01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9 EKlM 2005 / SAYI1020 Batak ve çö Efes'ten turistik kente... Ne zaman bitecek bu kazılar? Efes'e yolu düşenler, akıllarından bu soruyu geçirirler... Bugün, kazıların başlamasının 110. yıldönümü. Şimdiye kadar ortaya çıkarılan kentin sadece yüzde 25'i. Bunun nedeni her katta bir başka uygarlığa, bir başka dinsel tapınağa rastlanması. Yani, Efes'in yedi bin yıllık tarihini okumak, sanıldığı kadar kolay değil. Özgen Acar ÎS 1. yy'da kentte çok tanrılı paganlar, Yahudiler, Hıristiyanlar birlikte yaşamaktadır. Tarsuslu Aziz Pavlos 52'de, Hıristiyanlığı yayar. (Avusturyalı arkeologlar Bülbül Dağı yamacında, Aziz Pavlos'un duvar resimleri olan, bir mağarayı bulup onardılar.) Incil'i Antakya'da yazan Aziz Luka da Efes'e gelir. Antakya'dan sonraki en eski Hıristiyan Topluluğu Efes'te yapılanır. Efes'i Avrupalı Gotlar yağmalar, 391 'den sonra Hıristiyanlar da çoktanrılı yapıları yakarlar. On yıl sonra "Artemis şeytanının yerine îsa'nın haçı" dikilir. Hıristiyanlığın temel inançlarını saptayan ekümenik konsillerin üçüncüsü Efes'te toplanarak Meryem Ana'yı "tanrının anası" ilan eder. Ne tesadüftür ki yüzyıllar sonra, bir rüya sonrasında Meryem Ana'nın evi Efes'te bulunur. Aziz Yuhannes'ın (Yahya), yedisi de Anadolu'da olan kiliselerinden biri Efes'te yapılır. Araplar'ın 645'te istila ettiği kenti, Emeviler 688'de yağmalar. 350 bin kişinin yaşadığı kentin nüfusu Bizans döneminde iyice azalır. Efes Limanı dolmaya başlayınca sıtma salgını yaşanır. 2.yy'da "tahvilin sığınak yeri" olarak Akdeniz ticaretine damgasını basan Efes, 7. yy' dan sonra Ayasuluk Te pesi'nde küçük bir kasabaya dönüşür. Ceneviz ve Venedik ile ticaret bağlantısının yerini sonraları Levanten ticareti alır. Kent, Selçuklu Aydınoğlu îsa Bey döneminden 15. yy'ın başına değin ye ni bir altın devir yaşar. Gözünü, Bizans'ın Başkenti Konstantinopolis'e çeviren Osmanlı, Efes'le ilgilenmez. Şu ana değin ancak bazılannı yazdığımız uygarlıkları, kültürleri, uluslan, dinlerin tümünü anımsayabiliyormusunuz? Siz arkeolog olsaydınız, bir yere kazmayı vurduğunuzda şu ya da bu uygarlığın; aynı noktada ikinci kazmada bir başka dinin tapınak kalıntısı çıksa ne yapardınız? îğne ile kuyu kazarsınız değil mi? Efes, Texier'in dediği gibi arkeologlar için dünyanın en güç kazılan yerlerinden biridir. Kültür Bakanlığı da geçen hafta yürüyüş yolunu yaptırmaya başladı. Yılda 12 ülkeden 200250 uzman, 7080 işçiyle Efes çalışmalarını yürüten Enstitü'nün, onarımlar dışında, bu yılki bütçesi 700 bin Avro idi. Bu rakam, Bakanlığın bir yılda Türk kazılarına harcadığı paraya denk. Avusturya kazı heyeti çeşitli "lazer" araçları ile başta Büyük Tiyatro, Belevi Mozolesi gibi değişik yapıların milimetrik planlarını çıkarmakla kalmadı, yeni bir lazer aracılığı ile kentin 3 boyutlu planını belirlemeye başladı. 64 kişinin, üç yıl süre ile çalışacağı bu projeyi AB'nin desteklemesi söz konusu. Liman bölgesinde jeofizik çalışmalarının yanı sıra, uydulardan yararlanarak kentin röntgeni de çekiliyor. Prof. Krinzinger, geçmişte bulunan malzemelerin yayımlanmasının yanı sıra çözümlenmemiş bilimsel sorun bırakmayacak bir örgütlemeyi de gerçekleştirdi. Son 34 yıl içinde 20 kadar yayın bilim dünyasına sunuldu. Avusturya Bilimler Akademisi ile Avusturya Bilimsel Teşvik Fonu'nun bu yayınlar h F ransız Hükümeti, Arkeoloji Enstitüsü Üyesi Charles Texier'i 1833 ve 1844 yıllarında Anadolu'ya gönderir. Türkiye'nin, tarihsel, kültürel, dinsel mirasını olağanüstü görseller ve gözlemleri ile belgelediği kitabını yayımlar. Texier, Efes'i şöyle yorumlar: "Kalıntıların altüst olmuşçasına karışık durumuyla, üst üste gelen çeşitli dinlerin, dönemlerin tümünün yapıtları, kente ilişkin incelemelerin tümlenmesinde çok güçlük yaratmıştır. Küçük Menderes Nehri'nin yol açtığı bataklıklar, yöreyi sağlığa zararlı duruma getirdiğinden, kalıntılara ilişkin yapılacak kazılar da çok tehlikeli olacaktır." 1867 sonbaharında Amerikalı yazar Mark Twain, tzmir'den trenle Selçuk'a gelir. Günümüzün deyimiyle "rentacararaba kiralama" o tarihte olmadığı için "rentadonkey eşek sırtında" Efes'e ulaşır. Twain, geceyi Efes kalıntılarmda geçirir. Kenti gizeme örten sis perdesi sabah kalkarken gördüğü büyülü ortamı "Antik mermer sütun başları, çölde kum yığınları arasında filizlenen palmiye ağaçları gibiydi" diye anlatır. Aradan çeyrek yüzyıl geçtiği halde, Texier'in "bataklık", Tvvain'in "çöl" dediği, gerçekte "ikisi de doğru" olan bu tanımlamalanndan dolayı kenti kazma cesaretini kimse bulamaz. Twain'den iki yıl sonra îngiliz J.T. Wood, dünyanın yedi harikasından biri olan "Artemis Tapınağı"nın yapıtlarını British Müzesi'ne taşır. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nden Otto Benndorf, Efes'i kazma eğilimindedir. Bergama'dan deneyimli, Zeus Sunağı'nı Berlin'e taşıyan Carl Humann, Benndorf'a bir rapor gönderir. Humann, "Bu işin kısa sürede araştırılması istenemez. Çarçabuk yapılan kazılarda önemli gözlemler yitip gider. Efes'te titiz çalışmayı yaklaşık 5 yıl olarak tahmin ediyorum." sözleriyle Texier'i doğrular. Benndorf, tam 110 yıl önce, 1895'te Efes'te ilk kazmayı vurur. Enstitünün ilk başkanı Benndorf'tan sonra, kazıyı günümüzde yürüten son başkan Prof. Dr. Fritz Krinzinger durumu şöyle değerlendiriyor: "Bu tahmine göre 100 yıldan fazla bir süre gecikmiş görülebiliriz. Yine de, Efes araştırmalarının ne zaman tamamlanacağı kesin olarak söylenemez." Başta bazı siyasacılar olmak üzere, Efes'i gezenlerde "110 yıldır kazılıyor, ancak yüzde 25'i bile ortaya çıkarılamadı. Neden ağır aksak gidiliyor" kanısı gözlenir. Bu yargıyı öne sürenler, kentin önemi hakkında iki satır okumuş olsalardı, herhalde böyle konuşmazlardı. Dünyada hiçbir kent, Efes kadar değişik uygarltkların, uluslann, dinlerin etkisi altında yaşamamıştır. Efes'i, dünyada Efes yapan olgu, iç içe geçmiş çok kültür katmanlarının kargaşa yaratan kalıntılarıdır. Efes yöresinde ilk yerleşme, günümüzden 7 binyıl öncesine gider. IÖ 14 yy'ın ortaların da, Hitit Kralı 2. Mursili, Arzava Krallığı'nın başkenti Apasa'yı (Efes) yerle bir eder. Aynı yüzyıllara denk düşen bazı mezarlar, Yunanistan'daki Miken uygarlığının imzasını Efes'e bastığı saptanmıştır. IÖ 11. yy Doğu Ege ton göçlerine sahne olur. Yörede Karyalılar ve Lelegter de yaşamaktadır. Atinalı Prens Androklos, göçmenleri Efes çevresine yerleştirir. Artemis adına Efes'te ilkel tapınağın ÎÖ 9. yy'da yapıldığı biliniyor. Iran'dan gelen Kimmerler kenti işgal eder. Efes'in AnadoluYunanistan hamuruna, bu kez Iran kültürünün mayası çalınır. ÎÖ 6.yy'ın ortasında dünyanın en zengin insanı Lidya Kralı Karun, Efes'i egemenliğine alır, Artemis Tapınağını büyütür, kenti imar eder. SEZAR'IN EFES'İ ZİYARETİ On yıl sonra bir Atinalı olan Aristarhos, Efes'e "ilk demokrasiyi' getırirse de bir başka Iran dalgası olarak Med Generali Harpagos Efes'i Persleştirir. 480'de bir yeni Pers dalgası daha Efes'i etkiler. Kral Kserkses, Anadolu'daki Yunan tapınaklarını yıkar, Artemis'e dokunmaz. Efes ile birlikte Ege'deki kentlerin katılımı ile kurulan, dönemin NATO'su olan, AttikaDelos Birliği, Persleri püskürtür. Bir rastlantı, 356'da Büyük îskender'in doğduğu gün, Herostratos adlı bir akıl hastası, tarihe geçmek için Artemis Tapınağını yakar. Iskender, Efes'e geldfğinde, tapınağın önünde saygı duruşunda bulunur. Efes, birkaç yüzyıl, îskender'in generallerinin Anadolu'nun çeşitli yerlerde kurduklarıkrallıkların ağızlarını sulandırır. Kent her el değiştirdiğinde çeşitli kültürler kente süzülür. Roma, Efes'e egemen olursa da kurtarıcı olarak görülen Karadenizli Pontus Kralı Mithridates, ÎÖ 1. yy'a girdiğinde Efes'teki Romalıları öldürtür. 73'te kenti Romalı vali yönetmeye başlar. Julius Sezar, Efes'i ziyaret eder, ancak kendisini Roma'da arkadan hançerleyen Brutüs arkadaşlarıyla Efes'e sığınır. Markus Antonius, Mısır Kraliçesi Kleopatra ile birlikte Efes'e gelir. Mısır'ın Ptolemos Hanedanı da boy gösterir. Tıp araçları, cerrahi, hastalık tanısı ve beslenme konularında yarışmalar, (günümüzün jimnastik salonlarının atası) jimnasyumlar, toplumsal sınıflara göre düzenlcnmiş (günümüzün hamamsaunaları) hamamlar, ticaret odaları 21. yy yaşamının Efes'teki öncüleridir. KAZILAR VE SONRASI 110 yıl boyunca kentteki arkeolojik çalışmalar, onarımlar çeşitli aşamalar geçirir. 1956'da yüzlerce işçinin çalışması ile ortaya çıkarılan Kuretler Caddesi'nde bulunan bol memeli üç Artemis heykeli Efes'in simgesi olur. Bu caddenin antik taşlan üzerinde yürüyen turistleri zaman tünelinde yolculuğa çıkanr. Efes denilince afişlerde boy gösteren Selsus kitaplığı da yoktan yeniden yaratılır. Görkemli yamaç evlerinin mozaik, duvar resimleri şarap tanrısı Dionysos rahibinin yaşadığı ortamı günümüze taşıyacak biçimde 78 milyon Avro'ya onarılır. îklim koşulları dikkate alınarak bir 6 milyon Avro daha harcanarak çağdaş bir çatı altında korumaya aknır. Enstitü, Yamaç Evde'ki son onarımlar için 400 bin Avro harcayacak. 1903 (sağda), 2005 (üstte) Selsus kitaplığının diinü ve bugünü... Fotoğraflar: Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Arşivi JLf/ için harcadığı para ise şimdiden 700 bin Avro'yu geçti. Selçuk'ta, Türkyabancı gençleri onarımlar alanında yetiştirmek amacıyla kurulan, îtalyan eğiticilerin ders vereceği "Restorasyon Merkezi" ise yakında açılacak. Yılda 10 trilyon liralık bir ziyaretçi geliri sağlanan Efes'teki bu girdinin hiçbir kuruşu bu kazı ve onarımlara dönüşmezken; Enstitü, Milas'ta bulunan 60 bin sikkenın onardıp yayınlanmasına ve Tire'deki kurtarma kazısına da yardım eti. Enstitü, yalnızca antik Efes'i değil, kentin Yahudi, Hıristiyan ve îslamiyet yapılarının gün ışığına çıkarılıp onarılmasını da sürdürüyor. Selçuk Müzesi'nde 6080 bin yapıttan ancak 68 bini sergileniyor. Avusturyalı hamilerin katılımıyla önerilen, yeni Müze için bir arazi ayrılması ise Bakanlık ile yerel yönetimlerin desteklerine ertelenip duruyor. • • +
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle