22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kadın mücadelesini anlamak için feminist bir bellek projesi MOR KİTAPLIK Özgür Erbaş esur Yürek filminde yaşamöyküsü anlatılan William Wallacc, "Tarihi yazanlar, zalimler olduğu sürece bize hain diyeceklcr" demiş. Bu nedenle ezilenlerin kendi tarihlerine, dolayısıyla tarih yazınlarına sahip olması gerekiyor. Toplumsal bellek araçlarından bıri de kuşkusuz edebiyat. îşte bu kapsamda başlatılan yeni bir çalışma var: Mor Kitaplık. Projenin yaratıcısı Yaprak Zihnıoğlu amaçlannı, Türkiye kadın hareketinin köklerini oluşturan Osmanlı kadın hareketini bugiinle buluşturmak ve o dönemin öncü kadınlarının metinleıini bugüne taşımak olarak açıklıyor. Bir diğer amaç ise geçmişi bilip bugünü anlamak ve yarına daha güçlü başlamak. Zihnioğlıı'yla projeyi konuştuk... Mor Kitaplık fikri nasıl oluştu? Kadın tarihi çalışmalarımız sırasında kadınların yapıtlarının içeriği ve boyutları biz leri derinden etkiledi. Geçmişimizde adı unutulmuş, hatta bazılarının adı tarihten silinmiş, nice öncü kadının yapıtlarını günümüze taşımak, onların bugünün okuru ilc konuşmasını, tanışmasını sağlamak ve mücadelelerinin, başarılarının, düş kırıklıklarının izini yeniden duyurmak istedik. Projenin amacı ne? Osmanlı Türkçesi ve Arap harfleriyle yayımlanmış bu eserleri günümüz Türkçesine çevirerek okurlarla buluşturmak. Bu sayede, bugünlerimizi borçlu olduğumuz Osmanlı hareketi nisvanının (kadın hareketinin) üyelerini de anacağız. Girişimimizi Kitap Yayınları'nın sahibi Lokınan Şahin destekledi. Di] bilimci bir grup kadınla üç yıl hazırlık yaptık ve şimdi çoğu ilk kez Türkçeye çevrilen Mor Kitaplık Kadın Tarihi ve Eserleri yayın aşamasına geldi. Peki Osmanlı'da kadın edebiyatının geçmişi hangi tarihe dek gidiyor? Osmanlı erken dönem kadın yazını, kanımca, basında, Terakkiı Muhadarat gazetesinde 1868'de "bir kadın" imzası ile yer alan bir mektupla başlıyor. Bu mektupta ve daha sonra çığ gibi büyüyen yazında kadınlar uğradıkları aşağılanmayı, eşitsizlikleri, haksızlıkları dile getiriyorlar. Kadın dergileri yayımlanıyor. 19. yüzyılın ortalarından başlayarak, toplumda var olma mücadelesi vermiş olan Osmanlı kadın hareketi üyelerinin ve Osmanlı feminizminin öncülerinin büyük çoğunluğu aynı zamanda yazar, şair ve sanatçı kadınlar. Kadınların durumunun düzelmesi, kadınlığın tealisi (yükselmesi) ve özgürlük için mücadele ediyorlar, kendi deyişleriylc "kadınlık davasının" ve "kadınlık mefkuresinin (idealinin)" savunucularılar. Proje hangi dönemi ve kimleri kapsıyor? Seçkiyi ilk elde 1868'den başlatıyoruz. Elbette bu tarihten önce de kadın yazını var. Örneğin yazma divanlar; Mihri I îanım Divanı, Zeynep Hanım Divanı ve daha niceleri... Divanların yayımı, modern dönemin ardından gelecek. Makesi Hayal (Hayalin Yansımaları) adlı ilk sjır kitabı 1898'de yayımlanan Makbule Leman ile başlayan kadın edebiyatı, Şair Nigâr, Fatma Aliye, Emine Semiye, Halide Edip, Nezihe Muhiddin, Şükufe Nihal, Yaşar Nezihe ile sürüyor. Ulaşabildiğimiz biitün eserlerini derlemeler halinde okura sunacağız. 13 yu boyunca (18951908) hiç ara vermeden yayımlanan Hanımlara Mah sus Gazete'den ve diğer kadın dergilerinden yapacağımız derlemeler çok sayıda kadının yazılarının, şiirlerinin, öykülerinin günışığına çıkmasını sağlayacak. Üstelik yalnızca Osmanlı tslamTürk kadınlarının değil, Ermeni, Rum, Kürt gibi bu topraklarda yaşamış farklı etnik ve dinsel kökenli kadınların eserlerini de yayımlayacağız. ERKEKLERİN FEMİNİZMİ... Bir söyleşinizde "Feminist bir belleğe ihtiyaç var" demişsiniz. Edebiyat ve tarih açısından neyin eksikliğinden doğuyor bu? Bir feminist belleğe ıhtiyacımız var, çünkü bu coğrafyada kadınların hakları için nasıl mücadele ettiğini bilmiyoruz. Görünmeyen ve bilinmeyen bir alan kadın tarihi... încelediğimiz ve dizimizde yer alan Osmanlı kadın ları da "tarihi nisvan" tabirini kullanıyorlar, onlar da tarihlerindeki kadınları aramaya ve ortaya çıkarmaya girişiyorlar. Kadınların toplııma katkıları, cinsiyetçi sistemlerce değersizleştiriliyor ve kadınlar görünmez kılınıyor. Kadınlar her dönemde ayrınıcılığa karşı durdular. Ancak bu tutum alışları basın, siyaset gibi merkezi erkek egemen yapılarda silikJeştirildi, gözden düşürüldü. Osmanlı kadınlarının çok sevdiğim bir deyişleri var: "Kadınların süfliyetten kurtuluşu", yani değersizleştırilmekten kurtulması. Bu durum bugün değişti mi? Hayır, aynı sorunlarla karşı karşıyayız. Kadınlann yazınını, tarihini ve varlık mucadelelerini kapsayan bir feminist dağarcık bu sessizliği, silikleştirmeyi kıracak. Sistemik olarak kadınların susturulması ve unutturulması stratejilerini başarısızlığa uğratacak. Dizi kapsamında, erkeklerin de kadınlık üzerine yazdıklarını derleyeceksiniz bildiğim kadarıyla. Neden? Hareketi nisvanın ortaya çıkışına paralel olarak kadınlık ve kadınlar üzerine erkek yazını da matbuatta geniş yer tutmaya başlıyor. Çok sayıda erkek yazar "erkeklerin feminizmi" olarak adlandırabileceğim "kadın hukuku"ndan yana yazılar yazrnaya basjadı ve tabıi kadın haklarının sınırlannı çizme çabasında olan tslamcılar vc diğer muhafazakârlar da polemikletle kadın hareketine karşı koydular. Bu tartişmalar, kadın hareketinin gücünü de ortaya koyan tarihi önemde bir yazın. Kadın hareketini ve dönemi daha iyi anlamak için erkeklerin kadınlık üzerine yazınını okura aktaracağız. Üstelik bazı tartişmalar günümüzdekilerle çok benzerlik gösteriyor. • YAPI^CKREDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle