Zeynep Fadıllıoğlu'nun dekorasyonu ile yenilendi. Mekânın restoran kısmı aynı kahrken, Ulus 29'un içinde barı, gazebosu ve oturma alanları olan özel bir mekân yaratıldı. Asya mutfağmın en güzel ve farklı lezzetlerinin servis edildiği bu bölüm, rahatlığı ve sıcaklığı ile mekânın yeni yüzünü oluşturuyor. Aylin Öney Tan P irpirimin piri yaz tatilinde hemen yanı başınızda. Daha doğrusu her attığınız adımda ayağınızın altında... Bastığınız taşların arasında, tozuttuğunuz yolların kenarında, asfaltlann çatlaklartnda, plaja inen basamakların aralarında. Bahçelerin hemen her köşesinde. Çoğu kez dikkatsiz ayaklar altında ezilen pirpirim, hiç de yerlerde sürünmeye layık bir ot değil, Üstelik kadrini bilmediğimiz, ayaklar altına aldığımız bu ot bildiğimiz semizotunun ta kendisi. Ulus 29'un mönüsünde hindistancevizi çorbası, pirinç yufkasına sarılmış su kestanesi ve buharda enginar, zencefilli bonfile, somon teriyaki 29 gibi birçok küçük ve değişik tatlar bir arada sunuluyor. Mekânın yeni barında, Jamaikalı barmen tarafından hazırlanan ve 2005 yaz sezonuna özel kokteyllerden Mandarin Bath, Chili RummCap, Cucumber Mojito gibi birçok farklı içki bulunuyor. Haftanın yedi günü açık olan Ulus 29, öğlen 12.0015.00, akşam 19.0024.00 arasında yemek servisi veriyor. Ulus 29, ayrıca özel günlere ve gecelere de ev sahipliği yapıyor. • Tel (212) 358 29 29 Sanat ve spor... Aylin KotÜ RÜ26AR £S£R HAKANÇELİK fhakaDcelik@mynet.com G enç delikanklardan ikisi futbol sahasmın ortasında öylece, amaçsızca duruyorlardı. Birkaçı da sahanın kenarında. Hiçbiri birbirini tanımıyordu. Büyük ihtimalle de tatile geldikleri bu yerde ilk defa karşılaşmışlardı. Sonra bir tanesi ötekine bir şeyler söyledi. Anlaşamadılar, farklı lisanlan konuşuyorlardı. Bu sefer eller, kollar devreye girdi, anlaştılar. Kenarda duranlara el ettiler. Onlar da sanki bu anı beklermiş gibi öbürlerinin yanına geldiler. Takımı kurup oynamaya başladılar. Çok değil aradan üç dakika geçti ve gol oldu. Üç dakika öncesine kadar birbirini tanımayan iki delikanlı birbirine sarıldı. Güldüm... Acaba dedim biri Yahudi diğeri Müslüman olabilir mi? Ya da biri Ingiliz diğeri Iraklı? Daha birbirlerinin isimlerini bile bilmiyorlardı. Ama spor onları bir anda kaynaştırmıştı. Tıpkı Sezen Aksu'nun yaptığı gibi. îspanya'da daha önce hiç görmediği, tanımadığı binlerce kişiye konser verip onlarla her türlü düşünceden uzak, ama aynı duygularda birleşerek şarkılarını söyledi. Gençler golden sonra birbirlerine sarılırken gözümün önüne geçen hafta patlayan minibüste çıkan ve bir Türk gencinin kollarında başka bir arabaya bindirilmeye çahşılan yaralı Ingiliz kadının korkan gözleri geldi. Mutlulukta ve hüzünde, sanatta ve sporda milliyetler ve dinler kaynaşabilirken biz insanlara ne oluyordu da gene birbirimizi boğazlayabiliyorduk? Dünyada yaşayan düz insanların hür iradesi değildi şüphesiz bu savaşları, terörü yaptıran. Önünde sonunda iş dönüp dolanıp büyük sermaye güçlerine dayanıyordu. Ve o güçlere alet olan insanlara. tnsanoğlunun bu hırsı, sanatı ve sporu yer yer unutturabiliyordu maalesef. Hırsları onlara inarulmaz hayaller kurduruyor ve maalesef bunları uygulamaya da geçirtiyordu. Onların bu sınır tanımazlığı normal insanlarda bir paranoya oluşturuyor ve insanlar acaba El Kaide diye bir şey var mı diye de sormaya başlıyorlardı. Ama her şey bir yana sanatın ve sporun gücünün yadsınamayacağı kesin. Bu iki güç de savaşa karşı direnmenin tek yolu ve evrenselliğe giden de en kestirme yol... Sanatın ve sporun dünyamızda hak ettiği yerlere gelmesi sırf bunun için bile önemli. Sanatı ve sporu sevecek yeni nesillerin çoğalması umuduyla...© aylin@kotilsarigul.com >«*^ ATU KAKIMCA... M I M M H AT.. AVf^T... OOoL ı$RAK S6TÜ H»'.7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle