Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 27 KASIM 2005 / SAYI1027 . „. sorulur... Grunge müziğin babası Kanadalı Neil Young, son albümü "Prairie Wind" ile yoluna devam ediyor. Şairmüzisyen geleneğinin en güçlü kalesi Young, muhalif kimliği ve taviz vermeyen müziği ile 30 yıl sonra yine Nashville'den geliyor. Ali Deniz Uslu üzik hayatina "Buffalo Springfield" grubuyla başlayan Ncil Young, grunge müziğin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlayan en önemli isim. Özcllikle Seattle'dan çıkan "Nirvana" ve "Pearl Jam" gibi dünya müziğini yönlendiren grupların da ilham kaynağı. Ayrıca Young, Bob Dylan'dan sonra ismini duyurmuş en büyiik folk rock müzisyenı. Oyle ki grunge efsanesi Kurt Cobain, intihar mektubunu Neil Young'ın "My My Hcy Hey" şarkısından; "It's better to burn out than of the fade away'Zamanla sönüp gitmcktense yanmak daha iyidir." sözleriyle bitirrnişü. Bu cüm le Cobain'in ölümümun ardından oluşan boşlukta Neil Young'ı yeni kuşağa tanıttı. Young ise Cobaın'in kaybına duyduğu üzüntüyü "Sleeps With Angels" parçasını yazarak itiraf etti. Neil Young'ın müzik dünyasında tanınmaya başlaması ise 1969 yılında, "Crazy Horse" grubuyla yaptığı "Everbody Knovvs This Is Novvhere" albümü ile gerçekleşti. "Crazy Horse" grubu, Danny Whitten, Billy Talbot, Ralp Molina'dan oluşuyordu. Bu dostlar grubu günümüze kadar bırçok başarılı albüme imza attı. Young'ın kariyerindeki Hiğer önemli grup "CSN&Y" ise David Cros LYourigdan ••*» . «•* M by, Stephen Stills, Graham Nash'ten ibaretti. Bu dört usta müzisyen kendi kulvarlarında en iyilerdi. Zaten Stüls ve Young, Buffalo Springfield'de de beraberdi. Neil Young solo çalışmalarına 1970 yılında " After The Gold Rush", 1972 'de de adıyla bütünleşen "Harvest" ile başladı. Albümdeki "Heart Of Gold" büyük bir başarı elde etti. Neil Young bu albüm sonrası artık grunge müziğin "hasatçısı" olarak anılmaya başladı. MUHALİF GRUNGE Rock müziğinde önemli bir etki yaratan müzisyen, aşk üzerine yazdığı şarkıların dışında ırkçılığı, Vietnam Savaşı ve popüler kültür gibi birçok olayı eleştirirken Kızılderilileri de savundu. Ozellikle "CSN&Y" grubu ile yaptığı "Deja vu" ve "4 Way Street" politik söylemi ile döneme damgasını vurdu. 1988 yılında yayımlanan "This note's for you", Pepsi ve Cola karşıtı söylemi ile dikkatleri üzerine çekti. O sıralarda Micheal Jackson, Pepsi reklamlarının yıldızıydı ve en parlak dönemini yaşıyordu. Zenci olmaktan nıemnun ve taciz davalarından uzaktı. Muhalif Neil Young'ın ise her dönemde söyleyecek bir sözü vardı. f 1992 yılına geldığımızde Young, "Harvest Man" ve ardından "MtvUnplugged" albümü ile gitarının sesini bıraz kısıp keyifli bir akustik albüm yaptı. Film müzikleri içinde de kendine yer edindi. 1995 yapımı, Jim Jarmush'un Vahşı Batı'ya gönderme yapan, Johnny Depp'in oynadığı "Dead Man "in müziği ona aitti. Aynı yıl grunge müziğin yeni kuşak kült grubu "Pearl Jam" ile "Mirror Ball" albümünü tamamladı. Popülerleşmeye başlayan grunge bu çalışma saycsinde yaratıcısını tanımıştı. Zaten Young'ın hayatı evrimleşen grunge müziğin bıyogıafisiydi. Şimdi ise Young, Nashville'de kaydettiği "Prairie Wind" ile döndü. Bu albüm, Neil Young'ın 10 yeni parçasını dinlemek ve eşsiz yorumunu hatırlamak için iyi bir fırsat. "The Painter", "It's A Dream" ilk göze çarpan parçalar. "Prairie Wind" ise tam bir Neil Young klasiği. Albüm için belgesel görüntülerini de Akademi Ödüllü yönctmcn Jonathan Dcmme, Nashville'deki Ryman Oditor yumu'nda çekmiş. Sonuç olarak bu huysuz ihtiyarın melankolik sesini, distörşınlı gitarlarla yaptığı gürültülü müziği sevmeseniz bile, gitarının fişini çektiğinde çıkan akustik ses sizi dinlendirecektir. "Prairie Wind" ise akustik tınısı ve buğulu atmosferi ile dinlemeye değer. • alidenizuslu@yahoo.com Neil Young, yeni albümü "Prairie Wind" ile yine grunge müzik arenasında... HANIMEFENDİNİN HİKAYES Zekeriya S. Şen Son dönem Amerikan müziğinin yükselişte olan sesi, Antony&The Johnsons. Kişiliğini önyargılı dünyada ezilmeden bulmak için çabalayan bir gencin, Antony'nin kurduğu Antony&The Johnsons, geçen yılın Mercury ödülünün de sahibi... mün hiç kuşkusuz en eşsiz anlarından birini temsil ediyor. Modern halk ozanı Devendra Banhart ise pürüzsüz tenor sesini çok özlü Spiraling parçasına ödünç veriyor. Son olarak tüm bu güzelliğin mimarı olan Lou Reed, Blacklips döneminde yazılan seksüel şiddeti anlatan muzır Fistful Of Love parçasını anonim bir şiir mısrası ile açıp, parça boyunca savruk gitar melodileri ile Antony'ye eşlik ediyor. Ancak albümü tanımlamak için tek bir parça seçmek gerekirse, o da mutlaka karanlık, psikolojik düşünceler üzerine kuluçkaya yatmış olan Man is the Baby. Özetle, asla karamsar bir hava çizmeyen albüm, özünde bir umudun manifestosu. Dinlerken kendinizi yerden yere vurmaktan öte, gördüğünüz çı kış noktasından dünyanıza farklı bir gözle bakacaksınız. • H ayatımızda hep örnek aldığımız kişiler olmuştur. Bazılarımız için babalarımız, bazılarımız için annelerimiz, bazılarımız için ise tamamen yabancı biri. Ve ne olursa olsun onu bu idealimizi başarana kadar veya umutsuzluk içinde yenilene kadar takip ederiz. Müzik konusunda hcr zaman Amerikalılara kıyasla bir adım ileride olan Britanyalılar bu defa Antony & The Johnsons'un gelmesi ile arka planda kaldı. Bazıları tarafından ilk defa duyulan ve bazılarının yakından tanıdığı bu dürüst, samimi ve yakın kişiliği artık herkesin bilmesi gerektiğini düşünüyoruz. yılı boyunca turnesinde Candy Says parçasını her konserde yorumlatmasına kadar uzanır. Antony böylece Lou Reed'in sonuna kadar desteklediği sanatçılar arasında ilk sıraya oturur. 2004 yılında peş peşe gelen EP'lerden sonra Şubat 2005'te ikinci albümü I Am a Bird Now'u çıkartan bu sessiz sanatçı dünyanın da artık kendisini tanıma vakti geldiğine karar verir. Antony son dönemde New York şehri tarafından dünyaya armağan edilen en değer li hediyelerden birisi. Bu büyüleyici sesin geçtiğimiz ay Coldplay, Bloc Party, Magic Numbers, Maximo Park ve benzer grupların arasından sıyrılarak Ingilizlerin en saygın ödülü olan Mercury'yi kapması hiç de şaşırtıcı değil. Her ne kadar kendisi ödülünü almak için sahneye çıkıp bir yaııhşlık olduğunu iddia etsc bÜe, bu mütevazılıktan başka bir şey değil, çünkü hiç kuşkusuz Antony & The Johnsons bu yılın en iyilerinden birini, hatta en iyi albümü üretmiş durumda. Lou Reed, Boy George, Rufus Wainwright ve Devendra Banhardt gibi sanatçüarın eşlik ettiği I Am a Bird Now albümü peşinizi bırakmayan bir duygu yüklemesi. Bu albümü ilk dinlediğinizde sizi susturan bu yalnız, cesur ve özel müziğin saflığına, inceliğine ve garipliğine herhangi bir müdahaleniz olmasın diye nefesinizi tutacaksınız. Birinci albüme kıyasla I Am A Bird'deki tüm şarkılar kişisel olarak içe daha dönük, iç dünyamızın bir yansıması. ÇOKOKTAVLIK SES... Albüm, bir birliktelik için yakarış olan, tüylcrinizi diken diken eden, loş atmosfere halcim Hope There's Someone parçası ile açılıyor. Albümün ilk üç saniyesinde sizi yerinize çivileyecek olan unsur, Antony'nin muhteşem virtüöz karizmasına sahip, çok oktavlık sesi. Söylediği her ne olursa olsun güzellikler ile süslü mükemmel bir ses. Minimal piyano/vokal ile yücelen parça, sessiz armonisi ve damardan dürüst sözleri ile makamınızı alt üst edecek. Bu yapı aslında albümün temel formülü, Antony veya katkıda bulunan diğer sanatçılar olsun, hepsi resmen bize açık kalpli duygu ile yaklaşıyorlar. For Today I'm A Boy parçasında Antony, "Bir gün büyüyüp güzel bir kadın olacağım/ Bir gün büyüyüp güzel bir kız olacağım/Ama bugün bir çocuğum/ Ama bugün bir oğlanım / Bir gün büyüyüp içimdeki rahmi bulacağım" diyerek, dinleyeni bir anda umutsuzluğun dibine daldırıp boğulmanıza izin vermeden kuvvetli sesi ile umuda doğru çekiyor. Iki dakikanın altında olan "WhatCan I Do?" parçasında gay topluluğunun en özgün seslerinden birisi olan Rufus Wainwright Antony'yi arka vokallcre atıp size içini döküyor. Kendi yolunu ararken farkında olmadan Antony'ye öncülük eden idolu Boy George, "You Are My Sister" parçasına katkısı albü KUSURSUZ YABANCI... California'da büyüyen ve cinsiyeti hakkında kafası karman çorman olan genç Antony bu kişisel tercih arayışları içinde bir travesti olmaya karar vcrir. Bunun en büyük neden lerinden birisi 1982 'de Culture Club'ın ilk albümü Kissing To Be Clever'ın kapağındaki Boy George rcsminin ona verdiği ilhamdır. Diğer neden ise, Soft Cell'in 1982'de çıkan Torch '45'liğinin kapağında yer alan, kel kafalı travesti resmidir. Kendisini kusursuz yabancı olarak kabul eden genç Antony, kişiliğini önyargılı dünyada ezilmeden bulmak için, 1990 yılında büyüdüğü Calilornia'dan daha anlayışh ve geniş görüşlü olan New York'a taşınır. Burada öncü hassasiyeti ve muğlâk seksüel doğasını bulan Antony, kendisini itade edebileceği Blacklips adında bir kabare ekibi kurar ve ha yatındaki idealini kovalamaya başlar. 2000 yılında Antony & The Johnsons'u kuran bu azimli ruh, aynı isim altında 2001 yılında Durtro etiketi ile ilk albümünü yayımlar. Lou Rccd'in Antony'ye olan dayanılmaz ilgibi, The Raven'da ona Perfect Day'i yorumlatmasına, Animal Sercnade albümünde kendisine cşlik ctmesine ve hemen sonrasında 2003