22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 HAZtRAN 2004 / SAYI 953 11 PAZARIN PENCERESİNDEN Asıl BOP bu olmalı! Selçuk Erez aurice Messegue'nin "Hayat veren şifalı otlar" kitabında firavunların piramitlerde çalışan tutsaklara her gün sarmısak yedirdikleri, o çağın Mısırlılannın da çocııkları parazitlere karşı korumak için de boyunlarına sarmısak bitkisinden yapılmış kolyeler taktıkları yazılıdır. Demek ki kapılarımızda, minibüs ve ptomobillerimizde bulundurduğumuz Jıazarhklarda yer alan sarmısağın kem nesnelere iyi gelmesi, eski Mısır'a kadar «zanan bir hikâyedir. ÎHerodot'un "Tarihler" adlı yapıtında pirçok davranışımızın, inancımızın kökenini aydınlatacak bölümler vardır: »"Mısırlılar, Makedonyalılar gibi büyüklere Jaygı gösterirler: Gençler, kendilerinden yaşlı bir kimseyi görünce yana çekilir, kalkar, yerlerini onlara verirler." M Geleceğin okullarını tasarlamak Sarı badanalı, kutu gibi okullarda okuduk, hâlâ da okuyanlar var. Üç kişilik sıralarda oturduk. Peki okullarımız gerçekten eğitime uygun mu? Mimar Haydar Karabey eskiden mahallelerin camilerin etrafına kurulduğunu anımsatıp okullar için de böyle bir yapılaşmayı öneriyor. "Belirleyici olan bir okulun Modelleme: Tanjıı Özelgin beslediği nüfustur" diyor. Bağımsız ve çağdaş projelere geçiş dcneniyor 17 Ağustos ve Erzurum depremlerınden sonra ciddi bir okuJ yıkımı olma sı ve ilköğretimin 8 yıla çıkmasıyla bir arayışa girildı. Sonuçta gördük ki; para doğru kullanılırsa, mekân esnek olursa ekonomık anlamda farklı sonuçlareldeedilebilir. Yerleri kara mozaikle kaplamış, sıcak bir malzemeyi düşünememiş, kötii tuvaletler yapmışız... EĞİTİMİN DE TALEPLERİ DEĞİŞTİ Bulunduğumuz mekânları çok da yaşamak için kullanmıvoruz herhalde... Yaşadığımız mekânların, yaşam biçimlerini etkilememesı imkânsız. Okul yemekhanesı pis, yağ kokan kötu bir ımge bırakıyorsa hayatımız boyunca yemek kültürüne de yansıyacak bir rahatsızlık bu. Okullardaki revirlerde de durum böyle... Herhalde kilit sözciik değişim. Modern tanımı, bugünün hızı ve akışkanlığı... Eğitimın detalepleri değişti. Eskiden bir dersmekânındalamba.prizveanahtardan bahsediyorduk, şimdi projeksiyondan, bilgisayardansözediyoruz. Zaten eğitim sisteminin sürekli değiştiği bir ülkede yaşıyoruz. Bu yiızden esnek yapılar yapmalıyız, aynca katı yapılar kuracak kadar da zengin değiliz. Gündelik yaşam alışkanlıklarıyla birlikte mimari ölçüler, ayrıntılar da değişiyor mu ? Eskiden servis yoktu, erik çalıp, bilyeoynayarak okula gidiyorduk. Şimdi iyi eğitim ya da sadece eğitim için kılometrelerce yol kat eden yemyeşil suratlı çocuklar var. Mi mari açıdan ise malzeme ve teknoloji zenginliğişaşırtabiliyorinsanı. Kimılen rengârenk siislümalzemeyleyanıltıyor. Nasıl bir yanıltıcılığı var bu siislü okulların? Eğitim tesisimimarisiiçindeeğitimcilerle tartışmakbeniçokbilgilendirdi.Pedagojik ekoller içinde tartışılan pek çok konu var. Mesela bir kısmı anaokulunda küçük çocuklar için basamakyapılmamasınıiddıaediyor, gerçekyaşama,kenteaitparçalarınminyatürize edilmemesi gerektiğini söylüyor. Türkiye'de eğitim tesisleri için ayrılmış belirli mekânlar var