01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 21 MART 2005 / SAYI 992 KİNSEY'E VE SEKSE VEDA Amerika korku politikasını yatak odasına da soktu. 50'lerde cinselliğe yeni bir bakış açısı getiren Alfred Kinsey'i konu alan film ABD'de cinsel yaşamın dizginlenmesini hedefleyen örgütlerin tepkisini çekti. Bekâreti savunan bu oluşumlardan biri "Ulusal Cinsel îlişkiden Uzak Durma Örgütü"... ir proje. Adı "Örnekleme Projesi". Bu, Amerika'da ulusça cinsel ilişkiden kaçınılması amacıyla George Bush'un başlattığı ve önümüzdeki yıl bütçede 170 milyon dolarlık bir ödenek ayırdığı eğitim kampanyası. Ülkede "Bu Söz Tutulmalı", "BeklemeyeDeğer", "Gerçek Aşk Bekler" gibi farklı adlar taşıyan buna benzer onlarca kuruluş var. ABD'li gençler artık cüzdanlarında bekâret yemini kartları taşıyorlar. Hastalık Denetim Merkezi'nin yayımladığı bir rapora göre, 70'lerden bu yana ilk kez ergenlik çağındakilerin büyük bölümü cinsel ilişkiden kaçınıyor. Görünüşe bakılırsa ABD'de şimdilerde en gündemde olan konu bekâret. Yasalar okullarda çocukların evlilik dışı cinsel ilişkiden kaçınmaları yö B nünde eğitilmelerini öngörüyor. 20 baş ka eyalette de aynı yasalar uygulanıyor. Gençlerin cinsel ilişkiden uzak durma larını hedefleyen eğitime son beş yılda 900 milyon dolar harcandı. Bu miktar yanında AIDS'e karşı girişilen kampanyalara ayrılan ödenek devede kulak kalıyor. Ülkede artık "güvenli cinsellik" sloganı hiç hoş karşılanmıyor. "Ulusal Cinsel ilişkiden Uzak Durma Örgütü"nün kurucusu Leslee Unruh, "Bu tür eğitimler tüm dünyayı kasıp kavuruyor" diyor. Gerçekten de, Bush yönetiminin AIDS tle savaşım amacıyla Afrika'ya gönderdiği yardımın büyük bir bölümü oradaki insanlann cinsel ilişkiden uzak tutulmalarına akıtılıyor. KORKU YATAK ODASINDA... Cinsellikten uzaklaşma eğilimi Bush döneminin izlediği politikaya tepeden tırnağa uyuyor. Başkan'ın geçmişteki alkolizm sorununa uyumlu olarak cinsellikten kaçınma da bir "yeniden şans tanıma" eğilimi olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce cinselliği yaşayıp da sonradan el etek çekenler için "ikinci bekâret" ve "yeniden doğan bakire" gibi yeni deyimler kullanılıyor. Bilimsellikten bir hayli uzak olan bu eğilimin en ürkütücü yönü ise, korku politikasını yatak odasına taşıması. Doğum kontrol yöntemlerinden yararlanmamanın yaratacağı tehlikeler bir yana, bu yakınlarda cinselliğinden korkmaya başlayan bir kuşağın sonunu düşünebiliyor musunuz? Bu korkuya ilk kez el atan ve tutucu kesimin sert tepkileriyle karşılaşan kişi Alfred Kinsey oldu. Cinsellik konusunda ne dcnli az şey bildiğimizi ilk kez 1938 yılında Indiana Üniversitesi'nde cinsellikle ilgili dersler verirken fark etti. O dönemde kendi üniversitesinde başgösteren ve cinsel yaşamın dizginlenmesine çalışan güçlü bir akıma karşı koymayı başardı. Bill Condon'ın aynı adı taşıyan filminde Liam Neeson tarafından canlandırılan Kinsey, meslek yaşamına dirimbilimci olarak atılan ve sonradan toplumda "normal" sayılan davranışların sınırlarını genişletmeye çalışan bir bilim adamı olarak yansıtılıyor. Ona karşı koyan kesimin başını ise meslektaşı Dr. Thurman Rice çekiyor. Filmin bir yerinde Rice, "Frenginin tek çözümü var, o da cinsellikten ka çınmak" diyerek