Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f6 KASIM 2005 / SAYI 1024 'AHŞAP FANUS'TA İRAN... Müjde Arslan T ebriz'de bir çarşı; Halıcılar Bedesteni. tki kara çarşaflı kadın yol alıyorlar gölgeleriyle. Taşların, kubbelerin şekil verdiği çarşı, yanan san fanusların rengine bürünmüş. Çarşıda akşam üstii, tek tük insanlar var gezen. Dukkânın önünde oturan iki adamdan biri, belli ki fotoğrafçıyı fark etmiş, pek de hoşlanmadığı anlaşılan bir bakış hrlatıyor. Kadınlar yürüyor, fanuslar tüm mekâna rengini veriyor, adam fotoğrafçıyı süzerken, fotoğrafçı deklanşöre basıyor... Yol sürüyor, kadınlar ilerlerken, fotoğrafta donuyor, o hiç yaşlanmayacak "an" fotoğrafçı, elinde makinesi ile kadınların gittiği yoldan yüruyor. Bir fotoğrafın hikâyesi bu. Gezgin, fotoğrafçı, yazar ve serbest gazeteci olan Özcan Yurdalan, Iran'da çektiği fotoğrafları sergilemiyor bu kez. Fotoğrafın ötesini, sonrasında hiç tahmin edemeyeceğimiz gizem ve sırlarıyla egzotik Doğu yolculuğunu bir kalemin ucunda yaşatıyor. Görüntünün, "o an"ların yetersiz kaldığı yerleri, kelimelerle sunuyor. Fotoğrafevi, 19972001 yılları arasında her yıl îstanbul'dan Katmandu'ya uzun bir karadan yolculuğu içeren "Sarı Otobüs" adında bir otobüs kaldırdı. Çoğunlukla bu yolculuklarda, kimi yalnız olarak sekız kez tran'a gidip gelen Özcan Yurdalan, bu gezilerini kaleme aldı. Kitap, baştan başa îran'ın gize mini ve Yurdalan'ın bakış açısını yansıtıyor. Bir fotoğrafçının gözünden bakış da, kitabı dahaözgün kıJıyor. "Ahşap Fanus/ tran Yolculuğu" adıyla Agora Kitaplığı'ndan okuyucuya sunulan kıtap, Sarı Otobüs yolculukla rının birıncisi. Bu yolculuklar; sırt çantasını alıp tek başına yollara düşmekle, organize bir tura katılmak arasında bir gezi türü olarak tanımlanan "overland' şeklinde yapılmış. Kitaptaki yazılar, turistik bir gezi yapan bir seyyahın değil, maceracı ve farklı bir gözle bakmayı başaran bir fotoğrafçının yazıları her şeyden önce... Tebriz, Tahran, Şiraz, Isfahan... Sarı Otobüs, îran'ın bütün kentlerinde mola veriyor. Özcan Yurdalan kendini kentlerin sokaklarına bırakıyor. Gözüne takılanların değil, kendini göstermeyenin peşine düşüyor. Bulduklarını "Ahşap Fanus" adlı kitabında okuyabilirsiniz. yaşama bakış açılarını da yansıtıyor. Yurdalan, bu sohbetten edindiği bilgileri fanusa benzetiyor, ahşap bir fanusa... Fanuslar doğruya ulaşmak için birer yol belki de... Kitap bitiyor ancak yol devam ediyor. Yurdalan'ın îran notlarını yazdığı "Ahşap Fanus" kitabının ardından yine Agora Kitaplığı'ndan "Mavi Çöl" adlı kitabı da raflardakı yerini aldı. "Mavi Çöl" için bir iki şey söylemek gerekirse, Yurdalan'ın Pakistan seferlerindeki gözlemlerine dayanıyor. Pakistan seferlerini mavi bir çöldc yaptığı yolculuklarla özdeşleştıren Yurdalan, Doğu'nun gizeminı, bu kez mavinin arkasına saklıyor. Yurdalan'ın Asya yolculukları devam edecek. Yazar kitaplarda kendi deneyimlerinden yola çıkarak okuyucuyu alıp başını gitmeye, baş kaldırmaya, derinliği görmek için bakmayı oğrenmeye ve elbette hayatı sorgulamaya çağırıyor. Bu heybetli yolculuğa, kitabın arka kısmında bulunan Yurdalan'ın tran'da çektiği fotoğraflar eşlik ediyor. Okunmuş bir kitabın ardından bakılan fotoğraflar şimdi daha hüzünlü, daha yakın ve daha gerçek... Tıpkı Halıcılar Bedestenı'ndeki fotoğraf gibi... • mujdearslan2003@yahoo.com TEBRİZ, TAHRAN, KUM, BEM... Taksim'den demir alan Sarı Otobüs'ün yolcularını Gürbulak Sınır Kapısı'nda çileli bir bekleyiş bekliyor. Gezgin ya da maceracı da olsanız bürokrasinin çarkında hep aynı sıranın yolcusu olursunuz. Saatler süren bekleyiş sonrası îran'ın Bazargan kapısından içeri giriliyor. Türkiye'den gidilince ilk karşılanılan kent Tebriz. Kitaptaki yolculuğumuz da Tebriz'de başlıyor, önce îbrişim Çarşısı, Şairler Mezarlığı geziliyor. Geziler görülen mekânlarla sınırlı değil. Insanlarla diyaloglar, sanat çalışmaları, binlerce ydlık bir tarih ve kültürel değerler ön planda. Mekânlar fonunu, ritmini oluşturuyor gezinin. Bir gazeteci içgüdüsüyle yolunda olanın değil, yoldan çıkanın, kendini göstermeyenin izinde kitaptaki kahramanlarımız. Tebriz'den sonra yollar başkent Tahran'a çıkıyor. Tahran'ın sayılarak bitmeyecek müzelerinin, duvarlarının, saraylarının aksine Yurdalan, tüm başkentler gibi Tahran'ın da görülecekler listesinın diğer kentlerden az olduğu görüşünde. Yolculuk, Kum, tsfahan, Şiraz, Yezd, Bem, Meşhed, Nişabur, Hazar Yolu boyunca devam ediyor. Yurdalan yakın olduğu kadar uzak bir coğrafyayı ve insanlarını "Ahşap Fanus"ta sunuyor. Bildiğim iyi bir fotoğraf için hıçbır fotoğrafçının her türlu fedakârlıktan kaçınmayacağı ve fotoğraf çekmenin bir cesaretin ürünü olduğu. Gezginler için de durum değişmiyor. Seyyahlar, yeni yerleri hem cesaret hem de ilk kez görmenin merakıyla keşfediyor. I ÖZGÜRLÜK MÜ, GÜVENLİK Mİ? Iran'da kent içinde kısa seyahatlerin yapıldığı taksiciler ve mola yerleri çayhaneler, Yurdalan için birer gözlem alanları. Geçilen mekânların nabzı bu doğal ortamlarda yoklanıyor. Yurdalan'ın Istanbul Kapısı'nı ararken hemen yanı başında fark ettiği taksi şoförü belki aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen, anlamını yitirmeyen şu soruyu soruyor: "Özgürlük mü, güvenlik mi"? Bir tartışmayla başlayan bu sohbet, tranlıların dünyaya ve Milli Reasürans Sanat Galerisi'nin hazırladığı sergi, 11 Kasım'da Antalya'da Karadeniz mimarisi tura çıktı aylalar, köy evleri, ahşap konaklar, Karadeniz'e özgü ev tipi Seranderler... Milli Reasürans Sanat Galerisi'nin hazırladığı "Doğu Karadeniz'de Kırsal Mimari" sergisinde görebileceklerinizden birkaçı. Karadenizliler'in yoğun ilgi gösterdiği sergi, şimdı de Türkiye'yi dolanıyor. 1126 Kasım tarihleri arasında Antalya Mimarlar Odası'nın galerisinde sergilenecek. Aralık ayında Bosna Hersek'te gösterilecek olan sergi Ljubljana/Slovenya, Tiflis/Gürcistan, Trabzon, Ankara, Diyarbakır ve Kars'a gidecek. Sergiyle aynı adı taşıyan bir kitap da basılmış. Karadeniz'e yapılan bir gezinin verdiği ilhamla hazırlanmış sergi. Her şey, küratör ve sergi koordinatörü Amelie Edgü'nün Doğu Karadeniz'e yaptığı bir gezi sırasında çektiği amatör fotoğraflarla başlamış. Fotoğraflar amatör olsa da, yörenin havası etkilemiş bakanları. Böylece Doğu Karadeniz'in güzelliklerini kalıcı hale getirmek, tanımayanlara tanıtmak amacıyla bazı çalışmalar başlamış. Kitabın bilimsel yönetmeni Prof. Dr. Afife Batur, bu hazırlığı şöyle anlatıyor kitaba yazdığı önsözde: "Sevgili Amelie Edgü, yalnızca gezi amacıyla Doğu Karadeniz yörelerinde dolaşmıştı arkadaşlarıyla, Samsun, Ordu, Trabzon, Artvin, yaylalar, köy evleri, evlerini açan insanlar, içilen çaylar, taze mısır ekmeği, derken vurulmacasına heyecanla anlatıyordu. Hüzün gibi heyecan da bulaşıcıdır. Çektiği amatör fotoğraflar bile özel bir coğrafyayı ve bir yaşam kültürünü önümüze getirip koyuyordu. Evet, sonunda Karadeniz'in çağrısına kapıldık. Bir sergi ve kitap hazırlamalıydık. Bu bilmeyen ya da az bilinen çevrenin ne denli onemlı bir kültür, mimarlık, yapı geleneği, yaşam modellerı barındırdığını kendımiz ınceleyip öğrenmeli, ama asıl görüp topladıklarımızı kaybolup gitmeden kamuoyu ile Y paylaşmabydık. Acaba, bir şeylerin kurtulmasmın yolunu açabilir miydik?" Bu çağrıya, Milli Reasürans TAŞ'nın desteğı yetişmiş. Böylece hummalı bir çalışma başlamış; okumalar, bölgeyeyapılan geziler, Karadeniz üzerine bilgileri olanlarla yapılan görüşmeler... Sonuç bir sergi ve Karedeniz'in yerleşme planım, evlerini, camilerini, kıliselerını anlatan bir kitap olmuş. îşte "Doğu Karadeniz'de Kırsal Mimari"den bazı kareler ve bilgiler... • 15 Ocak'a kadar seyahate giden yol Âkess'ten geçerl • 9000 YTL'lik harcamanıza ücretsiz gidişdönüş a t l a s j e t bileti! • 5000 YTL'lik harcamanıza ücretsiz gidişdönüş varan bileti! Kampanya 15 Gylul 2005 15 Ocak 2006 tarihteri arasmda yapacagınız harcamalann toplamı İçin geçerddlr Çamlıhcmşin/Rize. Yolkıyı Köyü. Behzat Çoiak ve Yıısııf Çoiakoğlu Konakları. Bahçclikonakiar Mcvkii. AKBANK