Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 YAŞAM 20 HAZlRAN 2004 / SAYI952 Çizgi film deyip geçmey Aslan Kral'lı çanta, Bugs Bunny'li kalem kutusu, Pokemon çıkartmalı tişört. Çizgi film sektörüne çıkan yollarda işte bu pazarlar da var. Yani çizgi film sadece televizyon dizileri ve sinemalardan para kazandırmıyor. Ama önce lisans alınmalı. Türkiye'de bir çizgi karakterin lisansı 5 milyon dolar... Başak Sezen alemler, defterler, çantalar, kitaplar, oyuncaklar, silgiler ve hatta iç çamaşırlan... Bütün bunlar bir çizgi film karakterinin lisansını aldıktan sonra üretilebilecek ticari ürünlerden sadece birkaçı. Türkiye'de çizgi film tarihine bakınca pek parlak olmadığı görülüyor. Bu yönde ilk çalışma Cemal Nadir Güler'e ait. Ancak Güler'in 194O'lı yıllardan öncesine ait" Amca Bey " karakteri beyazperdeye yansıyamadan yarım kalmış. Ondan sonra birkaç deneme daha olsa da bugüne kadar adını duyurmuş bir "Türk" çizgi filmine rastlanmıyor. Bu yönde en gelişmiş ülkeler Japonya ve ABD. Ardından küçük küçük paylarla Avrupa ülkeleri geliyor. Çizgi film endüst risi getirisi çok olan bir alan. Fakat asıl kazanç filmin kendi sinden çok o filmdeki karakterlere ait ürünlerden elde ediliyor. Türkiye'de de çizgi film karakterlerinin lisansını alan birkaç firma Bun K lardan biri de Filma Ltd. Şirketin Genel Müdürü Karaca Sarıoğlu ile çizgi film endüstrisini konuştuk. Çizgi film sektöründe öne çıkan ülkelerin sırrı ne ? Bu konuda en gelişmiş ülke Japonya. Çok özel bir sistemleri var. Önce haftahk dergilerde çizgi roman olarak yayımlıyorlar. Haftada4milyon satan derginin 1030 sayfası bir karaktere ayrılıyor. O karakterler tuttuktan sonra çizgi film yapımına geçiyorlar. Japonya çizgi filmde de lider... Yılda en az 50 yeni film piyasaya sunuluyor. Türkiye'de böyle bir sistem yok. Yayımlanma sıklığı nedir? Her hafta 80 saat çizgi film yayımlanıyor. Ama sadece çocuklar için değil. Japonya'da çocuk, genç ve yetişkinler için ayrı ayrı çizgi filmler yapılıyor. Örneğin bana Japonya'daki bir fuarda gece yarısı yayınlanan bir çizgi film gösterdiler. Onlartn televizyon kültürlerinin büyük bir yanını çizgi film içeriyor. Türkiye'de ise haftada en fazla 20 saat yayımlanıyor. Filmlerin tnaliyeti nedir? Japonya'da biraz daha ucuza mal oluyor. Ancak animasyon tekniği ve kalitesi olarak çok iyi değiller. Onların iyi olduğu alan orijinal hikâyeler. Çok değişik hikâyeler buluyorlar. Hayal güçleri çok kuvvetli. Avrupa'yabu açıdan epey bir fark atmışlar. J aponya' da yarım saatlik bir bölüm 4050 bin dolara mal oluyor. Avrupa'da daha kaliteli çizgi filmler için bu rakam 100 bin dolara çıkabilir. Avrupa'da sistem nasıl? Onlar daha proje aşamasmdayken yanlarına televizyonları almaya çalışıyorlar. Finansmanı televizyonun üzerineyıkmaya çalışıyorlar biraz. Projelerini alıp kapı kapı dolaşıyorlar. Herülkede birilerini bulup örneğin îngiltere'de BBC'ye, Almanya'da ZDF'ye gidiyorlar. Önemli pazarlara yöneliyorlar. runları yok. Çünkü onlar çok daha önceden zaten kendi kültürlerini de ihraç ettiler. Ama bizde öyle değil. Kendi kültürümüze göre yaptığımız zaman, öyle bir şey yapmalıyız ki bizim hikâyemiz Türkiye'den çıkmış bir hikâye olarak herkesin hayal gücünü.kalbinietkileyebilsin. Biz en çok hangi ülkeden çizgifilmalıyoruz? Genelde bütün dünyadan. Japonya, ABD, Avrupa... Film yapılırken kızlara ya da erkeklere göre bir ayrım yapılıyor mu ? Çizgi filmin kendisine çok bağlı. Örneğin Digimon'u vurdulu kırdılı olduğu için daha çok erkeklerin seyredeceğini düşünürsünüz ama kızlar da çok izliyor. Oradaki çocukları yakışıklı bulabiliyorlar. Lisanslardan elde edilen gelir nedir? Türkiye'de tutmuş bir dizinin lisans programının 5 milyon dolardan fazla cirosu olması lazım. Bu rakam dünyada çok daha büyük. Uluslararası Lisans Endüstrisi Merchandisers' Derneği'nin (Thelnternational Licencing Industry Merchandisers' Association LIMA) raporuna göre geçen yıl ABD'de karakter lisansından elde edilen gelir 2.5 milyar dolar. 2002 'ye göre yüzde 3.9 artmış. CD'lerde olduğu gibi bu sektörde kaçak olayı çok fazla. Ürünün resmini internetten bir yerden bulup tişörtün, çantanın üstüne basıyor. Onlarla da mücadele etmek zorundayız. Kaçak olarak yabancı ülkelerden de geliyor. Gümrükler o konuda pek yardımcı olamıyorlar. Sektör çok fazla organize değil; o yüzden çok kesin verilere sahip değiliz. Bütün dünyadan insanlar da gidip LIMA'ya üye oluyor. Biz de üyeyiz. CD satışlarından da gelir elde ediliyor olmalı? Normal şartlarda Avrupa, ABD ve Japonya'da güzel paralar kazanıyorlar. Türkiye'de ise korsan CD'ler müzik piyasasında olduğu gibi çizgi film piyasasını da etkiliyor. insanlar parasıolmadığı için almıyorlar da değil. Zengin insanlar da gidip korsan CD, DVD alıyorlar. Bir kültür işi bence. Biraz kolayına kaçılıyor. Lisanslarla hangi haklara sahip olunuyor? Bir çizgi filmiele alahm. Japonya filmi üretiyor, lisans işiyle uğraşan biri gidip diyor ki" Ben senin çizgi filminin üstüne defter yapmak istiyorum ". O da defter yapma hakkını bir süreliğine satıyor. Bu, kalem kutusu, çanta, tişört de olabilir, çünkü dizinin hitap ettiği kitleye göre değişiyor. Yani bir nevi, ticari mal yapmak için hak satılması anlamına geliyor. Siz bugüne kadar firma olarak neler yaptınız? Şırket, 1980'de, osırada tek teJevizyon kanalı olan TRT'ye belgesel, haber belgeselleri ve özel haber programları üretmek üzere kuruldu. Şu anda, BBC Worldwide TV, Bavaria Film GmbH, Cromosoma, German United Distributors, Globo International Ltd., FranceTV, TMS, TOEI Animation Co. ve ZDF Enterprises GmbH gibi uluslararası yayın kuruluşlarmın Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Son 8 yılda, yüzlerce saatlik çizgi dizilerin dağıtımını yaptık. Bunlardan bazıları ŞekerKızCandy,Voltron,Digimon,Georgie, Monster Rancher, Ay Savaşçılan, Tommy ve Oscar, Sevimli Üçüzler, Teletubbies ve Tweenies. # ABD... ABD'deTVdizisiağırhklıüreticilerde var. Onlar da kendi Comic Book'larını baz alıyorlar. Sinema filminde de ABD ön plana çıkmış. Büyük stüdyolarbuna çok önem veriyor. Tatil dönemlerinde aileler çocuklarmı filmlere götürüyorlar. Ya y apım şirketleri ? ABD'deki Walt Disney, ismini çok güzel satıyor. Kültür ihraç ederken kendi isimlerini de ihraç ediyorlar. Tom veJerry, Bug's Bunny gibi karakterleri üreten Warner Bros da çok ön planda. japonya'da en büyük yapım firması ise Toei. Çok uzun yıllardır çizgi film üretiyorlar. Avrupa'da hep küçük üreticiler var. Türkiye'de çizgifilmsektörii niçin gelişemedi? Reklam pazan çok küçük olduğu için gelişemedi. Almanya'da televizyon reklam pazan 3.82 milyar dolar iken îngiltere'de bu pazar 4.3 milyar dolara ulaşıyor. Türkiye'de ise bu rakam 340 milyon dolar. Aynca, sadece Türk pazan için üretilmiş çizgi film yapmak mantıkk değil. Öyle bir çizgi film yaratılmalı ki Japonya, Italya, Fransa gibi bütün dünya pazarlarına satılabümeli. Çizgi film sektöründe en gelişmiş iilke Japonya. Bunun teknolojiyle bir ilgisi var mı ? Var ama bu işten para kazanılsaydı o teknoloji de bir şekilde gelirdi. Çizgifilmyapım şirketleri yok mu ? Çalışan bir iki firma var ama daha çok yurtdışındaki firmalann taşeronluğunu yapıyorlar. Proje geliyor onlar çizip boyuyorlar ama bu da çok emek gerektiriyor. Hindistan, Malezya'da da bu yaygın bir uygulama. Ya da direk lisans haklarını alıp yayımlıyorlar. Çizgi film yapımcılığının gelişmesi için neler yapılmalı? Son zamanlarda Türk sineması gelişmeye başladı, bu çizgi film için de geçerli olamaz mı ? Evet ama Türkiye'nin kendi kaynaklannı, Türk seyircisini kullanarak gelişmeye başladı. ABD'yi yeniden keşfetmeye gerek yok. Türkiye'de çizgi film yapılması için insanların daha çok çizgi film seyretmesi lazım ki daha çok reklam verilsin. Finansal boyutunu bir yana bırakırsak anlattığı hikâyenin evrensel olması lazım. Amerikahsı, Meksikalısı, Japonu da seyrettiğinde bir şeyler alabilmeli. Yabancı olmaması çok önemli. ABD'liler bunu daha kolay yapıyor. Onların kültürle ilgili so GİRİŞİMCİ ÖĞRENCİLER SERGİ Turistik mozaikler... S abancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi'nde yüksek lisans eğitimi gören Doğa Bayındır, Çağlar Sabancı ve Emrah Yapar'ın, gerçekleştirdikleri yeni ürün geliştirme projesi turizme katkı sağlayacak... Öğrencilerin mozaik sanatçısı ve grafiker Ersin Gayret ile ortak yürüttükleri projeyle, tarihi Bizans ve Roma mozaiklerinin yüksek kalitede reprodüksiyonu yapılacak. Ortaya çıkan işler üst gelir grubunda turistlere hediyelik eşya olarak pazarlanacak. Projenin tüm aşamalarının tamamlandığını ve ortaya çıkan ürünlerin bu konuda uzman bilim adamları dahil herkesin büyük beğenisini kazandığını vurgulayan Bayındır, Sabancı ve Yapar, piyasa araştırması sırasmda yoğun ilgi gördüler. Bu da öğrencileri girişimleri konusunda hızlandırdı ve öğretim üyelerinin de desteği ile bir fizibilite çalışması başlatıldı. MBA program direktörü Doç. Dr. Hakan Orbay öğrencilerin girişimci olarak gelişimlerinin aktif olarak desteklendiğini söyledi. Başkaldıran kırmızı ırmızı, uyancı bir renk, dikkat! diyor, dürtüyor. Şiddetin, savaşın, öfkenin, utanmanm rengi. Ateşin, tehlikenin, hızm ve cinselliğin. Ama her şeyden önce başkaldınnın... Gül Bolulu, Hakan Demirok, Handan Kaynakgöz, Hale Özer, Ferda Çağlayan, Nazmiye Ece Macit Karşı Sanat Çalışmalan'ndaki ilk K ortak sergilerinde 'kırmızı'nın binbir çağnşımmı irdeliyor. Aynı fakülteden mezun, dönem arkadaşı olan 6 kişi, yaklaşık yirmi yıla varan dostluklarına da dayanarak, ortak bileşenleri olan görsel sanat dillerini bir araya getiriyor. Amaçları farklı tekniklerle üretilen işlerin, saptanan konsept çerçevesinde sorgulanması, farklı disiplinlerin plastik ifadesinde derinlikli bir görsel zenginliğe ulaşmak. 23 Haziran'a kadar sürecek sergide Gül Bolulu tekstil yüzey araştırmalarıyla sonsuz evrendeki ışık patlamaları ve ateşi; Hakan Demirok mozaik tekniğiyle kırmızı ve aşkı; Ferda Çağlayan fotoğraflarıyla kırmızı ve iktidar ilişkisini; Nazmiye Ece pentür çalışmalarıyla kırmızının kadın dünyasındaki simgesel yerini; Hale Özer yüzey üzerine karışık teknik çalışmalarıyla şiddet, savaş, terör, kan ve kırmızıyı; Handan Kaynakgöz pentür ve yerleştirmeleriyle yaşamımızda yer alan işareder ve kırmızı ilişkisini ele alıyor. Karşt Sanat Çalışmaları Tel: 0 212 245 15 08