mı ? Ya da nasıl belirleniyor bu mekânlar? Türkiye'deki okul parselleri yetersiz ve riskli alanlar. Atıl kalmış neresi varsa, orası okul arazısi oluyor. Mesela otoyol kenarı hemen eğitim tesisi olur. Dünyada ise en merkezi, en işlek, semtin diğer alanlarla ilişkisinin kurulabileceğiyerlereyapılır. Eskilstanbul mahalleri camilerin etrafında kurulmuştur. Bugün ise eğitim tesisi etrafında kurulması gerekır. Çünkü belirleyici olan bir oku1 un beslediği nüfustur. Bu tür yerlerinnefes almak,depremdetoplanma alanları vesemt merkezleri olmak iddiaları da var aslında. Kültür merkezi furyasından daha anlamlı. Oysa şimdi ınsanlar yerleşiyor, yollar, okuJlar onlara uyıım sağlıyor. Yeniden yapılanma söz konusu mu, bu .alanlar tekrar yaratılabilir mi ? Üretilebilir. Biz arsa üretemediğimiz için surekli kent çevresine yayılıyoruz. Aslında kentin içindepotansiyel çok. Bir tanesi havaya uçurduğumuz Tarlabaşı, şehirden uzak ııydu evler kurmak yerine Tarlabaşı mükemnıel bir yerleşim alanına dönüştürülebilir. Haliç kıyılarındaki yapı stoku da nitelikli hak'getirilebilir. Marmarasahilleri Kumkapı, Samatya... tstanbul'un en güzelvesağlam yapı stoku olan yerler. Biz bazı şeyleri hep sonradan öğrendik, şehirciliği başka şey, mimarh{*ı başka şey sanıyorduk. Bütün olarak bakı p var olan potansiyellerin düşünülmesi lazıın.# Bir Babilli, eşi ile cinsel birleşmede bulununca kendini tütsüler; eşi de aynı şeyi yapar. Sabah erkenden yıkanırlar. Yıkanmadan önce herhangi bir şeye el sürmezler. Kolşiyalılar, Mısırlılar, Habeşler, çocuklarını sünnet ederler. Fenikeliler ve Fılistinliler bunıı Mısırlılardan öğrenmişlerdir. ..Suriyeliler ve komşuları Makronyalılar da bunu Kolşiyalılardan öğrenmişlerdir... Fenikeliler Yunanlılarla yoğun bir şekilde alışverişe başladıktan sonra bu Mısır âdetini terketmeye, çocııklarını artık sünnet etmemeye başlamışlardır. Özlem Altunok ıından 20 yıl oncesmde sıralarında oturduğumuz ilkokulları tanımlamaya kalksak, çoğumuz benzer sıfatları kullanırız herhalde... Sarı badanalı, küçük, ışıksız, soğuk, tahta sıralı, küçükpencereli... Karatahta.tebeşir, üç kişilik sıralar, tören alanları tamamen terkedilmese de değişen ve yeni işlevler yüklenen eğitim yapılarını göz ardı etmek mümkün değil. Mimar Haydar Karabey de işte bu değişimi, daha doğrusu geleceğin okullarının nasıl olması gerektiğini anlatan bir kitap yazdı. Literatür Yayınlan'ndan çıkan "Eğitim Yapılan"nda 30 yıllık mimarhk yaşamında biriktirdikleriyle projelendirdiği eğitim yapılarımn geleceğe nasıl taşınması gerektiği konusunda önemli bilgiler verıyor Olan ve 'olması gercken' eğitim yapıları arasında nasıl bir fark var? Mekânların eleştirel sorunlan hep oldu. Türkiye'de 70'li yıllarda nüfusun hızla artması,ekonomikgücünzayıflaması,kaynakların kısıtlanmasıyla tip projelere, sarı badanalı, yerleri taş, ahşapsa mazot kokan, dar korıdorlu, tuvalet kokan okullara geçilmiş. Bu hâlâ uygulanıyor. Artık Milli Eğitim Bakanlığı'nın bile projede istemediği söylev balkonu, ana giriş, tören alanı gibi yapılandırmalartip projelerle uygulanıyor. însanın gözününönüneHitlergeliyor. B M. N. Bouıllet, 1928'de Paris'te /ayınlanmış "Dictionnaire Classique de L'Antiquite" adlı eserinde güreş sporunun Hercule'e dayandığım yazar... Isa'dan 708 /ıl önce düzenlenen Olimpiyatlarda yağh Jİireşe de yer verilmiş. Mısır'la Tritonis Gölü arasında yer alan Libya'da domuz beslemeyen ve inek eti /emeyen göçmen kavimler vardır; bunların Jomuz eti yememelerinin ve inek :>eslememelerinin nedeni, Mısırlılannkiyle lynıdır: Siren'de bile kadınlar, Mısır Fanrısı îsis'e saygısızlık olmasın diye inek iti yemezler. Barka'da da hem inek, hem le domuz yenmez. Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Vlüzesi'nde Hitit Kırah Sulumelinin ınrılara, bir tastan su dökerek adak dadığını gösteren bir kabartma vardır. O ağın birçok başbuğu böyle su serperek dak adar. Bugün yolculuğa çıkanlarımızın rdından yola tasla su döktüğümüzde Jslında bu Hitit usulünü tekrar ettiğimizi şenellikle bilmeyiz. rörülüyor ki sünnetten sarmısağa, gusül ptesinden yağlı güreşe kadar ecdaddan a da dinden kaynaklandığını sandığrmızier türlü tııtum ve davranışımızın ıtalarımızdan ve dinimizden daha eski taynakları vardır. ialikarnas Balıkçısı'nın hakkı var: ^rtadoğu'dan Balkanlara uzanan Akdeniz ;evresi, olağanüstü bir harman yeridir. 3urada yer alan ülkelerin halklarının cendilerine özgü, ulusal nitelikler .andıkları binlerce tutum ve davranış ıslında tüm bölgede yer alan insanlarca laylaşılmaktadır. C) halde, çocuklarımıza, nizyıllardır süregelen bu yoğun kültiir ılışverişi sonunda oluşmuş ortak ıiteliklerimizi anlatmak yerine gelmiş >eçmiş savaşları ve düşmanlıkları /urgulamak ne yanlış bir tutumdur! Örf ve ınanelerimizi, kendimizi çevreden ayırmak çin vurgulayacağımıza bunlardaki •vrenselliği kavramanın, bu bilinci comşularımızu da aktarmanın zamanı ;elmiştir: Diğerine boş verin; asıl Büyiik i. ,,]..:<;.. r> ; , : u.. ! ı». Assos'ta felsefe Assos'ta bu yıl beşincisi düzenlenecek olan Felsefe Platformu'nun konusu "Antik Yunanda Kuşkuculuk". 58 Temmuz tarihleri arasında Antik Kuşkuculuk ve Antik Din, Yunan Kuşkuculuğu ve Benlik gibi konular tartışılacak. Platforma katılım ücretsiz. Sema Sepin O rsan K. Öymen, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Assos'ta Felsefe Platformu'nun kurucusu. Yardımcı Doçent. Öymen'le 58 Temmuz 2004 tarihleri arasında yapılacak5. felsefe forumunu konuştuk: "Assos'ta Felsefe" ne zaman ve nasıl kuruldu? 2000 yıhnda kurdum, ama temeli 80'li yıllara dayanıyor. ODTÜ'deöğrenciyken bana garıp gelen bir şey vardı; felsefenin bir tutku olarak değil, bir akademik kariyer nesnesi olarak görüldüğü dikkatimi çekmişti. Buna bir tepki olarak da sadece öğrenme aşkının, merakının, felsefı sorgulamanm öncelikli olduğu bir ortam hayalediyordum. NiyeAssos? Assos, gelmiş geçmişen önemli filozoflardan olan Aristoteles'in hayatında yer etmış istisna yerlerden biri. Assos hükümdarının davetlisi olarak gitmiş, hükümdarın yeğenı ile evlenmış ve araştırmala rinı orada gerçekleştirip felsefe eğitimi vermiş. Antik Yunan'da, şu an olduğu gibi beton duvarlarda değil, doğayla ıç içe felsete yapdırmış. Felsefe her zaman ortam onunözlemiyletoplantılanmızıburadagerçekleştiriyoruz. Amacınız nedir? Workshop değil, konferans değil... Bizim bir davamız var; felsefenin yaratıcı bir şey olduğunu, kuru bir akademik disiplindenibaretolmadığınıvezekâ.düşünme, yaratıcılık, avnı zamanda duygusal bir tutku gerektiren bir şey olduğunu bir kere daha insanlarave felsefe camiasına anlatmak. •Platformunuzu akademik kariyer ile nasıl bağdaştırıyorsunuz ? Biz felsefenin akademik kariyer nesnesi halinegelmesiniönlemeyeçalışıyoruz.