Katalog

Bale öğreniyorlar Bengü Çetinkaya adıköy'de bir devlet ilköğretim okulu. Okulun girişi, tiim kapılar kapatılarak küçük bir salona dönüştürülmüş. îçerisı çok kalabalık, sıcak ve havasız. Pembeler ve siyahlar içinde 60 minik öğrenci, kenarda bekleyen velıler. Aralarında, minıklerı yıl sonu gösterisine hazırlama telaşı ve heyecanında olan öğretmenleri: Hülya öğretmen. Yani bale sahnelerinin primadonnası Hülya Aksular. Bu sizin eğitime ilk katkınız değil. 1998'de de, sahneye koyduğunuz ve dansettiğiniz "Kozalak"ta, tiim gelir "8 Yıllık Kesintisiz Eğitim"e bağışlanmıştı. Konservatuvarlarda ve Devlet Balesı bünyesinde eksiklikler içinde ^ yaptığımız çalışmalarda, o eksikliklerin tamamlanmasına Hülya Aksular, yönelik çabalarınıız da oldu ama, topuzundan evet çok doğru, daha önce de eğitime katkıda bulundum. patiğine tek tek Balenin öğrencilere ne gibi ilgileniyor kazanımlar sağlayacağını düşünüyorsunuz? öğrencileriyle. En Oncelikle, sadece bale sanatıyla çok da dlsiplinlerini buluşturmuyorum çocukları. önemsiyor. Onunki Insanlık boyutunda, bir disiplin çerçevesinde, yaşamın bazı belirleyici gönüllü blr kurallarıyla, onlara başka bir renk ve öğretmenlik. Bir resim çizmeyi öğretiyorum. En azından sanat bilinçleri oluşsun devlet ilköğretim istiyorum. okulunun Bale için yeterli fiziki şartlara sahip olmayan bir ilköğretim öğrencilerine bale okulunda bale çalıştırma düşüncesi öğretiyor... nasıl ortaya çıktı? Ki Geçen yıl, bu okuldan resim öğretmeni aradı beni, bale için kiminle çalışabiliriz, bize yardımcı olabilir misiniz, diye. Fakat devlet okulu olduğu için belirlenen ucretle bir asistan bile bulunamazdı. Bulunacak kişiye de ben kefil olamazdım. Gönüllü oldum. tyi kı de olmuşum. lkı yıldır çok güzel bir birliktelik yaşıyoruz. Bu düşünce başta ürküttü mü sizi? Çocuğumun olması büyük bir avantajdı. Öte yandan 16 yaş üstü gençlerle çok uzun sürelerle çahşmıştım. Ama 3.514 yaş arası eğitmenlik çok farklıymış açıkçası. Pedagog olmak gerekiyordu. Bu gerekliliği onlardan aldığım elektriklerle tamamlamaya çalıştım. Ancak öğretmenliğimde prensiplerim vardır. Örneğin, müfredatm hızının çocuğun kapasıtesine göre olması gerektiğine inanıyorum, Yani, gerçekten öğrenerek ilerlemelerini savunuyorum. Bunun yanında disiplin çok önemli, saçınm topuzundan, patiğinin temizliğine kadar. Biraz katı bir öğretmen olduğumu düşünüyorum, ama yine de herkes çok memnun. Işte; biraz ağırlık, biraz katılık, ama mudaka anne yüreği. Nureyev'le dansetmiş, diinya starı hocalar ve koreograflarla çalışmış, 21 yıl primadonna olarak sahnelerde yer almış bir sanatçısınız. Ama burada, tiim egonuzdan sıyrılmanız gerekti sanırım. Bunu başarmak zor oldu mu? Genelde ben zaten hep Hülya'yım. Hülya Aksular, zaman zaman, sahnede, ya da bazı protokollerde giymem gereken bir kıyafettir. Bu okulda da, sistem ve disiplin dışında, hiçbir zaman Hülya Aksular görülmedi. • I Uilva Aksular öürencilerivle birlikte İstanbul Lisesi Kısa Film Yarışması LC Waikiki'de en şık babalara Axess'ten 12 taksit ve 1 ay ekstre erteleme otoğrafta gördüğünüz kişi, istanbul Lısesi 11. sınıf öğrencisı Erinç Arık. Aynı zamanda genç bir yönetmen adayı. Üç arkadaşı Yalçın Altuntaş, îrem Oral ve Gizem Acar'la ile birlikte "2. istanbul Lisesi Lıselerarası Kısa Film Yarışması"nda birinci oldular. Onlar zaten geçen yılın da ikincıleri. Bu yılın ödüllü filmi "Elden Ele"de 20 milyonluk bir banknotun dolaşımını anlatıyorlar. Bülent Ortaçgil'in "Eylül Akşamı" şarkısından esinlenerek kurguladıkları filmin öyküsünü Arık'ın ağzından dinleyelim: "Küçük bir çocuk parayı yerde buluyor, hemen bakkala gidip bir şeker karşılığında parayı tezgâha bırakıyor. Hacı bakkal, banknotu döviz bürosuna götürüyor, oradan da bir turist grubu alıyor ve Kapalıçarşı'da harcıyorlar. Parayı esnaftan çalan bir hırsız, tekel bayiinden şarap alıyor. Para, bayiıden haraç kesen mafyanın eline geçiyor, mafya parayı karısına, o da evdcki temizlikçiye veriyor. Temizlikçi kadın elektrik faturasını ödemek için bankaya gittiğinde ise paranın sahte olduğu anlaşılıyor ve el konuluyor. Farklı kesimlerden insanları paranın ortaklığında bir araya getirip küçük bir Türkiye profili sunmuş olduk." Sinemaya tutulmak... F 75 YTL'lik alışverişinize LC Waikiki'den deri kemer veya cüzdan hediyeV Babalar Günii hediyeniz LC VVaikikPde Axess'e özel 12 taksit ve 1 ay ekstre erteleme fırsatıyla. Ayrıca 19 Haziran'a kadar LC VVaikiki'den yapacağinız her 75 YTL'lik alışverişe 20 YTL değerinde deri cüzdan veya kemer hediye. Axess kazandırır. Axess'i olan kazanır. * Hediye cüzdan ve kemer kampanyasi kampanyaya katılan LC Waık1ki magazalannda geçerlidir ve stoklarla sınırlıdır. 444 25 25 www.axess.com.tr AKBAIMK Görüldüğü gibi basit ama hareketli bir konusu var filmin. Ekibi en çok zorlayan da insan ve mekân sirkülasyonu olmuş. Biraz önceki yılın tecrübesi, biraz aılelerinin ve arkadaşlarının desteğiyle filmi tamamlamışlar. Erinç Arık bu yıl üniversiteye hazırlanacak, o yüzden bir sonraki yarışmaya katılıp katılmayacağından emin değil. Bu yarışmanın geleceğini etkilediği ise kesin. Gözü biraz korksa da sinema okumak istiyor. " Yarışma olmasa, belki de bu kadar cıddi bir devam etme kararı almazdım. Türkiye'de sinema okumak gözümü korkutsa da önce bilgisayar mühendisliği, sonra da sinema okumayı düşünüyorum. Sinemayla ilgılenen yoğun bir genç kitle var. Değişık filmler çekilıyor ama, daha iyi işler çıkabilir. Kendi adıma daha elle tutulur ışler yapmaktan yanayım. Mesela Yılmaz Erdoğan'ın 'Vizontele'sıni beğenmiştım. Sanırım 'ben de böyle bir film çekebilirim' hissi yüzünden bana yakın gelmişti. 'Hero' filmindeki gibi yaprakları sarıdan kırmızıya dönüştüremeyiz. Daha doğrusu bu bize uzak geliyor." Bunlar Erinç Arık'ın gelecek planları tabii. Şimdı ekibiyle birlikte "Elden Ele"nın başarısını yurtiçi ve yurtdışı kısa film yarışmalarına katılarak pekiştırmeyi düşünüyor. Ama bir bakarsınız önümüzdeki yıl da yanşmaya katılır ve...©