Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Batak ve çöl Efes'ten turistik kente... Ne zaman bitecek bu kazılar? Efes'e yolu düşenler, akıllarından bu soruyu geçirirler... Bugün, kazıların başlamasının 110. yıldönümü. Şimdiye kadar ortaya çıkarılan kentin sadece yüzde 25'i. Bunun nedeni her katta bir başka uygarlığa, bir başka dinsel tapınağa rastlanması. özgen Acar Sayfa 3 înternette yaşayan "web yurttaşlarının" sayısı giderek artiyor. Içinde insan olan her ortam gibi, sanal alemde de üretim, çatışma, suç, örgütlenme ve tabii aşk var. İnternet, yeni aidiyetleri de beraberinde getiriyor. Aynı caddede yaşayanlar bu sayede tanışıyor. Dünyanın farklı yerlerinde benzer siyasette olanlar, eylemlerini burada örgütlüyor. Peki kim bu web yurttaşları? Neler yapıyorlar? Hangi kurallara uyuyorlar? Internetle yaşayanlar anlatıyor... SANAL A D YETLER... Özgür Erbaş I Fotoğraf: Vedat Arık nternet tarihi, diye başlayan bir cümle kurmak insana garip gelebilir. Bildiğimiz yaygın kullanım biçiminin tarihi altı üstü 15 yıl. Ancak bu süre, ilişkilere, iletişime, birlikteliklere ve hayata dair her şeye başka bir boyut getirdi. Bir zamanlar, bilgisayarlar arasındaki bir ağ olarak kurgulanan internet, bir "yer/ortam" oldu. Burada aşklar yaşanıyor, kavgalar ediliyor, örgütleniliyor, ticaret yapılıyor, faturalar ödeniyor, devlete şikâyet dilekçesi gönderilip, yazılar, makaleler, tartışmalar, forumlar yürütülüyor. Dünyanın yazılım devi Microsoft'a karşı yürütülen açık kaynak hareketi de internette gelişiyor. Hatta koleküf yazılan ansiklopedi Wikipedia, "her yurttaş bir muhabirdir" sloganıyla yola çıkan ve okurları tarafından yazılan sanal gazete ohmynews ve kolektif arşiv ourmedia bile var. Tabii her şey bu kadar toz pembe değil. internet bir ortam olarak kendine özgü suçlar da yaratıyor. Istenmeyen, ticari içerikle spam mail göndermek, web sayfalarını kilitlemek, hesaplardan para çekmek, porno, röntgencilik, fuhuş ve diğerleri... Türkiye'de de internet ilk bağlantı tarihi olan 12 Nisan 1993'ten bu yana epey gelişme kaydetti. Hatta Yahoo'da kurulan internet grupları sayısı (bugün için 4 bine yaklaşıyor) îngiltere ve ABD'yi (200 kadar) geride bırakıyor. Ancak Hindistan'daki sanal grup sayısı 15 binin üzerinde, bu sayı Pakistan ve Iran'da da binlerle ifade edi liyor. Anlaşılan yer üstünde söz söylemek zorlaştıkça, internet ortamı çözüm sağhyor. Ancak bu alanın söz söyleme mahremiyetini ne kadar sağladığı tartışmah. 2002 yılında Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na ifade veren MİT Müsteşan Sönmez Köksal "Faks, telefon, internet ya da aklınıza gelen tüm iletişim araçlarını izleyebiliyoruz" demişti. Bugün Türk Telekom, kaçak cep telefbnlarını yakalayabilmek için açtığı ihaleye "tüm internet alanını izleyebilecek güçte olma" özelliğini de eklemeye çalışıyor... înternet, hayatın içinde, gündelik kullanımın bir parçası. O kadar ki dünyada yaklaşık bir milyar kullanıcısı olmasına karşın, 600 milyarın üzerinde sayfa olduğu tah min ediliyor. Bu da dünyadaki her kişiye 100 sayfa düşmesi anlamına geliyor. tnternetı kim, ne amaçla kullanıyor olursa olsun, burada yaşam yeniden biçimleniyor. Yakın zamana kadar burun kıvrılan, "ne de olsa sanal" denilip geçilen internet ortamı "web yurttaşları" diye anılan, ulus aşırı toplulukla geleceğin ilişki biçimlerinin temellerini atıyorlar. Bugün ikinci kuşak "web yurttaşları" bilgisayarlarının başında ve onlar için kurallar daha belirgın. Bız de web yurttaşlarının, Türkiye ayağında yer alan, hayatı bilgisayar başında geçen, internette gruplar kurup etkinlikler düzenleyen kişilerle konuştuk. Devamt 45. sayfalarda ARMAĞANLI BULMACA | ÇENGEL BULMACA | DİJİTAL DÜNYA | SATRANÇ | BRİÇ | SOFRA | GÖNLÜMÜN KÖŞESİ | 80 YIL ÖNCE CUMHURİYET | MODA Mihri Belli ve desenleri Mihri Belli, 1951 TKP tevkifatına dair yazılanları, şimdi de cezaevinde yaptığı portrelerle anlatıyor. Karşı Sanat'taki sergi, o onurlu günleri hatırlatmak için... İPİlffNıfh özlem Altunok Sayfa 7 Bir yönetmen, iki oyuncu... Ali Taygun, Bülent Emin Yarar ve Defne Şener Günay... Bu üç isim, "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi"nce verilen "Tiyatro Ödülleri 2005"in sahipleri. özlem Altunok Sayfa 11