Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21MART2004/SAYI939 ÇOCUK 7 BAŞKENT GÜNLERİ Galerilerde bahar Müşerref Hekimoğlu ar yağıyor, damlardan saçaklardan buzlar sarkıyor ama, galerilerin baharı sona ermiyor. Bu kez soyut çizgileri selamladım sergilerde. Ferruh Başağa soyut çizgilerin usta fırçası yıllar boyunca. Son sergisi de maviye selam gibi. Mavinin ağırlığını, derinliğini yansıtıyor ama başka renkler de var. Kırmızılar, sarılar, yeşillerle güneşli günlerden, dağlardan, bayırlardan ve de denizlerden güzel esintiler duyuruyor. Seyrederken değişik izlenimler alıyor, gökkuşağına sanlıp dans eder gibi renge bulanıyor insan. Nonfigüratif resme büyük tutkum yok ama belli fırçalara takılmaktan geri kalamıyorum. Ferruh Başağa da böyle bir usta. Galeri Nev'de yer alan tabloları seyrederken renkleri de, çizgileri de başka izlemlerle yaşadım, soyut yolculuklar yaptım. Güzel çizgi, güzel resim özünü de K güzel yansıuyor usta fırçaların. *** Mürşide tçmeli'nin gravür sergisini de hayranlıkla izledim. Gravür, sevdiğim bir sanat dalı. Mürşide Içmeli'nin gravürlerini de ayrıca seviyorum. Renkler ve çizgiler ne güzel konuşuyor, birlikteliği ne güzel yansıtıyor. Toyan Sanat Galerisi'ni kutluyorum. Duvarlarında güzel yolculuklar yapıyor izleyenler.*** " Bir sergi daha var. Ziraat Bankası Sanat Galerisi'nin duvarlarında Kadir Şişkinoğlu'nun on tablosunu kucaklıyor sanatseverler. Renkler ve çizgileri değişik açılardan yansıtıyor Kadir Şişkinoğlu. Kadmlar, çiçekler, kuşlar bana biraz soğuk geldi ama resim dalında sıcağı yakalamak çok kolay değil galiba. Ancak, yaşam koşullarından arınmak da kolay değil. Ben yaşadığımız koşullara karşın resim yapmaktan geri kalmayan kişilere Yaramaz da değil, tembel de! Çocuğunuz dikkatini toplayamıyorsa, aşın hareketli ya da çok yavaşsa, yön bulmakta zorlanıyorsa, yaramaz ya da tembellikle suçlamadan önce bir uzmana danışın. Pedagog Belgin Temur bu belirtilerin "Özel Öğrenme Bozukluğu"nu gösterdiğini söylüyor... Figen Atalay er sınıfta ortalama üç çocuk, "Özel Öğrenme Bozukluğu" sendromu yaşıyor. Bu çocukların tanısı zamanında konulamadığı için bazen "yaramaz" ve "saygısız", bazen de "tembel" olarak niteleniyorlar. Tedavi edilmemeleri halinde çok ciddi psikolojik sorunlar yaşayan bu çocukların, var olan potansiyelleri eriyip gidiyor. Pedagog Belgin Temur, Özel Öğrenme Bozukluğu konusundaki sorulara şu yanıtlarıverdi: Özel Öğrenme Bozukluğu nedir? Dinleme, konuşma, okumayazma ve akıl yürütme ile matematik becerilerinin kazanılması ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir bozukluk grubu. Öğren me bozukluğu kavramı, bu alanlardan en az birinde güçlük çeken çocuklar için kullanılır. Özel öğrenme bozukluğu, özel eğitim gerektiren bir sorundur. Hangi sıklıkta görülür? Yapılan araştırmalarda, okula devam eden çocukların yüzde bir ile 30'unda bu bozukluğun bulunduğu saptandı. Bu da ortalama her sınıfta yaklaşık 2 4 çocuğun öğrenme bozukluğuna sahip olduğunu gösteriyor. Öğrenme bozukluğunun ortaya çıkmasına neler etki ediyor ? H büyük saygı duyuyor, yapıtlarını sevgiyle izliyorum her zaman. Üretmekten geri kalmamak da güzel bir eylem değil mi? Renkleri yansıtırken renksizliği de aşıyorsun. *** Kimi ünlü, kimi ünsüz ama tüm sergilerde güzel bir çabayı kutluyorum. Karanhğı aşıyor, aydınlık renklerle donanıyor insan. Güneşi selamlamıyor ama ışınlarından bir damla hissetmek de güzel bir olay. Resim sevgisi giderek çoğalıyor. Hobi Galerisi bir örnek buna. Kaç sergi birden açıyor. Son günlerde Daver Darende'nin resimleriyle tstanbul kıyılarına, Boğaz Köprüsü'ne, incecik minarelere gitti resimseverler. Darende kırmızı tramvaylarla mavi denizlere götürüyor sanatseverleri. Istanbul'u kucaklıyorlar. Kırmızı tramvaylar güzel teknelere dönüşüyor, kıyıdan kıyıya dolaşıyorlar. Hobi Galerisi kocaman bir havuz gibi, renkli tekneleri saklıyor. Galiba ressamlann da modası var. Vaktiylc Turan Erol'un mavi kapıları modaydı. Başkent evlerinde, Istanbul'da, îzmir'de Turan Erol'ün mavibeyaz tablolarıyla kucaklanıyordu denizler ve kıyılar. Onlar geride kaldı şimdi. Maviler de başka bir niteliğe kavuştu. Dostlardan gelen kartlarda bir de Petersburg var. Sıfırın altında on beş derecede donmadan, buzlanmadan seyredilen tablolarda güzel ufuklara ulaşıyor insanlar. Rusya'da çalışan Pınar Yılmaz'a teşekkür. Petersburg saraylarından bir pencere açıyor bana. Buzu, soğuğu bir anda unutuyor, Petersburg saraylarının görkemini yaşıyor insan. Petersburg'a gittim ama yıllarca önce. Şimdi her şey başka bir çizgide, başka bir düzeyde ve renkte.# Yapılan araştırmalara göre, bu bozukluğun ortaya çıkmasında tek bir neden yok. Doğum öncesinde annenin yetersiz beslenmesi, enfeksiyonlar, kontrolsüz ilaç kullanımı, doğum sırasında yaşanan bazı zorluklar, zor doğumlar, kordonanomalileri, doğum sonrası ateşli hastalıklar, kafa travmaları ve kalıtsal etmenlere bağlı olarak çıkabileceği varsayılıyor. Önlem alınmazsa neler olabilir? Özel eğitim almahıış öğrenme bozukluğu vakalarında, okul başarısızlığı, çözümsüzvenedenianlaşılamayanbirproblem olarak kalıyor. Çözümsüzlük günden güne büyüyor, çocuk, okula ve okulla ilgili etkinliklere karşı giderek daha çok soğukluk hissediyor. Aile, yakın çevre ve öğretmen de çocuğun başarısızlığını vurgulayıp, çözümün 'daha fazla çalışması' olduğu fikrinde birleşiyorlar. Bu yanlış kanı, aileyi özel öğretmenler tutmaya ya da çocuğa 'daha' sıkı bir çalışma programı hazırlamaya yöneltiyor. Bu çaba da bir işe yaramadığı için problem her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Böyle bir durumda, çocuklarda duygusal problemler görülüyor, özgüven yetersizlıği, iletişim kopukluğu, içe kapanma ya da saldırganlık, uyumsuzluk, depresyon gibi değişik uyum ve davranış problemlerinin görülme riski artıyor. Bu bozukluğu olan çocuklar, ne gibi duygusal sorunlar yaşıyor? Çok ciddi duygusal sorunlar yaşayabiliyorlar. Özellikle okuma ve yazmada problem yaşıyor olmaları ve bununla bağlantılı olarak okulda 'başarısız' oldukları için kendi zekâlarından kuşku duyabiliyorlar. 'Ben aptal mıyım' sorusunu sıkça soruyorlar. Bu başarısızhk ve beceriksizlik nedeniyle kendilerinin 'yeterince iyi' ve 'yeterince değerli' olup olmadıklarından kuşku duyabiliyorlar. Bu çocukların aileleri ve öğretmenleri, genellikleonların'yapamadıklarına've'beceremediklerine' odaklanıyorlar. Bu tutum da, çocuğun kendine ilişkin olumsuz düşünceler geliştirmesine neden oluyor. Tedavi için neleryapılıyor? Her sınıfta ortalama üç çocuğun bu bozukluğa sahip olduğu varsayıhrsa, bu bozukluğun hiç de azımsanmayacak yoğunlukta olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim sistemimizebakıldığında, bu çocuklara dönük hemen hiçbir şey yaptlmadığı görülüyor. Bu çocukların tanısı zamanında konulamadığı için yanlış anlaşılıyor. Bazen 'yaramaz' ve 'saygısız', bazen de 'tembel' olarak niteleniyorlar. Bu da onların okul yaşamları boyunca bu 'sabıka' ile yaşamalarına, var olan potansiyellerinin eriyip gitmesine neden oluyor. Uzmandesteğindeyapılacak özel eğitim çalışması, çocuğun okula başladığı dönemdebaşlatılmalı.Buçahşma.hem çocuğun zorlandığı alanlarda gelişmesini sağlamayı, hem de kendisiyle ilgili olumlu yönleri fark etmeyebaşlamasınıamaçlıyor. Ayrıca ailenin, öğretmen ve okulun da çocuğun durumuyla ilgili bilgilendirilmeleri, koordineli olarak aynı düi kullanmalan, aynı teknikleri uygulamalan sağlanıyor. Aileler ne yapmalı? Öncelikle çocuğunuzun zorluk yaşadığı alanları bir uzman yardımıyla iyi saptayın. Onu olduğu gibi kabul edin, özel durumuyla bağlantılı olarak ona daha toleranslı olun. Unutmayın ki, çocuğunuzun zekâ sorunu yok, o sadece özel' ve'farklı' bir çocuk. Ona değerli olduğunu hissettirin ki, o da kendini 'değerli' hissedebilsin. Ona destek olun, olumsuz eleştiri yerine teşvik kullanm. Başarılıolduğu alanlarıbelirleyin ve bu alanlara dönük sosyal çalışmalar yapmasına fırsat yaratın. Başardığı işlerde onu onore edin ama dozunu iyi ayarlayın. Unutmayın çocuklar abartıyı kolay hissederler. Günlük yaşamını programlayın. Çocuğunuz ne zaman, ne yapması gerektiğini önceden bilsin. Onu kardeşleriyle ya da arkadaşlarıyla karşılaştırmayın. Bu durumda kendisini hep yetersiz hissetnıesine neden olabilirsiniz. Ondan beklentilerinizi net bir şekilde anlatm ve düzeyine uygun beklentilerbelirleyin. Ona bir şey öğretmek istediğinizde mümkün olduğunca çok materyal kullanın, birçok duyusuna hitap edebilecek malzemelerhazırlayın. Ona bol bol günlük hayat deneyimi fırsatı hazırlayın. Beklediğiniz hızda öğrenmediğinde onu suçlamayın, sabırlı olun. Unutmayın ki onun dikkati kısa süreli. Ona verdiğiniz görev ve sorumlulukları buna göre ayarlayın. Onunla iyi iletişim kurun, onu dinleyin, anlaşıldığını hissettirin. Bu süreçte bir uzman desteği alın. Çünkü bu hem çocuğunuzun zorluklarıyla baş etmesini sağlayacak hem de sizin çaresiz hissettiğiniz noktalarda yeniden motiveolmanızı,ihtiyaçduyduğunuz anda destek bulmanızı sağlayacak. Çocuklarda görülen özellikler... Özel öğrenme bozukluğu sendromu yaşayan çocuklarda sıklıklagözlenen özellikler şöyle sıralanabilir: Zekâ düzeyleri normal ya da normalin üzerinde. Dikkatleri beklenenden kısa süreli, konsantre olmakta güçlükleri var. Aşın hareketüler ya da tam tersi oldukça yavaş hareket edebiliyorlar. Görsel ve işitsel algı sorunları yaşıyorlar. Şekil ve ses olarak benzer harfleri karıştırabiliyorlar. (örneğin, mb, bdp)Bazıkelimeleri ters yazabilirler. Görsel ve işitsel 'şekilzemin' algılarında problem görülüyor. Bu problemle bağlantılı olarak okurken veyazarken harf ve satır atlayabiliyorlar. Görsel ve işitsel hafızaları zayıf. Yönergeleri unutabiliyorlar. Hareket koordinasyonları zayıf. Dil gelişimlerinde gecikmeler olabilir. Gramer zorlukları çekebilirler. Sözlü dili kullanarak kendilerini ifade etmekte zorlanabilirler. Organize olmakta güçlükleri vardır. Zamanı iyi kullanamazlar. Yön bulmakta, kendi yönlerinı ayırt etmekte, ölçümlerde zorlanabilirler. Saatiöğrenmekte güçlükleri olabilir, zaman sıralamasını karıştırabilirler. Çalışma düzeni ve çalışma alışkanlığı geliştirmekte zorlanırlar, yavaş ve verimsiz çahşırlar. Okumayı geç sökerler, yavaş ve hatalı okurlar. Aynayazısıripinde yazabilirler. Matematik sembollerini ve çarpım tablosunu öğrenmede güçlükleri olabilir. Öğrenme Bozukluğu'na sahip olan çocuklar, buö'zellıklerın tümünuaynıyoğunlukta taşımayabılırler Ancak, bu beltrtilerden birinı bılegöhteren çocuğun özeleğılimegereksinımivar demektir Bozukluk nasıl belirleniyor? Bir çocuğun bu bozukluğa sahip olup olmadığını saptayabilmemiz için şu kriterlerin gerekliliğınden söz edilir: Öncelikle uygulanan zekâ testiyle belirlenen zihinsel kapasite ile karşılaştırıldığında metamatik, okuma yazma becerılerinin beklenen düzeyin altında olması. Bozukluğun, okul başansını ve günlük etkinlikleri olumsuz etkilemesi. Görmeişitme kusuruna ya da nörolojik bir hastalığa bağlı olmaması. Öğrenme Bozukluğu tanısı, bireysel olarak uygulanan standart tesderde, kişinin kronolojik yaşı, ölçulen zekâ düzeyi ve aldığı eğitim gözönünde bul undurulduğunda, okuma, matematikveyazılı anlatımın beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla konulur.