Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 SOFRA lâ'nın yasını tutar. lkıncisi ise coşkuyu temsil eden Sefer Aşuresidir. Hz. Zeynelabidin'in Kcrbelâ'dan sağ olarak kurtulması sayesinde Peygamber soyu sürecektir ve bu sevinci kııtlamak için aşure yapılır.* 20 ŞUBAT 2005 / SAYI 987 Sütlü bademli aşure Aşurenin genellilde beyaz olanı makbul kabul edilmiş. Beyaza düşkünlük, beyaz şcker gibi az bulunur rafine malzemelere atfedilen önemi gösteriyor. Ancak Antep usulü pekmezli aşure yaparsanız, ceviz, kara üzüm, incir, gün kurusu gibi esmer malzemeleri korkmadan kullanıp, hem lezzet, hem de görünüş olarak kopkoyu bir aşure yapabilirsiniz. Bu aşure ise beyazların beyazı, üstelik 7 malzeme ile toparlanabıliyor. Aşureye koyulan malzeme sayısı için farldı inanışlar var. Kimine göre Islâm'da uğurlu kabul edilen 7 veya 40 sayısını tutturmalı. Muharrem'in onuncu günii aşure günü kabul edildiği için 10 rakamı da geçerli. Aleviler ise on iki imamın anısına 12 rakamını benimsiyor. Siz de, bu tarife, gönlünüze göre malzeme ekleyerek kolayca 10 veya 12 sayısına ulaşabilirsiniz. Kırk için ise boşuna uğraşmayın. Bir kaşık bal, kırk tür çiçeğin özünü tek hamlede aşurenize katacak, yeni çiçeklerin müjdecisi olacaktır. I 1 bardak buğday (200 gr), 2 7 bardak su, 3 250 gr seker, 4. 2 bardak sut, 5. 100 gr. çığ badem (kaynar suda bekletilip zarlart ovalanarak çıkanlacak), 6 2 çorba kasığı rnnır nt$a\tası veya ararot, 7 1 çay kaşığı acı badem esansı (aktarlardan bulunabılır), 10'a tamamlamak için: H. 100 gr kuru kaytsı (zar gıbı doğranmış), 9. 50 gr. kuru beyaz üzüm, 10 50 gr dolmalık fıstık 12'ye tamamlamak için: II 1/2 bardak küçük tanelı kuru fasulye (bir gece önceden ıslanacak, haşlanacak, kabuklan soyulacak), 12 1/2 fincan gül suyu Buğdayı bir gece önceden ıslatın. Islatırken buğdayı elinizle çalkalayıp bulanık suyu süzün ve yeni su ekleyin. Ertesi gün, buğdayı süzün ve 7 bardak içme suyu ile kısık ateşte suyu helmelenene kadar haşlayın. Eğer suyu çok azalırsa biraz sıcak su eldeyebilirsiniz. Buğdaylar iyice pişip çatlayınca şekeri ekleyin. Tekrar kaynayınca sütü vc diğer malzemeleri ekleyin. Nişastayı bir miktar su veya gül suyunda çözerek ekleyin. Badem esansı bulamazsanız 50 gr. kadar acı bademi dövüp, sütün 1 bardağı ile kaynatıp süzerek, özünü çıkarabilirsiniz. Aşureyi tekrar kaynatın ve suyunun nişasta ile hafif koyulmasını sağlayın. Kâselere bölüştürün. Soğuyunca üzerini ayrıca badem ve kayısı ile süsleyebilirsiniz. Buğdayın dirilişi Aylin Öney Tan uğday, insanoğlu tarafından ilk ekilip biçildiğinden beri, bereketin simgesi. Birçok kültürde, yeni yıl karşılanırken bolluk içinde bir mevsim dileği için sof ralarda baş köşeyi buğday alıyor. Türk cumhuriyetlerinde, yılın başlangıcı kabul edilen Nevruz kutlamalarında çimlenmiş buğdayın yeri bambaşka. Taptaze yeşermiş buğday, gelen baharın ve yeniden doğuşun habercisi. Çimlenmiş ve bir parmak kadar uzamış buğday, adeta tarladan kesilmiş bir dilim gibi tepsi ortasına yerleştirilir. Çevresine dizilen kuru yemiş ve kuru meyveler, geride bırakılan kış aylarını, yani ölü mevsimi simgeler. Çimlenmiş buğday ayrıca dövülüp kaynatılır ve "Sümenek" adı verilen özel Nevruz tatlısı yapılır. Aşure de bir tür yeni yıl tatlısıdır. îslamî takvimin 1. ayı Muharrem, aynı zamanda aşure ayı olarak arulır. Aşure, buğday başta olmak üzere tüm tahılları ve yemişleri harmanlayan tam bir bereket aşıdır. Aynı zamanda matem yemeğidir. Hz. Ali'nin oğlu Hüseyin'in Kerbelâ'da öldürülüşünün yası tutulur. Bu yüzden Aleviler Muharrem ayının ilk on iki günii boyunca matem orucu tutar, son gün ise aşure yapıp dağıtırlar. Ermenilerde, tatlı çorba anlamına gelen anuş abur da yılbaşında yapılır. Aşure ve anuş abur, Nuh efsanesine de dayandırılır. Nuh Peygamber karaya ulaşınca gemide kalan son erzaktan çorba gibi tatlı bir aş yaratmıştır. Elbette, Nuh'un gemisinin korkunç tufandan sonra karayı bulması da yeni bir çağın başlangıcı, bir tür yenilenen takvimin başıdır. Bu kez, geride bı YENİDEN DOĞUŞ Aşure, anuş abur, sümenek, koliva gibi tatlılar özde hep yeniden doğuş arayışını içerir. Kuru meyveler ve yemişler ile geçen yılın hasadı tüketilip bitirilirken, eanlanarak dirileşen buğday yenilenen hayatı müjdeler. Elbette, bebeğin ilk dişi için yapılan diş buğdayı da aynı müjdeyi taşır. Rumların kuru aşuresi "koliva" ise helva gibi ölünün arkasından yapılıp dağıtılır. Tarih ve Toplum dergisinde Nisan 1987'de yayımlanan yazısında MarieHelene Sauner Leroy, "Yaş mı, kuru mu?" sorusunuortaya atar. Taşıdığı anlamlar açısından Türk aşuresi, Ermeni anuş aburu ve Rum kolivasını karşılaştırır. Leroy'a göre, aşure ve anuş abur içerdiği bol su ile hayatın canlanmasını temsil ederken, koliva tam zıttı yaklaşımı gösterir. Ortodoks inanışa göre ıslaklık, aksine çürümeyi getirir. Bozulmanın önlenmesi için pişen buğdayın neminın tamamen alınması gerekir. Buğday, kat kat bezler üzerinde kurutulur, kavrulmuş un, nohut unu, peksimet tozu ya da bisküvi tozu gibi nem çeken malzemelerle karıştırılıp kuru kalması sağlanır. Ceviz, badem, fıstık, kuru üzüm gibi çeşnilerle karıştırılır. Tepsiye yayılıp sıkıştırılarak üzeri pudra şekeri ile kaplanır ve gümüş yaldızlı drajeler veya badem şekerleri ile süslenir. Hıristiyan Araplar ise kolivaya "Siniye Niyaha" diyorlar. "Niyah" ölü arkasından yakılan ağıt demek. Koliva, Ortodoks kilisenin etkin olduğu Sırp, Romen, Bulgar kültürlerinde de farklı adlarla ölü günlerinde yapılıyor. Vareno zhito ya da sadece zito olarak da adlandırılıyor. Eski Slav dillerinde "zita" buğday veya tahıl anlamına geliyor. "Zita" ise hayat anlamına gelen "zit" kelimesinden geliyor. Siz de sofranızdan aşure bereketini eksik etmeyin. Hayatın her aşamasında buğdayın yenüeyiş gücüne ihtiyacımız olabilir. *Kadırîler sıtâncsı aşuresi ile ılgdi bılgi tçın Kitabevı yaytnlarından Sabrı Koz'un derledığı Yemek Kılabı'nda, Necdcl tşlt'nın yazısma bakabılırstnız. B rakılan koyu karakış yerine dünyayı kasıp kavuran tufan olur. BekJenen ise, bahar gibi yepyeni bir çağdır. Hayatın yeniden yeşereceği toprak ufukta gözükmüştür. O halde, eskilerden kurtulmanın tam zamanıdır. Aşure bu yüzden, hem sevinç, hem matemi içinde barındırır. Yeniden doğuşu çağırırken, ölümün inkârı, hatta ölüme karşı isyan ve direniş de aştırenin özünde mevcuttur. Istanbul'da Kâdirîler sitânesi'nde, 385 yıldır, yılda iki kere aşure kazanı kaynatılır. Biri ma tem, biri sevinç içindir. îlki Muharrem ayında Kerbe LflBİRENT Birlncl kareden Itfbaren oklara ve numaralara dikkat ederek espriyi izlemeye başlayın... 0 da ne? Espri, İki ayrı yoldan devam ediyor. Oklar da iki ayrı yönü gösteriyor.. Şimdf hangl yolu taklp edeceğiz? Eeel Orası artık slze kalmış. Hadi buyurun bakalım sayfanın labirentlerlne.. Sakın kaybolmayın haal.. HAKAN ÇELİK fhakancelik@mynet.com Yuk5fcUYo«2. SoMUNDA . AS1ÜM