Üniversitelerdeyapılan işler boştur ya da gereksizdir demiyorum. Tam tersine; bir insanın felsefi olarak kendini geliştırmesininen uygun ortamlarından biri olduğunu düşünüyorum. Ama üniversite yeterli değil. Biz orta yolubulmayaçalışıyoruz. Felsefenin salt bir uzmanlık alan olmadığım göstermeye ve pasif bir akademik kariyer nesnesi haline gelmesini engellemeye çalışıyoruz. Sokrates Diyalogları adını verebileceğimiz tartışmalar nasıl gerçekleşiyor? Bir konuşmacı var, konusunu yaklaşık 1 saat içinde anlatıyor. Sonraki 2 saatte ise tartışmaya ve düşünme alışverişine yer veriliyor. Kongrelerde olduğu gibi biri anlatır diğerleri dinler gibi bir şey değil. Bildiri okuma maratonu yapmıyoruz. Bu, felsefeye zarar vermektir. Tartışırken sorular soruluyor, tez yada anti tezlergeliştiriliyor. Unutmamak gerekir ki felsefe diyalektik bir şeydir. Konuşmacılar konularını nasıl belirliyorlar? O yıl belirli bir tema varsa, ana temayı ben belirliyorum. Örneğin bu yılki temamız "Antik Yunan'da Kuşkuculuk". Bellisayıdaki konuşmacılanmız da ki bu genelde 5 kişi oluyor kendi konularını bu ana temaya bağlı kalarak kendileri seçiyorlar. Katılımcılar size nasıl başvuruyorlar? Genelde internet aracılığıyla, web sitemizdeki başvuru formunudoldurarak. Katılım ücretli mi ? Ücretsiz. Kesinlikle kâr giitme Etkinlik programı 6 Temmuz Salı 15.00 Gisela Striker (Harvard Universitesi): "Akademiklerin ve Pironcuların Tekrar Değerlendirilmesi" 18.00 James Allen (Pittsburgh Universitesi): "Deneyimin Epikürcü ve Pironcu Kavramlan" 7 Temmuz Çarşamba 15.00 Richard Bett (John Hopkins Universitesi): "Yunan Kuşkuculuğu ve Benlik" 18.00 Julia Annas (Arizona Ünnversitesi): "Antik Kuşkuculuk ve Antik Din" 8 Temmuz Perşembe 11.00 Walter Cavini (Bologna Universitesi): "Antik Çağda Kuşkuculuğu Hayal Etmek" Ulaşım ve kalma masraflan kendilerine ait. Limanda, köydeya da Kadırga Koyu'ndakalabiliyorlar. 5 yıldır çok çalışıyoruz, büyük emekler harcadık. Projegiderekgeliştiği için insanlar bize destek veriyor. Örneğin, bölgedeki oteller sınırlı sayıda öğretim görevlisini misafirediyorlar. TruvagezilecekseÇanakkale Belediyesi bize otobüs tahsis ediyor vs. Dernckleşmeyi düşünüy or musunuz ? Bu yıl içinde Assos'ta Felsefe Derneği'mizi kurmu!} olacağız. Böylece bütçemizi sağlayarak daha fazla toplantı yapacağız. Tabiki dernekkunnak amaç değil, yalnızca araç olabüir. Felsefeye dair başka hayalleriniz var mı ? Felsefeyi hiç bilmeyen ama merak edip öğrenmek isteyenler için diploma ve meslek rekabeti olnnayacak bir akademi kurmayı düşünüyoruz. Öğretim üyesi hocaların verecekleri, bir ay sürecek derslerle gerçekleşecek.%
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle