17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 HAZÎRAN 2004 / SAYI 952 MUZIK 7 İLHAN İREM'LE 30 YIL "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl" Ilhan İrem'in son albümünün ismi. "Bambaşka bir dinleyici kitlesiyle, müziğin de ötesinde hissedişler, paylaşımlar yaşıyoruz" diyen Irem, politikadan uzak durmasını ise "Bir olguya uzak ya da yakın olmak için önce ona inanmak gerek" diye açıklıyor. Berat Günçıkan E rgenliğini ve biraz üstü yaşlarını 70'li yıllarda bırakanlar için tlhan îrem, hiç yaşlanmayan, hiç değişmeyen, hiç eksilmeyen bir yüz. Ona dair bütiin bilgiler, bıitün görüntüler genç, toy zamanlarında, yani gençliğinde kaldı. Çünkü" göriinmemeyi", böylelikle de " tüketilmemeyi" becerdi. Geçtiğimiz günlerde tlhan îrem denildiğinde ilk akla gelen şarkılardan oluşan bir albüm çıkardı: Işık ve Sevgiyle 30 Yıl. Ama yine hayranlarını biraz kendileriyle, biraz da aynalarla baş başa bıraktı... Çünkü yine yüz yüze röportaja yanaşmadı, fotoğraf çektirmedi... Emaille sorduk, emailleyanıtladı: Bir kuşak sizinle büyüdü, şimdi o kuşak nerede, sizinle bağını ne kadar koruyor? Otuz yıldır yazdığım ve tamamına yakını yayında olan üç yüz şarkının bütünsellik içeren biryapısı var. 1973yılındakı"Birleşsin Bütiin Eller"lebaşlayanyolculuk,çokboyutlubakışlarlaaçıklanabilecekbiryayılışoluşturdu.Ilk yıllardaki aşk şarkıları yerçekiminden uzaklaştıkça başkalaşımauğradı.OzellikleSO sonrasının manzaralarında, etkiye tepki olarak iç uzaylanma doğru mistik bir açılışın ardından evrensel yapıya dönüştü. Dönüşürken değişmedim. Yaşandıkça edinilen yetkinlikler, bozulmayan bir yolculuğun virajlarındaki kazanımlar, güzellikler oldu. tçinden çıkılamaz gibi görünen karanhk çağlardan ışığa doğru bir bakış... Alternatifçıkış çağnlarıyla, alabOdiğince özgür ve sonsıız bir müzik evreni oluştu. Bambaşka bir dinleyici kitlesiyle, müziğin de ötesinde hissedişler, paylaşımlar yaşıyoruz. Eneski dinleyicilerimden, onlann çocuklarından coşkulu mektuplar geliyor...Pencereler açtık,köprülerden, koridorlardan ötelere geçtik! Daralanhayatların loşluğundan sessizce havalanan bir yolculuk. Cennetbahçelerinigörüntüleyen şarkılar, oraya nasıl varılacağını da anlatıyor.. Uzunca bir süredir insanlardan sadece müziğinizle yetinmelerini istiyorsunuz, bu görünmeme isteğinin nedeni ne? 1980'de 25 yaşındaydım ve 7 yıldır, hepsi listebaşı olan şarkılar, ödüller, altın plaklarla, popüler gündemin en parlakyıldızıydım. 7 yıl sürecek, 150 dakikalık "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..." Senfonik Rock üçlemesini yazmaya başladığım o günlerde bir karar arifesindeydim.Varoluş sancılarında, metafiziksel gezinmelerlekıpırdanan,sonrasındamüziğimi vehayatımı bambaşka boyutlara taşıyan olağanüstü bir serüven başladı. Şiirler, besteler, kitaplar, resimler... Ruhun aydınlanmasında göksel buluşmalar... Aynanın öteki yüzüne çekilipanlatımlarımıyansıtmaya karar verdim. 30 yıl bir insana, bir olay a, bir yaşanmışlığa tarih demck için yetcrli bir zaman dilimi. Sizin için bu tarihin ilk cümlesi nasıl kurulmalı? Işık ve Sevgiyle... Işık ve Sevgiyle... Bu cümledeki ısrarınızdan yorulmadınız mı? zın büyüyen kalabalık bir sevgi ağı... Bütün bunlarakarşınsırçasaraylarda değilim. Köhnemiş sistemlerin, oluşumların, düzenlerin hiçbirine yakınlığım ve inancım yok ! Gehennemden cennete doğru, anlatımlanm ve eylemlerimle yollar çiziyorum. Üretimlerimi yansıttığım yerden, sizin kastettiğiniz dışarısı kılcal damarlarına kadargörünüyor. Aydınhk ve karanhk notalar! Her şey bir bütün... Bu muazzam desende sigara yanıklarıgibi karaltılar... Dışarıda, sizin baktığınız yerden "dışarıda"nevar? Dışarıdan içeriye bakıyorum! Sisler îçinde anlamsız görüntüler... Çok uzun yıllardır, yetinmelerin kabullenmişliğindeküme düşmüşbirülke. Elliyılıaşkın "Karşıdevrım" sürecindeTürkiye, 1980 veözellikle 1983 yıhndan başlayarak, bozulma, yozlaşma, çürüme döneminde. Bugün yaşandan sorunlar, en başta, özgürlüğun deformasyonla, demokrasinin hainlik ve satışlarla karıştırılmasından. Ulvi değerlerin yerini sahte mağduriyetlerin ekran hikâyeleri almış. Sayısızsebeplerden, "dur" diyebilecektoplumsal refleks yerle bir edilmiş. Kaba ve nobran birilerinin ellerinde, her damardan sömürülere açık, kayıp bir kara parçası... KUKLACI AMCA... 30 yıla yaydığınız aşk şarkılarınızı bir albümde toplama nedeniniz ne? "Işık ve Sevgiyle30 Yıl" aynıandageçmişe vegeleceğe açılan son kapı. Albümde yer alan "Kuklacı Amca", "Gözünü Seveyim", "Şalamar" gibi şarkılar, bilinen manadaki aşkın ötesinde... Siz, Biilent Ortaçgil, Fikret Kızılok... Kendi şarkıları ve kendi dinleyicileriyle özel bir harita yarattınız... Bu harita dışında kalan müziği nasıl tanımlıyorsunuz? Gece uçurumları ve ışıklar! Ruhsal derinlik ve arınmışlıklarla şif relenen veya çözülen, zamansız, mekânsızanlatımlar. Kainatı.hayatı algılayış biçemleri sunan düşünsel örgüler... Sanatın her dahndaki bir avııç sanatçının üretimleri çöllerde birer vaha! Ötekiler, göz alıcı bir sunumun vitrininde, lezzetsiz, hormonlu, paket servisler. Albüm kapağınızda son söz "Her şey şimdi başlıyor"... Binlerceyıllık uygarlığın içinde şimdi başlayan ne ? Bu sizin için mi, evrenin tümü için mi bir başlangıç ? "Israfilsur'aüfledi Oilahises! Ve gözleri kamaştıran Nur! Kum yığınları titredi. Kristal Kanatlı Efsane Kuş Çığlıklarla doğdu küllerin arasından HERŞEY ŞlMDÎ BAŞLIYOR." Politikadan hep uzak durdunuz, politik saflar eskisi kadar sert ve keskin değil, ve muhalefet de küreselleşiyor.. .şimdi yeni bir söz söylenebilir mi, sizce? Bir olguya uzak veya yakın olmak için önce onun varlığına, anlamına inanmak gerek. Sonsuz kainatta, kara deliklerin arasında, makro ve mikroevrenlerde, sayısız galaksilerin ortasında, bir zerrenin üstünde umarsızca koşuşturan insanlar !Hayatınanlammı, varoluş nedenini çözememiş insanoğlu için, dünyevi beyhude çabalar. Kendi iç ve dış uzaylarını keşfedememişse; benliğiyle barışık değilse insan, güzelhklerin uzlaşmaz düşmanıdır... Bir yok edicidir. En büyük acı da budur. Işık ve sevgiyle...• tlhan Îrem kendisini iki sözcükle anlatıyor: Işık ve Sevgiyle... Dünya karanhk ve nefretten vazgeçti mi? Bilim kurgu filmlerindeki felaket senaryoları tektekgerçekoluyor.Yapayseralarla.oksijen fanusları altında karanhk bir dünya kalacak geriye... Derebeylik çağlarına geri dönüldü. Emperyalistler, görülmedik bir haksızlık ve sahtekârlık tarihi yazıyorlar.Tek tanrıları para! Hiçbirkorkuları, zerre kadar merhametleriyok! Çokuluslu şirketlerin güdümünde, küreselleşme (!) adına ulusal sınırları hiçleyip ülkeleri parçalıyor, işgal ediyor, insanları, çocukları katlediyorlar. Bütün coğrafyalardaki hesaplar açık açık dile getirildiği halde, madenleri, toprakları, hürriyetleri de satılığa çıkarılan insanlık, hiçbir zaman bu kadar yüz kızartıcı teslimiyet, sessizlik ve aymazhkla suç ortaklığıiçindeolmamıştı. Gökyüzü deliniyor,buzullareriyor... Tarımı ve geleceği yok edecek çağın felaketi olarak, genetik yapısı değiştirilmiş organizmalardan söz ediliyor! Öylebirkatastrof yaşanıyor ki; "Işık ve sevgiyle" tabii...Birduagibi; "Işık ve sevgiyle " Belki de sadece bir cümle değil dir! Terennümünde gizil bir enerji vardır... Birbirinekarışan fısıltılarreaksiyonageçer!!! DUVARLAR YOK... Yeniden görünmeme konusuna dönmek istiyorum, bu bir korunma mı ? Şarkılarım ve dinleyicilerim çok ayrıcalıklı bir atmosferde kendi cumhuriyetlerini ilan et tiler. Kapanış değil... Duvarlar yok. Hissettiklerini yaşadıkları yüzölçümünün, daha özgür, daha kalabalık ve sınırsız olması için çabalıyorlar. Sizin müziğinizle çekildiğiniz yere "içerisi" dersek, dışanyı ne kadar izleyebildiniz, bu çekilme, yeni dinleyicileriniz ya da potansi vel dinleyicileriniz arasında bir uzaklık yaratmadımı? Görece bir sessizlik bu... On beş yüdır, her seneyayımladığımalbümlerlebuluşan.birbiriyle haberleşen insanlar... Anadolu'nun en uzakköylerinden.hapishanelerdenmektuplar alıyorum. Oralarda kurulan kütüphaneleri.bir şarkıyla yaşadıkları miladı anlatıyorlar. Sulandırılmışhiçbir tanıtım desteğiolmaksı BAŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Maviler buluşuyor Mi ' avi değil, masmavi bir kitap. Daver Darende'nin . gözleri de sevinçle parlıyor. "Kız Kulesi'nden Eyfel'e" uzanan bir yolculuğa çağırıyor beni. Bu kitabı hep birlikte yazdık neredeyse, sayfalarında, satırlarında dahası satır aralarında ne çok anı, olay var. Mavi düşlerin gerçeğini yaşatıyor. "Kız Kulesi'nden Eyfel'e" anı ve dostluk tepelerine yol alıyor. Mavi kitabın ışığında aydınlanıyor geçmiş günler. Masmavi anılara yol alıyor derken. Böyle bir olayı yaşamak mutluluk gerçekten. Daver Darende maviyi masmavi yaparak güzel andarı çağrıştırıyor. Açıklamam gerekir, böylesine mutluluğu ilk kez yaşıyorum. Önceleri de yaşadım bu duyguları. Kaç kitabım yayımlandı, yazılarımla ilgili övgüler, güzel eleştiriler oldu ama Kız Kulesi'nden Eyfel'e yolculuğun bir başka tadı var. Daver Darande'ye saygıyla teşekkür ediyorum her şeyden önce. Küçük ayrıntılan da değerlendiriyor, yeni ufuklara açılıyor. Bu güzel olayı, böylesine güzel yaşamanın mutluluğu ile teşekkür ediyorum Sayın Darende'ye. Mavi ufuklardan, yeni ufuklara ne güzel yöneliyorum Eyfel Kulesi'nde. Güzel bir olay, böyle öyküler de yaşıyoruz. Karar vermek güç. Kız Kulesi'nden Paris'e uzanan yolda bir resim ya da müzik olayı mı yaşıyoruz? Mavi bir yol inceliyor, sonsuzluğa uzanıyor neredeyse, belki de uzandı. Mutluluğun rengi de maviye dönüştü birden. Orada îstanbul'un beyaz minareleri, Boğaz kıyıları, eski yalılar, yeni yaklar Eyfel'e yol alan beyaz kuleler de var ama Kız Kulesi'nden Eyfel'e uzanan yolda her şey başka ölçülerde. Dostluk var, aşk var, mutluluk var. Her şey en güzel renkte, en güzel çizgide. Sevgili okurlarım Eyfel Kulesi yoğun emek ürünü. Daver Darende'nin ritizliğini, özelliğini sevdiği, değer verdiği konularda hoşgörüye yer vermeden doğrudan düşüncesini, gözlemini yansıttığım belirtiyor. Kaç kez okudum, dinledim ama bir kez daha okumanın uyarısını da güzel hissettim doğrusu. Belli konulann hoşgörüyle örtülemediğini hissederek gerçek uyarüar, duyumlarla yol aldım Eyfel Kulesi'ne doğru. Her şey içten, yürekten geldiği gibi. Her şey, kitabın güzelliği, yalınlığı, doğallığı içinde yol alıyor. Daver Darende'nin saygılı kalemi de çok duygulandırdı beni. Olçüleri hayli duyarlı. Çarpıcı titizliği ile çok etkiliyor insanı. Deyimler gündeme gelince ölçüsünü çok duyarlı kullanıyor. Kolay iş değil ama sonuç başarılı. Belirli dostluklar da gündeme geldi yazı boyunca. Güzel duygularla ilerledik gerçek yolunda. Daha nerelere gideceğiz acaba? Dostluklar güzel yol ahyor kimi zaman. Şermin ve Daver Darende ile ilişkilerimiz çok sıcak bir ortamda gelişti. Önce Ankara'da sonra Ege'de, Kaz Dağları'nda, Oren'de mavi kıyılarda, ardından Ayvalık'ta Altınova'da, altınlı günler yaşadık. Insanca duyguların doruğuna tırmandık. Belli dostluklar hak ettiği saygıyı, sevgiyi de birlikte taşıyor. Yolculuğu güzelleştiren, gizemini tırmandıran olaylar yaşanıyor. Daha güzeli bu güzelliği değerlendirenler belli bilinci de taşıyor. Mutluyum belli duygularımın bilincini güzel yaşadım. Dostlara selam olsun! • ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle