17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 HAZÎRAN 2004 / SAYI953 ÜMİT BOYNER Fırsateşitliği istiyorum... [)zlem ^üzak en kadın hareketinin içinden gelen biri değilim. An cak bir iil kenin ekonomik ve toplumsal gelişimindekadınınönemli rolü olduğuna inanıyorum. Bunıın da ilk adımı kadının önce ekonomik açıdan kendikendineayaktadurmayıbaşarması. îşte bu yüzden kadın girişimcileri destekIemekfikri bana müthiş heyecan veriyor... Ümit Boyner, bu sözleri söylerken bile heyecan içinde. KAGlDERbiinyesinde oluşturdukları Kadın Fonu'nu anlatırken gözleri parhyor. Hoş, bakımlı ve açık sözlü bir kadın karşımdaduran. Kendideyimiyle"eşdurumundan dolayı" Boyner Holding'in Yürütme Kurulu üyesi, ama sıkı bir fi nansçı. Sohbet ilerledikçe toplumsal so Kadın sorunlarının içine bu kadar gömülmüşken hızımızı alamayıp, kendisini feminist olarak tanımlayıp tanımlamadığtnısoruyoruz "Bu kavram o kadar farklı algılanıyor ki.. .Ben kendimi bir '...ist' diye tanımlayan biri değilim. Bu yüzden feminist miyim bilmiyorum ama eşitlikçiyim, fırsat eşitliğine ve bunu için çaba sarfedilmesi gerektiğine inanıyorum. Kadınların haklarını, kadın olduğum için savunmaktan ziyade, bir birey olarak bireylerin eşit olması gerektiğine inandığım için savunuyorum. Sosyalsebeplerve tarihigerekçelerle ne yazık ki kadının çizginin gerisinden başladığı bir toplumda yaşıyoruz. Bunun düzeltilmesi gerek. Bunun için de STK'lerin güçlendirilmesi şart." SİVİLTOPLUMBİLİNCİ... Türkiye'de STK'lerin finansman sıkıntısı kadar gönüllü sıkıntısı içinde olması ve insan kaynağının yetersizliği Ümit Boyner'i bu kez başka bir hareketin içine itmiş. Bundan tam bir yıl önce " Ozel Sektör GönüllüleriDerneği"ninkurucularıarasına katılmış. Bugün 50'yi aşkın şirket bu derneğin üyesi. Amaç ise özel sektör çalışanları arasında gönüllülük ve sivil toplum bilincini uyandırmak. "Kendimize 5 alan seçtik: Eğitim, kültür, sağlık, çevre ve toplum. STK'lerin kapısını çalıyoruz ve 'bizde çok gönüllü insan var, siz bize proje stınıın, biz size gönüllü yollayayım' diyoruz. Her şirketin temsilcisi o şirketin çalışanlanna bu gönüllülük projelerini anlatıyor. Isteyen iş saatleri dışında belli bir zaman dilimini bu tür sosyal projelere ayırıyor. Oyle bir ruh hali ve sinerji yaratıldı ki insanlar bu işleri angarya gibi değil, severek yapıyor. Orneğin her şirketin bir okulu var, gidıliyor çocuklara kitap okunuyor, derslerine yardımcı olunuyor, belli beceriler kazandırılmaya çalışılıyor" diye anlatıyor. Boyner'e göre Marmara depremi bir dönüm noktası. Dayanışmanın önemi kavrandı. Dah a katedilecek epey yolun ol duğunu belirten Boyner, "Sivil toplum kuruluşlan yavaş yavaş marka haline gelmeli. Avrupa'da insanlar ceplerinde üyesi oldukları STK'lerin kartlarını taşırlar. Bu toplumların önemli bir dinamiğidir ve Türkiye'nin de bu noktaya gelmesi lazım" diye vurguluyor. • B Ümit Boyner, Kadın Girişimciler Derneğl'nin (KAGİDER) başkan yardımcısı. "Feminist mislniz" diye sorulduğunda "Ben kendimi bir '...ist' lle tammlamıyorum" diye yanıt veriyor. Boyner, kadınların pratik ve sonuca yönelik projelere kafa yorduğunu düşünüyor. rıınlara duyarlılığı ve çocuklarına bıınu aşılamaya çalıştığını öğreniyorum. Sivil toplum kuruluşlan ile haşır neşir olduğundan beri kendine ayıracak zamanı kalmamış ancak o bundan hiç de şikâyetçi değil. Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkan Yardımcısı ve Kadın Fonu Çalışma Grubu Başkanı, ayrıca TÜSİAD üyesi veÖzel Sektör GönüllüleriDerneği'nin mimarları arasında. "Biz KAGlDER'de kadınların girişimci projelerini destekliyorıız, danışmanlık, pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi gibi konularda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama girişimci kadınların gelip takıldıkları nokta tinansman. Türkiye'de kadının birikimi yok, gayrimenkulü yok, her şey erkeğin üzerinde. îş kııracak ama parayı bulmak zor. Çaresiz ya babadan ya kocadan isteyecek, öteyandan bir de göz ardı edemeyeceğimiz kültürel ve sosyal sıkıntılar... Sonuçta kadınlar yeterli cesareti gösteremiyorlar. Biz de buradan yola çıkarak madem öyle sivil toplum kuruluşlarına (STK) fon sağlayalım diyedüşündük" diyor. EŞİTLİKİÇİN... 3O'ıı aşkın kadın sivil toplum kuruluşu temsilcisiilebirplatformoluşturmuşlar. KAGlDER üyeleri kadın hareketinin içinden gelen insanlar olmadıkları için ilk. başta şüpheyle karşılandıklarını anlatıyor Boyner: "Bize 'tuzu kuru' kadınlar gözüyle baktılar önce ama iki gün süren toplantılar sonunda öyle bir sinerji çıktı ki ortaya herkes şaşırdı ve sevindi. Sonuçta STK'ler projelerhazırlayacaklarvebizkadınfonundan onlara finansal destek sağlayacağız. İlk aşamada 150 bin Euro tutarında bir fon ayrılacak. Projelerin toplumsal dönüşümü destekleyici projeler olması önemli." " Peki siz nasıl gözlemlediniz kadın ha reketini bu kadar STK'nin içinde?" diye soruyorum. "Benim yorumum, kadın hareketinin evrinıinde gerçekten belli bir noktaya gelindiği yönünde. Artık kadınlar pratik ve Ümit Boyner KAGÎDER Başkan Yardımcısı ve Kadın Fonu Çalışma Grubu Başkanı. sonuca yönelik projelere kafa yoruyorlar. Birçok STK, feminizm, kadın haklarının sorgulanmasıgibi işin felsefekısmının dışına da taşmış durumda. Ben naçizane, bu meseleye sonradan soyunmuş biri olarak, kadın STK'lerinin kavramları tartışmaktan çok çözüme odaklı bir yol çizmiş olduklarınıgördüm" diyor veekliyor: "Kadın hareketinin bugün geldiği noktada Türkiye'nin içinde bulunduğusürecin de çok önemi var. Avrupa Birliği'ne üyelik yolunda birçok konuda değişim yaşanırken kadınların statüsünün iyileştiril mesini savunan erkeklerin sayısı da arttı. Bu da önemli bir nokta." Bir festival, bir film ve Japon animasyonu Vliyazaki'nin "Ruhların Kaçısı" bir Japon animesi, yani çizgi ilmi. Çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekti. Ankara'da ise apon Animasyon Günleri'nin (JAG) beşincisi düzenlendi... tylin jnal nime, 'Japon animasyonu' veya Ingilizce ' Japananimation' kavramının kısaltılmış hali. Tüm dünyada anime kelimesi, Japonya'da üretilen animasyon eserlerini diğerlerinden ayırmak için, bir alt kültürü tanımlamak için veya çok özelleşmiş bir animasyon tarzını ifade etmek için kullanılıyor. Manga isejaponcada çok basit olarak 'çizgi roman' anlamınageliyor. Türkiye'de de underground kültürün önemli bir bölümü manga ve animeler üzerineşekiUeniyor. Etkilerigençkıyafetlerinden, saç modellerine, konuşmalarına kadar kendini gösteriyor. Pek bilinmediği sanılsa da, küçümsenemeyecek bir manga, anime hayranı var. Üstelik bu kimseler söz konusu sanatın peşinden büyük bir arzuylagidiyor. Burak Nevzat Aydın, Türkiye'de manga ve animenin gelişip, insanlar tarafından öğrenilmesinde yıllarca öncülük edenlerden. Aynı zamanda dün ve bugün Ankara'da 5'incisi düzenlenenjapon Animasyon Günleri'nin (JAG) fikirbabalarından. Aydın, organizasyon hakkında bilgi A i "Etkinlikbusefetçokda I ha fazla festival havasına dönüşebilir. Çünkü her etkinlikte ufak tefek içine bir şeylerkatmaya çalışıyoruz. Forumlar, söyleşiler düzenliyoruz. Sunumlar yapıyoruz. Anime ve manga fikrinin gelişip yayıldığını göstermeye çalışıyoruz." II. Dünya Savaşı'ndan sonra Japonların hemen her konuda göstermiş oldukları çaba, çizgileredeyansıdı. Japon animasyonu ve çizgi romanı tüm dünyada büyük bir endüstri haline geldi. Doğu kaynaklı olan bu kültürün 60'larda Amerika'dan başlayarak Avrupa'da da büyük bir hızla yayılmasının nedenini Aydın şöyle açıklıyor: "Içlerinde o zamana kadar insanların gördüklerinden çok farklı bir şeyler vardı. Hem çizgi roman, hem de çizgi film olarak. Görsel sunum ve hikâye anlatımı çok farklı. Sinemada gördükleri birtakım teknikleri hikâye anlatımındakullanıyorlar." Aslında animelerin ve mangaların sinema sanatıyla etkileşimleri karşılıklı. Günümüz filmlerinin de bir kısmı içerdikleri konu ve görsel anlatım tarzlarıyla yoğun biçimde Japon animasyonu ve çizgi romanı etkisini taşıyorlar. Buna veri lebilecek en yakın örnekler Wachowski kardeşlerin Matrix'i ve Quentin Tarantino'unKillBill'i. Aynı zamanda sinema salonları da televizyon kanallarıyla birlikte animelerin izleyiciyle buluşma şansını yakaladıkları yerler. Özelliklejaponya'daki sinema salonlarının büyük bir kısmında Japon animasyonlarının gösterildiğini söyleyen Burak, konuyu örneklendiriyor: Japon "Şu anda mesela tüm zamanlarm en animeleri, yani çok seyredilen gösterimi bir anime. Şimçizgi filmleri... dilerde gösterimde olan Spirited AwayRuhların Kaçışı. Büyük usta Hayao Miyazaki'nin imzasmı taşıyan anime geçen sene Oscar ödülünü de almıştı." VE BİR DERGİ... Manganime, yazı işleri müdürlüğünü Burak Nevzat Aydın'ın yaptığıjapon ani JAPON ANİMASYON GÜNLERÎ Japon Animasyon Günleri, kısa adı ile JAG etkinlikleri ilk olarak 1999 yılında düzenlenmeye başladı. Küçük bir ekip tarafından başlatılan ve TürkJapon Üniversiteliler Derneği'nin desteği ile yola çıkan etkinlik bu sene 5. kez düzenleniyor. Ücretsiz olarak izlenebilecek olan JAG'nın düzenlendiği yer Ankara, ORAN Sitesi'nde bulunan TürkJapon Vakfı Kültür Merkezi. Etkinliğin amacı anime (Japon animasyonu), manga (Japon çizgi romanı), Japon popüler kültürü, animasyon ve sinema meraklılarını bir araya getirmek. JAG'de bu sene de füm ve dizi gösterimlerinin yani sıra, animasyon kültürü ve Japon popüler kültürü üzerine birçok alt etkinlik yer alacak. Japon Animasyon Gösterimleri Cowboy Bebop The Movie (Yönetmen: Hiroyuki Okiura) Memories (Yönetmen: Katsuhiro Otomo) Rurouni Kenshin (Yönetmen: Kazuhiro Furuhashi) Gunparade March (Yönetmen: Katsushi Sakurabi). 5. Japon Animasyon Günleri etkinlikleri ve program ile Ügili aynntılı bilgi http://www.anime.gen.tr/jag5/ adresinden aknabilir. masyonu ve çizgi romanı dergisi. Üç ayda bir okuyucularıyla buluşuyor. Japon animasyonu ve çizgi romanı ile yakından veya uzaktan ilgilenen herkese açık. içinde her iki kesim için de düşünülmüş bölümler var. Manga ve anime tarihinden, çizim stüdyolarına ve ustalara kadar her noktaya değinilmiş. Türkiye'de anime ve manga tarzında çok fazla ürünün olmaması Aydın'ın şikâyetçi olduğu konulardan: "Zaman zaman televizyonkanaüarıŞeker Kız Candy, Bebylade, Heidi gibi animeler gösterse de aslında televizyonda yayımlanma şansı bulamayan çok daha ilginç örnekler var." Şu an üç ayda bir yayımlanan dergi, ikinci sayısıyla okuyucularıyla buluşuyor. tstanbul'un ve Ankara'nın çeşitli yerlerindeki kitabevlerine dağıtımı yapılmış. Beyoğlu'nda Anabala Pasajı'ndaki Atılgan Kitabevi ve 40 Ambar Sahaf da dergiye ulaşılabilecek adreslerden.#
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle