Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 9 EKIM 2005 / SAYI1020 Bana, yapamazsın demeyin olunay Soysert yavaş yavaş hayatımıza giren başarılı oyunculardan. Onu "Bır istanbul Masalı"nda tanıdık. Bu yıl "Afife Jale En lyi Kadın Oyuncu" ödülünü de aldı. Yakın zamanda onun ismini ve başarılannı daha sıkca duyacağız. Işte Dolunay Soysert'ın anlattıkları... Bir tstanbul Masalı'nda canlandırdığın karakter ile dikkatleri üzerine çektin. Dizinin sadece son bölümlerinde vardın, ama herkeste aynı intibayı bıraktın: Bu kadın ileride çok parlayacak! Teşekkür ederim. Aslında bunda dizinin etkiside var. Türkiye'de bulunduğum sürede üçüncü dizimdi, ama iyi reyting yapan bir diziydi ve çok insana ulaşma şansı vardı. Bir de iyi bir oyuncu ekıbi ve onlarla paslaşmanın tadını yaşadım. Bütün bu avantajlarla roliıme sıkı sıkı sarıldım. Çok sevdim bu karakteri. Kendime güvenimin tam ol duğu bir zamandı... Bu dizi ile daha geniş bir kitDolunay Soysert'i leyle tanışma yaşandı ama sanki "Bir İstanbul sen başka bir kulvarda aldığın Masairyla tanıdık. "Afife Jale En İyi Kadın Oyuncu" ödiilü ile başka bir şey anlattın inOysa, onun asıl sanlara. Ve ilgisiz kalan son grup da bir dakika bu kadın kim, dekendini sınadığı di! yor, tiyatro... Tasarlanmış bir şey değil, yukarısıbiraz cömert davrandı! Çaba Üstelik, ustaların ladığım bir süreç vardı ve gerçekten uzun bir süreçti. Amerika'da, tiyatrolarından "yapacaksın, vazgeçme kızım degeçmek, klasik diğim" dönemler de oldu, "yapa mayacağım galiba, döneyim" de tiyatro havasını diğim zamanlar da... Ama kendi solumak ve me amacımı hatırlattım. Henüz tamamlanmadı dediğim, kendimi öğrenmek istiyor. bileylediğim bir dönemdi. Dön dükten sonra meyve burada topBu sezonki durağı lanacakmış, dedim, benim tarlam ise Gülriz Sururi da burası! Esra Başıbüyük D Tlyatrosu... f Arkeoloji okumuşsun, sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro eğitimi almışsın... Edebi tarafım zaten güçlüydü. Yazayım çizeyim, geçmişi araştırayım... Arkeoloji ve sanat tarihinin, sanat tarihi kısmı beni ilgilendirdi. Hem sanat var hem tarih! Hiç bir şey olmazsam bu bölümde eğlenirim diye düşündüm.Tesadüf orası tuttu. Gittim, gidince de eğlendim. Ama sonra hayatıma tiyatro girince "bunu bırakacağım" dedim, ama ailem " Yapamayacaksın galiba, o yüzden de korkuyorsun" gibi bir şey dedi bana. "Yapamazsın" benim kilit cümlemdır, bunu dediklerı anda her şeyi yaparım. Neden? Yaparım, niye yapamayayım duygusu! îmaj itibarıyla benim kadınlığımın, kırılganlığımın altı çok çizildir. Görüntü de öyleyim, ama günlük hayatta hiç öyle değilim. Güçlüyüm, her şeyin üstesinden gelirim. Amerika sonrası ki orada eğitmenlik bilgisi de almışsın, Müjdat Gezen okulunda eğitmen olarak çalışmayı düşündün mii? Döndükten sonra oraya ayıracak bir zamanım olmadı. Bu biraz hainlik gibi görünüyor, ama mutlaka bir şekilde oraya olan borcumu ödeyeceğim. Benim hayalim de bir gün Müjdat Gezen gibi oyuncu yetiştirmek. Ama belki o kadar fazla değil, senede üç tane öğrenci alıp onların a'dan z'ye her şeyi ile ilgilenip, bir metoda ait olsunlar istiyorum. Çünkü hafif menejerlik ve koçluk da olacak eğitimin yanında. Kafamdaki proje böyle, inşallah günün birinde gerçekleştiririm. Türkiye'de tiyatro oyuncusunu onurlandıracak çok ödül yok. O yüzden Afife Jale çok değerli. Bir yük yükledi mi omuzlarına? Şu an proje seçiminde beni tedirgin ediyor! Kötü bir iş yapmak istemiyorum. Yılın en iyi kadın oyuncusu falan da çok ağır aslında. Gurur verici ama keşke bu kadar büyük bir etiket olmasa, ağır gelebiliyor. Daha seçici olmaya çalışıyorum. Benim Şehir Tiyatrolan'ndan ayrılma sebebim, dışarıdaki iyi yönetmenlerin oraya gelememesi. Gelmeyecekler madem, o zaman onlar dönemlerini kapatmadan benim yetişmem lazım, dedim.. Kimler onlar? Genco Erkal vardı. Geçen sene onlarla çalıştım. Bu sene Gülriz Sururi ile çalışacağım. Kenterler var, çok isterim çakşmayı. Yani bir dönem kapanıyor. Çok acı geliyor ama bu bir gerçek. O yüzden bu Lnsanlarla çalışmamak bizim için çok büyük kayıp. Biz o tiyatroların önünde kuyruk olan dönemleri yaşadık. Şimdi yavaş yavaş soluyor, azalıyorlar. Onlarla çalışmamış olmayı ayıp sayıyorum. O yüzden tiyatro tiyatro dolaşacağım. OLDUM DİYEN BİTER... Başarının altı çizilmiş oldu. Sen mesleki anlamda kendini şımartır mısın? Hayır. Şımartmaya başladığınız zaman tembelliğe de başlıyorsunuz. "Oldum " dediğiniz nokta, gerçekten bittiğiniz nokta oluyor. Oyunculuğumu daha çalışılması gerekir buluyorum. Bir sürü şeyde henüz kendimi denemedim. Çok ıyı bir ekiple, çok güzel bir rol oynadım. Ama asıl bundan sonra yapacağım iş, yerimi sağlamlaştıracak. Yoksa bu, bir süre sonra insanlara bu başarının tesadüf olduğunu düşündürebilir. ' » Son bir soru, hayat içinde neyi önemsersin? Sevdiklerim çokönemli! Yaptıklarımın çp£ ğunu onlar için yapıyorum. Başarım damutluluğum da, gülümsemem de onlar için. Bunu da son iki sene içerisinde fark ettkn. Ödülümü aldığım gece yalnızdım. Annem ve ba bam Bodrum'da yaşıyorlar, bu yüzden yoktular. Eve gittim ve dedim ki: Paylaşmadığın sürece hiçbir anlamı yok... Çünkü başarı, mutluluk paylaşıhp, herkesi sardığı zaman güzelleşiyor. # Kemersiz çıkmak mı, asla! Fatma Ovacık hu Tuğba'nın, Serpil Çakmaklı'nın oynadığı Türk filmlerini hatırlarsınız. (Gerçi unutmamamız için tekrar tekrar gösteriliyorlar). Ahu Tuğba'yı kabarık aslan yelesi saçları ve dev vatkalar eşliğinde lambri merdivenlerden inerken hayal edin. Belinde de dev tokaiı kalın bir kemer... Son moda konfeksiyonların arasında da gözünüze mutlaka böyle kemerler çarpacaktır. îşte bugün o kemerlerden bahsedeceğim. Çünkü özellikle 80'li yıllardan sonra sıkça kullanılan, kalın, dikkat çekici, tokaiı kemerler hayatımıza geri geliyor. Umarun dolabınızın bir köşesinde kıyamayıp, sakladığınız birkaç kemeriniz vardır... Dar pantolonlar, fırfırlı etekler derken 80'li yılları hatırlatan aksesuvarlardan kalın kemerler de geri geldi. Ashna bakarsanız tüm aksesuvar kategorisine ciddi bir talep var. Moda dünyası tekstil ürünlerini bir kenara bıraktı, kemer, ayakkabı, çanta, takılar hatta şapka gibi yan ürünlere yatırım yapmaya başladı. Türkiye'de bu, kendini özellikle yeni açılan mağazalarda gösteriyor. Accesorize, Yargıcı gibi markalar bu tarz ürünlerin eğilimlerini belirliyorlar. Artık kıyafetiniz, kemeriniz ve Cumhuriyet DERGİ* A kullanılmış. Örneğin oksitli zımbalar ön planda. Kürkler, ponponlar, kurdeleler kemerlerde sıkça kullanılmış. Renklerde ise kahve tonlar, taba ve krem renkler, siyah, haki, çimen yeşili, petrol mavisi karşımıza çıkacak. Bu sezon kemerle ayakkabı kombinlemek fena halde out! Ayakkabınız kıyafetinizle uyumlu farklı bir renk olabilir. Ya da kemeriniz ile aynı renkte, ama materyal olarak çok farklı olabilir. Yani kemer artık tek şapkanız ile tamamlanıyor, küpeniz ve yüzükleriniz son noktayı koyuyor. Çantanız ve ayakkabınız eskisine oranla daha öne çıkıyor. Çünkü artık moda ayrmtılarda yaşamyor. Alışverişe niyetlendiğinizde, vitrinlerde gördüğünüz kıyafeder, bu aksesuvarlar olmadan oldukça sıradan görünecek. Geçen kış broşlarla başlayan aksesuvar furyası, bu kış kemerleri hedef aldı. Kalın deri kemerler, büyük gümüş tokalarla kullanılıyor. Renk renk, kemerlerde yan aksesuvar da başına kıyafete uyum sağlayan bir aksesuvar olmak üzere... Kış sezonunda bel ayrıntılarının ön plana çıkmasıyla kemerin kullanımında da farklılık oluştu. Mesela kısa kadife ceketlerle kullanılan deri kemerler çok moda. Püf nokta kemerin ceketin ' üzerine takılması. Bu farklı bir kullanım olmasına rağmen çok beğenilecek ve kullanılacak bir moda olacak. Kumaş pantolonlar, uzun tunikler ve hatta uzun kazaklarla da kemerleri kullanabileceksiniz. • îmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına îlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Baskı: thlas Gazetecilİk AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna /tstanbul îdare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 istanbul. (0212) 512 05 05 Cumhuriyet Reklam (0212)25198 7475/ 512 48 30 *Cumhuriyet Gazetesi' nin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet. com.tr