tersliyor. Bunun üzerine Kinsey "Penısilin de aynı işi görür," yanıtını patlatıyor. Kinscy'in kendisi de yeniyetme yıllarında ailesi tarafından cinselliğini bastırma yönünde eğitildi ve gerdeğe girinceye dek bekâretini korudu. Üniversitede ders verdiği sıralarda öğrencilerinin kendisine sık sık evlilik öncesi cinsellik, mastürbasyon, düşük yapma, kalıtsal ruh hastalığı gibi konularla ilgili sorular sormalan bu işe el atmasına neden oldu. Böylelikle tarihe damgasını vurduğu ve cinsel yaşamda devrim yarattığı araştırmasına başladı. Kinsey 18 bin kişinin cinsel özgeçmişleriyle ilgili raporu ilk kez ABD'de yayımlandığında yer yerinden oynadı. "Kinsey" filmi ilk gösterime girdiğinde de insanlar sokaklara döküldü. Kinsey Enstitüsü Başkanı Jennifer Bass bu durumun hiç de şaşırtıcı olmadığına dikkat çekerek, "Buna hazırdık. Çünkü Kinsey'in adı ne zaman dile getirilse, o küçük ama çok yaygaracı azınlık kızışıveriyor" diyor. Geçen yıl Yale ile Columbia üniversitelerinin ortaklaşa yaptıkları bir araştırma bekâret yemini edenler arasında cinsel ilişkiyle geçen hastalıkların bu yemi ni etmeyenlerle aynı düzeyde olduğunu Türkiye'de de ortaya koydu. Akıl almazmış gibi görügösterimde nen bu durum, başta cinsel ilişkiye girolan Kinsey meme sözü verenlerin yüzde 88'inin son filmi, Kinsey'in radan sözlerinden caymalarından kaynem hayatını naklanıyordu. Araştırmayı yürüten Dr. hem de Peter Bearman, "Söz konusu kişiler cincinsellik sel ilişkiye gizliden gizliye girdiklerinden, üzerine ilişki de sağlıksız oluyor. Söz vermek araştırmalannı gençleri bu tür hastalıklardan korumuanlatıyor... yor; tersine, hem kendileri hem de çevresindekiler için daha da büyük bir tehlike oluşturuyor" diyor. • Çeviren: RİTA URGAN Eric bekliyor! Kinsey'in çalıştığı üniversitenin öğrencilerinden olan Eric Byers "ikinci bekâret" döneminde olduğunu söylüyor. Zaman zaman pişmanlık duyduğunu belirten Eric'e cinsel ilişkinin nesi kötü diye sorulduğunda, "Kendimi basketbol maçındaymış gibi bir havaya kaptırıyorum, bu da ilişkiyi mahvediyor," diye yanıtlıyor. Eric'in annesiyle babası o 11 yaşındayken boşanmış. O günden sonra kendi yolunu çizmeye karar veren Eric seçimini inançtan yana yapmış. Bu kararı sayesinde kafasını cinsellikten arındırıp arındırmadığı sorulduğunda Eric, "Kesinlikle öyle olmadı. Yoldan çıkmam bugün de işten değil" diyor. Kinsey bir zamanlar cinsel açlıkla yanıp tutuşan, ama kendini dizginleyen bir çocuğa yazdığı mektupta, "Cinsel açıdan uyarılmış birinin en çok gereksindiği şey bu enerjinin birbiçimdeboşaltılmasıdır" diyordu. Kinsey burada tıpkı boğulmakta olan birine oksijen, açlıktan kırılan birine yiyecek verilmesi gibi bir şeyden söz ediyordu ve yerden göğe hakIıydı. Gelgelelim, Eric sözünü tutmaya kararlı görünüyor ve "Beklemeye Değer" yazılı yüzüğünü parmağından çıkarmıyor. Bu kararlılığının gerekçelerini açıklarken, "Insanlar kendilerine saygılı davranmıyorlar. Oysa, yeni bir araba ya da bir çift pabuç aldığınızda onlara eskilerinden çok daha fazla özen gösterirsiniz. Bu yüzden, birini beklediğinizde ve o kişi de sizi beklediğinde yaşadığınız ilişki çok daha katışıksız ve çok daha özel bir ilişki olur" diyor. Şimdi safari moda Fatma Ovacık az sezonunda geçen seneye göre çok farklı bir bakış yakalanıyor. Bonnie&Cylde etkisinden kurtulan erkeksi kadınlar, dişilikleri ile ön plana çıkıyor. Abartılı lüks eğilimin yükselmesi, dişilik, altın ve sefahat görüntülerinin canlanmasına yol açtı. Her türlü erkeksi eğilim; mesela safari modası, 90'ların başından beri bir görünüp bir kaybolan dağınık ama hoş bir silüet. Bu yaz sezonunda ise karşımıza çıkan safari teması daha dişi, daha kadınsı ve albenili. Safari havası ile birleşen kovboy aksesuvaf ları erkeksi görüntüyü kırıp daha dişi ve kendinden emin bir görünüm yaratıyor. Hafif keten kumaşların yanı sıra şifon ve saten ile bütünleşen safari kıyafetler, hem abiye hem spor olarak kullamlabiliyor. Bir süredir kullanılan havyan desenleri, safari teması ile birleşerek dolabımızda daha fazla yer kaplamaya aday. Yaz sezonunda özellikle plana çıkan şort, bermuda modelleri ile safari teması kendini göstermeye başladı. Saten ceketlerden, keten elbiselere kadar, bol cepli modeller, kalın kemerler, ve deri aksesuvarlar ön planda. Keten yelekler, uçuşan şifon buluzlar ile kombinlenirken, altına duble paçalı kısa keten bir şort ve kalın büyük tokalı Y bir kemer kullanabiliyorsunuz. Şortlar, kjsa etekler, toprak tonları, petrol maviler ve zeytin yeşillleri bu temanın vazgeçilmezleri. Hayvan baskılı tişörtler, şifon gömlekler ve ceket ile ayakkabılar bu yaz çok moda. Takılarda safari havası ise iri sedefli küpeler, mineli bilezikler, tüylü ve büyük taşlı broşlar ile yakalanıyor. Çok daha kadınsı bir görünüm ise safarinin tam aksi olan sade ve doğal bir görünüm yaratan antik Yunan temasında mevcut. Antik Yunan teması geçen sene moda dünyasını yakından etkileyen Truva filminin yansımalarından ortaya çıkıyor. Pliseli etekler, kolsuz, tek kollu, straples, ince askılı elbiseler, örgü detayları, sarmal askı ayrıntıları kadınları Yunan tanrıçası kılığına sokuyor. Uçuşan şifonlar, kat kat dolanan drapeli şallar, tülbentten tasarlanmış şalvarlar ise daha sade ama etkileyici bir görüntüye bürüyor. Donuk beyaz ten üzerinde kullanılan açık renkler, uçuk pembe, somon ve yeşiller mermersi görüntüyü destekliyor. Siyah bu sezon neredeyse hiç ortalıkta gözükmüyor. Hele antik Yunan'da hiç yok. Antasit, gri ve tonları göze çarpıyor. Mat görünümlü kumaşlar ön plana çıkıyor. Aksesuvarlar ise büyük büzgülü çantalar, kalın kumaş kemerler ve topuksuz bilekten bağlamalı sandaletler. Bu temaya dahil daha çok saç aksesuvarları göze çarpıyor. Ince taçlar, çiçekli tokalar, saç bantları, uzun ve krapeli saçlarda kullanılıyor. Abartılı bir tema olan safari de, sade antik Yunan teması da üstteki kıyafetten çok, içindeki kadını vurguluyor. • Cumhuriyet DERGÎ* Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adrna tlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: îbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Miidür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Baskı: îhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna /tstanbul Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 tstanbul. (0212) 512 05 05 Cumhuriyet Reklam (0212) 512 41 19 / 512 48 30 512 47 78 "Cumhuriyet Gazetest'nın parauz pazar ekıdır Yerehüreliyayın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle