Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
< I TEMMUZ 2004 / SAYI954 11 Dimitri Kantemir kimdi? >on yilların en çok tartışılan kişiliklerinden. Moldavya voyvodası, prens ve yazar )larak geçti ta'rihe. Kitapları Türkçeye çevrildi, Cantemir Ensemble ve Kudsi ırguner müzik külliyatını seslendirdi... En büyük ilgi gören kitaplarından /,• )iri "Osmanlı İmparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü". >ezai Arlı l. Tacu D imitri Kantemir bugün kimiJerinin müzisyen ve tarihçi kimliğini öne çıkardığı, kimilerinin bir hain olarak tanımladığı bir tarihi kimlik. Geçen yıl îstanbul'dadoğumunun 33O.yıldönümü kutlandı. Bu, onu hain olarak değerlendirenlerle kitap ve müziğini öne çıkaranlar arasındaki tartışmaları alevlendirdi. Şimdilerde ise adını ondan alan bir grubun "Cantemir EnsembleKantemir Topluluğu"nun albümü çıktı: "Cantemir'in Dünyası: îstanbul ve Osmanlı Avrupası'nda 1700'lerin Müziği." Kudsi Erguner ise Dimitri Kantemir'in külliyatından besteleri bir albümde topladı. zorunda kalan Çaroldu. Vefalı çıktı Çar. Kantemir'i ısrarlarına rağmen Sadrazam'a teslim etmedi. Çar'la birlikte Rusya'ya giden Kantemir ve askerlerine GüneyRusya'daaraziveayrıcalıklarverildi. Romen tarihçi N. Iorga'ya göre Kantemir'e "prens" unvanıverildi.ömürboyu aylık bağlandı, 50 köy ve 50 bin serf ile ödüllendirildi. (1) Sonraki yıllarda Kantemir, Çar'la birlikte iki sefere katıldı. Karısının ölümünden sonra 1719 yılında Çar'ın kızı prenses AnastasiaTrubetkoyaileevlendi,dörtyıl sonra da 51 yaşında öldii. 1710 yılında Dimitri Kantemir, Moldavya voyvodalığına atandı. Bir yıl sonra Kantemir'i daha önce sözünü ettiğimiz Çar Büyük Petro ile gizli Luck Antlaşması'nı imzalarken görüyoruz. Osmanlı imparatorluğu'nun çökmekte olduğu görüşünde olan Kantemir'in amacı, Ruslarla birlikte Osmanlı'ya karşı savaşarak Moldavya'nın bağımsızlığını sağlamaktı. Osmanlı'nın çökmekte olduğu doğruydu, ancak Moldavia'nın bağımsızlığı için daha bir iki yüzyılın geçmesi gerekiyordu. Moldavya bağımsızlığına 1877 187 8 Osmanlı Rus Harbi sonucunda kavuşacaktı. Kantemir'in Prut savaşı yenilgisini izleyen sürgün yılları, en önemli kitaplarmı yazdığı dönemdi. Bunlar, "Monarşilerin Fiziksel Muayenesi"," Moldavya'nın Tanımı", "Osmanlı imparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü "," Constantin Cantemir'in Yaşamı","MuhammedDininin Sistemi" başlıklıeserlerdi. OSMANLI İMPARATORLUĞU... Kantemir'in kitaplarından orijinali Latince olan "Osmanlı imparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü" Batı'da büyük ilgi gördü, birçok dile çevrildi, Avrupa'da Osmanlı Tarihi ile ilgili olarak en çok okunan eserlerden biri oldu. Kantemir, kitabını yazmaya Istanbul'da başlamış, 1717'de Rusya'da tamamlamıştı. Kitapta, Osman Gazi'den başlayarak III. Ahmed döneminin ortalarına kadar gelinmiş ve her padişah dönemi ayrı bölümler halinde anlatılmıştı. Bu kitabın, Türkçe dahil çeşitli dillerdeki çevirileri yayımlandı. (3) İLGİNÇ YAŞAMÖYKÜSÜ... Dimitri Kantemir, 26 Ekim 1672 günü Konstantin Kantemir ve Anna'nın ikinci oğlu olarak dünyaya gelmişti. Annesi voyvoda Duca'nın sarayında yetişmiş, iyi eğitimli.kültürlüverafinebirkadındı.Baba Kantemir, 1678 yılında o günkü Moldavya voyvodasının elçisi olarak îstanbul'a tayin oldu. Kendisınin voyvoda olduğu 1685 'e kadar Istanbul'da kaldı. Genç Kantemir, ağabeyi ilebirlikte, imparatorlukbaşkentilstanbul'da.o günlerin önde gelen hocalarından Jeremia Cacavelas'tan Yunanca, Latince ve Slav dillerini öğrendi. 15 yaşında, bu defa babasının Sultan'a sadakatinin rehinesi olarak Istanbul'a tekrar gönderilince, bir yandan Ortodoks Patrikliği Akademisi'nde eğitimgördü, diğer yandan Türkçe, Arapça ve Farsçaöğrendi. Ayrıca, Osmanlı tarihi, folkloru ve müziğini araştırmaya başladı. PETRO, KANTEMİR, PRUT... Her şey o günlerin Avrupası'nda önem li bir askeri güç olan îsveç'in genç kralı XII. Charles'm 1709 yılında Poltava'da Ruslara yenilmesi ile başladı. Bu yenilgi üzerine, yayılmacı Rus Çarlığı'nın doğal düşmanı Osmanlı padişahı 111. Ahmed, Rusya'ya savaş ilan etti, ancak herhangi birsaldırıteşebbüsündebulunmadı. Ocak 1711 'de Petersburg'da toplanan savaş konseyi, Tuna Nehri alternatifinde karar kıldı. Bu durumda, Dniester Nehri'nigeçerek Osmanlı Imparatorluğu'na bağlı Moldavya ve Wallachia voyvodalıklarınıntopraklarınagirmekgerekiyordu. Ogünlerde Moldavya (Boğdan) voyvodası Dimitri Kantemir, Wallachia voyvodası ise Constantin Brancoveanu'ydu. Her ikisi de dışarıdan bir saldırı durumunda Sultan'ın emrine bir ordu vermek, onunla birlikte düşmanlarına karşı savaşmak zorundaydı. Aksihalde, Istanbul'a çağrılıp başlarının kesileceğine şüphe yoktu. Kantemir hırslıydı. Entelektüelkişiliği, kişisel deneyimi ve ileri görüşü ile Osmanlı imparatorluğu'nun çökmekte olduğu görüşündeydi. Çar'la Kantemir arasında Luck Antlaşması imzalandı ve Çar, Moldavia'nınRusya'nmkorumasındabağımsız bir devlet olmasını kabul etti. Voyvoda, boyarlar (asiller) tarafından seçilmeyecekti. Kantemir bağımsız Moldavya'nın ilk voyvodası olacaktı. Haber Istanbul'a çabuk ulaştı ve ÇarKantemir ikilisinin planladığı "sürpriz" saldırı işi suya düştü. Evet Prut Savaşı çıktı, amabarış istemek TARİHSEL BİR KİŞİLİK... Bazı kaynaklara göre Saray okulu Enderun'da eğitim gördü. 1693 de babasının ölümü üzerine Dimitri, Moldavya voyvodası olarak tayin edildi, ancak bu makJmda sadece üç haftakalabildi.RakibiWallachia voyvodasının tertip ve rüşvetleri sonucunda gorevden alınınca, tekrar Istanbul'a döndü. 1695'tebu defa ağabeyi Antioch voyvoda olunca Dimitri de onun elçisi olarak Istanbul'da kalmaya devam etti. Voyvoda, prens, tarih ve müzik yazarı Dimitri Kantemir. rülmüş olan bu evin, bizzat Dimitri Kantemir tarafından tasarlanıp yaptırıldığı biliniyor. Sonraki beş yılda Kantemir'in " Soyut Ilahi îlmin Görün ümü ", " Genel MantıkSistemininHülasası", "VanHelmont'un Genel Fizik Doktrini"," Müzik Ilminin Kısa Tarifi"," Hıyeroglifik Tarih " adlı kitapları yayımlandı. Rönesans dönemi çağdaşları gibi birçok yeteneğe bir arada sahip olan Kantemir, yurtsever, devlet adamı, stratejist, müzikolog, ressam, mimar, kültürdüşünce vebilim adamı olarak sivrilmiş; düşünce ve bilim adamı yönü ile 1714 yılında Berlin Akademisi üyeliğine seçilmişti. 1723 yılında sürgünde yaşadığı Rusya'nın (bugün Ukrayna) Harkov kentinde yaşamavedaetti.Mezan 193 5 yılında Romanya'ya geri gönderildi ve "ulusal kahraman " olarak Yaş'taki ünlü "Trei Ierarhi" kilisesinde yeniden toprağa verildi.# (1) N. Iorga, Historie des Relations Russo Roumaines, Iasi, 1917, s. 128. (2) Eugenia Popescu Judetz, Prens Dimitrie Cantemir: Türk MusikisiBestekârı ve Nazariyatçısı, Çev. Selçuk Alemdar, Pan Yayıncılık, îstanbul, 2000. (3) Osmanlı imparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküş Tarihi, Dimitri Kantemir, Cumhuriyet Kitap Kulübü, Cilt III, îstanbul, 1999. TARİFU İLMİ MUSİKİ... » Bu kitaplardan "Tarifu Ilmi Musiki"de Kantemir, Arap alfabesi harfleri ve sayılardan oluşan bir nota sistemi geliştirerek, o yıllarda bilinen belli başlı tüm peşrev ve semaileri kendi icadı olan bu nota sistemi ne döktü. Bu onun Türk müziğine katkıları ile tanınmasını sağladı. Itri'nin çağdaşı olarak yaşadığı devirde müzik teorisyeni, besteci, tambur ve ney icracısı olarak öne çıktı. Kitabı günümüz Türkçesine çevrilerek, iki cilt olarak Türkiye'de de yayımlandı. (2) İLK KİTAP... 1698'de Dimitri Kantemir ilk kitabı "Divan ya da Akıllı Adamın Dünya ile Mücadelesi ya da Bedenle Ruhun Savaşı "nı yazdı. Bu kitabın Türkçe, Arapça ve Farsça tercümeleri,yrilarcaDoğu'da büyük ilgigördü. 1700'deağabeyivoyvodalık görevinden azledilince iki kardeş Dimitri'ninlstanbul'dakievindeyaşamaya başladdar. Günümüzde müzeye dönüştü eyla evik Benzer Duygular' ve Cem Kadırgan H ayat siz hayal kurarken başınıza gelen şeylerdir... Herkes hayal kurar ama pek az insan hayallerini gerçeğe dönüştürecek şansa, en önemlisi dekararlılığa sahiptir. Çocukluk yıllarında başlayan müzik macerasını 20 yıl sonra bir albüm ile somutlaştıran Vestel Şirketler Grubu Mali Işler Direktörü Cem Kadırgan bu şanslı ve kararlı insanlardan biri. Ilk gençlik yıllarında yazmaya başladığı, oğlu Cem'in doğumundan sonra hızlandırdığı şiirlerini besteleyen Cem Kadırgan, 8 şarkıdan oluşan albümünün vokal, akustik, elektro gitarsorumluluğunudaüstlenmiş. Albümde gitarlar dışındaki klavye, saksofon, bas ve düzenlemeler Yuri Ryadchenko'ya ait. Şarkılarının daha çok evli, çocuklu, 40 yaş üzeri kesime hitap ettiğinidüşünen Kadırgan'la, "Benzer Duygular" adını verdiği albümü üzerinesöyleştik. Müzik maceranız nasıl başladı ? Ilkokuldayken mandolin çalarak başladım. Sonra bir gitar edindim ve Rafi Arslanyan'dan klasikgitareğitimi aldım. Üniversiteden arkadaşlarımla Grup Yağmur diye bir grup kurduk, Taksim Sanat Evi'nde ve Baltalimanı'nda Mum Bar'da bir süre çaldık. Fakat benim yüzümden bu işlere son verdik. Çünkü ben, gece hayatı olan bir tip değilim. tçki de içmediğim için o ortamlarda çok fazla barınamıyorum. Ama bizim için hoş bir deneyim oldu. Hâlâ ara sıra buluşup kendi zevkimiz için çalıyoruz. Son 67 yıldır da Doğan Canku'nun müzik okulunda flamenko çalışıyorum. Yoğun iş yaşamı içinde müziğe nasıl zaman ayırıyorsunuz ? Insanların bir şeylere zaman ayıramamalan aslında birbahanemi? Çok yoğunum, hiçbir şey yapamıyorum sözlerine pek inanmıyorum. Bu bazen hepimizin başına geliyor, ama aslında olay bizim zamanı çok planlı kullanmamamızdan kaynaklanıyor. Ben de bunu yaparken zorlandım ama bir şekilde zaman ayırdım. Aslında olay yorgunluktan çok yılgınlık. Asıl bunu aşmak gerekiyor. Müzik yapmanın iş yaşamına etkisi nasıl oluyor? Ben iş hayatındaki başarının yüzde50'sinin kişisel özelliklerdenkaynaklandığınıdüşünüyorum. Olay sadece ne kadar iyı bir doktor, mühendis ya da ekonomist olduğunuz değil. Ne kadar sosyal bir kişi olduğunuzla da çok bağlantılı. Aksi takdirde bir noktadan yukarı gitmeniz çok fazla mümkün değil. O yüzden Cem Kadırgan'ın ismi iki alanda birden anılıyor artık. Biri Iş alanı, çünkü bir şlrketin mall Işler direktörü. Dlğerl müzfk. Yuri Ryadchenko'yla birlikte hazırladıkları kendl şllrlerinden oluşan "Benzer Duygular" albümü plyasada. Müziği bir "boş zamanlar" işi olarak tanımlamıyor, "Bu, ruhsal anlamda bir güvenlik supabı" dlyor. nu bi raz aileme ve özellikle oğluma çok zaman ayırarak koruyorum. Aslında bu benim için bir çeşit terapi gibi oluyor. Ama bu da bu kadar oluyor. 20 yılda sadece bir albüm yapabildim. Albüm yapmaya nasıl karar verdiniz ? Üniversite yıllarımda hep çalıp hem söylediğim bir kaset doldurmuştum kendi kendi me. Bu kasedi de o zamanlar arkadaşım olan eşime vermiştim. Ama kaset zamanla bozulmaya başladı. Ben de onu bir CD'ye aktardım. Aktarırken de 22 yıl sonra kendime ait ne yapabilirim diye düşündüm. Oturup şarkı sözü yazmadım. Önce bir şiir kitabı yazmıştım. O kitaptan sekiz şiiri besteledim. Oğlumun doğumu ciddi bir duygusal yoğunluğu da beraberinde getirdi. Duygularımı bir şekilde müzikle ifade ettim. Burada bir albüm yapayım, bakalım ne olacak gibi bir düşüncem yoktu. Satmak gibi bir düşüncem asla olmadı. Ama profesyonelce yapıldı. Içindeki duygulann herkesin duyguları olduğu konusunda iddialıyım. O yüzden de albümün adı "Benzer Duygular". Benim amacım paylaşımdı. Gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz? Benim çok sevdiğim bir laf vardır, "Sizin hayata ilişkin birtakım planlarınız olabilir ama hayatın da size ilişkin planları vardır" diye. Şimdi bunlar nerede çakışıyor onu bilemiyorum. Keşke bugün itibarıyla da müziğin içinde yer alan bir insan olsaydım. Ama hayatın bize çizdiği yolda gidiyoruz. Gelecekteki planlarım içinde müzik okulu gibi bir oluşumun içinde yer almak var. Fakat hayatın gerçeklerine bakarsak da bunun yakın bir gelecekte olma şansı pek yok.# hep söylüyorum, yetişme çağındaki çocuklar, gençler için, en az okul kadar önemli olan da rarklı bir alanda bir şeyle uğraşmaları. Bu boş zamanda yapılacak bir şey değil. Birebir eğitim kadar önemli. Bu ruhsal anlamda bir güvenlik supabı. Siz iş hayatının, tabir yerindeyse ruhunu zu öldürmemesine nasıl izin veriyorsunuz? Bu çizgiyi nasıl koruyorsunuz? Aslında pek de koruduğumu söyleyemem. Bu benim hobi olarak yaptığım bir şey, ama bu gerçekten çok zor. Sanat duygulann işidir. Profesyonelce duygulanmayı bileceksin ve bunu bir şekilde ortaya koyabileceksin. Ben bu